Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/472 E. 2021/494 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı firmanın müvekkilinin tevsi alanında faaliyette bulunduğunu, davalı firmanın hizmet alımlarından kaynaklı müvekkiline olan borcundan dolayı hesap mutabakatında mutabık kalınan alacak miktarı üzerinden Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 14.318.072,62 TL üzerinden takip başlatıldığını, davalının borca itirazı nedeniyle takibin durduğunu, takibin iptaline yönelik olarak Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ancak davanın görevsizlik nedeniyle reddedildiğini ve görevsizlik kararının kesinleştiğini, görevsizlik kararı sonrasında zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını ve anlaşma sağlanamadığını, davalı firmanın takip dosyasına sunduğu 19/11/2020 tarihli dilekçesi ile asıl alacak olan 9.773.218,37 TL lik kısım yönünden itirazlarından feragat ettiklerini bildirdiğini, davalının 5.060.443,58 TL lik gecikme zammı alacağının 4.629.558,07 TL lik kısmına ilişkin borca itirazının halen devam etmekte olduğunu, müvekkilinin alacağının düzenlediği faturalar ile sabit olduğunu, 6183 sayılı Kanunda öngörülen faiz oranının uygulanacağının taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin gereği olduğunu, tüm bu nedenlerle davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, 4.629.558,07 TL lik kısım ile takip tarihinden itibaren 9.342.332,86 TL asıl alacak miktarına 6183 sayılı kanunda öngörülen gecikme zammı oranında ve gün esasına dayalı işleyecek faizi ve icra masrafları yönünden takibin devamına, %20 oranından aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap ve beyan dilekçesi ile özetle; dava dilekçesinin taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, öncelikle dava dilekçesinin görev yönünden reddedilmesi gerektiğini, davanın görevli mahkemede açılmadığını, dava dilekçesinde belirtilen sözleşmenin dosyaya sunulmadığını, müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, müvekkilinin davacı tarafa hiç bir borcunun bulunmadığını, takip talebinde belirtilen faiz oranının fahiş olduğunu, takip dayanağı olarak belirtilen sözleşmedeki imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerinden bahisle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacının üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; hizmet alım sözleşmeleri ve cari hesap mutabakat belgesinden kaynaklı icra takibine yönelik yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, tarafların verdikleri beyan dilekçeleri, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporu, taraflar arasında imzalanan sözleşme örnekleri, mutabakat mektubu örneği, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun Dürüst Davranma başlıklı 2. maddesi; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmünü amirdir.
Türk Borçlar Kanunu’nun Faizlerde, İratlarda ve Bağışlamada Temerrüt Faizi başlıklı 121. maddesi; ” Faiz veya irat borcunu ya da bağışladığı bir miktar parayı ödemekte temerrüde düşen borçlu, icra takibine girişildiği veya dava açıldığı günden başlayarak, temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Buna aykırı olarak yapılan anlaşmalar, ceza koşulu hükümlerine tabi olur. Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.” hükmünü amirdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı vekilince davalı aleyhine açılan bu davada; davalı borçlunun Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı kısmı itirazın iptali, takibin devamı ve %20 tazminat talep edilmiş olup; esasen davacı tarafça 31.05.2020 tarihli cari hesap mutabakatına dayanılarak davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun yasal süre içerisinde borca ve ferilerine itiraz etmesi sebebiyle icra takibinin durmasına karar verildiği, davacı vekilince Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, mahkemenin 24.11.2020 tarih ve 2020/181 Karar sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararının 17.12.2020 tarihinde kesinleştiği, dava devam ederken davalı borçlu vekilince icra dosyasına verilen 19.11.2020 tarihli dilekçe ile takibe konu asıl alacağa ilişkin 9.773.218,37 TL’lik borca itirazdan feragat edildiği hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık davalı vekilince cevap süresinden sonra verilen beyan dilekçesiyle yaptığı “takip dayanağı olarak belirtilen sözleşmedeki imzaya itirazı” konusunda araştırma yapılıp yapılmayacağı ve davacının mutabakat belgesi gereğince takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği feri alacağının olup olmadığı ve varsa miktarında toplanmaktadır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı Konya Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü tarafından 31.05.2020 tarihli “Mutabakat Mektubu” başlıklı belgeye dayanılarak davalı hakkında ilamsız haciz yolu ile takibe geçildiği, takibin dayanağı olarak da ilgili mutabakat belgesinin gösterildiği anlaşılmıştır. Davalı vekilince her ne kadar cevap süresinden sonra verilen beyan dilekçesi ile takibin dayanağı belgedeki imzaya itiraz edilmiş ise de; davalı borçlu vekilince icra dosyasın verilen 19.11.2020 tarihli dilekçe ile takip konusu asıl alacağa ilişkin 9.773.218,31 TL lik itirazdan feragat edildiğinden ve böylelikle asıl borç kabul edildiğinden aynı belgede belirtilen borcun ferileri yönünden yapılan sahtecilik ve imza itirazının MK 2. maddesi gereğince iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı (Yargıtay . HD … E, … K sayılı ilamı) kanaatine varılarak davalı vekilinin bu itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller ve alınan 06.07.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı tarafın kabul ettiği 9.773.218,31 TL lik asıl alacak düşüldükten sonra davacının mutabakat tarihi itibariyle 4.544.854,25 TL feri (faiz alacağı) ve mutabakat tarihinden takip tarihine kadar işleyen 84.703,80 TL feri (faiz) alacağı olmak üzere toplam 4.629.558,07 TL alacağı olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulüne, ancak BK 121/4. maddesi uyarınca temerrüt faizine ayrıca temerrüt faizi yürütülemeyeceğinden, takip tarihinden sonraki faiz talebinin reddine ve kabul edilen alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının da davalıdan tahsiline dair aşağıdaki hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ DAVASININ KABULÜ İLE; davalı borçlunun Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 4.629.528,07 TL alacak üzerinden devamına, (BK 121/4.maddesi gereğince takipten sonraki faiz talebinin reddine).
2-Kabul edilen 4.629.528,07 TL alacak üzerinde %20 oranında hesaplanan 925.905,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
Alınması gereken 316.243,06 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 6.821,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 309.421,23 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2020 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 2 kişinin taraf olması durumunda saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL DAVALIDAN alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
Yargılama giderinden ayrı olarak davacının peşinen karşıladığı 54,40 TL başvuru harcı, 6.821,83 TL peşin karar ve ilam harcı ile 7,80 TL vekaletnâme suret harcı olmak üzere toplam 6.884,03 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davacının yaptığı 90,00 TL taraf davetiye ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti gideri ve 13,40 TL vekaletname pulu gideri olmak üzere toplam 603,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 134.920,28 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan 11,00 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Karar kesinleştiğinde dosyamız arasındaki dosyaların iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 20/12/2021 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …