Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/387 E. 2022/510 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2- … – … …
3- … – … …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 05.04.2020 günü saat 19.00 sıralarında … İli, … Mah. … -… yolunda meydana gelen kazada davalılardan … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile … ilçesinden … Mahallesi istikametine seyir halinde iken … Camii yakınında bulunan kavşaktan yolun karşısına geçmekte olan …’ ın sevk ve idaresindeki pat pat diye tabir edilen araca sağ taraftan çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, olay günü tutulan trafik kazası tespit tutanağında kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ nın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda belirtilen diğer kusurlardan olan (52/1a) “Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak” kuralını ihlal ettiği kanaatine varıldığını, kaza sonrasında olay yerine ambulans geldiğini, müvekkil Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını, müvekkilin yapılan muayenesi sonucunda sağ sol frontal bölgede burunda sol trokal servikal ön bölgede sol kolda sağ kolda sağ dizde hassasiyet nazal fraktur bulgularına rastlandığın, müvekkilin tedavisi halen devam etmekte olup, maddi ve manevi zorluklar yaşadığını, bu nedenlerle davalı hakkında öncelikle ; ihtiyati haciz /tedbir kararı verilerek adlarına kayıtlı bulunan araç ve taşınmaz var ise üzerine “teminatsız ihtiyati haciz “ bu talebimizin kabul görmemesi halinde cebri satışlara da engel olacak nitelikte “teminatsız ihtiyati tedbir”şerhinin konulmasına, maddi tazminat açısından ; HMK 107 gereği alacağımızın yargılama esnasında belirlendiği esas tutar belirlendiğinde eksik kalan harç miktarını yatırılmak üzere belirlenen asıl alacak miktarına kadar arttırılmak üzere şimdilik 25,00 TL, geçici iş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı ile 25,00 TL, çalışma gücünün azalmasından doğan sürekli iş göremezlik maddi zarar ve 25,00 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve 25,00 TL bakıcı giderleri olmak üzere toplam 100,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 05.04.2020 itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat açısından; müvekkil için 30.000,00-TL, manevi tazminatın 05.04.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan sigorta şirketi hariç müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirket vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin ekte olduğunu, davanın araç sigorta ettirenine, araç sürücüsüne ve SGK’ya ihbarının gerektiğini, zira davacı taraf herhangi bir ödeme almışsa, aynı ödemeyi mükerrer şekilde taraflarından tazmin ettiği takdirde sebepsiz zenginleşmiş olacağını, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, dolayısıyla, müvekkil şirketin Sağlık Gideri teminatı bulunmadığını, sigorta teminatına dahil olmayan rizikoları karşılama mükellefi olmadığından, tedavi gideri, bakıcı gideri vs. taleplerin SGK’nın karşılayıp karşılamadığına bakılmaksızın müvekkil bakımından reddinin gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, davanın ihbarına, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya SGK İl Müdürlüğünün 17/12/2020 tarihli yazısı ile tedavi bilgilerini gösterir belgelerin gönderildiği görülmüştür.
Konya İl Emniyet Müdürlüğünün 25/11/2022 tarihli yazısı ile davaya konu aracın POL-NET kayıtlarının gönderildiği görülmüştür.
Meram İlçe Emniyet Müdürlüğünün 30/11/2020 tarihli yazısı ile davacının sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin rapor düzenlendiği görülmüştür.
Konya Meram Devlet Hastanesinin 21/12/2022 tarihli yazısı ile … TC kimlik numaralı davacı …’a ait 5.04.2020 tarihli tedavi evrakları, BT, Röntgen CD’si ve ödeme belgelerinin gönderildiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik ihtisas Dairesinin 02/09/2021 tarihli kusur raporunda özetle; Sürücü …’ın %70 (Yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğunu, davalı sürücü …’nın %30 (Yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca 26/01/2022 tarihli raporunda; Davacı …’ın 05/04/2020 tarihinde uğradığı trafik kazası neticesinde yaralandığı, burun sırtında, sol frontal bölgede abrazyon ve deplase nazal fraktür geliştiği, 09/12/2021 tarihinde yapılan muayenelerinde sonucunda tedavi ile çalışma olanağı veren anksiyete bozukluğu, burunda sola doğru eksternal deviasyon ve septum nazide sola minimal deviasyon arızalarının bulunduğu, şahsın 07/09/1971 doğumlu olup olay tarihinde 49 yaşın içerisinde olduğu, şahsın meslek grup numarası 1 (düz işçi) olduğu anlaşılmakla; 11.10.2008 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği göre; Gr1 – XII- 16a- 45A= % 49 olduğu, Gr1 – IV- 9- 0A= %3 olduğu, kişinin yaşına (e cetveline) göre sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranının % 21,2 (yüzdeyirmibirnoktaiki) olduğu ve kalacı sakatlık niteliğinden olduğu, 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre; Gr1 – I- 16Aa- 45A= % 49 olduğu, Gr1- IV- 9- 0A%3 olduğu, kişinin toplam kalıcı engel oranının Balthazard formülüne göre %19 (yüzdeondokuz) olduğu, Kişinin yaşına (E cetveline) göre sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranının %21,2 (yüzdeyirmibirnoktaiki) olduğu, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; kişinin tedavi ile çalışma olanağı veren anksiyete bozukluğu arızasına bağlı sürekli iş göremezlik oranının (Zihinsel, Ruhsal, Davranışsal Bozukluklar-Geçici Fonksiyon Kaybına Neden Olan Ruhsal Hastalıklar-D ye göre) % 25 (yüzdeyirmibeş) olduğu ve kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu, kişinin edinsel nedenlerle fiziksel görünümü bozan burun eğriliği arızasına bağlı sürekli iş göremezlik oranının (Kulak-Burun-Boğaz-D-Yüz-Sınıf 1 e göre) % 2 (yüzdeiki) olduğu, kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu, mevcut arızasının iyileşme süresinin 3(üç) aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağı, bu sürenin geçici iş görmezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, kişide dosya kapsamında fatura edilmiş SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının olmadığı, ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen (özel diyet, ulaşım, rehabilitasyon, pansuman, özel hastane muayene farkı gibi vb.) masrafların olacağını, kaçınılmaz giderlerin yapılan masrafların niteliği, yapığgıkları tarih..ve yerler dikkate alındığında ayrı ayrı kaleme alınmasının mümkün olmadığı, yaralanmanın ağırlık ölçüsü de dikkate alındığında bu tür giderlerin 2.000,00 TL olarak değerlendirildiğini (bu tutarın 500,00 TL’si ulaşım gideri, 1.500,00TL’si refakatçi,özel beslenme vs. gideri olarak değerlendirildiği, bu değerlendirme yapılırken yaranın ağırlık ölçüsü, kişinin tedavi olduğu merkezle, yerleşim yeri gibi unsurların göz önüne alındığı), tedavi sırasında veya sonrasında yapılı”nası zorunlu dolaylı harcamalara ilişkin kaçınılmâz tedayi giderlerinin tespitinde; Refakatçi, özel bakıcı ve özel beslenme giderleri, Yol giderleri (hastanın ve yakınlarının hastanelere, sağlık kurumlarına, doktor muayenehanelerine, fizik tedavi yerlerine gidip gelme yol giderleri), hastanın başka bir şehirde veya yurt dişında tedavisi gerekiyorsa, kendisinin ve yakınlarızın (otomobil, otobüs, tren, uçak gibi) taşıt giderleri, tedavi için gidilen yerde hastanın ve yakınlarının otel, lokanta, ulaşım gibi barınma ve beslenme giderleri, haksız eyleme uğranıldığı veya kaza geçirildiği sırada, hastanın yakınları uzak bir yerleşim;’yerinde iseler, onların hastanın tedavi gördüğü kente geliş gidiş ulaşım giderleri ile geldikleri yerde otel, lokanta gibi barınma ve beslenme giderleri, hastaneden çıktıktan sonra evde bakımı sürdürülen yaralı için eve gelip giden iğneci, pansumancı fizyoterapist gibi kişilere ödenen ücretler, hekimlerce gerekli görülmesi durumunda kaplıca, ılıca, dağ veya deniz kıyısı gibi hava değişim yerlerine ödenen paralar, tedavisi sonuçlanmasına karşın, bir süre toplu taşıma araçlarına binemeyen veya kendi hastanın işe gidiş geliş taksi ücretlerinden, toplu taşıma ücretlerinin veya kendi aracı benzin paraları indiriminden sonra aradaki farktan oluşan harcama kriterlerinin dikkate alındığı, iyileşme süresinin 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, bu sürenin ilk 1(bir) ayında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağı, aylık brüt asgari ücretler üzerinden davacının bakıcı giderinden doğan maddi zararı, 05/04/2020 – 05/05/2020 tarihleri arasında (2.493,00 TL/30gün)= 2.943,00 TL olarak değerlendirildiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Aktüerya Bilirkişi Av. … 15/05/2022 tarihli raporunda özetle; Trafik kazası sonucu yaralanan davacı … için PMF 1931 ve TRH-2010 Yaşam Tabloları kullanılarak yapılan kalıcı iş göremezlik (maluliyet), geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri alacağının tazminatlarının kusur oranlarına göre terditli hesabına ilişkin olduğunu, PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre yapılan hesaplamada: Davalı için kusur indirimi yapılmadığı durumda davalının %100 oranında kusurlu olduğu dikkate alındığında toplamda 245.005,35TL tazminat hesap edildiğini, davalı için kusur indirimi yapılması durumunda; davalının %30 oranında kusurlu olduğu dikkate alındığında toplamda 73.501,60TL tazminat hesap edildiğini, TRH2010 Yaşam Tablosuna göre yapılan hesaplamada: davalı için kusur indirimi yapılmadan; davalının %100 oranında kusurlu olduğu dikkate alındığında toplamda 344.179,31TL tazminat hesap edildiğini, davalı için kusur indirimi yapılması durumunda; davalının %30 oranında kusurlu olduğu dikkate alındığında toplamda 103.253,79TL tazminat hesap edildiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; 05/04/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması sebebi ile cismani zarara (sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, karşılanmayan tedavi gideri ve bakıcı gideri) ile manevi zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise zararın ne miktar olduğu, zararın davalılardan tazmininin gerekip gerekmediğine ilişkin hususları olduğunu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; maddi tazminat talebi yönünden davacı vekilince davalılar aleyhine tazminat davası açılmış ise de, taraflar arasında sulh olunduğu ve karşılıklı ibralaşıldığı beyan edildiğinden davanın konusu kalmadığından maddi tazminat yönünden davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat talepleri yönünden ise; 6098 sayılı TBK’nın manevi tazminat başlıklı 56. maddesi; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü amirdir.
TBK 56. madesine göre bir olaydan zarar gören kişinin çektiği acıları bir nebze olsun azaltmak veya bozulan ruhsal dengesi yeniden düzelmesi için zarar veren kişiden bir miktar ücreti talep edebileceğini düzenlenmiş olup; kanun koyucu manevi tazminatın miktarını tayin etme hakkını hakimin takdirine bırakmıştır. Hükmedilecek miktar uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifleticek nitelikte olmalıdır. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, tarafların kusurları da gözetilmesi gerekmektedir. Manevi tazminatın miktarı bir tarafın zenginleşmesine, diğer tarafın yıkımına neden olmamalıdır.
Yine Borçlar Kanunu Madde 52- “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında yada artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.” hükmünü içerir.
Somut olayımıza baktığımızda, 02.09.2021 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda da belirtildiği üzere Patpat olarak tabir edilen araçta gayri nizami şekilde yolcu taşındığı, davacı …’ ın yolcu taşımaya müsait olmayan pat pat olarak tabir edilen araca bindiği, dolayısıyla da gayri nizami yolcu taşındığı ve yolculuk edildiği, trafik kazasında manevi tazminat istenen davalıların kazada kusur durumunun % 30 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, ayrıca davalı …’ nın Sosyal Ekonomik Durum tespitinde çalışmadığı, mal varlığı olmadığı tespitinin yapıldığı da göz önüne alındığında davacının kara yolunda trafiğe çıkması yasak olan pat pat tabir edilen araca binerek zarara uğrayabileceğini bilerek seyahat etmesi ile müterafik kusurunun bulunduğu bu nedenle Yukarıda belirtilen Borçlar Kanunu 52. Madde hükmü uyarınca zarar gören davacının yaptığı eylemler ile ( trafiğe çıkması ve yolcu taşınması yasak araç ile seyahat edilmesi) zararın doğmasında ve artmasında etkili olduğundan manevi tazminata hükmedilmemesi yönünde vicdani kanaat oluştuğundan davacının manevi tazminat talebi reddedilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat talebi yönünden KONUSUZ KALAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Manevi tazminat talebi yönünden davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 102,81 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 22,11 TL harcın Harçlar Kanununun 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
6-Davacı ve davalı tarafın karşılıklı vekalet ücreti talepleri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraflarca yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 m gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/09/2022

Katip … Hakim …