Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/220 E. 2021/356 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı taraf arasında 02.01.2019 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmeye göre müvekkili şirket bayi, davalı şirket ise sağlayıcı konumunda bulunan şirket olduğunu, sözleşmenin konusunun; davalı şirket tarafından satışı yapılan, sözleşme ekinde listesi bulunan ve yine şirket tarafından gerekli görüldüğünde değiştirilebilecek olan ürünlerin bayi olan müvekkili şirket tarafından yine sözleşmede münhasır dağıtım sistemi kapsamında belirtilen coğrafi alan içerisinde münhasıran satış ve dağıtımının yapılması ile gerekirse şirketin onayı alınarak alt bayilikler verilmesi olduğunu, müvekkili şirket sözleşme koşullarına göre çalışmaya başlamış 2019 yılının sonlarına kadar sözleşme koşullarına göre sözleşmede belirtilen ürünlerin dağıtımını yaptığını, taraflar mal ve hizmet alım satımı için banka, bayi ve dağıtım şirketi arasında kullanılan ödeme yöntemi olan DBS (Doğrudan Borçlandırma Sistemi)’ ni kullandıklarını, taraflar arasında 2019 yılının Ağustos ayına kadar herhangi bir problem yaşanmadığını, bu tarihten sonra davalı şirketin hukuki dayanağı olmayan ceza faturaları kesmeye başladığını, bu faturaların müvekkili şirket tarafından kabul edilmediği için ticari defterlere işlenmediğini, davalı tarafın 2019 yılının sonlarında müvekkili şirkete mal vermediği halde mal vermiş gibi fatura kestiğini, bankaya sunarak ödeme aldığını, davalı tarafın kesmiş olduğu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediği gibi, müvekkil şirket fatura konusu malları da almadığını, davalı tarafın 11.02.2020 tarihli cari hesap mutabakat mektubu ile müvekkili şirkete 20.285,47 TL borcu olduğunu bildirdiğini, fakat borcunun bu rakamdan daha fazla olduğunu, müvekkili şirketçe Sivas . Noterliği’ nin 03.06.2020 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, 11.02.2020 tarihli cari hesap mutabakat mektubu ile müvekkili şirkete 20.285,47 TL borçlu olduğu belirtilen miktardan fazla borçlarının olduğu, ödeme yapılmadığı takdirde temerrüde düşmüş sayılacakları ihtar edildiğini, ancak davalı şirketçe herhangi bir ödeme yapılmadığından taraflar arasındaki işin ticari iş olması sebebiyle uyuşmazlığın çözümü için zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş ise de taraflar anlaşma sağlayamadığını, bu nedenlerle; 5.316,08 TL’ nin Sivas . Noterliği’ nin 03.06.2020 tarih ve …yevmiye numarası ihtarnamesinin tebliğ tarihi olan 10.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle; DBS kayıtlarına göre davalı tarafın müvekkili …’ nin …Bankası …Şubesi’ nden tahsilat yaptığını, davalı tarafın gerçek durumla örtüşmeyen husumet itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete tebliğ edilen herhangi bir faturanın bulunmadığını, müvekkil şirket de bu faturayı ticari defterlerine kayıt etmediğini, bu nedenlerle; …Bankası …Şubesi’ne (…Mah. …Cd. No:.. SİVAS) müzekkere yazılarak davalı şirketin hangi firma ile DBS üzerinden çalıştığının sorulmasını, ilgili vergi dairelerine müzekkere yazılarak davalı tarafın sunmuş olduğu faturalara ilişkin BA BS formlarının istenilmesini, 5.316,08 TL’ nin Sivas . Noterliği’ nin 03.06.2020 tarih ve …yevmiye numarası ihtarnamesinin tebliğ tarihi olan 10.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirketin ….Bayisi; …-…unvanlı şahıs firmasıdır. Bu firmanın ticari adresi …Mah. …Sk. …Sitesi .. … …SİVAS olup, Vergi Numarası ise: …olarak görünmekte olduğunu, müvekkili şirket tarafından keşide edilen 31.10.2019 tarih …nolu 25.016,04 TL bedelli 3. Çeyrek iade farkı içerikli faturada bu bilgiler yer almakta olduğunu, müvekkili şirket tarafından keşide edilen 31.12.2019 tarihli …nolu 10.395,90 TL bedelli …Çeyrek İade farkı faturasında da muhatap aynı gerçek kişi olduğunu, huzurdaki davada davacı; …Şti. Unvanlı tüzel kişilik olup Vergi Numarası ise …olarak bildirildiğini, davacı ile müvekkili şirketin bayisi aynı kişi olmadığını, arabuluculuk görüşmelerinde de bu hususa dikkat edildiğini ve başvurucuların …ve …Şti. olarak ayrı ayrı bildirildiğini, Cari Hesap Dökümü incelendiğinde de; müvekkili şirket ile …-…arasında yapılan ticaret nedeniyle tarafların birbirlerinden her hangi bir borç ve alacağının bulunmadığının görüleceğini, davanın sıfat yokluğu (husumet) gerekçesiyle davasının usulden reddinin gerektiğini, müvekkili şirket, …Holding A.Ş. çatı firması altında faaliyet gösteren 20 şirketten biri olduğunu, Torku markası altında üretilen tüm ürünlerin ülke içerisinde bayiler, plasiyerler, perakende müşteriler ve distribütörler aracılığıyla satış ve pazarlanması işiyle iştigal ettiklerini, müvekkili şirket ile …-…arasında 02.01.2019 tarihli Sivas Bölgesinde faaliyet gösterme yetkisinin verildiği Bayilik sözleşmenin akdedildiğini, davacı ile müvekkili şirket arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmenin uygulanmasından, davacının sözleşmeye aykırı eylem ve taleplerinden kaynaklandığını, davacı yan, kök sözleşmenin eki olan 8 nolu İade Prosedürü kapsamında, satışını yapamadığı veya ürünün son kullanma tarihi geçinceye kadar malı elinden çıkaramamış olması gerekçesiyle, müvekkili şirketten satın almış olduğu ürünlerin bir kısmını fatura ve irsaliye mukabili müvekkili şirkete imha edilmesi amacıyla iade etmekte olduğunu, iade edilen bu ürünlerle ilgili olarak müvekkili şirketin hiç bir menfaati söz konusu olmayıp, olmadığını, belirlenen iade ürün limitleri (muafiyet oranları) bulunduğunu, bu limitleri aşan iade ürün bulunması halinde, bu ürünün bedeli bayiye fatura edilmekte ve cari hesabına borç olarak yazıldığını, müvekkili şirketin uygulamasında iade ürünler için kesilecek faturalar her zaman değil bir yılın 3’er aylık fazlara bölünmesi ile toplamda yılda 4 faz döneminde kesildiğini, davacının sözleşmede öngörülenden fazla miktarda ürün iade etmiş olması sebebiyle müvekkili şirket tarafından davacıya; 31.10.2019 tarih 35360 nolu 25.016,04 TL bedelli …Çeyrek iade farkı faturası ve 31.12.2019 tarihli …nolu 10.395,90 TL bedelli … Çeyrek iade farkı faturaları kesildiğini, davacının müvekkilinin satış yaptığı ürünlere ilişkin olarak her hangi bir itirazı olmadığını, davacı tarafından gönderilen iade ürünlere ilişkin bizzat davacı tarafından kesilen iade ürün faturalarına ilişkin olarak da hem davacı hem de müvekkili şirketin bu iade faturalarına her hangi bir şekilde itiraz etmediğini, tüm bu faturaların tarafların karşılıklı rıza ve muvafakati ile kabul edildiği ve ticari defterlere işlendiği somut bir gerçek olduğunu, davacı, basiretli bir tacir olarak hem ahde vefa ilkesine hem de sözleşmeye aykırı bir davranış sergilediğini, davacı …’nin Sivas . Noterliğinin 03 Haziran 2020 tarih ve …yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek müvekkili şirkete gönderdiğini, bu ihtarnameyi kabul etmediklerini, müvekkili şirketin bu unvanda bir bayi veya müşterisi olmadığından bu ihtarname ile ilgili olarak her hangi bir işlem yapılmadığını, bu nedenlerle; öncelikle sıfat yokluğu (husumet) gerekçesiyle davanın usulden reddini, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde ise haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu ikinci cevap dilekçesinde özetle; Davanın basit yargılama usulüne tabi olması nedeniyle davacı tarafın 16.07.2020 tarihinde dosyaya cevaba cevap dilekçesi sunduğunu, usul ve yasaya aykırı olarak verilen cevaba cevap dilekçesini, içeriğini ve taleplerini bu sebeple ve esasa ilişkin diğer sebeplerle kabul etmediklerini, reddini talep ettiklerini, davacının …tahsis etmiş olduğu …Şubesindeki banka kayıtlarının getirilmesini istedikleri, davacının bu talebinin reddini talep ettiklerini, davacının …Şubesinde açılan …hesabından tahsil edildiğini, işbu faturalar önce davacıya gönderildiğini, akabinde davacının hesabının bulunduğu Banka Şubesinin …ödeme listesine yüklenildiğini, davacının işbu faturaların bedellerinin ödenmemesine ilişkin olarak …Şubesine vermiş olduğu her hangi bir yazılı ve/veya sözlü talimat bulunmadığından, bahse konu fatura bedelleri sorunsuz ve hiç bir ihtirazi kayıt veya itiraz olmadan tahsil edildiğini, davacının bunun aksine beyan ve iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini, bu nedenlerle; dilekçelerinde ileri sürülen itiraz ve beyanlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Meram Vergi Dairesinin 21/12/2020 tarihli cevabi yazısı ile; davalı şirkete ait Form BA ve Form BS görüntüleme ekranı suretlerinin gönderildiği görülmüştür.
Sivas Ticaret ve Sanayi Odasının 21/12/2020 tarihli cevabi yazısı ile; davacı şirkete ait İlk Kuruluş Gazetesi, Tür Değişikliği Gazetesi, Tür değişikliğine ilişkin tüm evrak suretlerinin gönderdiği görülmüştür.
…Bankası Aş’nin 14/04/2021 tarihli cevabi yazısı ile; davacı şirket tarafından …üzerinden yapılan ödemelere gösterir tablonun gönderildiği görülmüştür.
SMMM Bilirkişi …’nin mahkememize sunmuş olduğu 03/02/2021 tarihli raporunda; Davalı …. ne ait incelenen 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu, e defterlerin kayıtlarının sürelerinde oluşturularak beratlarının alındığı ve ticari defterlerin kendi içerisinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu, sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı,davalının ticari defterlerinde Davacı …ne ait cari hesap açılmadığı,davalının ticari defterlerine göre davalı ile …arasında mal alım satımından kaynaklanan bir ticari ilişkinin var olduğu, bu ticari ilişkinin davalının ticari defterlerin de cari hesap olarak takip edildiği, davalının ticari defterlerine göre davalı ile …arasında cari hesap ilişkisine göre dava tarihi olan 16.07.2020 tarihi itibari ile davalının …’ya borcu olmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
SMMM Bilirkişi …’nin mahkememize sunmuş olduğu 15/04/2021 tarihli ek raporunda; Davalı tarafından …’ya düzenlenen 31.10.2019 tarih …nolu 25.016,04 TL bedelli … Çeyrek iade farkı faturasının yasal süresi içerisinde …Vergi Dairesi Müdürlüğüne usulüne uygun olarak BS bildiriminin yapıldığı, davalı tarafından …’ya düzenlenen 31.12.2019 tarih …nolu 10.395,90 TL bedelli … Çeyrek iade farkı faturasının yasal süresi içerisinde …Vergi Dairesi Müdürlüğüne usulüne uygun olarak BS bildiriminin yapıldığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
SMMM Bilirkişi …’in mahkememize sunmuş olduğu 07/05/2021 tarihli raporunda; Davalı defterleri, satış faturaları, iade faturaları ve taraflar arasında yapılan sözleşme ve eklerinde yapılan incelemeler ve hesaplamalar sonucunda, 3. dönem iade tutarlarından davalı …’nin payı (%8 KDV dahil) 8.707,86TL, davacı ….’nin payı ise (davalı tarafından davacıya düzenlenecek ceza fatura tutarı)(%8 KDV dahil) 25.031,13TL, 4. dönem iade tutarlarından davalı …’ye düşen pay (%8 KDV dahil) 3.549,10TL, davacı ….’ye düşen pay ise (davalı tarafından davacıya düzenlenecek ceza fatura tutarı) (%8 KDV dahil) 10.406,33TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
SMMM Bilirkişi …’in mahkememize sunmuş olduğu 08/07/2021 tarihli ek raporunda; Kök raporda davacı tarafından düzenlenmiş olan fatura detaylan ve taraflar arasındaki sözleşme dikkate alınarak bütün hesaplamalar detaylı bir şekilde ortaya konulduğunu, başkaca bir hesaplamanın yapılması mümkün olmadığını, diğer taraftan davacı vekilinin itirazlarının raporda yer alan hesaplamalar ile ilgili olmadığı, davalı vekilinin ise rapora her hangi bir itirazının bulunmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
SMMM bilirkişi …’ün Sivas . Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu 03/02/2021 tarihli raporunda; davacı ile davalı arasında Ticari bir ilişki (alım-satımdan kaynaklı) bulunduğunu, davacı 21.03.2014 tarihinde …-…şahsi işletmesini kurmuş olup, 11.12.2019 tarihînde tür değişikliğine giderek …olarak ticari hayatına devam ettiğini, davacı 03.06.2020 tarihinde Sivas . Noterliğin …yevmiye nolu ihtarnamesinde müvekkil şirketin tarafınızdan 55.697,00 TL alacağı bulunmaktadır. 7 gün içerisinde ödenmesini arz ve talep edilmiştir. Davalı İse 20.285,47 TL borcu olduğunu ve bunu da 02.07.2020 tarihinde …Bankası …hesabına yatırdığını beyan etmiş olup, kalan alacak miktarının 35.411,53 TL olduğu, davacının Ticari defterleri; Türk Ticaret Kanununun ilgili hükmü gereğince ve HMK 222.maddesine göre sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğunu, davacının Ticari defterlerinde. davacının davalıdan 31.12.2020 tarihi itibariyle, 35.419,89 TL alacaklı olduğu, itilafa konu borç/alacak miktarının 35.411,53 TL olduğu, bunun da kaynağının davalı tarafında düzenlenen 2 adet faturadan kaynaklandığı; bu faturaların davalı 31.10.2019 tarih ve …nolu fatura ile 3. Çeyrek iade farkı bedeli 25.016,04 TL Davalı 31.12.2019 tarih ve …nolu E-Arşiv fatura ile 4. Çeyrek iade farkı bedeli 10.395,90 TL olmak üzere Toplam 2 adet fatura bedeli 35.411,94 TL olduğu, davacının ticari defterlerinde ve BA formalarında 2 adet fatura görülmediği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekilinin 16/02/2021 tarihinde Islah Dilekçesi sunduğu görülmüştür.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; Sözleşmeden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında bayilik sözleşmesi bulunduğunu, ayrıca ödeme yönteminin tarafların anlaşması gereği Doğrudan Borçlandırma Sistemiyle (DBS) yapıldığını, 2019 yılı Ağustos ayından sonra davalı şirketin hukuki dayanağı olmayan ceza faturaları kesmeye başladığını, mal vermediği halde mal vermiş gibi fatura düzenlediğini, bu fatura içeriklerinin doğrudan borçlandırma sistemi üzerinden tahsil edildiğini, davalının 11/02/2020 tarihli mutakabat mektubu ile davacıya 20.285,47 TL borcu olduğunu bildirdiğini, ancak bu borcunu ödemediğini, bu nedenle haksız olarak tahsil edilen paranın yapılan masraflarla birlikte iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıyla aralarında bayilik sözleşmesini bulunduğunu, bayilik sözleşmesi ve ekleri gereğince bayinin yapmış olduğu satış ile iade ettiği ürünlerin para birimi esas alınarak yapılan oranlama neticesinde belirlenen iade ürün limitleri bulunduğunu, bu limitleri aşan iade ürün bulunması halinde bu ürünün bedelinin bayiye fatura edildiğini, cari hesaba borç olarak yazıldığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temel kaynağının davacının iade ürün muafiyet sınırlarını aşacak şekilde ürün iade etmesinden kaynakladığını, davacının iade ettiği ürünlerin sözleşmede belirlenen limitlerin çok üzerinde olduğunu, bu sebeple davacıya üçüncü Çeyrek iade faturası olarak 25.016,04 TL bedelli faturanın düzenlendiğini, dördüncü çeyrek iade farkı faturası olarak 10.395,90 TL bedelli faturanın düzenlendiğini, bu faturaların DBS hesabına işlenerek tahsil edildiğini, düzenlenen her iki faturanın da hangi tarihlerde gönderilen iade ürünlerine ilişkin olduğunu detaylı olarak yazıldığını, izah edilen hususlar nedeniyle müvekkili firmanın davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri incelenmiş olup, talimat mahkemesince alınan 03/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı taraf ticari defterlerine göre; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve davacının davalıdan 31.12.2020 tarihi itibariyle, 35.419,89 TL alacaklı olduğu, itilafa konu borç/alacak miktarının 35.411,53 TL olduğu, bunun da kaynağının davalı tarafında düzenlenen 2 adet faturadan kaynaklandığı; bu faturaların davalı 31.10.2019 tarih ve …nolu fatura ile 3. Çeyrek iade farkı bedeli 25.016,04 TL Davalı 31.12.2019 tarih ve …nolu E-Arşiv fatura ile 4. Çeyrek iade farkı bedeli 10.395,90 TL olmak üzere Toplam 2 adet fatura bedeli 35.411,94 TL olduğu, davacının ticari defterlerinde ve BA formalarında 2 adet fatura görülmediği tespit edilmiştir. Davalı taraf ticari defter incelemelerine ilişkin sunulan 03/02/2021 tarihli raporda; davalı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğu, davalı ticari defterlerine göre davalının, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Ayrıntılı denetlenebilir gerekçeli defter inceleme raporları mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Davacı vekili 16/02/2021 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 30.411,53 TL arttırarak toplamda 35.727,61 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı açıklamaları, davacı ticari defter raporu nazara alındığında, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun; düzenlenen bayilik sözleşmesi içeriği nazara alınarak davacının iade ettiği ürünlerin tespiti ile bu iade ürünlerinin sözleşmede belirlenen limitler dahilinde olup olmadığı belirlenerek davalının iade edilen ürünlere ilişkin davacı payına düşen miktarlara dair düzenlenen fatura bedellerinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplamamaktadır. Dosya taraflar arasındaki uyuşmazlığa dair tespit edilen hususların denetimi için öğretim görevlisi bilirkişi Dr. …’e tevdi edilmiş ve 07/05/2021 tarihli raporda, 3. dönem iade tutarlarından davalı …’nin payı (%8 KDV dahil) 8.707,86TL, davacı ….’nin payı ise (davalı tarafından davacıya düzenlenecek ceza fatura tutarı)(%8 KDV dahil) 25.031,13TL, 4. dönem iade tutarlarından davalı …’ye düşen pay (%8 KDV dahil) 3.549,10TL, davacı ….’ye düşen pay ise (davalı tarafından davacıya düzenlenecek ceza fatura tutarı) (%8 KDV dahil) 10.406,33TL olduğu tespit edilmiştir. Ayrıntılı gerekçeli denetlenebilir bilirkişi raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; 07/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda üçüncü dönem iade faturalarından kaynaklı davacı payına düşen ceza fatura tutarının 25.031,13 TL olması gerektiği halde davalı tarafından 25.016,04 TL iade ceza faturası düzenlendiği, dördüncü dönem iade faturalarından kaynaklı davacı payına düşen ceza fatura tutarının 10.406,33 TL olması gerektiği halde davalı tarafından 10.395,90 TL iade ceza faturası düzenlendiği anlaşılmış olup, netice itibariyle davalının düzenlendiği iade ceza fatura miktarlarının yerinde olduğu ve DBS üzerinden tahsil edilen miktardan dolayı davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının, peşin olarak alınan 90,79 TL ve tamamlama harcı olarak alınan 519,36 TL harçtan mahsubu ile bakiye 550,85 TL karar ve ilam harcının Harçlar Kanunun 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.359,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. Bendine göre; arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre hazineden ödenen toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
6-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/09/2021

Katip Hakim