Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/301 E. 2023/153 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/301 Esas
KARAR NO : 2023/153

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkillerin davalı katılım şirketine keşidecilerin çektikleri ve ipotekle teminat altına alınmış kredi sebebiyle verdikleri ve Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip konusu yapılan 08.06.2018 tanzim, 21.02.2020 vade tarihli 1.000.000.-TL miktarlı tanzim yeri Konya ve alacaklısı Davalı, borçlusu … A.Ş. ile … olan aval verenleri müvekkilleri olan bononun takip konusu yapıldığını, müvekkillerinin davalı Katılım Şirketine borçlular … ve …. Tic. A.Ş.’nin bu davalıdan kullandıkları kredi sebebiyle davalı katılım şirketi tarafından takip konusu bono imzalattırıldığını, davalı katılım şirketine borç tek olduğunu, davalı alacaklı banka kredinin ve takip konusu bononun teminatı olan taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırması sebebiyle kendi eli ile alacağını zor duruma sokmuştur. bu durumdan müvekkillerin sorumlu tutulmasının beklenemeyeceğini, takibin müvekkiller yönünden teminatsız olarak durdurulmasına, asıl alacak miktarının %20’si oranında icra inkâr tazminatına, %10’u oranında da davalının para cezasına çarptırılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacıların borçlu olmadığı iddiasıyla davaya konu ettiği senet bir kambiyo senedi olduğunu, bilindiği üzere kambiyo senetleri illetten mücerrettir. Kamu güvenine mazhar senetler olup, kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğini, nitekim bono veya emre yazılı senedin unsurlarını gösteren TTK m. 776/1-b; “Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,” şeklindeki ifade bu hususun açık beyanıdır. Dava konusu senet altındaki imzanın davacılara ait olduğu ve fiil ehliyetinin tam olduğu davacı tarafça kabul edildiğini, buna göre senedin bedelsiz olduğu iddiasında bulunan davacı borçlular tarafından, bu iddianın usulüne uygun olarak yazılı ve kesin delillerle ispatlanması gerektiğini, davacı tarafın dava konusu senette aval veren olarak imzaları bulunmakta olup, TTK’nın ilgili hükümleri uyarınca iddiaları borçtan sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, öncelikle hukuka aykırı ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacının haksız davasının reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
… Tapu Müdürlüğünün 11/10/2021 tarihli cevabı yazısı ile 13/06/2018 tarihli ipotek işlemine ilişkin Resmi Senet ve işlem evraklarının gönderildiği görülmüştür.
Bankacı bilirkişi … 23/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafça dile getirilen ve kredinin teminatı olarak alındığı belirtilen Konya İli, … İlçesi, … Mah. … Ada, … Parsel, … Blok, … Mesken vasıflı taşınmaz 13.06.2018 tarihinde banka lehine … tarafından ipotek olarak verildiğini, ilgili taşınmaz 20.05.2019 tarihinde … tarafından borçlu firmanın kefili olan … adına devredildiğini, … 05.07.2019 tarihinde davalı bankaya başvurarak ipoteği fek ettiğini, ilgili ipotek fek işlem tarihinde … A.Ş. (Eski Unvan: … . A.Ş.) firmasının davalı bankaya borcu devam etmekte ve gecikmesi bulunmadığını, banka kayıtlıları ve tarafların iddiaları değerlendirildiğinde dava konusu bononun kullandırılan krediden dolayı teminat olarak verildiğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanılmadığını, kredi borcuna ilişkin ipotek takibi tespit edilememiştir. İlgili kredi kapatılmamış olup, kredinin ilk 18 taksiti düzenli ve tam ödenmiş, 19. Taksite 1.876,70 TL ödeme yapılmıştır. 31.12.2019 tarihinden itibaren borçlular tarafından başka herhangi bir ödeme yapılmamış olup, gecikme cezalarının eklenmesiyle birlikte ilgili kredi toplam 345.842,93 TL olarak kat edildiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına konu kambiyo senedinden dolayı davacıların davalıya borçlu olup olmadıkları hususları olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacılar vekili dava dilekçesinde kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak kambiyo senedinin düzenlendiği ve davacıların da bu bonoda aval verenler olduğu, ipotek verilen taşınmaza güvenerek krediye kefil oldukları ve dava konusu bonoya aval verdiklerini iddia etmiş iseler de yapılan incelemede ipotek verilen taşınmazın davacılardan … in eşine ait olduğu ve ipoteğin kaldırılmasının aleyhlerine olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca ilgili bononun kredi sözleşmeleri için verildiğinin ispat edilemediği gibi dava konusu kambiyo senedinde davacılar avalist konumundadırlar.
Türk Ticaret Kanunu’nda kambiyo senetlerinde avalin şartları belirlenmiştir. Buna göre TTK m. 702; “(1) Aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olur. (2) Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir.” hükümlerini haiz olup, aval veren davacının, kanunen şekle ilişkin noksan dışında her halde iş bu senetteki borçtan sorumlu olacağı ve taahhüdünün geçerli olacağı açıkça belirtilmiştir. Yine TTK m. 724; “(1) Bir poliçeyi düzenleyen, kabul eden, ciro eden veya o poliçeye aval veren kişiler hamile karşı müteselsil borçlu sıfatıyla sorumludurlar.” hükmünü haizdir. Açık kanun hükümleri nazara alındığında, davacıların dava konusu senede dair iddia ve itirazlarının hiçbiri senetten doğan borç ve sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
TTK’nın 702/2 maddesi gereğince aval verenlerin senedin teminat altına aldığı borç şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdünün geçerli olacağı yönündeki düzenlenmesi karşısında davacıların teminat senedi yönündeki iddiaları dinlenemez.
İlgili yasal düzenlemeler ve Yargıtay uygulamaları nazara alındığında davacıların dava konusu bononun teminat bonosu olduğu, bu nedenle geçersiz olduğu ve borçlu olmadıkları yönündeki iddialarına itibar edilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan tazminat taleplerinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 23.543,11 TL karar harcından peşin olarak alınan 5,885,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.657,33 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 51.251,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, tereke temsilcisinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/03/2023

Katip … Hakim …