Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/439 E. 2022/703 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkil …, … Plakalı kapalı kasa kamyonun trafik tescil kayıtlarına göre maliki olduğunu, müvekkil söz konusu aracı … A.Ş’den kullanmış olduğu taşıt kredisi ile satın aldığını, taşıt kredisi kullanırken bankanın da zorunlu tuttuğu kasko poliçesini yine o dönemde bankanın anlaşmalı sigorta şirketi olan davalı şirket aracılığı ile 2019 Nisan ayında yaptırdığını, müvekkilin aracı 2019 Mayıs ayında trafik kazası geçirmiş ve maddi hasara uğradığını, müvekkil kasko poliçesi nedeni ile aracın kaza yaptığını davalı şirkete bildirdiğini, ancak davalı şirket “aracın kendisini (çekici olarak tabir edilen kısmını) yapabilirim, kasa (dorse olarak tabir edilen kısmı) poliçeye dahil değil” diyerek aracı tüm olarak tamir etmeyi ya da pert olarak görmeyi kabul etmediğini, müvekkil, sigorta şirketinin bu cevabı ile, davalı sigorta şirketinin söz konusu poliçeyi hatalı olarak tanzim etmiş olduğunu anladığını, zira müvekkilin aracı kapalı kasa kamyon olmasına rağmen aracın kasası poliçeye davalı şirket tarafından dahil edilmediğini, diğer bir değişle davalı sigorta şirketi, aracın ruhsat bilgileri açık ve kesin iken resmi kayıtlara aykırı olarak poliçe tanzim ettiğini, bu arada müvekkil ile dava dışı … Taş. Tic. A.Ş. İle arasında 01.04.2018-30.04.2019 tarihleri arasını kapsayan ve devam eden yıllarda da yenilenen araç kiralama sözleşmesi akdedildiğini, müvekkil kaza yapmış olması, aracının davalı şirket tarafından kendi kusuru olmasına rağmen tamir edilmemesi nedeni ile dava dışı … A.Ş ile aradaki sözleşmedeki yükümlülüklerini ifa edemediğini, davalarının kabulüne, müvekkilin uğramış olduğu zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1000,00-TL’sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari fazi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkil Sigorta şirketi ile davacı arasında , … plakalı, 2011 model, … –… … Euro 4 marka ve tipi araç için 11.04.2019 başlangıç tarihli … poliçe nolu Kasko Sigorta Poliçesinin tanzim edildiğini, 27.05.2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağından anlaşılacağı üzere sigortalı-davacıya ait … plakalı araç 27.05.2019 tarihinde, … plakalı araç ile çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mezkur kaza akabinde, ilgili eksper, servise intikal ederek incelemelerini yaptığını ve 18.07.2019 tarihli Kasko Ekspertiz Raporu’nu tanzim ettiğini, mezkur Ekspertiz Raporunda sigortalı araçta 25.600,00 TL lik toplam hasar tespit edildiğini, tespit edilen hasarda sigortalı-davacı ile mutabık kalındığını ve hasar bedeli olan 25.460,00 TL davacıya ödenerek davacıdan buna ilişkin ibranamenin de alındığını, davacı tarafın talepleri haksız ve kötüniyetli olup hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde aracın kasa kısmının poliçeye dahil edilmediğini ,ödeme aşamasının yaklaşık üç ay sürdüğü ve bu zaman zarfında … Lojistik A.Ş ile akdedilen sözleşmenin ifa edilmemesinden dolayı kazançtan mahrum kaldığını, sigortalı işçisinin iş akdini sonlandırmak zorunda kaldığını ,… A.Ş nezdinde olan rehin dosyasından dolayı icra takibine geçildiğini bütün bunlardan dolayı büyük maddi zarara uğradığını kazançtan mahrum kaldığını belirterek işbu davayı açmışsa da davacı tarafın bu talepleri Sigorta Poliçesi Genel Şartları , Kasko Poliçesi vb mevzuat hükümleri gereği teminat dışı kaldığını, dava konusu araç, tamir olunabilir durumda olduğu için aracın üzerinde yapılan eksper incelemesi sonucunda 25.600,00 TL lik hasar tespit edildiğini, bu hasar tespiti kasa da dahil tüm araç üzerinden yapıldığını, yani davacının dilekçesinde ifade ettiği şekilde, aracın tümünün tamir edilmediğini veya pert olarak kabul edilmediği şeklindeki beyanlarının doğru olmadığını, zira ekpertiz raporunda görüldüğü gibi davacı ile araçtaki hasarlar yönünden mutabık kalındığını ve ibranamenin imzalandığını, müvekkil şirketçe aracın 2.el rayiç değeri yapılan araştırmalar sonucu 67.000,00 TL tespit edildiğini, aracın Sovtaj bedeli 41.540,00 TL olarak tespit edildiğini bu bu haliyle sigortalıya bırakılarak 25.460,00 TL hasar bedeli davacı-sigortalıya ödendiğini, (Sovtaj bedeli 41.540 TL+Hasar bedeli 25.460 TL=67.000,00 TL 2.el rayiç bedel) dolayısıyla araç mülkiyeti müvekkil sigorta şirketi tarafından davacı-sigortalıya bırakılarak araçtaki toplam hasar bedeli olan 25.460,00 TL davacıya ödediğini ve ibralaşıldığını, ibraname, dilekçenin ekinde sunulduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki mesnetten uzak davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmili yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER
Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 29/12/2020 tarihli yazısı ile … T.C kimlik numaralı davacı …’e ait Sosyal Güvenlik kayıt belgesinin gönderildiği görülmüştür.
… 25/12/2022 tarihli yazısı ile … T.C kimlik numaralı davacı …’e ait zafer meydanı Şube nezdinde … numaralı hesaba ilişkin İstanbul Anadolu . İcra Dairesi – … ürününe ait Genel kredi sözleşmesi, EK-A cari hesap kredi sözleşmesi, kredi ödeme planı, ihtarname, araç rehin sözleşmesi, kredi bilgileri ve ekstrenin CD ortamında gönderildiği görülmüştür.
Aksaray İl Emniyet Müdürlüğünün 29/12/2020 tarihli yazısı ile … plaka sayılı aracın 27.05.2019 tarihinde Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce … kaza sıra numarası ile kaza kaydının olduğu Pol-Net kayıtlarından kaza tespit tutanağının gönderildiği görülmüştür.
Sigorta bilirkişisi …’ın 07/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosya ,sigorta ve banka kayıtları dahilinde incelendiğinde ilgili uzmanlık alanları içerisinde,sigorta şirketinin araç sınıf özellik değişikliklerinin poliçe zeyil işlemleri ile düzenlendiği bu sebeple tazminat ödemesinde davalı sigorta şirketinin sigortalısına herhangi bir eksik ödeme yapmadığını, inceleme ve tespitler başlığı altında da belirtildiği üzere kredi taksit ödeme ve kredi kat edilmesi … A.Ş. nin mahkeme dosyasına gönderilen CD kayıtlarından incelenmiş ,sigorta tazminat ödemesi gecikmesinden kaynaklanan (27.05.2019-08.08.2019 tarih aralığı) faiz icra masrafı vb tespit edilemediğini, ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek zararların ek sözleşmeyle teminat altına alınabileceğinin bildirildiğini, A-4.8 maddesi gereğince ,taşıtın sigorta kapsamına giren kısmı bir zarara uğraması nedeni ile kullanım ve gelir kaybından doğan zararları ek teminat şeklinde sigortalıya tanınabildiğini, ancak 11,04.2019 tarihli … nolu poliçe incelendiğinde poliçe klozlarında böyle bir madde/maddeler bulunmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Sigorta bilirkişisi …’ın 30/07/2021 tarihli bilirkişi EK raporunda özetle; Sigortalının ve sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişilerin aracın hasarlı haliyle sahibine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar sigortalıya tazminat olarak ödenebileceğini, bu durumda ilgisine göre yukarıdaki paragraftarca düzenlenen usul çerçevesinde işlem yapılacağını, sigortalının onayı ile aracı hasarlı haliyle sigortalıya terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı, tespit edip sigortalıya bildirdiği, sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılacağını, aracın ağır hasarlı olması nedeniyle eksper raporlarının hazırlanması ve sovtaj vb hesaplamalar nedeniyle makul sürede rapor düzenlemesi ve ödemenin yapıldığı kanaatine varıldığını, davalı tarafça itiraz edilen diğer maddelerin tamamı asıl rapor içerisinde bulunmakta olup, sigorta bilirkişisi olarak ayrıca rapora ekleyeceğim husus bulunmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Sigorta Hukukçusu Öğretim Görevlisi Dr. … 15/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu uyuşmazlıkta taraflar arasında dava konusu kamyonun davalı sigorta şirketine kasko sigortası yaptırıldığı, sigortanın başlangıcının 11.04.2019, bitişinin ise 11.04.2020 olduğu, kazanın 27.05.2019 tarihinde gerçekleştiği, gerçekleşen hasarın sigorta teminatı kapsamında olduğu, hasar miktarının 25.600 TL olduğu, söz konusu hasar miktarının davacıya ödendiği hususlarında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan husus sigorta tazminatının süresi içerisinde ödenip ödenmediği ve davacının uğradığını ileri sürdüğü zararlardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığına ilişkin rizikonun gerçekleşmesi sonucu ortaya çıkan kazanç kaybı aksi sözleşmeyle kararlaştırılmadığı sürece sigorta teminatı kapsamı içerisinde yer almaz (TTK m. 1453/2). Bir başka ifadeyle sigortalının sigorta şirketinden kazanç kaybını talep edebilmesi için bu hususun sigorta sözleşmesiyle ayrıca teminat altına alınmış olmasının gerektiğini, dava dosyası içerisinde yer alan sigorta poliçeleri incelendiğinde kazanç kaybının sigorta teminatı kapsamına alındığına ilişkin bir hükme rastlanmadığını, ancak dava konusu uyuşmazlıkta davacı tarafından rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle uğranılan kullanım ve gelir kaybından kaynaklanan zararların değil sigorta tazminatının geç ödenmesinden kaynaklanan zararların talep edildiğinin anlaşıldığını, dava konusu uyuşmazlıkta dava dosyasına taraflarca sunulan poliçelerde teminatın 11.04.2019-11.04.2020 tarihleri arasında verildiğinin anlaşıldığını, rizikonun ise 27.05.2019 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmadığını, dava dosyası içerisinde yer alan “Kasko Ekspertiz Raporu” başlıklı belgede ekspere 08.07.2019 tarihinde başvuru yapıldığı, eksper raporunun da 18.07.2019 tarihinde tamamlandığı anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi tarafından sigorta tazminatının ise 08.08.2019 tarihinde davacıya ödendiği anlaşıldığını, dolayısıyla davalı sigorta şirketi tarafından rizikonun gerçekleşmesinden yaklaşık 42 gün sonra sigorta eksperi görevlendirildiği ve rizikonun gerçekleşmesinden 73 gün sonra da sigorta tazminatı ödendiği anlaşıldığını, söz konusu durumun sigorta ettirenin ihbar yükümlülüğünü geç yerine getirmesinden veya gerekli belgeleri sigorta şirketine teslim etmemesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda dava dosyası içerisinde bir belgeye rastlanmadığını, sigorta tazminatının, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve herhâlde rizikonun gerçekleştiğine ilişkin yapılacak ihbardan kırk beş gün sonra muaccel olacağı kabul edildiğini, (TTK m. 1427/2) dava konusu uyuşmazlıkta davacı tarafından hangi tarihte hasar ihbarında bulunulduğu ve gerekli belgelerin hangi tarihte davalı sigorta şirketine verildiği hususunda dava dosyası içerisinde herhangi bir belgeye rastlanmadığını, bu çerçevede davacının sigorta şirketine ne zaman hasar ihbarında bulunduğu ve gerekli belgeleri sigorta şirketine ne zaman teslim ettiği hususunun ortaya konulmasının uyuşmazlığın çözümü açısından oldukça önemli olduğu düşünülmediğini, bunun dışında dava konusu uyuşmazlıkta üzerinde durulması gereken bir diğer husus da dava dosyası içerisinde yer alan “ibraname” başlıklı tarihsiz belge olduğunu, söz konusu belgede 25.460,00 TL hasar tazminatının davalı şirketten nakden ve tamamen alındığı, davalı sigorta şirketinin rizikonun gerçekleşmesinden dolayı her türlü borç, taahhütlerden dolayı ibra edildiği, davacının tüm haklarından feragat ettiğinin belirtildiğini, belgenin altında Nizamettin Barim şeklinde bir isme ve altında bir imzaya yer verildiğini, davacı vekili söz konusu belgede müvekkilinin imzasının bulunmadığını, söz konusu belgenin hukuki sonuçları mahkemenin takdirinde olduğunu, dava dosyasındaki poliçe ve fiyat çalışması başlıklı belgelerin tamamının düzenleme tarihi rizikonun gerçekleştiği tarihten (27.05.2019) sonraki döneme ilişkin olduğunu, buna karşılık sigortanın başlangıcı olarak söz konusu belgelerde 11.04.2019 tarihine yer verildiğini, ancak dava dosyası içerisinde 11.04.2019 tarihinde tanzim edilmiş bir sigorta poliçesine rastlanmadığını, bu sebeple poliçenin hatalı tanzim edilip edilmediği hususunda bir değerlendirme yapılamamıştır. Ayrıca davacının iddiaları ve davalının savunmaları dikkate alındığında taraflar arasında kamyon kasasının sigorta teminatı kapsamına girdiği hususunda bir uyuşmazlık – bulunmadığının anlaşıldığını, davacı vekili davalının hatalı — poliçe düzenlemesi sebebiyle sigorta tazminatının ödemesinde gecikildiğini ileri sürdüğünü, ancak TTK m. 1427’e göre sigorta tazminatı sigorta ettirenin rizikonun gerçekleştiğini ihbar etmesinden sonra sigorta şirketinin araştırmaları bitince ve her halükârda rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren 45 gün sonra muaccel hale geldiğini, ayrıca davalının da rizikonun teminat kapsamına girmediği hususunda bir iddiası bulunmadığını, bu çerçevede davacı tarafından ihbarın ne zaman yapıldığı ve gerekli belgelerin sigorta şirketine ne zaman verildiği hususlarının araştırılarak sigortacının temerrüde düşüp düşmediği hususunun ortaya konulması gerektiğinin düşünüldüğünü, TTK m. 1427’e göre sigorta ettiren tarafından rizikonun gerçekleştiği hususunun ihbar edilmesi ve gerekli belgelerin sigorta şirketine verilmesinden sonra sigorta şirketinin gerekli araştırmaları yapması gerektiğini, dava konusu uyuşmazlıkta – rizikonun 27.05.2019 tarihinde gerçekleştiği, buna karşılık eksper atamasının ise 08.07.2019 tarihinde yapıldığı, eksper raporunun da 18.07.2019 tarihinde tamamlandığı anlaşıldığını, eksper incelemesinin geç yapılıp yapılmadığının tespiti için davacı tarafından rizikonun gerçekleştiği hususunun ne zaman ihbar edildiği ve gerekli belgelerin sigorta şirketine ne zaman verildiği hususlarının bilinmesi gerektiğini, ancak dava dosyası içerisinde söz konusu bilgi ve belgelere yer verilmediğini, bu sebeple söz konusu hususa ilişkin bir değerlendirme yapılamadığını, dava konusu uyuşmazlıkta mahkeme tarafından sigortacının sigorta tazminatının ödemesinde temerrüde düştüğü kanaatine ulaşılması halinde davacının – temerrütten kaynaklandığını ileri sürdüğü zararlarından dolayı davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirilmesi gerektiğini, sigorta tazminatının ödenmesinde temerrüde düşülmesi halinde Yargıtay temerrüt faiziyle karşılanmayan munzam zararların da sigorta şirketinden talep edilebileceğine karar verdiğini, söz konusu kararlara göre munzam zararın talep edilebilmesi için sigorta şirketinin temerrüde düşmesi ve temerrüde düşmede kusurunun bulunması gerekmediğini, ancak munzam zarar talebinde bulunulabilmesi için bu hususun davacı tarafından ispat edilmesinin gerektiğini, davacı vekili sigorta tazminatının geç ödenmesi sebebiyle müvekkilinin … AŞ’ye kredi borcunu ödeyememesi sebebiyle zarar gördüğünü, … AŞ ile müvekkili arasında yapılan sözleşme çerçevesinde yükümlülüklerin yerine getirilememesi sebebiyle gelir kaybına uğradığını ve dava konusu aracın şoförüne maaş ödemek zorunda kaldığından zarara uğradığını ileri sürdüğünü, yukarıda yer verilen bilgiler ve dava dosyası içerisinde yer alan belgeler çerçevesinde davalı sigorta şirketinin sigorta tazminatının ödenmesinde temerrüde düşüp düşmediği, temerrüde düştüğü kanaatine ulaşılması halinde davacının ileri sürdüğü zararları karşılamak zorunda olup olmadığı, davacı tarafından ileri sürülen zararların munzam zarar niteliğinde olup olmadığı ayrıca dava dosyasına sunulan ibraname başlıklı belgenin söz konusu tazminatı talep etme hakkını ortadan kaldırıp kaldırmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava;Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Taraflar arasındaki Kasko Poliçesinin hatalı düzenlenip düzenlenmediği, hatalı ise davacının bu nedenle zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise zarar miktarının ne olduğu ve davalıdan zararın tazmininin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacı vekilinin 07/06/2022 tarihli duruşma ara kararı ile hasar bildirimine ilişkin varsa yazılı belgelerini sunmak üzere iki hafta kesin süre verilmesine aksi halde yazılı hasar bildiriminde bulunulmadığının kabul edilebileceğinin ihtarına (ihtar edildi.) şeklinde yapılan ihtara rağmen süresi içerisinde davacı vekilince davalı sigorta şirketinin TTK 1727/2 maddesi uyarınca hasar ihbarının yapıldığını belgeleyen delil dosyaya sunulmadığından davalı sigorta şirketinin temerrüde düşürülmediği anlaşılmıştır. Ayrıca dosyaya sunulu tarihsiz ibraname başlıklı mutabakatname ve tazminat makbuzu içeriğinde araç sovtaj bedelinin düşürüldükten sonra 25.460,00 TL hasar bedelinin ödenmesi halinde sigorta şirketinin poliçedeki taahhütlerini tamamen yerine getirdiği ve … Sigorta A.Ş’yi konu olaydan dolayı tamamen her türlü borç yükümlülük faiz ve taahhütlerden ibra ve tüm haklarımızdan feragat edildiğine dair … imzasının bulunduğu da gözetildiğinde davalı sigorta şirketinin davacıya yönelik dava konusu talepler yönünden sorumluluğunun kalmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık bilirkişi raporuna göre meydana gelen trafik kazası ve hasar sonucunda davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacı tarafa onarım bedeli olarak 3.580,64 TL’si dain-i mürtehin konumunda olan … A.Ş.’ye ödenip kalan 21.879,36 TL’nin davacıya ödendiği anlaşıldığından, davalı sigorta şirketinin kasko poliçesinden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiği, davacının davalı sigorta şirketinden dava dilekçesinde belirttiği diğer zarar kalemlerini tazmin talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 54,40 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL harcın eksik olan 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye fazla kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/12/2022

Katip Hakim