Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/381 E. 2021/487 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, %99,96 hissedarı … Büyükşehir Belediyesi olan belediye iktisadi teşebbüsü olduğunu, Belediye iktisadi teşekküllerine özel hukuk hükümleri uygulanmakta olup, bu şirketler faaliyetlerini de Türk Ticaret Kanunu’na tabi olarak yerine getirmekte olduğunu, hal böyle iken müvekkil şirket tarafından yapılan takibe karşı itiraz edildiğini ve davalının şirket olduğunu, aracın da davalı şirket adına kayıtlı olduğunu, hususi araç olmadığından iş bu itirazın iptali davasında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Davalı … LİMİTED ŞİRKETİ kendisine ait … VE … Plakalı araçları ile davacı şirketin Konya ilinde işlettiği farklı otoparklara aracını farklı tarihlerde park ettiği halde otopark ücretlerini talep etmesine rağmen ödemediğini, park ücretini ödememeyi alışkanlık haline getirdiğini, davalıya ait … plaka aracın 15.01.2016 tarihi ile 07.11.2018 tarihleri arasında farklı tarihlerde davacı şirketin işlettiği farklı otoparklara giriş çıkış yaptığı saatler davacı şirket çalışanlarınca aft/ pos sistemli yazar kasa ile tespit edildiğini, yine davalıya ait … plakalı aracın 29.03.2017 tarihi ile 07.11.2018 tarihleri arasında farklı tarihlerde davacı şirketin işlettiği farklı otoparklara giriş çıkış yaptığı saatler davacı şirket çalışanlarınca aft/ pos sistemli yazar kasa ile tespit edildiğini, davalının araçların belirtilen tarihlerdeki otopark borcu davacı şirket kayıtları ile sabit olup, davalıya ait … ve … Plakalı aracın otopark giriş çıkış hareketlerine dair yazar kasa faaliyet raporu Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas dosyasının içerisinde mevcut olduğunu, davacı şirketin çalışanlarınca yapılan inceleme sonucunda eft/pos sistemli yazar kasa raporuna göre davalının belirtilen tarihleri arasındaki ödenmemiş otopark borcu … plakalı araç için 8.715 TL, … plakalı araç için 7.851,50 TL olduğunu, davalının ödeme yapmamayı alışkanlık haline getirmesi ve otopark çalışanlarınca defalarca kez uyarılmasına rağmen ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalıya ait birikmiş otopark parklanma ücretinin tahsili amacıyla Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığını, borçlu ödeme emrini 13.11.2018 tarihinde tebliğ aldığını ve 15.11.2018 tarihi takibe itiraz etmiş olup, icra müdürlüğünün kararı ile takip dosyası durdurulduğunu beyanla; Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibine karşı davalı- borçlunun İTİRAZIN İPTALİNE ve TAKİBİN DEVAMINA, Haksız ve kötüniyetli itiraz eden davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNE, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının 08.11.2018 tarihinde Konya . İcra Müdürlüğü … esas sayı ile icra takibi yaptığını, ödeme emri borçluya 13.11.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili borçlunun ise 15.11.2018 tarihinde takibe ve borca itiraz ettiğini, ancak davacının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu davayı açmamış olup davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davanın bir an için süresinde açıldığını düşünsek dahi davacının park ücreti istemesi hukuki dayanaktan yoksun olup ayrıca görevli yargı yeri Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığını, davacının mahkememize sunmadığı, taraflarına da tebliğ edilmediği . Asliye Ticaret Mahkemesinden celbini istediği kendi aft/pos cihazı kayıtlarına göre, davalı şirkete ait … plakalı araç için 15.01.2016 – 07.11.2018 tarihleri, … plakalı araç için 29.03.2017- 07.11.2018 tarihleri arasında, işletilen parka giriş-çıkış yaptığını ancak ücretinin ödenmediğini iddia etmekte olduğunu, bu kayıtlar da tek başına delil olarak yeterli olmadığını, şirkete ait aracın belirtilen tarih ve saatlerde park edildiği iddiasını kabul etmediklerini, ancak şirketin bulunduğu iş yerinin önü ve arkasındaki caddeye şirkete ait aracın park etmesinde ücret alınmasını gerektirecek uygulama yasal dayanaktan yoksun olduğunu, huzurdaki dava Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girmediğini, yine dava konusu otopark ücreti, müvekkili yönünden ticari işletmesini ilgilendiren bir husustan doğan bir işlem olmadığını, beyanla; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından davanın reddine karar verilmesini, mahkemenizin davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kanaatinde olması halinde görevsizlik nedeni ile usulden reddine, hak düşürücü süre veya görevsizlik nedeni ile karar verilmez ise istenen otopark ücretinin hukuka aykırı olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesi ile dava miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek tazminatın davacı tarafından davalıya verilmesine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyasına alınmıştır.
Konya Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyasına alınmıştır.
Muhasebeci bilirkişi … ‘in mahkememize sunmuş olduğu 11/08/2021 tarihli raporunda; … Otopark Faaliyet Raporu-Kaçaklar ve kaçak ödemeleri raporuna göre davalının … plakalı araç için otopark ücret borcunun: 8.770,50 TL, … Otopark Faaliyet Raporu-Kaçaklar ve kaçak ödemeleri raporuna göre davalının … plakalı araç için otopark ücret borcunun ise 8.065,50 TL olmak üzere toplam 16.836,00 TL olduğunu, davacı tarafından Konya .İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibine konu edilen tutarın ise 16.566,50 TL olduğu ve davacı talebinin hesap edilen tutardan daha az olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı vekilinin 07/09/2021 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu, davacının kendi aft/pos cihazı kayıtlarında gösterilen miktarları toplayarak sonuca ulaştığını, bu kayıtlar da tek başına delil olarak yeterli olmadığını, davacının istediği yol üstü otopark ücretinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmamakta olduğunu, şirkete ait aracın belirtilen tarih ve saatlerde park edildiği iddiasını kabul etmediklerini, ancak şirketin bulunduğu iş yerinin önü ve arkasındaki caddeye şirkete ait aracın park etmesinde ücret alınmasını gerektirecek uygulama yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyanla; hak düşürücü süre veya görevsizlik nedeni ile karar verilmez ise istenen otopark ücretinin hukuka aykırı olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesi ile dava miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek tazminatın davacı tarafından davalıya verilmesini talep etmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Görev yönünden yapılan incelemede; Belediyeler tarafından kurulan veya ortak olunan şirketler, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi sermaye şirketleri olup, belediyelerin tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız özel hukuk tüzel kişileridir. Belediyelerin kurdukları veya ortak oldukları ticaret şirketlerine, kamu tüzel kişiliği kazandıran herhangi bir kanun hükmü bulunmadığı gibi, kamusal yetki ve ayrıcalıklar tanınmamıştır. Dolayısıyla, söz konusu şirketlerin “kamu tüzel kişisi” ya da “kamu kurum ve kuruluşu” oldukları kabul edilemez. Bu nedenle davacı ile davalı şirket arasındaki otopark hizmetinden kaynaklı davada mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Hak düşürücü süre yönünden yapılan incelemede, davalı vekili her ne kadar cevap dilekçesi ile birlikte davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığına dair iddiada bulunmuşsa da; İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının açılması için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre itirazın alacaklıya tebliği ile başlayacağından, itirazın davalıya tebliğ edilmediği görülmekle bu sürenin başlamadığı anlaşılmış, mahkememizce itirazın iptali davasının yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabulüyle uyuşmazlığın esasına girilmiştir.
… Büyükşehir Belediye Başkanlığına yazılan müzekkereye verilen 28.06.2021 tarihli cevaba eklenen belgelerden ve alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; UKOME’ nin aldığı kurul kararlarına göre davalı şirket araçlarının parklanma yaptıkları alanların bu kararlarda belirlenen yerlerde kaldığı, idari işlem olan bu kararların iptal edilmediği sürece hukuken geçerli olacağı, davalının iş bu idari işlemlerin iptal edildiğine yönelik herhangi bir delil dosyaya sunmadığı, 11 Nisan 2012 Tarihli Resmi Gazete Sayı: … de yayımlanan Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili Genel Tebliğ (Seri No:… ) e göre ” Yol kenarı otopark hizmeti veren mükellefler, faaliyetlerinde 1/1/2013 tarihinden itibaren EFT-POS özelliği olan yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorundadırlar.” maddesi yer aldığından mahkememizce EFT/POS cihazı kayıtları geçerli delil olarak kabul edilmiş ve bilirkişi tarafından bu kayıtlar incelenmiş ve denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor düzenlendiği anlaşılmakla bilirkişi raporuna itibar edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra inkar Tazminatı talebi yönünden ise; İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih … Esas, … Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce hükmedilen asıl alacak miktarının ne olacağı ancak bilirkişi incelemesi ve hesaplaması ile ortaya çıkarıldığından likid bir alacak bulunmadığından davacının icra inkar tazminatına yönelik talebi reddedilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasının KABULÜ İLE,
Dosyaya konu Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın İPTALİ İLE, taleple bağlı kalınarak; takibin … plakalı araç için 8.715,00 TL, … plakalı araç için 7.851,50 TL olmak üzere TOPLAM: 16.566,50 TL asıl alacak ve asıl alacak için takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile DEVAMINA,
2- İcra inkar tazminatı talebinin Reddine,
3-Alınması gereken 1.131,66 TL karar harcından peşin olarak alınan 282,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 848,74 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 vekalet harcı, 282,92 TL peşin harç, 500,00 bilirkişi ücreti, 46,50 TL posta tebligat ücreti toplamı 891,62 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 madde gereğince davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK 345. Madde gereğince ( 2 ) iki hafta içerisinde, ilgili Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/12/2021

Katip … Hakim …