Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/352 E. 2022/672 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı bankanın … Şubesindeki … iban nolu hesap açtırdığını ve tüm bankacılık işlemlerini gerçekleştirmek amaçlı kullandığını, 10.09.2020 tarihinde müvekkili şirketin yetkilisi … tarafından kullanılmakta olan … abone nolu telefona kısa aralıklarla “… marka ve model cihazınıza Cep İmza kurulmuştur, işlem veya cihaz size ait değilse … arayiniz.” ve “Bilgilendirme: Değerli Müşterimiz. … nolu hesabinizdan 400.000,00 TL tutarında … BANKASI A.S. Bankasina EFT cikisi olmuştur. İşlem bilginiz disindaysa … ’u arayınız. MERSİS: … ” içerikli mesajlar geldiğini, Müvekkili şirket yetkilisi … mesajları görür görmez, hemen … nolu telefondan davalı banka ile iletişime geçtiğini ve 400.000,00 TL tutarlı eft işleminin bilgisi ve rızası dışında gerçekleştiğini bildirdiğini akabinde hesabın bulunduğu … … Şubesi’ne gittiğini, davalı banka yetkililerinin “EFT çıkışının gerçekleştiğini, paranın başka bankaya geçtiğini, yapacak bir şeyin olmadığını” beyan ettiklerini, usulsüz EFT işlemi ile müvekkili şirketin hesabından … Ltd. Şti.’nin … iban nolu hesabına 400.000,00 TL aktarıldığını, müvekkili şirket ile … Tic. Ltd. Şti. arasında hiç bir hukuki ilişki olmadığını, usulsüz EFT’ye konu para … Ltd. Şti.’nin hesabından derhal başka hesaplara aktarıldığını, müvekkili şirket yetkisi tarafından 10/09/2020 tarihinde Konya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, 6098 sayılı TBK 379-392 maddelerinde düzenlenen ödünç sözleşmeleri ve TBK 661-570 maddelerinde düzenlenen saklama sözleşmeleri ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na göre davalı bankanın, kendisine teslim edilen müvekkili şirkete ait parayı ödünç akti ve saklama akti hükümlerince güvenli şekilde saklamak ve istenildiğinde ayni veya misli olarak müvekkili şirkete iade etmekle yükümlü olduğunu, usulsüz işlemlerle çekilen para davalı bankadan çalındığından doğrudan doğruya davalı bankanın zararı niteliğinde olduğunu, mevduat sahibi müvekkili şirketin bankaya karşı alacağı yani davalı bankanın ödüncü geri verme borcu aynen devam ettiğini, internet bankacılığı hizmetini sunan davalı bankanın sistemin güvenliğine yönelik tüm tedbirleri alması gerektiğini, davalı bankanın basiretli tacirden beklenen özeni göstermekte zorunlu olduğunu, topladıkları mevduatı sahteciliklere karşı özenle korumak zorunda olduklarını, Müvekkili şirketin, 358.500,00 TL tutarındaki muhtelif keşide tarihli, muhtelif bedelli 10 adet müşteri çeki karşılığında … Bankası … Şubesi … iban nolu hesaptan kullandığı 358.500,00 TL tutarlı … nolu KMK Çek İskonto/İştira Kredisi ile hesabından usulsüz yapılan EFT’den dolayı oluşan nakit açığını kapattığını, müvekkili şirketin, yakın tarihli ödemeleri için kullandığı söz konusu kredi sebebiyle 17.534,95 TL faiz, 2.688,75 TL ücret, 876,75 TL vergi ve 134,44 TL BSMV ödediğini, Müvekkili şirketin, çek/fatura/bono/elektrik/su/maaş/genel işletme giderleri vb. ödeme tarihi yakın gider kalemlerini ödeyebilmek için gerekli acil nakit ihtiyacı sebebiyle kullandığı kredi sebebiyle Türkiye İş Bankası’na tahsil cirosuyla teslim ettiği 10 adet müşteri çekini olağan ticaretinde kullanamadığından, ticaretinin devamı için elzem malları daha uzun vadeli almak zorunda kaldığını, fiyat artışı/vade farkı gibi olumsuzluklardan etkilendiğini ve aşkın zarara uğradığını, Müvekkili şirketin, … Şubesi nezdindeki … iban nolu hesabından 10.09.2020 tarihinde usulsüz işlemlerle çekilen 400.000,00 TL mevduatının geri verilmesini davalı bankadan talep ettiklerini, davalı banka, müvekkili şirketin geri verme talebini reddettiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve haklarının saklı kalması kaydıyla; davanın kabulünü, ödünç akti ve saklama akti ile davalı bankaya teslim edilen ve 10.09.2020 tarihinde usulsüz tevdiye konu 400.000,00 TL tutarlı mevduatın ileride artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’sinin 10.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı banka tarafından müvekkili şirkete geri verilmesini, mevduatın geri verilmesi mümkün değilse, ileride artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminatın 10.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı banka tarafından müvekkili şirkete ödenmesini, müvekkili şirketin, usulsüz EFT işlemi sebebiyle oluşan maddi zararları ile aşkın zararlarına istinaden tüm zararlarının bilirkişi marifetiyle tespitinden sonra artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın 10.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı banka tarafından müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı bankaya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça 400.000,00-TL lik mevduatın iade edilmesi talep edildiğini bu sebeple alacak miktarının bu yönüyle belirli olduğunu, belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağının aşikar olduğunu, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı şirketin müvekkili Bankanın … Şubesi … Müşteri numaralı müşterisi olduğunu, internet bankacılığı hizmeti aldığını, 10.09.2020 tarihinde davacı şirketin müvekkili Bankanın hesaplarında şirket rızası dışında 400.000,00-TL eft yapıldığı iddiasında bulunulduğunu, öncelikle davacı şirket yapılan bu işlemin sorumluluğunu müvekkili Bankaya yüklemek istediğini, müvekkili bankanın tüm güvenlik önlemleri aldığını ve bu durumdan sorumlu olmayacağını, davacı şirketin hesabından bilgisi ve rızası dışında yapılan işlemlerin internet bankacılığı yolu ile gerçekleştiğini, davacı tarafın banka sisteminde kayıtlı … nolu telefonuna olay saatinde İnternet bankacılığı şifresi ve yapılan işlemler ile ilgili onay şifrelerinin gönderildiğini, müvekkili Banka müşterilerinin telefonuna gönderilen internet bankacılığı şifresi üçüncü şahıslar ile paylaşamadığı takdirde işlemlerin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın kendisini arayan numaraya kişisel bilgilerini ve şifresini paylaşması nedeniyle üçüncü kişiler tarafından söz konusu işlemlerin gerçekleştiğini, İnternet bankacılığına EFT işlemi yapılabilmesi için müşteri numarası, müşteri taralından belirlenen bir şifre ve ardından tek kullanımlık şifre sorulduğunu, bir müşterinin sisteme girebilmek için kişiye özel bu üç adet bilginin bilinmesi gerektiğini, banka ile davacı arasında İmzalanan sözleşme gereğince bu şifrelerin deşifre olmasında davacının kusuru olduğunu ve davacının kendi kusurunun sonuçlarına katlanması gerektiğini, müvekkili bankanın internet 7-24 şubesinde halen sistemin güvenliğinin tam anlamıyla sağlandığını, dava konusu olayda kusuru bulunmadığını bu nedenlerle; davanın usulden reddini, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde belirli olan kısım üzerinden harcın tamamlattırılması ile haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
… Bankası Genel Müdürlüğünün 27/01/2021 tarihli ve 20/09/2021 tarihli cevabi yazısı ile, dava konusu olaya ilişkin belgelerin CD’ye aktarılarak gönderildiği görülmüştür.
Turkcell Genel Müdürlüğünün 25/06/2021 tarihli cevabi yazısı ile, dava dışı …’e ait iletişim kayıtlarının gönderildiği görülmüştür.
Turkcell Genel Müdürlüğünün 17/09/2021 ve 18/09/2021 tarihli cevabi yazısı ile; davalı bankadan … numaralı hatta gönderilen SMS, tarih ve saat bilgilerinin gönderildiği görülmüştür.
… Bankası A.Ş.’nin 21/02/2022 tarihli cevabi yazısı ile; davacı şirkete ait … nolu bch hesap özeti, bch hesabına ait çek listesi, bch hesabına ait çek görüntülerinin onaylı dökümünün gönderildiği görülmüştür.
Bilişim Uzmanı Bilirkişi … , Bankacı Bilirkişi … , Bankacı Bilirkişi … mahkememize sunmuş olduğu 01/11/2021 tarihli raporunda özetle; Davacı “… San.Tic.Ltd.Şti.”nin davalı bankanın kurumsal ticari müşterisi olduğu, … Şubesinde … no.lu Vadesiz mevduat ve ticari kredili mevduat hesabının bulunduğu, Banka sisteminde, … GSM operatörü nezdinde firma yetkilisi … adına kayıtlı … no.lu cep telefonunun firma SMS telefonu olarak kayıtlı olduğu, Davacının internet bankacılığı hesabına 10.09.2020 tarihinde saat 12:48’de, yeni bir cihazdan giriş yapıldığı, giriş için davacıya tek kullanımlık şifre gönderilmediği, “… marka ve model cihazınıza cep imza kurulmuştur. İşlem veya cihaz size ait değilse … u arayınız” şeklinde bilgilendirme mesajı gönderildiği, Dolandırıcılar tarafından davacı firma hesabına bu şekilde giriş yapıldıktan sonra saat 12:53’te firma hesabından 400.000,00 TL nin … Bankası nezdindeki … IBAN nolu … Tic.Ltd.Şti. hesabına “Taşımacılık Giderleri Fatura kesildi. Kalan bakiye 20bin” açıklamasıyla EFT yapıldığı, EFT işlemi için davacı firma cep telefonuna onay şifresi gönderilmediği, sadece bilgilendirme mesajı gönderildiği, Firmanın … nolu cep telefonundan saat 12:54 ve 13:03’de banka müşteri hizmetlerinin arandığının … A.Ş. nin 25.06.2021 tarihli yazısı eki listede görülebildiği, ancak Banka tarafından görüşme kaydına rastlanmadığının bildirildiği, bu nedenle görüşme içeriğine ulaşılamadığı, Davacının aynı gün saat 15:16’da Konya Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu, ifadesinde internet bankacılığı üzerinden dolandırıldığı, bilgisi ve iradesi dışında şirket hesabından 400.000,00 TL nin … Bankası nezdindeki … Lojistik Tic.Ltd.Şti.hesabına EFT yapıldığı, öncelikle bu hesaba bloke konulmasının talep ettiği ve kendisini dolandıranlardan şikayetçi olduğu, Davacının internet bankacılığı hesabına girilebilmesi için gerekli olan müşteri numarası ile sabit şifresinin dolandırıcıların eline nasıl geçtiği konusunda dosyada bilgi bulunmadığı, bu bilgilerin dolandırıcılar tarafından banka sisteminden elde edilmesinin teknik olarak mümkün olmadığı, Davalı bankanın internet bankacılığı güvenlik sisteminin cep imza seçeneğinde, yeni bir cihazdan mobil bankacılık hesabına giriş yapılırken cep imza aktivasyon kodunun sistemde kayıtlı cep telefonuna gönderilmesi gerekirken yeni cihaza gönderildiği, böylece müşterinin sabit internet bankacılığı şifresini bir şekilde elde eden dolandırıcıların, müşteri adına bütün işlemleri yapabilir hale geldikleri, Dava konusu işlemde, 10.09.2020 tarihinde saat 12:48’de … marka yeni bir cihazda davacı adına mobil bankacılık uygulaması indirilerek cep imzanın aktif edildiği, ancak bunun için davacının sistemde kayıtlı cep telefonuna onay kodu gönderilmediği, sadece bilgi SMS’i gönderildiği, bu şekilde davacının mobil bankacılık uygulamasına giriş yapıldıktan sonra saat 12:53’te 400.000,00 TL EFT işleminin gerçekleştiği, EFT işlemi için tek kullanımlık şifre gönderilmediği, davacının cep telefonuna sadece bilgi mesajı gönderildiği, Heyetimizce yapılan değerlendirmede, davacının sabit internet bankacılığı şifresini iyi muhafaza edemediği ve dava konusu işlemin gerçekleşmesine neden olduğu, bu bakımdan kusurlu olduğu, Davalı bankanın, müşterinin internet bankacılığı hesabına yeni bir cihazdan giriş yapılırken cep imza aktivasyon kodunu müşterinin sistemde kayıtlı cep telefonu yerine yeni cihaza göndermesinin sistematik bir güvenlik kusuru olarak değerlendirildiği, böylece tarafların kusur oranlarının eşit olduğunun değerlendirildiğini görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bilişim Uzmanı Bilirkişi … , Bankacı Bilirkişi … , Bankacı Bilirkişi … mahkememize sunmuş olduğu 18/01/2022 tarihli raporunda özetle; Dava konusu işlemde yukarıda belirtildiği şekilde, taraf kusurlarından her birinin işlenmemiş olsaydı dava konusu dolandırıcılık işleminin gerçekleşmeyeceği hususu dikkate alındığında; her 2 tarafın eşit kusurlu olduğu şeklinde 01 11.2021 tarihli kök raporlarında belirtilen kanaatlerinde bir değişiklik olmadığı görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bilişim Uzmanı Bilirkişi … , Bankacı Bilirkişi … , Bankacı Bilirkişi … mahkememize sunmuş olduğu 08/03/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı … Ltd Şti’nin … … Şubesindeki … No.lu hesabından 10.09.2020 tarihinde bilgisi ve rızası dışında; 400.000 TL paranın dava dışı … Lojistik Tic Ltd Şti’nin … Bankası A.Ş.’deki … İBAN numaralı hesabına aktarılması nedeniyle; … …’daki hesabının eksi (-8.285.93 TL) bakiyeye düştüğü, Davacı … 11.09.2020 tarihli 216.722.60 TL tutarındaki … ödemesi için; 358.500 TL tutarındaki çeklerin teminatı karşılığında 11.09.2020 tarihinde … no.lu 358.500 TL tutarında KMK çek iskonto kredisi kullanıldığı, Kullanılan … no.lu kredi ile ilgili olarak; 11.09.2020 kredi kullanım tarihinde “Peşinen 17.4597.80 TL Faiz, 2.688.75 TL kredi kullanım komisyonu ve 1.009.34 TL BSMV olmak üzere toplam 21.195.89 TL kesinti yapıldığı, Diğer bir ifade ile Davacının kullanmak zorunda kaldığı kredi nedeniyle bir nevi 21.195.89 TL zararına sebebiyet verildiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
SMMM Bilirkişi … ve Metalurji Uzmanı Bilirkişi … , Metalurji Uzmanı Bilirkişi … mahkememize sunmuş olduğu 11/10/2022 tarihli raporunda özetle; davacının hesabından 400.000 TL istem dışı çıkış olması sebebiyle bu tutarda kayıp olduğu, bu kayıp nedeniyle davacının yükümlülüklerini yerine getirmek için iskonto kredisi kullandığı, bu kredi nedeniyle bir finansman maliyetine katlandığı, ayrıca bu krediyi alabilmek için teminat olarak verdiği çekleri ilk madde ve malzeme alımında kullanmaktan mahrum
kaldığı, bu nedenle söz konusu ilk madde ve malzeme fiyatlarındaki fahiş artış dolayısıyla aşkın zarara
uğradığı, her iki zararının tazminin istendiği, mahkememizce bankanın kusurlu olduğu kanaatinde olunması halinde; dava konusu olay hiç gerçekleşmemiş olsaydı, davacı şirket işletme giderleri ve ödeme tarihi yakın
giderlerini hesabında bulunan 400.000 TL ile gerçekleştirebileceğini, bu durumda davacı tarafından
belirtilen 358.500,00 TL çek iskonto/iştira kredisi kullanmayacak ve bu krediden dolayı katlanmak
durumunda olduğu finansman giderlerine katlanmayacaktı. Buna göre davacı şirketin kusurlu işlem
nedeniyle katlandığı finansman maliyeti; Kullanım ücreti, BSMV, faiz vb olarak toplam gider; 134,44
TL, 2.688,75 TL, 17.497,80 TL, 874,90 TL olmak üzere toplam 21.195,89 TL olduğu, davacının bu
kapsamdaki talebi 21.100,45 TL olduğu, davacı vekilinin 14 Şubat 2022 tarihli dilekçesinde yer alan katlanılan vade farkından kaynaklanan zararına ilişkin olarak; Davacının kredi kullanmak üzere teminat olarak verdiği müşteri çeklerini pik
demiri alımında kullanabilmiş olsaydı, teknik bilirkişilerce yapılan tespite göre işlem tarihi itibariyle
sektörde aylık vade farkının % 2,5 civarında olması dikkate alındığında, davacının 6 ay vadeli çek için
katlanmak zorunda kalacağı vade farkı tutarı (6 x 0,025)x 400.000 = 60.000 TL olacağı, davacı vekilinin 14 Şubat 2022 tarihli dilekçesinde yer alan diğer talebi, yargılama süreci sebebiyle
davalı bankanın ödüncü çok geç ödeyecek olması sebebiyle davacı şirketin faizle telafisi mümkün
olmayan aşkın maddi zarara uğradığı, mübrez faturaların tarih ve alınan emtianın birim fiyatının
artış oranından anlaşılacağı üzere pik demiri fiyatlarının % 250 oranında arttığı … iddia ve taleplerine
ilişkin olarak; bilirkişi heyetimizdeki teknik bilirkişilerce yapılan tespitlere göre kusurlu işlemin meydana geldiği
Eylül 2020 döneminde pik demir fiyatı 3,265 TL/Kg’dir. Bu durumda; 400.000 TL’ye satın alınabilecek
pik demir miktarı (400.000 TL / 3.265 TL) 122.511,49 kg olduğu, bu miktarda pik demirin;
Dava tarihi 23 Ekim 2020 olduğu dikkate alındığında bu tarih itibariyle zarar tutarı; (teknik bilirkişilerce yapılan tespite göre Ekim 2020 dönemi pik demir fiyatının 3,577 TL/kg olduğu kabulüyle), pik demirin alış maliyetinin (122.511,49 kg x 3,577 TL/kg) 438.223,60 TL’ye çıktığı, bu durumda 38.223,60 TL kayıp olduğunun kabul edilebileceği, davacının 14.02.2022 tarihli dilekçesindeki talebinin dikkate alınması halinde bu tarih itibariyle zarar tutarı; Şubat 2022 tarihi itibariyle 122.511,49 Kg pik demirin alış maliyetinin teknik bilirkişilerce
de teyit edildiği gibi 0,7 USD/Kg olduğu (şubat 2022 dönemi 1 USD/TL kurunun ortalama 13,63 TL olabileceği dikkate alındığında 1 Kg pik demir fiyatının (0,7 USD x 13,63 TL) 9,541 TL, 122.511,4 Kg pik demirin alış maliyetinin ise (122.511,4 Kg x 9,541 TL) 1.168.881,27 TL olacağı, bu durumda kayıp tutarının (1.168.881,27 TL – 400.000,00 TL) 768.881,27 TL olacağı, davacının talebinin ise 600.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin 17/10/2022 tarihli ıslah dilekçesi sunarak ödüncün geri verilmesi talebini 220.000,00 TL, maddi tazminat taleplerini 81.195,00 TL olarak artırdığı görülmüştür.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; sözleşmeden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, Müvekkili şirketin, davalı bankanın … Şubesindeki … iban nolu hesap açtırdığını ve tüm bankacılık işlemlerini gerçekleştirmek amaçlı kullandığını, 10.09.2020 tarihinde müvekkili şirketin yetkilisi … tarafından kullanılmakta olan … abone nolu telefona kısa aralıklarla “… marka ve model cihazınıza Cep İmza kurulmuştur, işlem veya cihaz size ait değilse … arayiniz.” ve “Bilgilendirme: Değerli Müşterimiz. … nolu hesabinizdan 400.000,00 TL tutarında … BANKASI A.S. Bankasina EFT cikisi olmuştur. İşlem bilginiz disindaysa … ’u arayınız. MERSİS: … ” içerikli mesajlar geldiğini, Müvekkili şirket yetkilisi … mesajları görür görmez, hemen … nolu telefondan davalı banka ile iletişime geçtiğini ve bilgisi ve rızası dışında … Lojistik Tic. Ltd. Şti.’nin … iban nolu hesabına 400.000,00 TL aktarıldığını, usulsüz işlemlerle çekilen para davalı bankadan çalındığından davalı bankanın zararı niteliğinde olduğunu, Müvekkili şirketin, 358.500,00 TL tutarındaki muhtelif keşide tarihli, muhtelif bedelli 10 adet müşteri çeki karşılığında … Bankası … Şubesi … iban nolu hesaptan kullandığı 358.500,00 TL tutarlı … nolu KMK Çek İskonto/İştira Kredisi ile hesabından usulsüz yapılan EFT’den dolayı oluşan nakit açığını kapattığını, müvekkili şirketin, yakın tarihli ödemeleri için kullandığı söz konusu kredi sebebiyle 17.534,95 TL faiz, 2.688,75 TL ücret, 876,75 TL vergi ve 134,44 TL BSMV ödediğini, bu nedenlerle; davanın kabulünü, ödünç akti ve saklama akti ile davalı bankaya teslim edilen ve 10.09.2020 tarihinde usulsüz tevdiye konu 400.000,00 TL tutarlı mevduatın ileride artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’sinin 10.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı banka tarafından müvekkili şirkete geri verilmesini, mevduatın geri verilmesi mümkün değilse, ileride artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminatın 10.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı banka tarafından müvekkili şirkete ödenmesini, müvekkili şirketin, usulsüz EFT işlemi sebebiyle oluşan maddi zararları ile aşkın zararlarına istinaden tüm zararlarının bilirkişi marifetiyle tespitinden sonra artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın 10.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı banka tarafından müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının … Müşteri numaralı müşterisi olduğunu, internet bankacılığı hizmeti aldığını, 10.09.2020 tarihinde davacı şirketin müvekkili Bankanın hesaplarında şirket rızası dışında 400.000,00-TL eft yapıldığı iddiasında müvekkili bankanın tüm güvenlik önlemleri aldığını ve bu durumdan sorumlu olmayacağını, davacı şirketin hesabından bilgisi ve rızası dışında yapılan işlemlerin internet bankacılığı yolu ile gerçekleştiğini, davacı tarafın banka sisteminde kayıtlı … nolu telefonuna olay saatinde İnternet bankacılığı şifresi ve yapılan işlemler ile ilgili onay şifrelerinin gönderildiğini, davacı tarafın kendisini arayan numaraya kişisel bilgilerini ve şifresini paylaşması nedeniyle üçüncü kişiler tarafından söz konusu işlemlerin gerçekleştiğini, dava konusu olayda müvekkili bankanın kusuru bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
Meydana gelen olayda tarafların kusur tespiti için dosya bankacılık alanında uzman bilirkişi heyetine tevdii edilmiş ve 01/11/2021 tarihli kök raporda neticeten; Davacı “… San.Tic.Ltd.Şti.”nin davalı bankanın kurumsal ticari müşterisi olduğu, … Şubesinde … no.lu Vadesiz mevduat ve ticari kredili mevduat hesabının bulunduğu, Banka sisteminde, … GSM operatörü nezdinde firma yetkilisi … adına kayıtlı … no.lu cep telefonunun firma SMS telefonu olarak kayıtlı olduğu, Davacının internet bankacılığı hesabına 10.09.2020 tarihinde saat 12:48’de, yeni bir cihazdan giriş yapıldığı, giriş için davacıya tek kullanımlık şifre gönderilmediği, “… marka ve model cihazınıza cep imza kurulmuştur. İşlem veya cihaz size ait değilse … u arayınız” şeklinde bilgilendirme mesajı gönderildiği, Dolandırıcılar tarafından davacı firma hesabına bu şekilde giriş yapıldıktan sonra saat 12:53’te firma hesabından 400.000,00 TL nin … Bankası nezdindeki … IBAN nolu … Tic.Ltd.Şti. hesabına “Taşımacılık Giderleri Fatura kesildi. Kalan bakiye 20bin” açıklamasıyla EFT yapıldığı, EFT işlemi için davacı firma cep telefonuna onay şifresi gönderilmediği, sadece bilgilendirme mesajı gönderildiği, Firmanın … nolu cep telefonundan saat 12:54 ve 13:03’de banka müşteri hizmetlerinin arandığının … A.Ş. nin 25.06.2021 tarihli yazısı eki listede görülebildiği, ancak Banka tarafından görüşme kaydına rastlanmadığının bildirildiği, bu nedenle görüşme içeriğine ulaşılamadığı, Davacının aynı gün saat 15:16’da Konya Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu, ifadesinde internet bankacılığı üzerinden dolandırıldığı, bilgisi ve iradesi dışında şirket hesabından 400.000,00 TL nin … Bankası nezdindeki … Lojistik Tic.Ltd.Şti.hesabına EFT yapıldığı, öncelikle bu hesaba bloke konulmasının talep ettiği ve kendisini dolandıranlardan şikayetçi olduğu, Davacının internet bankacılığı hesabına girilebilmesi için gerekli olan müşteri numarası ile sabit şifresinin dolandırıcıların eline nasıl geçtiği konusunda dosyada bilgi bulunmadığı, bu bilgilerin dolandırıcılar tarafından banka sisteminden elde edilmesinin teknik olarak mümkün olmadığı, Davalı bankanın internet bankacılığı güvenlik sisteminin cep imza seçeneğinde, yeni bir cihazdan mobil bankacılık hesabına giriş yapılırken cep imza aktivasyon kodunun sistemde kayıtlı cep telefonuna gönderilmesi gerekirken yeni cihaza gönderildiği, böylece müşterinin sabit internet bankacılığı şifresini bir şekilde elde eden dolandırıcıların, müşteri adına bütün işlemleri yapabilir hale geldikleri, Dava konusu işlemde, 10.09.2020 tarihinde saat 12:48’de … marka yeni bir cihazda davacı adına mobil bankacılık uygulaması indirilerek cep imzanın aktif edildiği, ancak bunun için davacının sistemde kayıtlı cep telefonuna onay kodu gönderilmediği, sadece bilgi SMS’i gönderildiği, bu şekilde davacının mobil bankacılık uygulamasına giriş yapıldıktan sonra saat 12:53’te 400.000,00 TL EFT işleminin gerçekleştiği, EFT işlemi için tek kullanımlık şifre gönderilmediği, davacının cep telefonuna sadece bilgi mesajı gönderildiği, yapılan değerlendirmede, davacının sabit internet bankacılığı şifresini iyi muhafaza edemediği ve dava konusu işlemin gerçekleşmesine neden olduğu, bu bakımdan kusurlu olduğu, davalı bankanın, müşterinin internet bankacılığı hesabına yeni bir cihazdan giriş yapılırken cep imza aktivasyon kodunu müşterinin sistemde kayıtlı cep telefonu yerine yeni cihaza göndermesinin sistematik bir güvenlik kusuru olarak değerlendirildiği, tarafların kusur oranlarının eşit olduğunun değerlendirildiği bildirilmiştir. Taraf itirazlarının değerlendirilmesine ilişkin düzenlenen ek raporda da; kök rapordaki kanaatte bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Düzenlenen kusur bilirkişi kök ve ek raporu yapılan tespitler itibariyle denetlenebilir olduğundan mahkememizce yargılamaya esas alınmış olup, netice itibariyle yapılan tespitler dosya muhtevası ve düzenlenen rapor ile uyumlu olmadığından eşit kusur yönündeki görüş ve kanaat mahkememizce yargılamaya esas alınmamıştır, şöyle ki; bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının internet bankacılığı hesabına girebilmesi için gerekli olan müşteri numarası ile sabit şifresinin davacının hesabından para çeken kişilerin eline nasıl geçtiği konusunda ve davacının ihmal gösterdiğine dair dosyada bilgi bulunmadığından, ilgili husus davalı bankanın güvenlik zafiyetinden kaynaklanabileceğinden davalının kusur atfına gerekçe gösterilen bu durum mahkememizce uygun görülmemiştir. Yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davalı banka cep imza aktivasyon kodunu sistemde kayıtlı cep telefonuna göndermesi gerekmekte olup, ilgili hususta davacının bir ihmali bulunsa dahi aktivasyon kodunun sisteme tanımlı cep telefonuna gönderilmesi halinde bile meydana gelen zarar önlenebileceğinden bunun yerine yeni cihaza ilgili aktivasyon kodunun gönderilmesi ile zararın oluşması arasında tam ve kesin bağlantı bulunduğundan ve ayrıca kusurun tespiti esas olarak hakime ait olduğundan, yapılan mezkur değerlendirmeler neticesinde meydana gelen olayda objektif özen sorumluluğu da nazara alınarak davalı bankanın tam kusurlu olduğu takdir ve kanaatine varılmıştır.
Davacının hesabından bilgisi dışında çekilen miktar nedeniyle ticareti korumak adına KMK çek iskonto/iştira kredisi kullanması nedeniyle oluşan zararların hesabı için dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş ve 08/03/2022 tarihli raporda neticeten; Davacı … Ltd Şti’nin … … Şubesindeki … No.lu hesabından 10.09.2020 tarihinde bilgisi ve rızası dışında; 400.000 TL paranın dava dışı … Lojistik Tic Ltd Şti’nin … Bankası A.Ş.’deki … İBAN numaralı hesabına aktarılması nedeniyle; … …’daki hesabının eksi (-8.285.93 TL) bakiyeye düştüğü, Davacı … 11.09.2020 tarihli 216.722.60 TL tutarındaki … ödemesi için; 358.500 TL tutarındaki çeklerin teminatı karşılığında 11.09.2020 tarihinde … no.lu 358.500 TL tutarında KMK çek iskonto kredisi kullanıldığı, Kullanılan … no.lu kredi ile ilgili olarak; 11.09.2020 kredi kullanım tarihinde “Peşinen 17.497.80 TL Faiz, 2.688.75 TL kredi kullanım komisyonu ve 1.009.34 TL BSMV olmak üzere toplam 21.195.89 TL kesinti yapıldığı, davacının kullanmak zorunda kaldığı kredi nedeniyle bir nevi 21.195.89 TL zararına sebebiyet verildiği tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir 08/03/2022 tarihli bilirkişi raporları mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Davacının aşkın zararının bulunup bulunmadığı hususunda rapor düzenlenmek üzere dosya SMMM Bilirkişi … ve Metalurji Uzmanı Bilirkişi …, Metalurji Uzmanı Bilirkişi …’e tevdii edilmiş olup, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 11/10/2022 tarihli raporunda neticeten; davacının hesabından 400.000 TL istem dışı çıkış olması sebebiyle bu tutarda kayıp olduğu, bu kayıp nedeniyle davacının yükümlülüklerini yerine getirmek için iskonto kredisi kullandığı, bu kredi nedeniyle bir finansman maliyetine katlandığı, ayrıca bu krediyi
alabilmek için teminat olarak verdiği çekleri ilk madde ve malzeme alımında kullanmaktan mahrum kaldığı, bu nedenle söz konusu ilk madde ve malzeme fiyatlarındaki fahiş artış dolayısıyla aşkın zarara uğradığı, her iki zararının tazminin istendiği, mahkememizce bankanın kusurlu olduğu kanaatinde olunması halinde; dava konusu olay hiç gerçekleşmemiş olsaydı, davacı şirket işletme giderleri ve ödeme tarihi yakın giderlerini hesabında bulunan 400.000 TL ile gerçekleştirebileceğini, bu durumda davacı tarafından
belirtilen 358.500,00 TL çek iskonto/iştira kredisi kullanmayacak ve bu krediden dolayı katlanmak
durumunda olduğu finansman giderlerine katlanmayacağını, buna göre davacı şirketin kusurlu işlem
nedeniyle katlandığı finansman maliyeti; Kullanım ücreti, BSMV, faiz vb olarak toplam gider; 134,44
TL, 2.688,75 TL, 17.497,80 TL, 874,90 TL olmak üzere toplam 21.195,89 TL olduğu, davacının bu
kapsamdaki talebi 21.100,45 TL olduğu, davacı vekilinin 14 Şubat 2022 tarihli dilekçesinde yer alan katlanılan vade farkından kaynaklanan zararına ilişkin olarak; Davacının kredi kullanmak üzere teminat olarak verdiği müşteri çeklerini pik
demiri alımında kullanabilmiş olsaydı, teknik bilirkişilerce yapılan tespite göre işlem tarihi itibariyle
sektörde aylık vade farkının % 2,5 civarında olması dikkate alındığında, davacının 6 ay vadeli çek için
katlanmak zorunda kalacağı vade farkı tutarı (6 x 0,025)x 400.000 = 60.000 TL olacağı, davacı vekilinin 14 Şubat 2022 tarihli dilekçesinde yer alan diğer talebi, yargılama süreci sebebiyle davalı bankanın ödüncü çok geç ödeyecek olması sebebiyle davacı şirketin faizle telafisi mümkün olmayan aşkın maddi zarara uğradığı, mübrez faturaların tarih ve alınan emtianın birim fiyatının
artış oranından anlaşılacağı üzere pik demiri fiyatlarının % 250 oranında arttığı … iddia ve taleplerine
ilişkin olarak; bilirkişi teknik bilirkişilerce yapılan tespitlere göre kusurlu işlemin meydana geldiği Eylül 2020 döneminde pik demir fiyatı 3,265 TL/Kg’dir. Bu durumda; 400.000 TL’ye satın alınabilecek pik demir miktarı (400.000 TL / 3.265 TL) 122.511,49 kg olduğu, bu miktarda pik demirin; Dava tarihi 23 Ekim 2020 olduğu dikkate alındığında bu tarih itibariyle zarar tutarı; (teknik
bilirkişilerce yapılan tespite göre Ekim 2020 dönemi pik demir fiyatının 3,577 TL/kg olduğu kabulüyle), pik demirin alış maliyetinin (122.511,49 kg x 3,577 TL/kg) 438.223,60 TL’ye çıktığı, bu durumda 38.223,60 TL kayıp olduğunun kabul edilebileceği … tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir şekilde düzenlenen bilirkişi raporundaki sahip olunan çeklerin iskonto/iştira kredisi kullanılarak ödemelerin gerçekleştirilmesi dolayısıyla finansman giderlerine katlanılması ve yine çekler kullanılarak alınabilecek malzemelerin 6 ay vadeli çek vermek suretiyle vade farkı ödeyerek malzeme alımı gerçekleşmesinden kaynaklanan vade farkının karşılanmasına ilişkin yapılan hesaplamalar yönüyle kredi zararı 21.195,89 TL ve vade farkından kaynaklanan zarar 60.000,00 TL olarak yapılan tespitler mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Davacı vekili 17/10/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile ödüncün geri verilmesine ilişkin taleplerini 220.000,00 TL’ye, maddi tazminata ilişkin taleplerinin 81.195,00 TL’ye artırdığını beyan etmiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; Davalının tam kusurlu davranışları neticesinde, davacının bilgisi dışında hesabından çekilen 400.000,00 TL bedelden sorumlu olduğu takdir ve kanaatine varılmış olup; ancak davacının bedel artırım dilekçesindeki talepleri nazara alınarak 220.000,00 TL’nin fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiştir. Yine davacının KMK çek iskonto/iştira kredi kullanması nedeniyle oluşan zararının 21.195,89 TL olduğu ve yine vade farkından kaynaklı 60.000,00 TL aşkın zararının bulunduğu anlaşılmış olup, taleple bağlılık ilkeleri gereği 81.195,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Her ne kadar aşkın zarar taleplerine ilişkin olarak olay tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de; aşkın zararın dava konusu işlem ile arasında doğrudan bağlantı bulunmadığından ve ilgili tazminat taleplerine ilişkin davalının, dava öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir delil bulunmadığından, dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KABULÜ İLE
1- Davacının hesabından bilgisi dışında çekilen 220.000,00 TL’nin 10.09.2020 olay tarihinden itibaren ve aşkın zarara ilişkin 81.195,00 TL’nin 23.10.2020 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin hakların saklı tutıulmasına,
2-Alınması gereken 20.574,63 TL karar harcından peşin olarak alınan 54,40 TL harç ve 5.109,5‬0 TL ıslah harçların mahsubu ile bakiye 15.410,73‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 54,40 TL peşin harç, 5.109,5‬0 TL ıslah harçların toplamı ‭5.226,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4.900,00 TL bilirkişi ücreti, 156,7‬0 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam: 5.056,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 45.167,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24/11/2022

Katip Hakim