Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmekle ve dava dosyası mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının Konya . Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesi özetle; Davalılar adi ortaklık şeklinde ortak girişim yaparak (… Tic. Ltd. Şti. ve … Ortak Girişimi adı altında) DSİ 4. Bölge Müdürlüğünün “Konya Beyşehir Sevindik Kasabası Taşkın Koruma İnşaatı” ihalesini aldıklarını, Ortak Girişim adı altındaki hukuki yapıların hukuken nitelendirilmesinde tartışma bulunmadığını, söz konusu sözleşmelerin Borçlar Kanunu m. 620 anlamında bir adi ortaklık sözleşmesi olduğu ve ortaya çıkan ilişkinin de bir adi ortaklık teşkil ettiği açık olduğunu, davalılar her ne kadar ortak girişim adı altında ihaleyi alsalar da gerek müvekkiliyle yapılan sözleşmede ayrı ayrı kendi adlarına kaşe ve imzalarının bulunması gerekse adi ortaklıkta ortakların ayrı ayrı sorumluluklarının bulunması sebebiyle her ikisine de husumet yöneltildiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre işin başlayabilmesi için yüklenici (davalılar) tarafından iş yerinde çalışmaya başlanabilmesi için kanal kazılarının kotunda yapılması ve tesviyelenmesi gerektiğini, zira davalılar sözleşmeye göre kanal kazılarını yapacak, tesviyelendirecek, zemin sıkılaştırmasını da yaptıktan sonra müvekkilinin kalıpları kurup betonun dökülmesini sağlayacağını, dolayısıyla davalıların üzerlerine düşen yükümlülükler aşama aşama yerine getirilmeden müvekkilimin işe başlaması ve devam ettirebilmesi zaten mümkün olmadığını, bu anlamda ilk olarak 31 Mayıs 2013 tarihinde yapımcı davalılar ilk beton döküm yerini hazırlamışlar ve 31.05.2013 tarihinde ilk beton döküldüğünü, aynı gün DSİ kontrolörü projenin zemine uygun olmaması sebebiyle işi durdurduğunu, DSİ görevlileri yerinde inceleme ve etüd çalışmasından sonra projenin değiştirileceğini ve yeni bir proje hazırlanacağını belirterek 10.06.2013 tarihine kadar yan duvar (kanal) çalışması yaptırmadığını, 03-10 Haziran 2013 arasında taban zemin çalışması yapıldığını, yan kanal kodları kararlaştırılmadığı için bekletilmiş 10 Haziran 2013 günü yeni projeye göre kodlar verilmiş ve bu kodlara göre ilk yan beton perdeleri müvekkilince döküldüğünü, bu aşamada sorumlu kontrolörler değiştirildiğini yeni kontrolör geldiğini ve 10 Haziran tarihinde işe başlanabildiğini, DSİ kontrolörünün günlük takip ve kontrole başlaması ve fotoğraflamaya başlaması 10 Haziran 2013 tarihi olduğunu, bu tarihten sonra DSİ görevlileri ve yüklenici firma görevlileri talimatları doğrultusunda müvekkilinin üzerine aldığı işin yapıldığını, tamamlandığını ve teslim edildiğini, yani davalılar beton dökülecek yerin alt yapısını hazırladıkça aynı gün beton kalıpları kurulduğunu ve döküldüğünü, müvekkili şirket işi tamamlayıp teslim edip bakiye alacağını isteyinceye kadar hiçbir problem çıkmadığını, müvekkilin sözleşmeye göre alacağını talep etmesi üzerine problem başladığını beyanla; 01.05.2013 tarihli sözleşmeye göre müvekkilinin yapmış olduğu iş nedeniyle ödenmeyen 54.623,75 TL alacağının temerrüt tarihinden (… yönünden 13.12.2013 tarihinden, … Ltd.Şti. yönünden ise 04.01.2014 tarihinden) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin de davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıların Konya . Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesi özetle; Taraflar arasındaki iş ticari bir iş olup taraflar tacir olduğunu, bu sebeple söz konusu alacak iddiasına konu davanın görülmesinde sayın mahkeme görevsiz olup Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili ve görevli olduğunu, sayın mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın talep halinde Konya Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, taraflar arasında imza edilmiş olan 01.05.2013 tarihli 3 sayfadan ve 14 maddeden ibaret “ sözleşme ” başlıklı taşeronluk sözleşmesi mevcut olduğunu, yine taraflar arasında imza edilmiş olan 05.07.2017 tarihli “ tutanaktır ” başlıklı süre uzatımına dair ilk sözleşmeye ilave hükümler içeren ek bir sözleşme mevcut olduğunu, yine taraflar arasında 06.08.2013 tarihine kadar ödenen bedellere ilişkin “tutanak” başlıklı belge mevcut olduğunu, söz konusu belgelerden anlaşılacağı üzere davacı taraf, vekil edenlerin adi ortaklık şeklinde Devlet Su İşleri 4. Bölge Müdürlüğünden ihale ile almış olduğu işin bir kısım işlerini 67.500,00-TL-KDV bedel ile 60 gün içinde tamamlamayı 01.05.2013 tarihinde üstlendiğini, ancak söz konusu süre içerisinde İşi tamamlamayan davacı bu kez 05.07.2013 tarihli tutanak ile 07,08.2013 tarihine kadar idarenin kontrollük makamının istediği doğrulttuda ve şartnamesine uygun şekilde sözleşme ile üstlendiği işleri tamamlayacağını ve 07.08.2013 târihinden itibariyle gecikeceği her gün için 2.000,00 TL bedel ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, ayrıca davacı 06.08.2013 tarihi itibariyle davalılardan 30.747,00- TL tahsil ettiğini bildiren tutanağı imza ettiğini, süreç içerisinde vekil eden davacının ödememiş olduğu işçi ücretlerini ödemiş ve davacının işte kullanması için vekil edenler kendi çeki ile kalıp almış ve saha içerisinde bulunan vekil edenlere ait olanlar da dâhil tüm kalıplar davacı tarafça götürüldüğü, davalı taraf üstlenmiş olduğu işi zamanında teslim etmediğini ve teslimde 25 gün geciktiğini, bu gerekçe ile davalının 05.07.2013 tarihli tutanak gereğince günlük 2.000,00- TL bedel üzerinden gecikilen 25 gün karşılığında vekil edenlere 50.000,00-TL ödeme yapması gerekli olduğunu, bu bedeli davalı vekil edenlerin talep hakkı bulunmakta olup, davacının dava konusu etmiş olduğu miktarlara karşı vekil edenlerin de davalıdan olan bu alacağı için takas ve mahsup def’isi ileri sürdüklerini, davacı taraf daha önce Beyşehir İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve Konya . İcra Dairesi’nin … Esas ve Konya . İcra Daire’nin … Esas sayılı takip dosyaları ile vekil eden aleyhine genel haciz yolu ile üç kez İcra takibine başladığını, bu takiplere karşı yapılan itirazlar sonrasında da herhangi bir itirazın iptali davası açmadığını, davacı tarafça dava konusu edilen faturalardan 5.062,50-TL+ KDV tutarlı 016416 sıra numaralı fatura sözde iş artışı için kesilmiş olup davacının taşeronluk hizmetine konu iş kısmında idarece yapılmış herhangi bir iş artışı söz konusu olmadığını, ihale makamı idare geçici kabul öncesi şantiye ve kurumda askıya çıkmakta ve alacağı olduğunu bildiren bir kişi çıkarsa yüklenici firmaya hak ediş ödemesi ve geçici kabul yapmamakta olduğunu, davacının o tarihte bu iddiaları ileri sürmek yerine yıllar sonra haksız şekilde bu şekilde dava açması dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davacının dava konusu etmiş olduğu alacak zamanaşımına uğradığını, davacının doğmuş olduğunu iddia ettiği alacağı için faturayı geç düzenleyerek zamanaşımı süresini uzatmaya çalışması bu yolla sözde alacağının doğduğu tarihi daha geç bir tarihmiş gibi göstermeye çalışması usulen ve kanunen himaye edilebilecek bir durum olmadığını beyanla; Sayın mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderilmesine, davacının davasının reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davacının Konya . Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevaba cevap dilekçesi özetle; Müvekkilinin tacir değil esnaf olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğünde hiçbir kaydı bulunmayıp Beyşehir Esnaf Odasına kayıtlı olduğunu, davaya konu ihtilaf da eser – taşeron sözleşmesinden kaynaklandığından Ticaret mahkemeleri değil genel yetkili mahkemeler görevli olduğunu, dolayısıyla davalıların görev itirazlarının reddi gerektiğini, davalıların cevap dilekçesinde bahsettikleri 05.07.2013 tarihli “tutanaktır” başlıklı süre uzatımına dair sözleşme sahte ve gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin veya vekili olarak görünen … böyle bir sözleşmede ne yazısı ne de imzası bulunmadığını, bu sözleşme sahte olarak tanzim edildiğinden bu konuda taraflarınca Konya C.Başsavcılığına şikayette bulunulacağını, davalılar güya kendi kalıplarının dahi davacı tarafça götürüldüğünü iddia ettiğini, bu iddia da tamamen gerçek dışı olduğunu, iftira olduğunu, davalılar ısrarla işin geciktiğini ve bunun da davacıdan kaynaklandığını iddia ettiklerini, bu husus doğru olmadığını, davalılara alacağımızın ödenmesi noktasında ilk olarak Beyşehir Noterliğinin 15.11.2013 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesi gönderildiğini ve ödeme için 10 günlük süre verildiğini, iş Bu ihtarname davalı …’a 02.12.2013 tarihinde davalı … Ltd.Şti.’ne ise 24.12.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, dolayısıyla davalı … 13.12.2013 tarihinde davalı … Ltd.Şti. ise 04.01.2014 tarihinde temerrüde düştüğünü, fatura tarihine bakıldığında ve aynı zamanda ihtarname tebliği ile zamanaşımı süresinin yeniden başladığı dikkate alındığında zamanaşımı savunmasının sorumluluktan kurtulmaya yönelik olduğu ve gerçek dışı olduğu açıkça ortada olduğunu, davalılar iş artışının olmadığını iddia etseler de DSİ 4. Bölge Müdürlüğünün ihaleye çıktığı projede belirtilen uzunluk metretül ölçüleri ile fiiliyatta yapılan uzunluk metretül ölçülerine bakıldığında ve bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırıldığında fazla yapılan imalat açıkça ortaya çıkacağını, davalılar sırf müvekkilinin alacağını ödememek adına sahte süre uzatım sözleşmesi tanzim ederek güya kendilerince müvekkiline ödenecek rakama denk gelecek şekilde cezai şart tahakkuk ettirdiğini ve borcumuz yok hatta alacağımız var dediklerini, bu durumda mahkemece sözkonusu süre uzatım ve cezai şart sözleşmesinin aslının davalılardan istenilmesini, bu sözleşme üzerinde imza incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini, tahkikat aşamasında davalıların sorumlu oldukları miktarın belirlenerek haklı davalarının kabulünü talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının UYAP sisteminden gönderildiği görülmüştür.
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı Beyşehir Vergi Dairesi Müdürlüğünün Konya . Asliye Hukuk Mahkemesini sunduğu 11/10/2019 tarihli cevabında … ; 16.11.2011 tarihinden itibaren ikamet amaçlı dairelerin inşaatı işinden gerçek usule tabi mükellef olduğunu tarh dosyası ve BİM kayıtlarının tetkikinden anlaşıldığını, dairelerinde beyan etmiş olduğu 2013 yıllık gelir vergisi beyannamesi örneğinin gönderildiği görülmüştür.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 4. Bölge Müdürlüğünün Konya . Asliye Hukuk Mahkemesini sunduğu 15/10/2019 tarihli cevabında “Konya Beyşehir Sevindik Kasabası Taşkın Koruma İnşaatı” işine ait istenilen belgelerin gönderildiği görülmüştür.
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı Beyşehir Vergi Dairesi Müdürlüğünün 28/07/2021 tarihli cevabında Konya Vergi Dairesi Başkanlığına hitaben yazılan 06/07/2021 tarih ve … esas nolu dava dosyasına ait yazıda; … Vergi kimlik numaralı … ile … ve … Limited Sirketi arasında eser sözleşmesinden kaynaklı dava nedeniyle, … Vergi kimlik numaralı … adına sözleşmeden doğan damga vergisi … nolu ihbarname düzenlemek suretiyle mükellefe gönderildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğünün 24/08/2021 tarihli cevabında 06.07.2021 tarih ve … Esas sayılı yazımız ekinde gönderilen sözleşmenin davacı sıfatı ile tarafı olan Beyşehir Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi … adına bahse konu olan sözleşme bedeli üzerinden Vergi/Ceza İhbarnamesi düzenlendiği tespit edildiğinden davalı durumunda bulunan daireleri … vergi kimlik numaralı mükellef … TİC. LTD. ŞTİ. hakkında herhangi bir işlem tesis edilmediğinin bildirildiği görülmüştür.
İnşaat Mühendisi Bilirkişi … , İnşaat Mühendisi Bilirkişi … , Mali Müşavir Bilirkişi … ve Mali Müşavir Bilirkişi … 04/08/2022 tarihli bilirkişi raporlarında özetle; Tarafların iddia, talep, sunulan delil ve belgeler, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda, rapor içeriğinde ayrıntıları ile açıklandığı üzere; Ticari Defterler Yönünden Yapılan İncelemelerde; Davacı …’in 2013 yılı İşletme Defterinde dava konusu 2 adet faturanın kayıtlı olduğunu ve işletme defterlerinde cari hesap kayıtları tutulmadığından davalı şirketten alacaklı olup olmadığı hususunun tespit edilemeyeceğini, davalı Ortak Girişim Şirketinin 2013 yılı ticari defterlerine göre; dava konusu 2 adet faturanın kayıtlarında yer almadığını, davacı ile herhangi bir ticari ilişkiyi gösteren kayıt bulunmadığını, teknik heyet yönünden yapılan incelemelerde; Davacı ile davalılar arasında 01.05.2013 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşmede davacının yapmakla yükümlü olduğu imalatların belirlendiğini, davacı tarafından proje üzerinden 67.500,00 TL + KDV teklif verildiğini, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu projelerin ihaleye çıkış projeleri olduğunu, proje üzerinde gölet çevresi ve kısa ve uzun kanalların uzunluklarının metre olarak verildiğini, davacının iddia ettiği gölet çevresi ve kısa ve uzun kanalların uzunluklarının arttığına dair, revize projenin dosya muhteviyatında bulunmadığını, davalılar ile dava dışı idare arasında teklif birim fiyatı üzerinden ihaleye çıkıldığını, ilk ihale ve sözleşme teklif fiyatının KDV hariç 341.281,00 TL olduğunu, işin tamamlandığında kesin nolu hakediş raporuna göre yapılan imalat miktarları bedeli toplamının 357.938,14 TL olarak belirlendiğinu, ilk sözleşmeye göre 357.938,14 TL-341.281,00 TL =16.657,14 TL artış olduğunu, sonuç olarak totalde davacı lehine herhangi bir artışının sözkonusu olmadığını, davalılar ile dava dışı idare arasında meydana gelen artışların, davacının taahhünde olmayan imalatları ve fiyat farklarını kapsadığını, dava konusu inşaat taahhüt işinde herhangi bir gecikmenin sözkonusu olmadığını, zamanından önce bitirildiğini, eksiksiz ve noksansız olarak Yapım İşleri Geçici Ve Kesin Kabullerinin yapıldığını, tutanakların düzenlendiğini ve onaylandığını, davacının ediminini yerine getirmiş olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
TBK 470. maddesi gereğince eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.
Eser sözleşmesi yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa yükümlülüğündedir ve bu ifayı yerine getirirken basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun olarak eksiksiz ve tam olarak yapmak zorundadır.
Mahkememizce toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyet rapora göre; DSİ 4. Bölge Müdürlüğünün “Konya Beyşehir Sevindik Kasabası Taşkın Koruma İnşaatı” ihalesi kapsamında davalıların davacıya yükümledikleri işleri mahkememize sunulan 04/08/2022 tarihli raporda belirtildiği üzere eksiksiz ve noksansız olarak Yapım İşleri Geçici ve Kesin Kabullerinin yapıldığını, tutanakların düzenlendiğini ve onaylandığını, davacının ediminini yerine getirmiş olduğu, dava konusu inşaat taahhüt işinde herhangi bir gecikmenin sözkonusu olmadığını, zamanından önce bitirildiğini tespit edildiğinden ve düzenlenen raporun gerekçeli, açıklayıcı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülmekle; toplam iş bedelinin 67.500,00 TL+ KDV olarak belirlendiği ve davacı tarafından davalıların 31.000,00 TL ödendiğinin kabul edildiği dolayısıyla ödenmeyen bakiyenin 48.650,00 TL olduğunun anlaşıldığı, bilirkişi raporuna göre davacının yükümlendiği işi ile ilgili olarak fazla imalat yapıldığının tespit edilmediğinin anlaşıldığı, ceza dosyasındaki tespitlere göre ise “Tutanaktır” başlıklı belgenin altında yer alan imzanın davacıya ait olmadığının anlaşıldığı da nazara alınarak, davacının davalılar aleyhine açtığı alacak davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 48.650,00 TL alacağın davalılardan … Tİc. Ltd. Şti. yönünden temerrüt tarihi 04.01.2014 tarihinden, diğer davalılar … mirasçıları yönünden temerrüt tarihi 13.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda izah edilen, değerlendirilen ve açıklanan sebeplerle ve Anayasa’nın 138. maddenin 1. Fıkrası “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak, vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.” hükmü gereğince ; davacının davası ve talepleri hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesine vicdani kanaat getirilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalılar aleyhine açtığı alacak davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
48.650,00 TL alacağın davalılardan … Tİc. Ltd. Şti. yönünden temerrüt tarihi 04.01.2014 tarihinden, diğer davalılar … mirasçıları yönünden temerrüt tarihi 13.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 3.323,28 TL karar harcından peşin olarak alınan 932,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.390,44 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 vekalet harcı, 932,84 TL peşin harç toplamı 973,94 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.973,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 360,00 posta tebligat gideri toplamı olan 3.360,00 TL’nin kabul/ret oranına göre hesaplanan 2.990,4 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 m gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve tüm davalılar vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/05/2023
Katip … Hakim …