Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/150 E. 2021/316 K. 02.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizin …Esas, …Karar sayılı dosyası Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin …Esas …Karar 30/03/2021 tarihli ilamı ile bozularak dönmekle, mahkememizin …Esasına kaydı yapılmıştır
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 03.10.2010 tarihinde …sürücüsü olduğu …plaka sayılı aracın seyir halinde iken …/…köyünde yol kenarında gerekli önlemleri alınmadan bırakılan maliki …sürücüsü …olan traktör ve römorka çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu …plaka sayılı araç sürücüsü ve bir kısım yolcuların vefat ettiğini, bir kısım yolcuların ise yaralanarak malul kaldığını, kazanın oluşumunda traktör-römork sürücüsü …tam kusurlu olduğu ve aracın ZMM sigortasının bulunmadığının tespit edildiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 91. Maddesine göre vefat edenlerin mirasçıları ve malul kalanlar tarafından müvekkil …aleyhine destekten yoksun kalma ve maluliyet tazminatı istemleri ile davaların açıldığını ve söz konusu davaların Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasında birleşerek …K. karar numarasıyla karara çıktığını, bu karar ile birlikte müvekkilinin …aleyhine hükmedilen 35.058,00 TL karar ve ilam harcı olarak 30.05.2016 tarihinde müvekkili …tarafından ödendiğini, …Yönetmeliği’nin 17. Maddesine göre rücu hakkının bulunduğunu, tazminat alacaklısının yerine geçen müvekkilinin ödediği tazminatı Konya . İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasında talep ettiklerini, davalılar tarafından borca itiraz edilerek icra takibi haksız ve hukuka aykırı olarak durdurulduğunu, davalılar icra dosyasına itiraz ederken borcun ödendiğine dair herhangi bir belge sunmadıklarını, müvekkili tarafından yapılan takibe karşı itiraz haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 24.05.2019 tarihinde zorunlu arabuluculuk yoluna başvurduklarını fakat karşı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile, yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde, mahkememizce hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra 43.962,61 TL’nin davalılardan tahsili ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra dosyasına davalılar tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın tahsilini teminen davalı …adına kayıtlı …Mah. …ada/parsel numaralı taşınmazın tapu sicil kaydına ve davalı …adına kayıtlı …Köyü …ve …ada/parsel numaralı taşınmazların tapu sicil kayıtlarına 3. Kişilere devir ve satışının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını, ayrıca davalıların alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının bu davayı açmasına gerekçe olan harç zarar görenlerin davacıya karşı açtıkları Konya . Asl. Huk. Mah. …esas ve (birleşen davalarda) tazminat davasında ödenmesi gereken yargılama harcı olduğunu, bu yargılama harcı ve ödenecek tutar Mahkeme kararında açıkça yazılı olduğunu, davacının aleyhine verilen tazminatı zarar gören davacılara ödedikten sonra ödediği bu zararın rücu için Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinde …esasta kayıtlı davayı açtığını, davacının müvekkillerine rücu etmesine dayanak 2010 yılında açılan davada zarar görenlere ödeyeceği tazminat tutarı ile tüm yargılama giderlerinin belli olduğunu, davacının müvekkiline rücu davası açarken basiretli davranmadığını, sadece zarar görenlere ödediği para için rücu davası açmış harç için bir talepte bulunmadığını, davacının Maliyeye yargılama harcını 30.05.2016 tarihinde geç ödemesi davacının kendi kusuru olduğunu, bu davada talep edilen 35.058 TL harcın ödenmesi …esas davanın karar çıktığı 20.03.2012 tarihi ve sonrası olduğunu, harç tutarları toplamı 20.909.69 TL iken davacının geç ödemesi nedeniyle gecikme zamlı olarak ödediğini, kendi kusuru sebebiyle yansıyan gecikme zammını müvekkilinden talep ettiğini, esas itibariyle müvekkiline rücu edilebilecek tutar da 20.909,69 TL iken yasal sürede rücu edilmediği için zamanaşımına uğradığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 109 maddesi uyarınca da zamanaşımına uğradığını, bu nedenlerle zamanaşımına uğrayan haksız dava ve talebin reddini, haksız takip sebebiyle %20 tazminat ile yargılama giderlerinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın kendilerinden müvekkilinin talep ettiği rücu alacağının zamanaşımına uğradığı, alacak miktarının ilamda belirlenenden yüksek olduğu ve ilama konu edilen ilam harcın idareye geç ödenmesinde müvekkilinin kusur gösterdiği için bu nedenle de idare tarafından ilam harcına işletilen gecikme zammından kendilerinin sorumlu olmadığı şeklinde ileri sürülen savunmalar hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin hukuki sorumluluğunun kaynağı hususundaki Yüksek Mahkeme içtihatlarında, müvekkilim mesuliyetinin TTK’nın 1483/1 maddesine dayandığı açıkça ifade edildiğini, müvekkilinin mesuliyetinin zorunlu sorumluluk hukuku hükümlerine dayandığı ve zorunlu sorumluluk hükümlerinde de Halefiyet prensibinin düzenlenerek yer bulduğunu, Halefiyet prensibi …Yönetmeliğinin “Yükümlülükten Kurtulma ve Halefiyet” başlıklı 17/2’nci maddesine göre müvekkili yönünden somutlaştırılmış olup mevcut durum bu hükme göre değerlendirildiğinde, müvekkilinin zarar görenlere ödemiş olduğu tazminat miktarınca zarar görenlerin halefi olmuş, zarar görenlerin zarar sorumlularına karşı sahip olduğu tazminat talep etme hakkının da sahibi olduğunu, rücuya konu alacak davasının kaynağının ise, ölümlü ve yaralamaları bir trafik kazası neticesinde ölenlerin desteğinden mahrum kalanlar ve yaralanarak malul kalanların açtığı dava neticesinde alınan ilama bağlı alacakları oluşturduğunu, TBK’nın 72/1’inci maddesinde uyarınca uzamış zamanaşımı süresinin olayın gerçekleştiği 03/10/2010 tarihinden itibaren dikkate alınırsa halefiyete dayalı tazminat taleplerinin zamanaşımına uğramadığının ortada olduğunu, ortada ilama dayanan bir harem idareye geç ödenmesi suretiyle müvekkilinin herhangi bir kusur mevzu bahis olmadığını, zarar görenlerce açılan Konya .Asliye Hukuk Mahkemesinin …E….E.sayılı dosyası ve birleşen dosyalarda dava davalılara ihbar edildiğini, ilk davadan itibaren, davalılar ihbar olunan sıfatıyla haberdar olduklarını, ilamı da, ilama bağlanan alacak tutarlarını da bildiklerini, ilama bağlı olarak ilgililere yapılacak ödemeleri, kendilerinde ifa edebileceklerini, müvekkiline isnat edilen kusurlu eylemi kabul etmediklerini, İİK’mn 67/3. maddesinin dikkate alındığında takibin haksız olduğu gerekçesiyle davalı tarafça müvekkilimden talep edilen tazminatın hukuka aykırı olduğunu, söz konusu tazminatın borçlu tarafından talep edilmesine olanak sağlayan şartlan, takibin haksız ve alacaklının kötü niyetli olması şeklinde belirlediğini, halefiyete dayanan taleplerinde haklı oldukları gibi zarar sorumlusu olan davalılardan söz konusu alacağı talep etmelerinde herhangi bir kötü niyetin bulunmadığını, davalılara icra takibiyle rücu ettikleri ilam harcı yönünden ileri sürülen zamanaşımı itirazı, söz konusu ilam henüz kesinleşmediğinden ötürü dikkate alınmaması gerektiğini, rücu alacaklarını için zamanaşımı süresinin dolmadığını, bu nedenlerle davalı tarafın savunmalarının reddini, davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; İtirazın İptali (Rücuen tazminat isteminden kaynaklı) davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, davaya konu icra dosyası dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 2918 Sayılı KTK’nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsününün öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörüldüğü aşikardır.
Zamanaşımı; bir hakkın kazanılmasında veya kaybedilmesinde kanunun kabul etmiş olduğu sürenin tükenmesi anlamına gelmektedir. Kanunun öngördüğü süre ve koşullar içinde hak talep edilmediği takdirde etkin bir hukuki himayeden yoksun kalmaktadır. Dolayısıyla zamanaşımına uğrayan bir hakkın elde edilmesi hak muhatabının iradesine bırakılmaktadır. Zamanaşımı usule dair bir mesele olmayıp hakkın esasına ilişkin bir husustur.
Zamanaşımı başlangıç tarihinin belirlenmesindeki kriter ” zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarih” dir. Dava dilekçesi dosyadaki belgelerden anlaşılacağı üzere; davacı Güvence Hesabı’nın, dava dışı …sürücüsü olduğu araç ile davalıların sürücüsü ve mülk sahibi olduğu aracın çarpışması neticesinde Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas …Karar sayılı dosyasında verilen hüküm gereği ödenen karar ilam harcının tazminini talep ettiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ve …Vergi Dairesi Müdürlüğünün 19/06/2021 tarihli cevabı ekindeki makbuz evrakında ödemenin 30/05/2016 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Ödemeyi gerçekleştiren …rücu edeceği kişileri Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas …Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama ve kaza tutanaklarından, ödeme tarihinde bildiği aşikardır. Dolayısıyla zamanaşımı süre başlangıcının ödemenin yapıldığı ve faalin bilindiği 30/05/2016 tarihi olduğu anlaşılmıştır.
Zamanaşımı def’i mahiyetinde olduğundan süresinde ileri sürülmesi elzem olup; dava dilekçesi davalılara 01/02/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalılar vekili 07/02/2020 tarihinde cevap dilekçesindeki savunmaları ile birlikte zamanaşımı def’ini ileri sürmüştür.
Yukarıda da izah edildiği üzere davacı tarafından dava edilen takibe konu ödeme 30/05/2016 tarihinde yapılmış olup, dava konusu takip 26/03/2019 tarihinde başlatılmıştır. Dolayısıyla rücuen tazminat taleplerine ilişkin olarak zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 750,78 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 691,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine.3-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2020 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle toplam 1.980,00 TL davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
4-Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 6.515,14 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
7-İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
8-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/09/2021

Katip Hakim