Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/102 E. 2021/501 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Borçlu şirket hakkında Konya . İcra Müdürlüğünde … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine 09.12.2020 tarihinde borçlu şirket tarafından itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, borçlu itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili tarafından borçlu şirkete teslim edilen muhtelif inşaat malzemeleri nedeniyle düzenlenen fatura bedelini borçlu şirketin ödeme yapmadığını, bu faturaların karşı tarafın ticari defterlerine işlenmiş olduğunu, delil olarak sadece karşı tarafın ticari defterlerine dayandıklarını, dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu fakat anlaşılamadığını, bu nedenlerle davalının yapmış olduğu Konya .İcra Müdürlüğüne ait … Esas sayılı icra takibine yönelik haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamını, borçlunun itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti olması nedeniyle takip konusu alacağın (İcra takip çıkışının ) %20’ sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatının/kötü niyet tazminatının davalı şirketten alınarak davacıya verilmesini, vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir hukuki akdi ilişki, temel borç ilişkisi, sözleşme vs bulunmadığını, davacı ile davalı şirket arasında mal ve hizmet alım satımı olmadığını, davacının ileri sürdüğü fatura münderecatındaki mal-hizmet davalı tarafa satılıp teslim edilmediğini, faturada belirtilen malların davalıya teslim edildiğinin yazılı bir belge ile ispat edilmesi gerektiğini, aksi durumda davacının iddiasını ispat ettiğinin söylenemeyeceğini, fatura tek başına bu hususta delil olmayacağını, Davacı şirket kurulmadan önce …-… isimli unvan ile şahıs şirketi olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkili firma ile : …-… arasında 20.06.2019 düzenleme tarihli (sözleşme md 11) ve müvekkili firmaya ait inşaattaki bir kısım işlerin yapımına dair Sözleşme yapıldığını, sözleşme (md 6) uyarınca davalı firmanın tamamlanan işler için hakkediş usulü ödeme yapması, her ay hesaplamanın yapılması ve de sözleşmenin açıklamalar kısmının 6. Md ne göre yüklenici firmanın hakkedişlerin tamamına fatura kesmesi KDV tutarının %50 sinin işveren %50 nin taşeron firma tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, üstlenilen işlerin tamamen yapılmadığı ve eksik bırakıldığını, 01.10.2019 tarihinde hesap gördüklerini ve …’ın hakkedişleri müvekkili tarafında 434.530,00 TL ödendiğini, …’ın 23.200.00 TL alacaklı olduğu hususu imza altına alındığını, bakiye olarak görülen 23.200,00 TL ise müvekkili tarafından;14.000,00 TL si 30.12.2019 tarihli … (…) nın alacaklı- müvekkilinin borçlusu olduğu senet bedeli ödendiğini, 10.10.2019 tarihli 5,750,00 TL bedelli tediye makbuzu ile …’ım imzası karşılığı ödeme yapıldığını, … müsait olunca fatura keseceğini beyan ettiğini, müvekkilinin fatura sonra düzenlenmesi isteğine iyiniyetle yaklaştığını, davacı şirketin 02.03.2020 tarihli muhtelif İnşaat malzemesi başlığı altında fatura kestiğini ve icraya koyduğunu, davacı şirketin kuruluşu itibari ile müvekkili şirket ile arasında herhangi bir sözleşmeselik durum ve ticari ilişki söz konusu olmadığını, davacı şirket tarafından müvekkiline herhangi bir malzeme teslim edilmediğini ve hizmette sunulmadığını, bu nedenlerle; haksız ve kötü niyetli davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere lehlerine inkar tazminatı verilmesini, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasının UYAP sisteminden celp edilerek incelenmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi …’nin mahkememize sunmuş olduğu 08/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davalı yana ait incelenen 2020 yılı ticari defter-belgeleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; dava konusunun, davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturadan kaynaklı 100.000,00 TL cari hesap alacağı ve İşlemiş faiz alacağı ile birlikte tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan İtirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı yan tarafından fatura alacağının tahsili amacıyla Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 15.09.2020 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca İtiraz edildiği ve takibin durduğu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 11.03.2021 tarihinde T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, davalının 2020 yılı ticari defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı bu İtibarla lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı yanın düzenlenen faturaya itirazının bulunmadığı ancak davacı yanın daha önceki … isimli şahıs firmasına yaptığı sözleşmeye dayalı işlerden kaynaklı olduğu ve bu işlere İlişkin bedelin ödendiği ve aynı şahsın tek ortaklı şirketi olan iş bu davada davacı şirket üzerinden fatura düzenlediği doğrultusunda savunma yaptığı; davalının ticari defterlerine göre; davacı yanın takip tarihi (15.09.2020) itibariyle davalı adına düzenlemiş olduğu faturalardan kaynaklı 100.000,00 TL borçlu olduğu; davalı yanın, icra takibine konu faturayı BA formunda beyan ettiği tespit edilmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava faturaya bağlanmış alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf dava dilekçesiyle, davalı adına düzenlenen faturanın davalı tarafından ödenmemiş olduğunu, faturanın ödendiğine ilişkin ispat külfetinin borçluya ait olduğunu, davacıya bu faturalar nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri sunulması ve yerlerinin bildirilmesi hususunda süre tanınmış olup, davacı tarafın delil olarak münhasıran davalı ticari defterlerine dayandığı, içeriğini kabul ettiği beyan edilmiş olup, davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya bilirkişi …’ye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda neticeten; davalının 2020 yılı ticari defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalının ticari defterlerine göre; davacı yanın takip tarihi (15.09.2020) itibariyle davalı adına düzenlemiş olduğu faturalardan kaynaklı 100.000,00 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, dosya muhtevası ile uyumlu, denetlenebilir mali müşavir bilirkişi …’nin raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Davalı takibe ilişkin borca itirazda bulunmuş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin varlığına dair herhangi bir uyuşmazlık bulunmayıp, her ne kadar davalı ilgili faturanın davacı firma sahibi …’ın şahıs şirketiyle yapılan işler neticesinde düzenlen fatura olduğunu ancak dava dışı …’ın yeni kurduğu davacı firma adına fatura düzenleme isteğini kabul ettiğini ve bu nedenle davacı firma adına düzenlenen faturaları defterlerine işlediğini beyan etmiş ise de, ilgili hususa ilişkin soyut beyanlar dışında herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmış olup; TTK 18/2 maddesi her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği hükmüne havidir. Bu maddedeki basiretli tacir ilkesinin objektif davranış ölçüsü esasına göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu cihetle söz konusu ticari faaliyet ile ilgili olarak tedbirli bir tacirden beklenen özen derecesi esas alınmalıdır.Yani tacirin kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenilebilecek özen değil, aynı ticaret alanında faaliyet gösteren tedbirli ve öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesi gerekmektedir. Her ne kadar davacı, dava konusu faturanın davacı firma sahibinin şahıs şirketine ait olduğunu ve dava dışı şahıs şirketi sahibine güvenerek ilgili faturayı defterlerine işlediğini beyan etmiş ise de, bu husus yukarıda izah edilen basiretli tacir davranışlarına ve objektif yükümlülüklerine uygun olmadığından savunmalara itibar edilmemiştir.
Neticeten; takip konusu fatura karşılığı bedellerin ödendiğine dair ispat külfeti davalı – borçlu üzerindedir. Yargılama safhasında davalı borcun ödendiğine dair herhangi bir delil sunmamıştır. Bu cihetle dosya muhtevası itibariyle davacının davalıdan 100.000,00 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmış olup, vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir. Alacak likit ve muayyen olduğundan hüküm altına alınan miktar üzerinden % 20 oranında hesaplanan 20.000,00 TL icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki davalı itirazlarının iptali ile, takibin DEVAMINA,
Alacak likit ve muayyen olduğundan hükmedilen bedelin %20’lik kısmı olan 20.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 6.831‬,00 TL karar harcından peşin olarak alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 vekalet harcı, 1.707,75 TL peşin harç toplamı 1.775,55 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 52,00 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam: 552,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 13.450,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekilleri ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/12/2021

Katip … Hakim …