Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/258 E. 2022/163 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA :
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili banka ile dava dışı Müflis … San. Tic. A.Ş. arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiğini, kredi genel sözleşmelerine istinaden dava dışı şirkete krediler kullandırıldığını, davalıların ise akdedilen sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, dava dışı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili bankanın Beşiktaş . Noterliği aracılığı ile 24/09/2019 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname keşide ederek tüm ilgililere tebliğ ettirdiğini, müvekkili banka tarafından ifa edimini yerine getirmeyen borçlular aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, söz konusu takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu, davalıların yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili bankanın alacağının halen devam ettiğini, yapılacak bilirkişi incelemesi ve banka kayıtları ile müvekkilinin alacaklı olduğunun ortaya çıkacağından bahisle davalıların Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.275.269,43 TL üzerinden devamına, davalılar aleyhine %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; öncelikle davada görevli mahkemenin ticaret mahkemesi değil tüketici mahkemesi olduğunu, bu nedenle öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, kredi sözleşmesi kurulurken kefalet sözlemesi yapan kişi evli ise eşinin rızasının gerektiğini, dava konusu kredi sözleşmesini davacı tarafından dava konusu takip dayanağı yapılan sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla müvekkilinin imzaladığının belirtildiğini, ancak müvekkillerinin ne yazıları, ne imzaları ne de eşlerinin muvafakatlerinin bulunmadığını, davacının iddialarını kabul etmediklerini, müvekkillerinin davacı bankaya her hangi bir borçlarının bulunmadığını, bu nedenlerle davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin iptaline, davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile, dava dışı asıl borçlu … San. Tic. A.Ş.’nin ve davalı …. Tic. Ltd. Şti’nin ticaret sicil kayıtları celbedilmiş, gerçek kişi davacıların imza asıllarının bulunduğu belge asılları getirtilmiş, davacı banka vekilince takibe konu sözleşme aslı ibraz edilmiş, davacı asıllar hazır ettirilerek usulüne uygun olarak istiktap yaptırılmış, gerçek kişi davacıların aile nüfus kaydı Uyap sisteminden çıkartılarak dosya içine alınmış, İstanbul Adli Tıp Grafoloji Daire Başkanlığı Adli Belge İnceleme Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak sözleşmedeki imzaların davacı asılların eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınmış, dosyamız bankacı bilirkişiye tevdi ile davacı banka şubesinde yerinde inceleme ve kayıtlarda suret alma yetkisi verilerek banka kayıtları incelenmiştir.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf vekillerinin verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, takibe ve davaya konu kredi genel sözleşmesi örneği, ihtarname örneği, Ticaret Sicili Müdürlüğünden gelen cevabi yazı ve ekleri, mahkememizce bankacı bilirkişiden temin edilen bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
6100 sayılı HMK’nun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi; “ (1) Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmünü amirdir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun genel olarak başlıklı 4. Maddesi; “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;a) Bu Kanunda,b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.(2) (Değişik: 28/2/2018-7101/61 md.) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” hükmünü amirdir.
6098 sayılı TBK’nun Kefalet Sözleşmesi, Tanımı başlıklı 581. maddesi; “Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü amirdir.
6098 sayılı TBK’nun Kefalet Sözleşmesi, Şekil başlıklı 583. maddesi; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” hükmünü amirdir.
6098 sayılı TBK’nun Kefalet Sözleşmesi, Eşin Rızası başlıklı 584. maddesi; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.(Ek fıkra: 28/03/2013-6455 S.K./77. md) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmünü amirdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı banka vekilince davalılar aleyhine açılan bu davada; davalı borçluların Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazların iptali, takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup; davalılar vekilince ilk olarak davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu ileri sürülerek, görev itirazında bulunulmuş ise de; takibin ve davamızın dayanağı ticari nitelikte genel kredi sözleşmesi olduğundan HMK 1., TTK 4. maddeleri nazara alınarak bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar vekili esasa ilişkin olarak sözleşmedeki yazı ve imzaların davalılar … ve …’a ait olmadığı ileri sürüldüğünden, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’ne davalıların celp edilen imza ve yazı örnekleri ile dava konusu genel kredi sözleşmesi asılları birlikte gönderilerek dava konusu genel kredi sözleşmesindeki imzaların davalıların eli ürünü olup olmadığı hakkında rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup; mahkememize sunulan Adli Tıp Kurumu raporunda genel kredi sözleşmesindeki “EŞ RIZASI” bölümündeki yazılar hariç diğer yazı ve imzaların davalıların eli ürünü olduğunu bildirir tanzim edilen rapor incelenerek dosyamız arasına konulmuştur.
Davalılar vekilince takibe konu genel kredi sözleşmesinde eş rızası bulunmadığından dolayı sözleşmenin geçersiz olduğu ileri sürülmüş ise de; incelenen sözleşmede davalılardan …’un eşi …’un imzasının bulunduğu anlaşıldığından ve davalı …’un dava dışı asıl borçlu … Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin ortağı ve yetkilisi olmasından dolayı TBK 584. maddesi gereğince eş rızası aranmayacağından düzenlenen kefalet sözleşmelerinin her iki gerçek şahıs davalılar yönünden hukuken geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 16.11.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre de; davacı banka ile dava dışı … San. Tic. A.Ş. arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine konu borcun ödenmemesi nedeniyle davalıların usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğü ve takip tarihi itibariyle davacı bankanın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalılardan HMK 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralı nazara alınarak 2.143.374,00 TL asıl alacak 72.279,70 TL işlemiş temerrüt faizi, %5 faizin BSMV’si, 500,00 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 2.219.767,68 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığından, davacının davasının kısmen kabulü ile hükmedilen alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, reddedilen kısım yönünden yapılan takip haksız olmakla birlikte, kötü niyetli takip yapıldığı davalı tarafça ispatlanamadığından davalılar vekilinin tazminat talebinin ise reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ DAVASININ İCRA TAKİBİ VE DAVADAKİ TALEPLERİ DE NAZARA ALINARAK KISMEN KABULÜ İLE; davalı borçluların Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazların kısmen iptali ile takibin tüm davalılar yönünden 2.143.374,00 TL asıl alacak, 72.279,70 TL işlemiş temerrüt faizi, 3.613,98 TL %5 BSMV ve 500,00 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 2.219.767,68 TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %28,60 oranında faiz ve faizin %5 BSMV’ si ile devamına.
2-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine.
3-Hükmedilen 2.219.767,68 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 443.953,53 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine.
4-Davalı tarafından şartları bulunmayan tazminat talebinin reddine.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2020 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 2 kişinin taraf olması durumunda saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL davanın kabul/talep oranı olan %97,56 oranına isabet eden 1.287,79 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince DAVALILARDAN, davanın red/talep oranı olan %2,44 oranına isabet eden 32,21 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince ise DAVACIDAN alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
Alınması gereken 151.632,33 TL karar ve ilam harcına karşılık davacı harçtan muaf olup peşin harç alınmadığından 151.632,33 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Davacı harçtan muaf olduğundan ve dava açılışında ödemiş olduğu her hangi bir harç bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Davacının yaptığı 145,00 TL taraf davetiye ve posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti gideri, 1.260,00 TL Adli Tıp Kurumu raporu gideri ve 12,30 TL vekaletname pulu gideri olmak üzere toplam 2.417,30 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan %97,56 oranına isabet eden 2.358,32 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalıların yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 103.780,82 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 8.015,23 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan 13,00 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davanın kabul/talep oranı olan %97,56 oranına isabet eden 12,68 TL sının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Karar kesinleştiğinde dosyamız arasındaki icra dosyasının iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 17/03/2022 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2022

Başkan Üye Üye Katip