Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/278 E. 2021/370 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN:
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; …ili …ilçesi …Mah. … ada … parsel, …arsa paylı …Blok, .Kat, …bağımsız bölüm numaralı dubleks büro vasıflı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve …Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin …esas sayılı icra takibinin durdurulması gerektiğini, müvekkilin bu taşınmazı tapu kayıtlarındaki ipotek şerhi ile birlikte satın aldığını, ipoteğin …Şirketi lehine konulmuş olup, taşınmazın ipotek akit tablosundaki değeri 1.200,00 TL olduğunu, müvekkil ilgili taşınmazı satın alırken …. Şirketinin davalı …kullanmış olduğu 300.000,00 TL bedelli kredi nedeniyle 12/01/2016 tarihinde taşınmazı ipotekli olarak güncel borcu ile birlikte satın aldığını, müvekkilinin borçlusu olmadığı bir kredi nedeniyle mağdur durumda olduğunu, 2. kredi kullandırılırken davalı banka tarafından taşınmazın maliki davacının muvafakatının alınmadığını, BK 131. Maddesi gereğince asıl borç sona ereceği için buna bağlı hak ve borçların da sona ermesi gerektiği, bu nedenlerle …ili …ilçesi …Mah. … ada 1 parsel, …arsa paylı … Blok .Kat, …bağımsız bölüm numaralı dubleks büro vasıflı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, …İcra Dairesinin …esas sayılı icra takibinin tedbiren davanın kesin sonucuna kadar durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davada kaldırılması talep edilen ipotek bedelinin 1.200.000,00 TL olduğundan dava bedelinin bu bedel üzerinden dikkate alınması gerektiğini, müvekkili banka ile dava dışı …. Şti. Arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, akdedilen sözleşme gereğince dava dışı şirkete krediler kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine …Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, satışı istenilen ipotek dava dışı şirket tarafından davacıya ipotekli olarak devredildiğini, davacının ipoteği bilerek ve kabul ederek devrini gerçekleştirdiğini, sözü geçen ipoteğin limit ipoteği olduğunu, müvekkili banka tarafından hem borçlu şirkete hem de ipotek veren davacıya borcun ödenmemesi halinde ipotek sebebiyle icra takibine geçileceğine ilişkin ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen müvekkili bankaya her hangi bir ödeme yapılmadığını, davacının asıl borçluya bir kefaletinin bulunmadığını, usulde gerek kefalet verenin gerekse ipotek verenin kullandırılacak kredilerden haberdar edilmesi veya muvafakatinin alınması gibi bir düzenleme bulunmadığından bahisle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik davadır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, …Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyası, taraflarca gönderilen ihtarname örnekleri, …A.Ş. den gelen cevabi yazı örneği, genel kredi sözleşmesi örneği, tapu kayıt örneği, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
MK nun Amaç ve Nitelik başlıklı 881. Maddesi; “Halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir. İpoteğe konu olacak taşınmazın, borçlunun mülkiyetinde bulunması gerekmez.” hükmünü amirdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı vekilince davalı banka aleyhine açılan bu davada davaya konu edilen …İli …İlçesi …Mahallesi … ada .. parsel üzerinde kain …arsa paylı … Blok, . Kat, …bağımsız bölüm numaralı dubleks büronun dava dışı …. Şti.’ nden davalı banka lehine konulmuş ipotek şerhi ile birlikte 13/06/2016 tarihinde satın alındığı, taşınmazın ipotek akit tablosundaki değerinin 1.200.000,00 TL olduğunu, davacının taşınmazı satın alırken dava dışı şirketin davalı bankadan kullanmış olduğu 300.000,00 TL lik güncel kredi borcu bulunduğunu, bu güncel borcun 14/01/2019 tarihinde tamamen ödendiğini, davalı bankanın dava dışı … Şirketine 07/02/2018 tarihinde 610.000,00 TL bedelli başka bir kredi daha kullandırdığını, ancak bu kredi kullandırılırken taşınmaz malikinin muvafakati alınmadığını, davalının müvekkilinden habersiz işlem yapmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek davaya konu edilen taşınmaz kayıtlarındaki ipoteğin kaldırılması talep edilmiş olup; esasen MK 1020 maddesinde düzenlenen aleniyet ilkesi gereğince davacının tapu sicilindeki ipotek şerhini ve üzerindeki 1.200.000,00 TL lik 1. Dereceden tesis edilen üst sınır/limit ipoteğini bilmediğini ileri süremeyeceği gibi; davamızda da böyle bir iddia bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık 3. Kişinin kullandığı kredi ve kredilerin teminatı olan bu ipoteğin terkin koşullarının oluşup oluşmadığındadır.
BK 131. maddesi gereğince asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlarda sona erer ve MK 883. Maddesine göre alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteğin terkin edilmesini talep edebilir. İpotekle teminat altına alınan borç asıl borçlu tarafından ödenebileceği gibi, MK 884 maddesi gereğince rehinli taşınmaz maliki de asıl borçluya ait koşullar dairesinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep edebilir.
Bu yasal düzenlemeler karşısında taraflar arasındaki uyuşmazlığa dönülecek olursa; davalı banka ile dava dışı …Şirketi ile ilk önce 23/07/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve davaya konu taşınmaz üzerine davalı banka lehine “kullandırılmış ve kullandırılacak olan gerek asaleten veya gerekse kefaleten açılmış veya açılacak her nevi kredilerden veya sair nedenlerden doğan borçların teminatı olarak 1. derecede 1.200.000,00 TL bedelli üst sınır/limit ipoteği” tesis edildiği, bu ipotek tesisinden sonra 13/06/2016 tarihinde dava dışı …Şirketi tarafından davaya konu taşınmazın davacıya üzerindeki üst/limit ipoteği ile birlikte satıldığı, davalı banka ile dava dışı …Şirketi arasında daha sonra düzenlenen 07/02/2018 tarihli taksitli ticari kredi sözleşmesi ile ilgili şirkete 610.000,00 TL kredi verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı vekilince kullandırılan 2. krediden haberdar edilmediği, bu kredi yönünden taşınmaz maliki olarak davacının muvafakatının alınmadığı ileri sürülmüş ise de; bu konuda kanunlarımızda her hangi bir zorunluluk ve düzenleme bulunmadığından bu iddialara itibar edilmemiştir.
Dosyada alınan bilirkişi raporu ile dava konusu ipoteğin teminatı olan kredi riskinin devam ettiği tespit edilmiş olup; bu durumda hali hazırda ipoteğin fekki koşullarının bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; MK 888 maddesi gereğince yeni malik borcu yüklendiği takdirde alacaklı, kendisine başvurma hakkını saklı tuttuğunu 1 yıl içeresinde yazılı olarak önceki borçluya bildirmezse borçlu borcundan kurtulur şeklindeki düzenlemelere de yer verilmiş ise de; davaya konu uyuşmazlıkta yeni malikin davacının borcu üstlendiğine dair her hangi bir iddia ve belge bulunmadığı gibi, buradaki borçtan kurtulacak kişi yeni malik değil taşınmazı devreden 3. kişi (eski malik) olduğundan rapordaki bu değerlendirmeler mahkememizce nazara alınmamıştır. Açıklanan nedenlerle MK 883 ve MK 884 maddesindeki ipoteğin terkinine ilişkin yasal koşulların bulunmadığı kanaatine varıldığından davacının davasını reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
DAVACININ DAVASININ REDDİNE.
Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin ve ikmalen alınan 8.487,87 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 8.428,57 TL harcın Harçlar Kanunu 31. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine.
Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 42.241,78 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 01/11/2021 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
06/10/2021

Başkan Üye Üye Katip