Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/239 E. 2021/412 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN:
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/04/2019 tarih …Esas …Kararı ile görevsizlik kararı verilmesi ve HMK nun 20. maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine, dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderildiğinden, dava dosyası mahkememizin …Esas sırasına kaydedilmiş olup, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 23/10/2019 tarih …Esas …Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın kabulüne ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 01/07/2020 tarih …Esas …Karar sayılı kararı ile kararımızın kaldırılmasına ve dava dosyasının mahkememize gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi üzerine mahkememize gelen dava dosyası mahkememizin yukarıdaki …Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı …Şti arasında 20/09/2016 tarihinde Genel Faktoring sözleşmesi imzalandığını, söz konusu firmanın dava konusu alacağını Bursa . Noterliğinin 27/10/2016 tarih ve …, 26/10/2017 tarih ve …ve 18/11/2016 tarih ve …nolu temliknameleri ile müvekkiline devrettiniği ve davalıya temlik bedelini temlik alan müvekkiline ödenmesi için teyit yazıları gönderildiğini, davalı kurum tarafından müvekkili şirkete gönderilen temlik teyit yazılarında temlik bedeli üzerinde takyidat bulunmadığı ve doğmuş, doğacak alacağa ilişkin temlik bedelinin temlik alan müvekkili şirkete ödeneceğinin teyit edilmesine rağmen temlik bedelinin ödenmediğini, davacının Bursa . Noterliğinin 24/08/2017 tarih ve …yevmiye nolu temliknameye istinaden davalıdan 600.000,00 TL alacaklı olduğunu, davalının bu alacağa ilişkin 301.388,58 TL lik ödeme yaptığını, davacının davalıdan halen 2.098.611,42 TL alacağı olduğunu, bu nedenlerle müvekkili şirketin davalı kurumdan olan 2.098.611,42 TL bakiye kalan 3 temliknameye konu alacağının her birine ilk ödemenin yapıldığı tarihten itibaren, ticari işlere uygulanan en yüksek temerrüt faizi hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davada mahkemenin görevsiz olduğunu, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, temlik konusu işin yapılmadığını, bu sebeple doğmuş alacağın olmadığını, yüklenici firma …taahhüdünü yerine getirmediğini, husumetin ilgili yüklenici …yönetilmesi gerektiğini, dava konusu edilen temliklerin yüklenici firmanın doğmuş ve doğacak alacakları yapılan işin devamı aşamasında kabul edildiğini, temlik alacağının ancak yapılan iş hakkedişe bağlandığında doğmuş olacağını, temlik aşamasında doğmuş bir alacak veya vadesi gelmiş bir borcun olmadığını, yani temliğin şarta bağlandığını, yüklenici firmanın iş artışına bağlı olarak almış olduğu yükleniminden hiç iş yapmadığını, yüklenici firmanın iş ile ilgili taahhüdünü yerine getirmediği için hakkedişlerin tahakkuk etmediğini ve bu nedenle yapılan temliklerle ilgili olarak ödeme yapılmadığını, dava konusu olayda mağdur olan tarafın müvekkili idarenin olduğunu, bu nedenlerle dava konusu edilen temlik alacağının dayanağı işin, dava dışı yüklenicinin kusurlu davranışlarıyla eksik kaldığı ve tamamlanamadığı gözetilerek müvekkili idareye karşı açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; eser sözleşmesi ve temlik sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların verdiği diğer dilekçe ve belgeler, noterlerden gelen cevabi yazılar, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin gerekçeli karar örneği, KOSKİ’ den gelen müzekkere cevapları, Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk ve İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemelerinden temin edilen bilirkişi raporları, Konya BAM . HD’ nin karar ilamı, faktoring sözleşmesi örneği, temlikname örnekleri ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizin 23/10/2019 tarih ve …Esas …Karar sayılı kararında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş idi.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 01/07/2020 tarih ve …Esas …Karar sayılı ilamında; “………Somut olayda davalı ile dava dışı yüklenici …Şti arasında 08/09/2016 tarihli “2016 Yılı Mutelif Sokaklar Kanalizasyon Yapım ve Islah İşi” konulu eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Dava dışı yüklenici şirketin iş bedeline hak kazanabilmesi için, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin niteliği ve hak edilen iş bedelin hesaplanması zorunludur. TBK’nın 189. maddesi uyarınca alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışında öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçer. Devir işleminin yapıldığı ana kadar devi işleminin dışında kalan ve işlemin tarafı olmayan borçlu, işlemin yapıldığı andan itibaren devir işleminin tarafı olur ve haklarını üçüncü kişiye karşı ileri sürebilir. Dolayısıyla; borçlu devir yapılmamış olsaydı önceki alacaklısına ne gibi def’ilerde bulunmak olanağına sahip idiyse, bu def’ileri yeni alacaklıya karşı da kullanabilir (TBK m.188). Davalı iş sahibi, dava dışı yüklenicinin işten el çektiği ve sözleşmenin feshedildiği savunmasını ileri sürdüğüne göre davalı yanın dava dışı yükleniciye borcu olup olmadığının saptanması zorunludur. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğuna göre sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nın 470. ve devamı maddeleri uyarınca araştırma yapılmalıdır. Taraflar arasındaki sözleşmede, birim fiyatlı götürü bedel belirlenmiş olup sözleşmenin 8.2. maddesine göre yapım işleri genel şartnamesi sözleşmenin eki niteliğindedir. Sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 21. ve 22. maddelerinde sözleşme dışı imalât ya da iş değişikliği halinde sözleşmenin birim fiyatlı ya da götürü bedelli olmasına göre fazla imalâtın hesaplanma yöntemi belirlenmiştir. Davaya konu temlik edilen alacağın iş artışından kaynaklandığı bildirilmekle dava dışı yüklenicinin sözleşme dışı ilave iş bedeli alacağının sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin (YİGŞ) 21. ve 22. maddelerine göre hesaplanması gerekir. İlave işlerin, anahtar teslimi götürü bedel ihale edilen yapım işlerinde sözleşme bedelinin %10’u, birim fiyat teklif alınarak ihale edilen yapım sözleşmelerinde ise %20’si kapsamında kalması şarttır. Somut olayda, yukarıda sözü edilen Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 21. ve 22. maddelerinin dikkate alınması, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda sözleşme konusu işlerinin yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra iş artışı olan imalâtların bedellerinin şartnamenin 21. ve 22. maddesi hükümlerine göre hesaplanması zorunludur. Bu hükümlere göre ilave iş yapılıp yapılmadığı belirlenerek ilave işin %20 oranında kaldığı bildirildiğinden iş artışına yönelik yüklenicinin varsa iş bedeli alacağının sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 281/3. maddesi uyarınca gerçeğin ortaya çıkması için yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulundan önceki rapora yapılan itirazlar da giderilecek şekilde gerekçeli ve istinaf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, sözleşme ve tüm ekleri incelenerek fazla imalât olup olmadığı, var ise şartnameye uygun olarak fazla imalâtın nelerden ibaret olduğu, ek iş oluruna dahil edilip bedelinin ödenip ödenmediği, hakedişlere girip girmediği, girdi ise usulüne uygun itiraza uğrayıp uğramadığı, girmedi ise ya da girip usulüne uygun itiraza uğradı ise Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 22 ve 23. maddesi hükümlerine göre %20 iş artışı kapsamında kalan işlerin bedelini sözleşme fiyatlarıyla, sözleşmede fiyatı bulunmayan işlerin şartnamenin 22. maddesinde tespit yöntemi kullanılarak, %20’yi aşan işlerin bedelini de yapıldıkları tarihteki serbest piyasa fiyatlarıyla hesaplatmak, hesaplanan fiyat farkını bulunan bedele eklemek ve kanıtlanan ödemeler ve davalı iş sahibinin mahsup edilebilecek talepleri mahsup edildikten sonra bulunacak miktara göre dava dilekçesinde talep edilen kısma ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işin ticari olması nazara alınarak avans faizi başlatılarak hüküm altına almaktan ibarettir. İş bedeline ilişkin herhangi bir araştırma yapılmadan, bu konuda deliller toplanmadan karar verilmesi hatalıdır. Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafı ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzeninden sayılan hallerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş” denilerek sözü geçen kararımız davalı yararına kaldırılmıştır.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama da; Konya BAM . Hukuk Dairesinin kaldırma kararı doğrultusunda Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak kaldırma kararında belirtilen hususlarda rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi heyetince düzenlenen 11.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda “dava dışı …Şirketinin davaya konu 2016 Yılı Muhtelif Sokaklar Kanalizasyon Yapım ve Islah İşi kapsamında yaptığı imalatlarının KDV dahil (9.085.781,23 x 1,18)=10.721.221,85 TL olduğu, 10.721.221,85 TL lik bu imalat bedelinden, davalı …tarafından Gelirler Vergisi Stopajı, SGK ödemesi, Vergi Borcu, KDV Tevkifatı, Hasar Bedeli, yüklenici adına işçi ödemesi kalemleri yaparak hak sahiplerine ödendiği, bu yasal kesintilerden sonra dava dışı temlik eden şirketin davalı nezdinde 9.392.393,05 TL temlik edilebilir alacağı kaldığı, davalı tarafından yapılan imalatlara ilişkin olarak 9.392.496,91 TL’lik ödeme yapıldığı, davalının bu kapsamda temlik alacaklısına ve dava dışı şirkete (9.392.496,91-9.392.393,05) = 103,86 TL lik fazladan ödeme yaptığı ve neticeden davalının dava dışı şirkete herhangi bir borcu kalmadığı için, davacının da davalıdan alacak talep edemeyeceği” yönünde tespitte bulundukları anlaşılmıştır.
Dosyada düzenlenen 1. ve 2. heyet raporları arasında çelişki meydana geldiğinden, Mahkememizce Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine yeniden talimat yazılarak başka bir bilirkişi heyetinden yeniden çelişkiyi giderir rapor aldırılması istenilmiştir.
Bilirkişi heyetince düzenlenen 07.04.2021 tarihli heyet raporunda 1. ve 2. raporlar irdelenerek 11.11.2020 tarihli rapordaki değerlendirmeye katıldıkları belirtilmiştir.
Mahkemece her ne kadar 26.05.2021 tarihli ara karar ile İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesince talimat yazılmasına karar verilmiş ve bu doğrultuda rapor alınmış ise de; düzenlenen 11.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda dava dışı yüklenicinin 15 nolu hak edişleri ve davalı şirketin yasa gereği yapması gereken kesintiler nazara alınmadan eksik ve hatalı değerlendirmeler yapıldığından Mahkememizce son alınan rapora itibar edilmeyerek, birbirini teyit eden 2. ve 3. heyet raporları doğrultusunda hüküm kurmak gerekmiştir.

6098 sayılı TBK’nun borçluya ait savunmalar başlıklı 188. maddesi; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir. Borçlu, devri öğrendiği anda muaccel olmayan alacağını, devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması koşuluyla borcu ile takas edebilir.” hükmünü amirdir.
6098 sayılı TBK’nun öncelik hakları ve bağlı hakların geçişi başlıklı 189. maddesi; “Alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçer. Asıl alacakla birlikte işlemiş faizler de devredilmiş sayılır.” hükmünü amirdir.

6098 sayılı TBK’nun tanımı başlıklı 470. maddesi; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü amirdir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; dava dışı yüklenici … Şti ile davalı …arasında “2016 Yılı Muhtelif Sokaklar Kanalizasyon Yapım ve Islahı” işine ilişkin 19.06.2016 tarihinde 9.662.030,00 TL bedelli sözleşme imzalandığı, zemin özelliklerinden kaynaklanan olumsuzluklar nedeniyle yapım işinin mahal listesinde tasarlanan imalatlarla tamamlanamayacağının anlaşılması üzerine davalı …yönetim kurulunca alınan 17.10.2017 tarih ve 2037/152 sayılı kararı ile %20’lik iş artışına gidilip, 106 gün süre uzatımı da verilerek, işin bitişinin 27.06.2018 tarihine ertelendiği, dava dışı yüklenicinin 15.12.2017 tarihinde iş bıraktığı ve 15.03.2018 tarihinde D/687 evrak kayıt numaralı dilekçe ile işe devam edemeyeceğini bildirdiği, davalı KOSKİ tarafından bu talep kabul edilmeyerek 13.04.2018 tarihinde ihtarname gönderildiği, işin tamamlanmamasının ardından davalı …tarafından sözleşmenin feshedildiği, 13.04.2018 tarihi itibariyle 15 nolu kesin hak ediş düzenlendiği, dava dışı yüklenicinin %20’lik iş artışı da eklenmek suretiyle KDV dahil 11.594.436,00 TL lik iş taahhüt etmesine rağmen fesih tarihine değin KDV hariç 9.085.781,23 TL’lik (%94,04 seviyesinde) imalat yaptığı, iş tamamlanmadığı için sözleşmenin 14.1. maddesi gereğince yüklenicinin fiyat farkı alacağının doğmadığı, davalının yaptığı yasal kesinti miktarının 1.328.828,80 TL olduğu, 9.085.781,23 x %18 KDV = 10.721.221,85 TL’lik yüklenici alacağından 1.328.828,80 TL’lik yasal kesintiler düşüldüğünde yüklenici alacağının 9.392.393,05 TL olduğu, buna rağmen davalı ödemeleri toplamının 9.392.496,91 TL olduğu yani 103,86 TL fazla ödemesi bulunduğu, yani yüklenicinin davalı nezdinde herhangi bir alacağı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davaya konu 24.08.2017 tarihli 600.000,00 TL lik ve 26.10.2017 tarihli 1.800.000,00 TL lik temlik alacaklarının yüklenicinin davalı nezdinde bir alacağı kalmadığından ödenmemesi hukuka uygun olduğu kanaatine varılmıştır. T.B.K. 189. maddesi gereğince alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı hakları devralana geçeceği gibi, T.B.K. 188. maddesine göre de borçlu (davalı) ödemezlik defini temlik alana ileri sürebileceğinden davacının davasının reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.

-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
DAVACININ DAVASININ REDDİNE.
Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 35.839,04 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 35.779,74 TL harcın Harçlar Kanunu 31. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine.
Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 101.600,01 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 11/11/2021 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.27/10/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …