Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/281 E. 2021/478 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı şirketin, müvekkilinin şirketten iş sağlığı ve güvenliği hizmeti doğrultusunda 29.11.2019 tarihli 1.205,28 TL, 16.12.2019 tarihli 699,84 TL, 30.12.2019 tarihli 1.620,00 TL olmak üzere toplamda 3 adet fatura kesilmek suretiyle hizmet satın aldığını bu faturalar davalı şirket tarafça kabul edilmek suretiyle işlendiğini ancak, düzenlenen faturalara konu borcun aylık olarak ödenmesi ve ayrıca toplamda biriken 3.525,12-TL tutarındaki bakiyesi ödenmesi gerekirken herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirket vekili tarafından ise 29.07.2020 tarihinde davalı hakkında takip yaptıkları dosya icra müdürlüğüne borca itiraz dilekçesi ile borca itiraz ederek takibi durdurduğunu beyanla; borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen % 9 yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin maktu olarak karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligatların yapıldığı, cevap ve delil dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi …’in mahkememize sunduğu 03/08/2021 tarihli raporunda özetle; Davacının 2019 ve 2020 yılına ait Yevmiye, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğundan, HMK 222 md. 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davacı … Ltd. Şti. tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların E-fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlendiğini, davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde davacının takip tarihi (01/07/2020) itibariyle davalı yandan 3,525,12 TL asıl alacaklı olduğunun tespit edildiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Davacının davalı aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 01/07/2020 tarihinde 3,525,12 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 3.696,69 TL üzerinden icra takibine giriştiği, ödeme emrinin davalıya 24/07/2020 tarihinde usulen tebliğ edildiği, davalının yasal itiraz süresi içinde 29/07/2020 tarihinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinin 1. Fıkrasında yer alan açık kanun hükmü uyarınca; uyuşmazlığın çözümü için mahkeme kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine vereceği karar ile ticari defterlerin ibrazını isteyebilir ve ticari defterleri delil olarak inceleyebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinin 2. Fıkrasındaki “kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulma, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olma ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasıdır.” hükmüne uygun olmaları aranmaktadır. Genel hukuk kuralları dâhilinde bir kimsenin kendi düzenlemiş olduğu belgenin kendi lehine delil sayılması mümkün değildir.
Görüldüğü üzere ticari defterlerin sahibi lehine delil sayılması istisnai bir haldir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için bir takım şartların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartların neler olduğu 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ticari Defterlerin İbrazı Ve Delil Olması” başlıklı 222. maddesinin 3. Fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde). Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile somut dava dosyamızda HMK 222. Maddenin 3 fıkrasında belirtilen hususlardan ” ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünün uygulama alanı bulacağı açıktır.
Zira davalıya 30.03.2021 tarihli duruşma tutanağında kesin süre içinde ticari defter ve belgelerin bulunduğu yerin bildirilmesi için ara karar kurulmuş ve ihtarlı tebliğ mazbatası ile istenmiş ama süresi içerisinde cevap ve beyanda bulunulmamıştır. Bu nedenle HMK 222/3. Madde hükmü gereğince usulüne uygun tutulmuş davacı ticari defterleri lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Bu nedenle tüm dosya kapsamı ile; Davacı … Ticaret Limited Şirketi vekilinin davalı … Ticaret Limited Şirketi aleyhine açtığı itirazın iptali davasının kabulü ile; dosyaya konu Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın iptali ile; takibin 3.525,12 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile devamına, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 3.525,12 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 705,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Borçlar Kanunu Borçlunun temerrüdü I. Koşulları başlıklı 117. Maddesi “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” hükmünü havi olduğundan ve davacının takipten önce davalıyı asıl alacak yönünden temerrüde düşürdüğünü gösteren bilgi ve belge sunulmadığından takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin davalı … Tic. Ltd. Şti. aleyhine açtığı itirazın iptali davasının Kısmen KABULÜ İLE,
1- Dosyaya konu Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin, 3.525,12 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
2-Alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 3.525,12 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 705,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 240,80 TL karar harcından peşin olarak alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 186,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 vekalet harcı, 54,40 TL peşin harç toplamı 116,60 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (kabul/talep oranına göre) 1.258,73 TL’sinin davalıdan, (red/talep oranına göre hesaplanan) 61,27 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.525,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 500,00 TL bilirkişi ücreti ile posta tebligat gideri 141 TL toplamı olan 641 TL’ nin (kabul/talep oranına göre hesaplanan ) 611,25 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 madde gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07.12.2021

Katip Hakim