Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/126 E. 2022/65 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkil, davalı bankanın ticari müşterisi olup, banka ile aradaki ticari ilişki sona ermeden evvel banka nezdinde kullanılan kredilere ve kartlara ilişkin taksitler ve diğer ödemeler zamanında yapılmasına rağmen haklı bir neden olmadan Merkez Bankası nezdinde iki cari dönem boyunca borçlu gösterilerek, müvekkil şirketin sicili diğer kredi kuruluşları nezdinde kirli gösterildiğini, müvekkil şirket ile davalı banka şubesi arasında başlamış olan bankacılık ilişkisi 2019 yılı itibariyle sona erdiğini, müvekkil şirket, davalı banka ile çalıştığı dönemlere ait olan ödemelerde hiçbir zaman temerrüde düşmemiş, ilişkilerinde basiretli bir tacir gibi davrandığını, buna rağmen davalı banka … Şubesi tarafından TCMB Risk Merkezi’ne müvekkil şirketin gecikmeye uğradığına dair bildirimler yapıldığını, söz konusu kayıtların tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, müvekkil şirket Türkiye genelinde devlet hastaneleri bünyesinde MR Görüntüleme, Tomografi Görüntüleme gibi Radyoloji Görüntüleme Hizmeti veren sektöründe öncü firmalarından olduğunu, vermekte olduğu görüntüleme hizmeti kapsamında hastaneler bünyesinde kurulan cihazlara ilişkin olarak kredi kuruluşları ile leasing sözleşmeleri yapmakta, krediler kullanmaktadır. Bunun haricinde ticari ilişkileri kapsamında yüksek limitli kredi kartları kullandığını, bu nedenlerle müvekkil şirketin davalı tarafa TBB Risk Merkezine bildirilen 10-2020 Cari hesap dönemine ilişkin 179 TL ve 11-2020 Cari hesap dönemine ilişkin 181 TL bedellere ilişkin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, TBK 58 uyarınca müvekkil şirket lehine fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karsı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkil banka aleyhine yukarıda esas numarası verilen mahkeme dosyası üzerinden menfi tespit ve manevi tazminat talepli dava açıldığını, davacı tarafın iddiaları ve talepleri yerinde olmadığını, davacı şirket, müvekkil bankanın ticari müşterisi olduğunu, müvekkil bankanın Konya Şubesi’nin müşterisi olan davacı şirket, söz konusu şube nezdinde kredi ve kredi kartı kullanımı yaptığını, bir çok defa ticari ilişkide bulunan davacı şirket, her ne kadar 2019 itibari ile ticari ilişkiyi sonlandırdığını ve bütün borçlarını kapattığını iddia etse de 2020 yılının 10. ve 11. aylarındaki cari dönemlere ilişkin borçları bulunmadığını, davacı şirkete ait belge ve dokümanlar incelendiğinde bu durum ortaya çıkacağını, davacı tarafın müvekkil bankanın Konya şubesi ile irtibata geçildiği ve sehven bu gecikmelerin oluşturulduğu bu durumun kaldırılacağı iddiaları gerçek dışı olduğunu, müvekkil banka tarafından davacı şirkete böyle bir taahhütte ve bildirimde bulunulmadığını, aksine davacı şirketin gecikmelerinin ödenmesi talep edildiğini, söz konusu miktarlar davacı şirket tarafından önemsenmemiş ve dikkate alınmadığını, davacı şirket başka bir banka nezdinde kredi kullanmak istediğinde bu gecikmelerin önemini anlamadığını ve söz konusu ödemelerden yeni haberdar olmuş gibi iş bu davayı açtığını, müvekkil banka tarafından davacı şirketin oyalandığı iddiaları tamamen asılsız olduğunu, bu nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
… Genel Müdürlüğünün 13/04/2021 tarihli cevabı yazısı ile, davaya konu genel kredi sözleşmesinin gönderildiği görüldü.
Bankacı Bilirkişi … ’nun mahkememize sunmuş olduğu 22/09/2021 tarihli raporunda; Davacı … Ltd.Şti. ile davalı bankanın … Şubesi arasında 28.02.2006 tarihinde Bankacılık İşlemleri ve Sermaye Piyasası İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi ve 08.05.2008 tarihinde Ticari Müşteri Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı, banka tarafından davacı firmaya 2013-2016 yılları arasında |6 adet kredi kullandırıldığı kredilerin eri son 25.07.2019 tarihinde tamamen kapatıldığını, davalı banka tarafından davacı firma adına … no.lu kredi kartı ve bu karta bağlı olarak İsmail Tuna adına … no.lu ek kartın tahsis edildiğini, her 2 kredi kartı için limitin (sıfır) olduğu, yani kullanıma kapalı olduğunu, banka tarafından … no.lu ek kart için 01.06.2020 tarihinde 170,00 TL yıllık kart ücreti tahakkuk ettirildiği ve kredi kartı için 14.06.2020 hesap kesim tarihli aylık hesap ekstresi düzenlendiğini, ekstre tutarı arka arkaya 3 ay boyunca ödenmediği için tahakkuk ettirilen faizlerle birlikte 179,00 TL borç tutarının vadesi geçtiği halde ödenmemiş borç olarak Ekim 2020 dönemi için Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine otomatik olarak bildirildiğini, borç tutarının Kasım 2020 de bir aylık faiz ilave edilmek suretiyle 181,00 TL olarak gerçekleştiği ve Risk Merkezine bu tutarın bildirildiğini, tahakkuk ettirilen Yıllık Kart Ücreti ve faizlerinin banka tarafından 07.12.2020 tarihinde iptal edildiğini, ancak Risk Merkezi kayıtlarında düzeltme işleminin yapılmadığını, daha sonra, davacı firma vekili tarafından davalı Bankanın … Şubesine hitaben Konya .Noterliği aracılığıyla 08.01.2021 tarih, … yevmiye no.lu ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamede müvekkili firmanın bankalarına hiçbir borcunun bulunmamasına rağmen Risk Merkezine Ekim 2020 dönemi için 179,00 TL Kasım 2020 dönemi için 181,00 TL olarak bildirilen temerrüt kayıtlarının 7 gün içerisinde kaldırılmasını, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, banka tarafından “Eksik/hatalı bildirim” nedeni gösterilerek Risk Merkezi kayıtlarının düzeltildiği ve her 2 dönem için borcun sıfırlandığını, kullanıma kapalı bir kredi kartı için yıllık kart ücreti tahakkuk ettirmenin bankacılık mevzuatına ve teamüllerine uygun olmadığı, davaya konu ücret tahakkukunun muhtemelen yanlışlıkla yapıldığını, banka tarafından Risk Merkezine bildirilen 179,00 TL ve 181,00 TL borç tutarları miktar olarak değerlendirildiğinde davacı firmanın krediye ulaşma ve faiz orgularını etkileme ihtimalinin bulunmadığını, bu yolla oluşan bir firma zararından söz edilemeyeceği, arıcak, Risk Merkezi raporlarının ücretli olduğunu, dosyada mevcut 2 adet rapor ve Noterlik aracılığıyla gönderilmiş ihtarname masrafının firmanın zarar kalemleri olarak değerlendirilebileceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bankacı Bilirkişi … ’nun mahkememize sunmuş olduğu 15/11/2021 tarihli EK raporunda; Davacı … Ltd.Şti. ile davalı bankanın … Şubesi arasında 28.02.2006 tarihinde Bankacılık İşlemleri ve Sermaye Piyasası İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi ve 08.05.2008 tarihinde Ticari Müşteri Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı, banka tarafından davacı firmaya 2013-2016 yılları arasında 6 adet kredi kullandırıldığı kredilerin en son 25.07.2019 tarihinde tamamen kapatıldığını, davalı banka tarafından davacı firma adına … no.lu kredi kartı ve bu karta bağlı olarak İsmail Tuna adına … no.lu ek kartın tahsis edildiği, her 2 kredi kartı için limitinin (sıfır) olduğunu, yani kullanıma kapalı olduğunu, banka tarafından … no.lu ek kart için 01.06.2020 tarihinde 170,00 TL yıllık kart ücreti tahakkuk ettirildiğini ve kredi kartı için 14.06.2020 hesap kesim tarihli aylık hesap ekstresi düzenlendiğini, ekstre tutarı arka arkaya 3 ay boyunca ödenmediği için tahakkuk ettirilen faizlerle birlikte 179,00 TL borç tutarının vadesi geçtiği halde ödenmemiş borç olarak Ekim 2020 dönemi için Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine otomatik olarak bildirildiğini, borç tutarının Kasım 2020 de bir aylık faiz ilave edilmek suretiyle 181,00TL olarak gerçekleştiği ve Risk Merkezine bu tutarın bildirildiğini, tahakkuk ettirilen Yıllık Kart Ücreti ve faizlerinin banka tarafından 07.12.2020 tarihinde iptal edildiğini, daha sonra, davacı firma vekili tarafından davalı Bankanın Konya Şubesine hitaben Konya . Noterliği aracılığıyla 08.01.2021 tarih, … yevmiye no.lu ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamede müvekkili firmanın bankalarına hiçbir borcunun bulunmamasına rağmen Risk Merkezine Ekim 2020 dönemi için 179,00 TL Kasım 2020 dönemi için 181,00 TL olarak bildirilen temerrüt kayıtlarının 7 gün içerisinde kaldırılmasını, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, mahkemenin ek rapor kararından sonra yapılan incelemede davacı firma için Risk Merkezine Ekim 2020 dönemi için bildirilen 179,00 TL borç kaydının 10.12.2020 tarihinde, Kasım 2020 dönemi için bildirilen 181,00 TL borç kaydının 13.01.2021 tarihinde banka tarafından düzeltme işlemi yapılarak silindiğinin anlaşıldığını, kullanıma kapalı bir kredi kartı için yıllık kart ücreti tahakkuk ettirmenin bankacılık mevzuatına ve teamüllerine uygun olmadığını, davaya konu ücret tahakkukunun muhtemelen yanlışlıkla yapıldığını, dava konusu Risk Merkezi Raporlarında da görüldüğü üzere, davacı firmanın 21 bankada yaklaşık 125.000.000,00 TL kredi limitinin bulunduğu, diğer bankalar tarafından bildirilen vadesi geçmiş herhangi bir borç kaydının yer almadığını, bu ekonomik büyüklük içinde davalı banka tarafından bildirilen 179,00 TL ve 181,00 TL borç tutarları nedeniyle davacı firmanın krediye ulaşmasının zorlaştığı ve faiz oranlarını etkilediği şeklinde bir sonuca ulaşmanın mümkün olmadığını, bu yolla oluşan bir firma zararından söz edilemeyeceğini, ancak, Risk Merkezi raporlarının ücretli olduğu değerlendirildiğinde dosyada mevcut 2 adet rapor ve Noterlik aracılığıyla gönderilmiş ihtarname masrafının firmanın zarar kalemleri olarak değerlendirilebileceğini, davacı firmanın uğradığı itibar kaybı nedeniyle manevi tazminat hakedip haketmediği konusunun Mahkeme tarafından verilen görev kapsamına girmediği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasıdır.
Davacı vekili taleplerinde özetle, Müvekkili şirketin davalı tarafa TBB Risk Merkezine bildirilen 10-2020 cari hesap dönemine ilişkin 179,00 TL ve 11-2020 cari hesap dönemine ilişkin 181,00 TL bedellere ilişkin borçlu olmadığının tespiti ile TBK 58 uyarınca davacı şirket lehine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 10-2020 cari hesap dönemine ilişkin 179,00 TL ve 11-2020 cari hesap dönemine ilişkin 181,00 TL bedellere ilişkin borçlu olup olmadığı ve bu bedellerin Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine bildirilmesinin manevi tazminata sebebiyet verecek şekilde davacı firmayı etkileyip etkilemediği hususlarında toplanmaktadır.
Dosya ilgili hususların denetimi için bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş ve 15/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda neticeten; davacı şirketin, davalı banka tarafından 2013-2016 yılları arasında 6 adet kredi kullandırıldığı ve en son kredinin 25/07/2019 tarihinde tamamen kapatıldığı, davalı banka tarafından … nolu kredi kartına ilişkin olarak 01/06/2020 tarihinde 170,00 TL yıllık kart ücreti tahakkuk ettirildiği, bu bedelin faizleri ile birlikte 179,00 TL olarak Ekim 2020 dönemi için Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine otomatik olarak bildirildiği, borç tutarının Kasım 2020’de bir aylık faiz ilave edilmek suretiyle 181,00 TL olarak gerçekleştiği ve Risk Merkezine bu tutarın bildirildiği, tahakkuk ettirilen 179,00 TL’lik borç kaydının 10/12/2020 tarihinde, 181,00 TL’lik borç kaydının 13/01/2021 tarihinde banka tarafından iptal edildiği, ancak Risk Merkezine düzeltme işleminin bildirilmediği, davacının başvurusu üzerine ilgili hususun ” eksik/hatalı bildirim” olarak düzeltildiği ve her iki dönem için borcun sıfırlandığı, risk merkezine bildirilen 179,00 TL ve 181,00 TL borç tutarlarının miktar olarak değerlendirildiğinde davacı firmanın krediye ulaşma ve faiz oranlarını etkileme ihtimalinin bulunmadığı bu cihetle davacının herhangi bir zararından söz edilemeyeceği tespit edilmiştir. Ayrıntılı gerekçeli denetlenebilir bilirkişi raporu yargılamaya esas alınmıştır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; Yargılamaya esas alınan bilirkişi raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere; menfi tespite konu borç tutarlarından 179,00 TL’lik kayıt 10/12/2020 tarihinde, 181,00 TL’lik kayıt 13/01/2021 tarihinde silindiği, silinmesine rağmen 25/03/2021 tarihinde ilgili hususların menfi tespit taleplerine ilişkin dava konusu edildiği, dolayısıyla dava tarihinde ilgili kayıtlar silinmiş olduğundan davacının, bu hususta menfi tespit talep edemeyeceği anlaşılmakla, menfi tespit taleplerinin reddine karar verilmiştir. Yine yargılamaya esas alınan raporda; davalı banka tarafından sehven bildirilen bedellerin krediye ulaşmayı zorlaştırılacak veya faiz oranlarını etkileyecek nitelikte olmadığı tespit edildiğinden ve aksini gösterir herhangi bir muteber delil davacı tarafından sunulmadığından manevi tazminat taleplerine dair istemlerin ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının Menfi Tespit taleplerinin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin olarak alınan 347,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 267,00 TL harcın Harçlar Kanununun 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Menfi tespit taleplerine ilişkin olarak; Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 360,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak; Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/01/2022

Katip Hakim