Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/252 E. 2022/351 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI KÖK DAVA DOSYASINDA:

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit ve Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI KÖK DAVA DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLEN KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA:

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu Menfi Tespit davası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle ve davalı taraf vekilinin davacımız aleyhine açtığı Alacak davası ise Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sırasına kaydedilmekle ve sözü geçen … Esas sayılı dava dosyası aralarındaki hukuki, fiili ve şahsi bağlantı nedeniyle mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Mahkememizin … Esas sayılı kök dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket ile davalının … Konya . Bölge Müdürlüğü … … … Göleti ve Sulama İşi sebebi ile taşeronluk sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmeye göre taşeronun işi … ye teslim edeceğini, … nin kabul etmediği imalatların işverence de kabul edilmeyeceği ve bedelinin ödenmeyeceği sözleşme ile hüküm altına alındığını, sözleşme gereğince hakediş tutanakları düzenlenerek ödemeler yapıldığını, 9 nolu hakedişte hesapların görüldüğünü ve davalının 108.847,00 TL müvekkiline borçlu olduğunu, sözü geçen hakedişin de taraflarca mutabık kalınarak tutanak altına alındığını, … kayıtları, yapılan işler, hakediş tutanakları ve ödemeler yerinde incelendiğinde müvekkilinin her hangi bir borcunun olmadığı hatta alacaklı olduğunun görüleceğini, müvekkilinin Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından konkordato mühlet talebinde bulunduğunu ve talebinin kabul gördüğünü, müvekkili şirket tarafından …’ a ait her biri 60.000,00 TL olan üç adet çek dava dışı … Ltd. Şti.’ ne verildiğini, sözü geçen şirketten de ciro yoluyla davalıya geçtiğini, davalı tarafın tamamen kötü niyetli olarak konkordato dosyasına alacak iddiasında bulunarak müdahil olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı olarak her hangi bir borcunun olmadığından bahisle müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sözleşme uyarınca davalıya borçlu olmadığının tespitine ve 108.847,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile üç adet çek bedeli olan 180.000,00 TL ile 108.847,00 TL alacağın 17/01/2018 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş ticari avans faizi ile birlikte toplamının takas ve mahsubuna, müvekkili şirket tarafından dava aşamasında fazladan ödeme yapılmak zorunda kalınması halinde ödeme tarihlerinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı kök dava dosyasında davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin davacı ile arasında imzalanan sözleşme nedeni ile alacaklı olduğunu, konkordato davası ile ilgili davacının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin alacağının belirgin olmadığını, davaya konu sözleşme gereğince yapılan işlerin müvekkilinin zararı üzerine taraflarca tadil edilerek yeni fiyatlar üzerinden faturalar keşi edildiğini, sunulan faturalar ve ticari defterler incelendiğinde müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını, müvekkilinin Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine kısmi alacak davası açtığını, konkordato dosyasında alacaklarını tespit ettirememelerinin nedeninin tebligatın usulsüz yapılmasından dolayı alacağa karşı yapılan itiraza cevap vermemelerinin olduğunu, davacı tarafın harca esas olarak belirlediği miktarın yerinde olmadığından bahisle müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı olarak müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunun tespitine ve müvekkilinin yine sözleşmeden dolayı davacıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı kök dava dosyasındaki dava; taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası ile davacının sözleşmeden kaynaklı olarak davalıdan bir miktar alacaklı olduğuna ilişkin alacak ve mahsup davasıdır.
Mahkememizin … Esas sayılı kök dava dosyası ile birleştirilen Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalının … Konya . Bölge Müdürlüğü … Göleti ve Sulama İşi sebebi ile taşeronluk sözleşmesi ve iki adet ek sözleşme imzaladıklarını, sözleşmede belirlenen fiyatlar nedeniyle müvekkilinin zarar etmesi üzerine fiyatların şifahi olarak tadil edildiğini ve güncel fiyatlar üzerinden faturalar kesildiğini, müvekkilinin sözleşmeler gereğince üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, 9 nolu hakedişte müvekkilinin borçlu gibi gözükse de işin tamamına bakıldığında müvekkilinin alacaklı olduğunun sabit olduğundan bahisle her türlü dava ve talep haklarının saklı tutulmasıyla şimdilik 10.000,00 TL nin davalıdan 17/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı kök dava dosyası ile birleştirilen Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından konkordato mühleti talep ettiğini ve davacının da davaya müdahil olduğunu, davacının talebinin sözü geçen davada reddedildiğini, davacıya müvekkiline ait ciro yoluyla geçmiş üç adet çekin bulunduğunu, 180.000,00 TL toplam bedelli çeklerden hariç müvekkilinin davacıya her hangi bir borcunun bulunmadığını, konkordato davasında alacaklılara karşı verilen bir aylık süreden sonra kötü niyetle açılan işbu davanın süre yönünden reddedilmesi gerektiğini, davacının iddialarını kabul etmediklerini, tarafların imzasını taşıyan mutabakat evrakında borçlu olmadıkları gibi müvekkilinin davacıdan 108.847,00 TL alacağının bulunduğundan bahisle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dava dosyası ile birleşen Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Esas sayılı dava dosyasındaki dava; taraflar arasında imzalanan taşeronluk (eser sözleşmesinden) kaynaklı alacak davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, birleşen davaya ilişkin dava ve cevap dilekçesi ile taraf vekillerinin her iki dosyaya sundukları diğer dilekçe ve belgeler, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve ek sözleşme örnekleri, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına ait gerekçeli karar örneği, hakediş tutanakları örnekleri, … Genel Müdürlüğü … . Bölge Müdürlüğünden gelen cevabi yazı örnekleri, mahkememizce ve talimat mahkemesince dosyaya özgü alınan bilirkişi raporu örnekleri ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
6098 Sayılı T.B.K.nun Eser Sözleşmesi, Tanımı başlıklı 470. maddesi; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
” hükmünü amirdir.
6100 Sayılı H.M.K.nun İspat Yükü başlıklı 190. maddesi; “- (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. ” hükmünü amirdir.
6100 Sayılı H.M.K.nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. maddesi; “ (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü amirdir.
4721 Sayılı T.M.K.nun Diğer İspat Yükü başlıklı 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. ” hükmünü amirdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı vekilince davalı aleyhine açılan ana davada; taraflar arasında düzenlenen taşeronluk sözleşmesi gereğince davacının davalıya herhangi bir borcu bulunmadığı, bilakis 9 nolu hak ediş tutanağı gereğince 108.847,00 TL alacaklı olduğu iddia edilerek, bu alacağın sözleşme dışı bir sebep ile dava dışı … Ltd. Şti.’ne verilen ve bu şirketten davalı şirkete geçen toplam 3 adet 180.000,00 TL bedelli çek borcundan mahsubu talep edilmiş olup; esasen davacı tarafından … Konya … Böl. Müd. … … Göleti ve Sulama işinin ihalesinin alındığı, bu ihale kapsamında işin davalı şirkete alt taşeron olarak verilmesine dair taraflar arasında bir taşeronluk (eser) sözleşmesi düzenlendiği hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
İhtilaf bu sözleşme kapsamında işin tamamlanmasından sonra davacı işveren (ilk yüklenicinin) TBK 470. maddesinde düzenlenen bedel ödeme edimini tam olarak yerine getirip getirmediği, davacının sözleşme kapsamında davalıya borçlu olup olmadığı ve 9 nolu hak ediş tutanağından kaynaklı 108.847,00 TL alacaklı olup olmadığı ve davacının mahsup talebinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dosyamızla birleşen Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında ise; davacı vekilince taraflar arasında düzenlenen aynı sözleşme gereğince davacının edimini yerine getirdiği, yapılan işlere ilişkin 9 adet hak ediş faturası, 1 adet de yaşanan doğal afete ilişkin olmak üzere 10 adet fatura düzenlendiği, davalı tarafça fatura bedellerinin büyük bir kısmının ödenmediği ileri sürülerek şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsili talep edildiği, davalı vekilince ilk olarak hak düşürücü süre itirazında bulunulduğu, esastan da davalıya herhangi bir borcun olmadığı, ana davada müvekkilinin 9 nolu hak ediş faturasından dolayı alacaklı olduğu yönünde savunmada bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilince birleşen dosyada hak düşürücü süre ileri sürülmüş ise de; açılan dava konkordatoya ilişkin bir dava değil, genel hükümlere göre açılmış bir alacak davası olduğundan ve 1 aylık süreye tabi olmadığından bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce esastan yapılan değerlendirme ile toplanan deliller ve Ankara Talimat Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi kanalı ile davalı (birleşen dosya davacısı) defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ve düzenlenen 12.07.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalının usulüne uygun tutulan defter ve kayıtlarına göre davacıdan 471.085,55 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı (birleşen dosya davalısı) defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ve düzenlenen 31.01.2022 tarihli SMMM bilirkişisi raporu ve davacının usulüne uygun tutulan defter ve kayıtlarına göre; davacının davalıya 521.852,35 TL borçlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davada ispat yükü M.K.6. ve H.M.K.190. maddeleri gereğince iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkana tarafa ait olup, davacı tarafça her ne kadar davacı vekilince 17.01.2018 tarihli “… İnşaatı … İnşaat 9 nolu hak edişi” adlı tarafların imzasını taşıyan belgeye göre müvekkilinin sözleşme kapsamında davalıya borçlu olmadığı, bilakis 108.847,00 TL alacaklı olduğu ileri sürülmüş ise de; davacının ibraz ettiği bu belgenin taraflar arasındaki ticari ilişkiyi sonlandıran bir mutabakat belgesi olduğu yönünde belgenin başlığı ve içeriğinde herhangi bir ibarenin bulunmadığı, bilakis belgenin başında “9 nolu hak ediş” ibaresinin yazılı olması karşısında bu belgenin nitelik olarak genel bir mutabakat belgesi olarak kabulü mümkün olmamıştır. Bu nedenle söz konusu belge mahkememizce 9 nolu hak ediş faturasına hasredilmiş bir belge olarak kabul edilmiştir.
Davacı taraf limited şirketi olup; T.T.K.18. maddesi anlamında tacirdir. Tacir olan davacının T.T.K.18/2. maddesi gereğince tüm işlem ve faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi beklenir. Davacı iddiası gibi taraflar arasındaki işlemi sonuçlandıracak bir belge düzenleyecek ise; bu hususları açıkça yazması ve defterlerdeki kayıtlara iade faturası düzenlemek suretiyle düzeltmesi ve hatta BA formu düzenleyip ilgili vergi dairesine bildirmesi gerekir.
H.M.K.222/4. maddesi kapsamında tarafların kendi defterleri aleyhine delil teşkil eder. Davacı defterleri de bu anlamda kendi aleyhine delil teşkil etmektedir.
Açıklanan nedenlerle toplanan deliller ve davacı defterlerine göre davacının davalıya borçlu olduğu anlaşıldığından ana davada davacının ve tüm taleplerinin reddine, birleşen davanın ise kabulü ile davacının talebiyle bağlı kalınarak şimdilik 10.000,00 TL’nin davalı (ana davanın davacısı) taraf davada önce temerrüde düşürülmemiş olduğundan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin saklı tutulmasına dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
{1}-ANA DAVADA DAVACININ DAVASININ VE MENFİ TESPİT – ALACAK İLE TAKAS MAHSUP TALEPLERİNİN AYRI AYRI REDDİNE.
a-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 8.911,94 TL ve 1.858,54 TL harç ikmali harcından mahsubu ile fazladan alınan 10.689,78 TL harcın Harçlar Kanunu 31. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine.
b-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2020 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 2 kişinin taraf olması durumunda saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL DAVACIDAN alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
c-Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
d-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
e-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 48.584,97 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
{2}-BİRLEŞEN KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYADA AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE; 10.000,00 TL nin birleşen dava tarihi olan 30/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
Fazlaya ilişkin taleplerin saklı tutulmasına.
a-Alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
b-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2020 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 2 kişinin taraf olması durumunda saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL DAVALIDAN alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
c-Yargılama giderinden ayrı olarak davacının peşinen karşıladığı 54,40 TL başvuru harcı, 170,78 TL peşin karar ve ilam harcı ile 7,80 TL vekaletnâme suret harcı olmak üzere toplam 232,98 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
d-Davacının yaptığı 133,50 TL taraf davetiye gideri ve 12,30 TL vekaletname pulu gideri olmak üzere toplam 145,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
e-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
f-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
{3}-İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin kök davamızın davacısı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
{4}-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara davacıya iadesine.
{5}-İşbu gerekçeli kararın 13/06/2022 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2022

Başkan Üye Üye Katip