Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/219 E. 2021/509 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesi 14/02/2020 tarih … Esas … Karar sayılı yetkisizlik kararı mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin yukarıdaki … Esas sırasına kaydedilmekle mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 08.06.2017 Tarihli ”Danışmanlık Sözleşmesi” imzalandığını, Müşavir, sözleşmenin imzalanmasına müteakiben hemen çalışmaya başlayacaktır. İş İçin hedeflenen bitiş tarihi 31.12.2017 olduğunu, İş programı ve paralel işlerin akışına bağlı olarak teslim süreleri karşılıklı görüşülerek değiştirilebilir. Hedeflenen bu tarihler gelişmelere göre karşılık görüşülerek revize edilebilir. Müşavir, bu değişikliklere uyulacaktır.” denildiğini, sözleşme neticesinde müvekkil şirket tüm sorumluluklarını yerine getirmekle beraber danışmanlık hizmetini eksiksiz yerine getirmiediğini, sözleşmede işin bitiş tarihi olarak taraflar her ne kadar 31.12.2017 tarihini belirlenmişse de müvekkil şirket 01.11.2018 tarihine kadar danışmanlık hizmetini vermeye devam ettiğini, sözleşmede belirtilen imza tarihi 08.06.2017 ve bitiş tarihi 31.12.2017 tarihleri arasındaki danışmanlık hizmetine karşılık ödenmesi gereken meblağın ödenmemesine rağmen müvekkil şirket hizmet vermeye ara vermeksizin devam ettiğini, fakat sözleşmede belirtilen meblağın ve 31.12.2017-01.11.2018 tarihleri arasındaki danışmanlık hizmetine tekabül eden meblağın ödenmemesi sebebiyle müvekkil şirket ile davalı şirket arasındaki danışma hizmeti sonlandırıldığını, akabinde müvekkili şirket, 08.06.2017 – 31.12.2017 tarihleri arası sözleşmede belirtilen meblağın eksiksiz ödenmesi için davalı şirket aleyhine Ankara . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibi başlattığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 02.01.2019 tarihli protokol düzenlendiğini ve Ankara . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibine ilişkin ödeme hususunda taraflar anlaştığını, sözleşme bitiş tarihi olan 31.12.2017 ile 01.11.2018 danışmanlık hizmeti sonlandırma tarihleri arasında müvekkil şirketçe verilen danışmanlık hizmeti karşılığı olan meblağ ödenmediğini, iş bu sebeple bu meblağın ödenmesi için davalı şirkete Ankara . Noterliği … Yevmiye Numaralı 01.07.2019 tarihli ihtarnamelerini gönderdiklerini, ihtarnamelerinin davalı tarafa 03/07/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiğni fakat müvekkil şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla; 31.12.2017 – 01.11.2018 tarihleri arasında müvekkil şirketçe verilen danışmanlık hizmetine karşılık şimdilik 20.000,00 TL’nin ihtarname teblig tarihi olan 03/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 25/11/2019 tarihli cevap süresi uzatım ve yetki itirazı dilekçesinde özetle; Cevap süresinin uzatılması talepleri birlikte yetki itirazlarını belirttiklerini, davacının dayanak yaptığı sözleşmenin 13. maddesi taraflar arasında ihtilaf ortaya çıkması halinde Konya Mahkemelerinin yetkili olacağı düzenlendiğini, taraflar tacir olup yetkili mahkemeyi kararlaştırmaları halinde davanın da bu yetkili mahkemede görülmesi gerektiğini ancak davanın Ankara da açıldığını Sayın mahkemenin yetkisini açıkça itiraz ettiklerini, yetkili mahkeme Konya Mahkemesi olduğunu beyanla; yetki itirazları doğrultusunda davanın reddine, davaya konu cevap ve buna bağlı olarak delil bildirme süresinin buna ilişkin kararının taraflarına tebliğinden itibaren 1 ay uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 02/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın Ankara da açıldığını Sayın mahkemenin yetkisini açıkça itiraz ettiklerini, Yetkili mahkeme Konya Mahkemesi olduğnu, yetki itirazları çerçevesinde davanın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde işin uzadığı gerekçesiyle bedel talebinde bulunulduğunu, her şeyden önce buna dayanak yapılan sözleşmenin incelenmesinde böyle talep hakkının bulunmadığı açıkça belirtildiğni, zira sözleşmede de belirtildiği üzere belirtilen süre hedeflenen süre olarak kayıt altına alındığını, ayrıca işin anahtar teslim olduğu herhangi bir fiyat farkı verilmeyeceği de belirtildiğini bu sebeple işin süresinin uzadığı gerekçesiyle fiyat farkı talebinde bulunması mümkün olmadığını, işin süresinin uzadığı iddiası kabul edilmemekle birlikte işin süresinin uzamasında müvekkilinin herhangi bir sorumluğu olmadığını, yine davacı müvekkil aleyhine Ankara .İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası kapsamında kendisine ödeme yapıldığını ve davacı müvekkili ibra ettiğini, bu icra takibine konu alacağının dışında herhangi alacağının bulunmadığı anlaşıldığını, ayrıca davacı üstlenmiş olduğu işi sözleşme ve teknik şartlara uygun yapmadığı için istenilen verim elde edilemediğni, bu sebeple müvekkilinin çok büyük kaybı bulunduğunu, davacının müvekkiline göndermiş olduğu ihtarname de anlaşılacağı üzere işi tamamlamadan işi bıraktığını kabul ettiğini, yani iş tamamlanmadan işi bıraktığını kabul etmekle sözleşme konusu işi yapmadığını davacının kabulü ile ortada olduğunu beyanla; davanın öncelikle yetki itirazımız nedeniyle reddine, bunun uygun bulunmaması halinde davanın esastan reddine ile mahkeme masrafı ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER
Davalı Ticari Defterlerinde yapılan inceleme neticesinde alınan 07/01/2021 tarihli raporda özetle; Davalı şirketin ticari defterleri TTK hükümlerine göre tutulmuştur. Defterleri E- Defter olup kayıtlar zamanında defterlere kayıt edilmiş olup , zamanında defter beratları alındığını, defter kayıtları ve belgeler birbirini teyit etmekte olup, sahibi lehine delil olma özelliği bulunduğunu, yevmiye kayıtları ve cari hesap ekstresi birbirini teyit ettiğini, kanunen verilmesi gereken BA formları zamanında verildiğini, herhangi bir iade faturası tanzim edilmediğini, her türlü karar Sayın Mahkememizde olmak kaydıyla davacı şirket ile davalı şirket arasında 09.06.2017 ve 12.10.2018 tarihleri arasında 8 adet 129.900,00 TL’lik fatura/ ödeme ilişkisi olmuş, dava dosyasında bulunan dava konusu faturalar tamamen davacıya ödendiğini, dava tarihi itibariyle DAVALININ DAVACIYA HERHANGİ BİR BORCU BULUNMADIĞINI görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı ticari defterlerinde yapılan Ankara . Asliyet Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından alınan Mali Müşavir bilirkişisi … 26/02/2021 tarihli raporu özetle; Davacı şirketin elektronik ortamda gönderilen Yevmiye, Kebir, Envanter ve Muavin Defter kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; Davacı şirketin 2017,2018 ve 2019 yılı Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının TTK’nun 64/III göre yapıldığı, tüm ticari defterlerin TK 64/I göre usulüne uygun tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini takip ve doğruladığını, Davacı Ticari defterlerinde; Takip ve davaya konu 3 adet 64.900,00.-TL tutarındaki faturaların kayıtlı olduğunu, Takip ve davaya konu 64.900,00.-TL faturalara karşı davalı tarafından yapılan 64.900,00.-TL ödemenin kayıtlı olduğunu, Davacı ticari defterlerinde, taraflar arasından gerçekleşen ticari işlemlerin, davalı ödeme belgeleri ile davacı faturaların dayanak belgeleri oluşturduğunu, davalı adına düzenlenen 8 adet 129.900,00.-TL tutarındaki KDV hariç faturanın, davacı tarafından BS formu ile ilgili vergi dairesine bildirmiş olduğunu, Taraflarca düzenlenen bir iade faturasının davacı kayıtlarında mevcut olmadığını, taraflar arasından 10.06.2017 tarihinden beri gelen cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, bu şekilde, davacı ticari defterlerinde 07/12/2018 takip tarihinde, davalı yanın 64.900,00.-TL borç bakiyesinin kayıtlı olduğu, 02/01/2019 tarihinde ise taraflar arasında oluşan borç/alacak bakiyesinin kayıtlı olmadığı, yönünde sonuç ve görüşe varılmıştır.
Davacı vekilinin 07/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ödemesini almış olduğu tüm tutarları faturalandırdığını, dava konusu olan 31/12/2017 ve 01/11/2018 tarihlerine arasındaki danışmanlık hizmet bedelini ise faturalandırılamadığını, çünkü hem ödenecek tutarı belirleyememesi hem de ödemesini davalı şirketten almadığı için faturalandıralamadığını, Bilirkişi raporunda; “Dava dosyasında dava konusu olan faturaların toplam 8 adet olup 129.900,00 TL’lik fatura/ödeme ilişkisi olduğunu dava konusu olan tüm faturaların davacıya ödendiğini dava tarihi itibariyle bir borcunun bulunmadığını” belirtildiğini, bilirkişi durumu ve dosyayı yeterince incelemediğinin açıkça ortada olduğunu beyanla; Haklı davalarının KABULÜNE, 31.12.2017 – 01.11.2018 tarihleri arasında müvekkili şirketçe verilen danışmanlık hizmetine karşılık şimdilik 20.000,00 TL’nin ihtarname teblig tarihi olan 03/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle TAHSİLİNE, Her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Ankara . İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası fiziken mahkememiz dosyası arasına konulmuştur.
Ankara. Asliye Ticaret Mahkemesi 14/02/2020 tarih … Esas … Karar sayılı yetkisizlik kararı mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin yukarıdaki … Esas sırasına kaydedilmiştir.
İş bu davada taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen danışmanlık sözleşmesi kapsamında 31-12-2017 ile 01-11-2018 tarihleri arasında davalıya davacı tarafından hizmet verilip verilmediği, verilmiş ise bu hizmetin ücrete tabi olup olmadığı, tabi ise ne miktar olacağı ve ücretin davalı tarafından ödenip ödenmeyeceği olarak belirlenmiştir.
Taraflar arasında imzalanan ve ihtilaf konusu olmayan sözleşme hükümleri incelendiğinde; 3. Maddede sözleşmenin konusunun belirlendiği, 4. Maddesinde müşavirin(davacının) sorumluluklarının belirlendiği,5. Maddesinde ise işin süresinin belirlendiği görülmektedir. 5. Madde incelendiğinde ” İş için hedeflenen bitiş tarihi 31.12.2017’dir” yazıldığı anlaşılmaktadır. 6. Madde de ise İşin Bedeli belirlenmiştir. Madde hükmü ” Sözleşmede tarifi yapılan işlerin için toplamda 110.000(Yüzonbin) TL+KDV ödenecektir. Bu miktar yatırımlar için anahtar teslim toplam sözleşme bedelidir. Herhangi bir neden veya isim altında değişmeyecek ve fiyat farkı verilmeyecektir. Erzurum ve Konya yatırımları arasında zaman ve süre farkı oluşması durumunda iş programı ve ödeme programı revize edilecektir.” şeklindedir.
Sözleşmenin hükümleri ve özellikle yukarıda belirtilen maddeleri incelendiğinde taraflar arasında anahtar teslim bir sözleşme imzalandığı ve bedelinin de buna belirlendiği, davacının yapılacak işin süresine göre ücret veya danışmanlık hizmet bedeli alacağına yönelik anlaşma yapılmadığı, belirlenen işin bitim tarihinin hedef olarak yazıldığı, bu tarihte bitmemesi halinde davacıya ayrı bir ücret ödeneceğinin kararlaştırılmadığı ve yapılan anlaşma gereği tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde davalının davacıya borcunu ödediğinin anlaşıldığı ve bakiye alacağın bulunmadığının da tespit edildiği anlaşılmakla davacının davasının haksız olduğu kanaatine varıldığından davasının reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacıya son olarak yemin delili hatırlatılarak bu delili kullanılmış ve davalı şirket yetkilisi mahkeme huzurunda yemini eda etmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.366,20 TL karar ilam harcının peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 984,65 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye fazla kalan gider avansının HMK 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine
6-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, Davacı ve davalı vekili ile davalı şirket yetkilisi … yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK 345. Madde gereğince ( 2 ) iki hafta içerisinde, ilgili Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/12/2021

Katip Hakim