Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/191 E. 2022/730 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 23.11.2018 tarihinde, davacı müvekkil …, … ili … Mahallesi … Sokak karşısında oyun oynadığı esnada kimliği ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün başvuran müvekkile çarpıp kaçması neticesinde davaya konu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazasında davacı müvekkil ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, bu sebeple bakıcı ihtiyacının doğduğunu, davaya konu kazanın meydana gelmesinde başvuran müvekkilin hiçbir kusuru bulunmadığını, kazaya kusuru ile sebebiyet veren aracın plakası ve sürücüsü tespit edilemediğini, mezkur kaza sonrasında kaza tespit tutanağı da tutulamadığını, işbu davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacı yaya müvekkilin hiçbir kusuru bulunmamakta olup plaka ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsü asli ve tam kusurlu olduğunu, aksi kanaatte olunması halinde takdir mahkemeye ait olmak üzere kusur durumunun netleştirilmesi için olay yerinde keşif yapılmak sureti ile dosyanın öncelikli olarak bilirkişiye tevdiini talep ettiklerini, başvuru konusu trafik kazası nedeniyle, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma yürütüldüğünü, davacı müvekkilin yaralanmasına sebebiyet veren sürücü ve sevk ve idaresindeki araç plakası tespit edilemediğini, bu hususta daimi arama kararı tanzim edildiğini, söz konusu olay neticesinde müşteki müvekkilin sol dirseğinde kırıklar ile kuyruk sokumunda kırıklar ve kalça kemiklerinde kırıklar başta olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinde kemik kırıkları, vücudunun çeşitli yerlerinde yırtıklar, ezilme, yaralanma ve berelenmeler meydana geldiğini, kaza sonrasında Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan müvekkil burada yapılan ilk müdahalenin ardından yoğun bakımda yatarak tedavi gördüğünü ve çeşitli cerrahi operasyonlar geçirdiğini, HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta belirttikleri talepleri artırım hakları saklı olmak üzere, HMK 107. Maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde haklı davalarının kabulü ile, müvekkilin dava konusu kazada yaralanarak geçici ve kalıcı iş göremezliğe uğraması ve bakıcı ihtiyacı doğması nedeniyle, kalıcı iş göremezlik bedeli olarak şimdilik, 8.800,00 TL, geçici iş göremezlik bedeli olarak şimdilik, 100,00 TL, bakıcı gideri tazminatı olarak şimdilik, 100,00 TL olmak üzere TOPLAM 10.000,00 TL bakiye maddi tazminatın kaza tarihi olan 23.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı Sigorta Şirketinden (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsili ile müvekkil davacıya ödenmesine, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacıya aynı zarar nedeniyle zarar sorumluları, müvekkili ve SGK dahil üçüncü kişiler tarafından ödenen tazminat ödemelerinin de belirlenmesi durumunda bu ödemeler davacının uğradığı zararı tamamen karşılıyorsa davanın reddine, aksi takdirde ise, bu ödemelerin güncellerek tespit edilen zarar tutarından tenzil edilmesinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından davacı vekiline 02/03/2020 tarihinde 13.740,00 TL ödediğini, bu ödeme tarafların kusur oranları dikkate alınarak yapıldığını, davacının zararını karşılama noktasında yeterli olduğunu, davacıların bakiye alacağının bulunmadığını, davanın reddinin gerektiğini, kabul manasına gelmemek üzere, zorunlu trafik sigortası genel şartları ek:3 md.12 “ibraname olsun ya da olmasın sigorta şirketi tarafından önceden ödeme yapılmış bir tazminatta uyuşmazlık olması durumunda tazminat ödeme tarihi hesap tarihi kabul edilerek (ödeme tarihindeki ücretler ve ödemeye esas kriterler dikkate alınarak) tazminat hesabı yapılır ve hesaplanan tazminat ile yapılan ödeme tutarı karşılaştırılır. hak sahibi lehine fark çıkması durumunda bu fark ödenir.” kuralı ve aynı paraleldeki Yargıtay İçtihatları ışığında davacı tarafın taleplerinin değerlendirildiğini, kaldı ki, ödeme tarihindeki veriler üzerinden yapılacak yargılamada davacıya yapılan ödemenin yeterli olduğu görüleceğini, ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte; ödenen tazminatın ödeme tarihinden itibaren faizi ile güncellenerek tazminattan indirilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle davacının haksız davasının öncelikle usulden reddine, mahkeme aksine kanaatte ise, esastan reddine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin ve arabuluculuk ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava değer arttırım dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin ve teminat limitini aşan zararları ile başkaca sorumlulara karşı tahsilde tekerrür olmamak üzere her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; beyanlarının kabulüne, dava dilekçesinde arz edilen şekilde fazlaya ilişkin ve başkaca sorumlulara karşı her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, HMK madde 107/2 uyarınca; başlangıçta 9.800,00 TL olarak belirttikleri sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerinin 148.567,06 TL olmak üzere artırılmasına, dava dilekçesinde arz edilen şekilde fazlaya ilişkin ve başkaca sorumlulara karşı her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, HMK madde 107/2 uyarınca; başlangıçta 100,00 TL olarak belirttikleri bakıcı gideri tazminatı taleplerinin 1.401,05-TL olmak üzere artırılmasına, fazlaya ilişkin ve başkaca sorumlulara karşı her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 148.567,06 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.401,05 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 150.068,11 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı yandan alınarak müvekkil davacıya ödenmesine, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … CBS soruşturma sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosya arasına alınmıştır.
Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 27/07/2020 tarihli cevabı yazısı ile davacının tedavi bilgilerinin gönderildiği görülmüştür.
S.B Üniversitesi Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 28/07/2020 tarihli cevabı yazısı ile … yabancı kimlik numaralı …’e ait 23.11.2018 tarihli tedavi evrakları, BT, röntgen film CD’si, muhtelif tarihli hasta epikriz raporu, sağlık kurulu raporu ve yapılan ödemelere ilişkin belgeler gönderilmiştir.
… Polis Merkez Amirliğinin 28/07/2020 tarihli cevabı yazısı ile davacı … …’ın hakkında sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması araştırma sonucu düzenlenen tutanak ekte gönderilmiştir.
… 11/08/2020 tarihli cevabı yazısı ile plakası tespit edilemeyen bir aracın sebebiyet verdiği kazada malul kalan … tarafından 28.01.2019 tarihinde Kurumlarına başvurulmuş olup, … sayılı hasar dosyası gönderilmiştir.
Mahkememizce 11/11/2020 tarihinde keşfin icra edildiği görülmüştür.
Adli Trafik Bilirkişi … 14/11/2020 tarihli kusur bilirkişi raporunda özetle; Yaşı Küçük Yaya … ‘ ve (Ebeveyninin, babasının) kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nun asli kusurlardan Madde-68/1-C (Yayaların, taşıt yolu üzerinde trafiği engelleyecek, tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmaları, dikkatsiz hareket etmeleri veya bu yerleri saygısızca kullanmaları, oynamaları yasaktır.) kuralını ihlalden olayda Asli kusurlu olup %80 (yüzdeseksen) oranında kusurlu olduğu, sürücüsü ve Plakası tespit edilemeyen Aracın, “Davalı …” ise bu kazada yine aynı kanunun tali kusurlardan Madde-52/1-B (Sürücüler hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliği ile görüş, hava, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) maddesini ihlalden Tali kusurlu olup %20 (yüzdeyirmi) oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Adli Trafik Bilirkişi … 18/04/2021 tarihli kusur bilirkişi EK raporunda özetle; Olay yerinin … sokak üzeri, No:… ikamet ile Çocuk oyun parkı arası olduğu, … Sokak üzerinin 5 metre genişliğinde olduğu, yolun her iki tarafında yaya kaldırımı olduğu, … Sokağı Fotoğrafta da belirttiği gibi … Sokak ile … sokak arasında kaldığı, bahse konu faili meçhul araç ve sürücüsü … Sokak istikametinden geldiğini, … Sokak takiben … Sokak istikametine seyrettiği, No:6 ikamet önünde Kazanın meydana (çarpma noktası) geldiği, Çarpma noktası ile … Sokak kesişen kavşağının arasının 5 metre mesafede olduğu, Çarpma noktasının … Sokağa ise 32 metre mesafede olduğu yaptığı ölçümlerden anlaşıldığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 31/05/2021 tarihli heyet kusur raporunda özetle; Tespit edilemeyen aracın belirsiz sürücüsü, sevk ve idaresindeki araçla ile yerleşim yeri içindeki sokakta seyir halinde olarak çocuk parkının bulunduğu olay yerine geldiğinde yola gereken dikkatini vermediğini, görüşün açık olduğu bu yerde muhtemel yaya hareketliliğini göz önünde bulunduracak şekilde müteyakkız seyretmeyip olay yerine yaklaşımında varlığını belirtmek için ikazda bulunmadığı olayda tali kusurlu olduğu, … doğumlu yaya …’in ebeveyni, bu yaştaki çocuğu gözetimi altında bulundurmayıp bakım ihmali göstermiş olmakla, araçlara ilk geçiş hakkını bırakmayıp yaklaşan vasıtaya rağmen taşıt yoluna kontrolsüz ve tehlikeli şekilde giren çocuğunun çarpılması olayında Asli kusurlu olduğunu, tespit edilemeyen aracın belirsiz sürücüsü %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğunu, … doğumlu yaya …’in ebeveyninin %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca 09/05/2022 tarihli adli tıp raporunda; İncelenen tıbbi belgelerde; …’in 23.11.2018 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazası sonrası yaralandığı, genel durumunun orta, koopere ve oryante olduğu, genital bölgede posterior forşede yaklaşık 2 cm derinliğinde kesi ve kanama, sol inguinal ve pelvik bölgede ödem, hassasiyet ve hematom, sol uyluk, sağ dizde ekimoz ve şişlik, sol elde abrazyon olduğu, sol iliak kemik, sol femur proksimal diafiz, sol superior pubik ramus, sol humerus şaft fraktürü olduğu, 27.11.2018 tarihide Ortopedi Kliniği tarafından sol humerus ve sol femur proksimaline kapalı redüksiyon ve ekstarnal fiksatör uygulandığı, 30.11.2018 tarihinde önerilerle taburcu edildiğini, Balthazard ile hesaplandığında toplam meslekte kazanma gücünde azalma oranı % 27 olarak hesaplandığını, E Cetveli, Sekelin belirlendiği günümüzdeki yaşına göre (6 yaş) meslekte kazanma gücünde azalma oranı 21.2 (yirmibirnoktaiki) olarak hesaplandığını, E Cetveli, Olay tarihinde (2018 yılında) 2 yaşında olduğundan meslekte kazanma gücünde azalma oranı 21.2 (yirmibirnoktaiki) olarak hesaplandığını, 23.11.2018 tarihinde araç dışı trafik kazası kazası nedeniyle yaralandığı belirtilen … ve … kızı, … doğumlu …’in, kazayla ilgili tıbbı belgelerine göre Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve 11 Ekim 2008 tarihli ve 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmel ekindeki Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveli kapsamında hastanın olayın olduğu tarihteki yaşı değerlendirmeye alındığında (6 yaş) meslekte kazanma gücünde azalma oranının 21.2 (yirmibirnoktaiki) olduğu, hastanın sekellerin belirlendiği şu andaki muayene bulgularının olduğu yaşı dikkate alındığında (6 yaş) meslekte kazanma gücünde azalma oranının 21.2 (yirmibirnoktaiki) olduğu, 30 Mart 2013 tarihli ve 28603 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında kişinin özürlülük oranının %17 (onyedi) olduğu, hastada meydana gelen geçici iş göremezlik süresinin 270 (ikiyüzyetmiş) … olduğu, iyileşme süresi de dikkate alındığında arızaları nedeniyle mutad iştigaline (kişinin temizlik, yıkanma, tuvalet vb işleri) engel teşkil eden 90 (doksan) … süreyle bir başkasının (bakıcı) sürekli bakımına muhtaç olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Aktüerya bilirkişi …’in 06/09/2022 tarihli hesap bilirkişi raporunda özetle: 01.01.2021-21.01.2076 Aralığında İşleyecek Bilinmeyen Aktif Dönem Hesabı; davacının 31.12.2020 tarihine kadar dönem hesaplaması yapılmış olup, 01.01.2021 tarihinden 18 yaşına gireceği 21.01.2034 tarihine kadar (2020 yılı için) bilinen net asgari ücretin yıllık (2.103,97×12= 25.247.64-TL) tutarı üzerinden; 22.01.2034 tarihinden aktif yaşam sonu olan (60) yaşına gireceği aktif yaşam sonu olan 21.01.2076 tarihe kadar, hesap tarihinde (2020 yılı için) bilinen net asgari ücretin yıllık (2.324.70×12-=27 896 40-TL) tutarı üzerinden hesaplandığı, işleyecek bilinmeyen aktif dönem zarar tazminat hesabının; 1.501.340,90x – %20(davalının kusur oranı) x(davacının beden gücü kaybı oranı %21,2)- 63.656,85-TL; 22.01.2076- 17.11.2078 Aralığında İşleyecek Bilinmeyen Pasif Dönem Hesabı; Davacının 21.01.2076 tarihine kadar aktif dönem hesaplaması yapılmış olup, 22.01.2076 tarihinden bakiye yaşam sonu olan 17.11.2078 tarihe kadar, hesap tarihinde (2020 yılı için) bilinen asgari ücretin, yıllık (2.103,97×12= 25.247,64-TL) tutarı üzerinden hesaplandığını, işleyecek bilinmeyen pasif dönem zarar tazminat hesabını x (davacının beden gücü kaybı oranı %21,2)- 3.021,19-TL; 71.254,45 x 9020(davalı kusur oranı) tazminat hesabına esas kazançların belirlenmesi TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplama; Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliği göre 9017 oranında olduğu, 9O(doksan) … bakıcıya ihtiyaç duyacağı bildirildiğinden bu rapor doğrultusunda TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesaplaması yapılacağını, 22.01.2076- 05.08.2094 Aralığında İşleyecek Bilinmeyen Pasif Dönem Hesabı; Davacının 21.01.2076 tarihine kadar aktif dönem hesaplaması yapılmış olup, 22.01.2076 tarihinden bakiye yaşam sonu olan 05.08.2094 tarihe kadar, hesap tarihinde (2020 yılı için) bilinen AGİ’siz asgari ücretin yıllık (2.103.97×12= 25.247.64 TL) tutarı üzerinden hesaplandığını, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oran Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre sürekli işgöremezlik oranını %21,2 oranında olduğu, 90 (doksan) … bakıcıya ihtiyaç duyacağı bildirildiğinden bu rapor doğrultusunda PMF 1931 yaşam tablosuna göre hesaplaması yapılacağını, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliği göre %17 oranında olduğu, 90 (doksan) … bakıcıya ihtiyaç duyacağı bildirildiğinden bu rapor doğrultusunda TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesaplandığını, PMF 1931 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplama dönemi toplam tutar (TL) 23.11.2018 — 21.02.2019 tarihleri arası işlemiş bakıcı gideri zararı 1.401,05 TL, 23.11.2018 — 31.12.2022 tarihleri arası işlemiş bilinen aktif dönem zararı 5.859,63 TL, 01.01.2023 — 21.01.2076 tarihleri arası işleyecek bilinmeyen aktif dönem zararı 148.487,89 TL, 22.01.2076 — 17.11.2078 tarihleri arası işleyecek bilinmeyen pasif dönem zararı 7.898,21 TL, toplam 163.646,78 TL, … Tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş halinin mahsubu 16.806,09 TL, maddi tazminat tutarı 146.840,69 TL, TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplama; dönemi toplam tutar (TL) 23.11.2018 — 21.02.2019 tarihleri arası işlemiş bakıcı gideri zararı 1.401,05 TL, 23.11.2018 — 31.12.2022 tarihleri arası işlemiş bilinen aktif dönem zararı 4.698,76 TL, 01.01.2023 — 21.01.2076 tarihleri arası işleyecek bilinmeyen aktif dönem zararı 119,070,48 TL, 22.01.2076 — 05.08.2094 tarihleri arası işleyecek bilinmeyen pasif dönem zararı 41.603,91 TL toplam 166.774,20 TL, … Tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş halinin mahsubu ( 16.806,09 TL, maddi tazminat tutarı 149.968,11 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu; Trafik kazası nedeniyle davacının cismani zarara (geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, ve bakıcı gideri) uğrayıp uğramadığı, uğramış ise zararın ne miktar olduğu, zararın davalıdan tazmininin gerekip gerekmediği hususları olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde; Yukarıda özetlenen Adli Trafik Kusur Bilirkişisi Orhan Gümüş 14/11/2020 tarihli raporu ve Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı 31/05/2021 tarihli sayılı raporu birbirini teyit ettiğinden ve herhangi bir çelişki mevcut bulunmadığından; Ankara Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporuna göre tespit edilemeyen aracın belirsiz sürücüsü, sevk ve idaresindeki araçla ile yerleşim yeri içindeki sokakta seyir halinde olarak çocuk parkının bulunduğu olay yerine geldiğinde yola gereken dikkatini vermediğini, görüşün açık olduğu bu yerde muhtemel yaya hareketliliğini göz önünde bulunduracak şekilde müteyakkız seyretmeyip olay yerine yaklaşımında varlığını belirtmek için ikazda bulunmadığı olayda tali kusurlu olduğu, … doğumlu yaya …’in ebeveyni, bu yaştaki çocuğu gözetimi altında bulundurmayıp bakım ihmali göstermiş olmakla, araçlara ilk geçiş hakkını bırakmayıp yaklaşan vasıtaya rağmen taşıt yoluna kontrolsüz ve tehlikeli şekilde giren çocuğunun çarpılması olayında Asli kusurlu olduğunu, tespit edilemeyen aracın belirsiz sürücüsü %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğunu, … doğumlu yaya …’in ebeveyninin %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine itibar edilmiş ve alınan raporlar mahkememizce gerekçeli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan kabul görmüştür.
Maluliyete ait değerlendirmede, Mahkememizce Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca bünyesinde rapor almıştır. …’in 23.11.2018 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazası sonrası yaralandığı, genel durumunun orta, koopere ve oryante olduğu, genital bölgede posterior forşede yaklaşık 2 cm derinliğinde kesi ve kanama, sol inguinal ve pelvik bölgede ödem, hassasiyet ve hematom, sol uyluk, sağ dizde ekimoz ve şişlik, sol elde abrazyon olduğu, sol iliak kemik, sol femur proksimal diafiz, sol superior pubik ramus, sol humerus şaft fraktürü olduğu, 27.11.2018 tarihide Ortopedi Kliniği tarafından sol humerus ve sol femur proksimaline kapalı redüksiyon ve ekstarnal fiksatör uygulandığı, 30.11.2018 tarihinde önerilerle taburcu edildiğini, Balthazard ile hesaplandığında toplam meslekte kazanma gücünde azalma oranı % 27 olarak hesaplandığını, E Cetveli, Sekelin belirlendiği günümüzdeki yaşına göre (6 yaş) meslekte kazanma gücünde azalma oranı 21.2 (yirmibirnoktaiki) olarak hesaplandığını, E Cetveli, Olay tarihinde (2018 yılında) 2 yaşında olduğundan meslekte kazanma gücünde azalma oranı 21.2 (yirmibirnoktaiki) olarak hesaplandığını, 23.11.2018 tarihinde araç dışı trafik kazası kazası nedeniyle yaralandığı belirtilen … ve … kızı, … doğumlu …’in, kazayla ilgili tıbbı belgelerine göre Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve 11 Ekim 2008 tarihli ve 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmel ekindeki Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveli kapsamında hastanın olayın olduğu tarihteki yaşı değerlendirmeye alındığında (6 yaş) meslekte kazanma gücünde azalma oranının 21.2 (yirmibirnoktaiki) olduğu, hastanın sekellerin belirlendiği şu andaki muayene bulgularının olduğu yaşı dikkate alındığında (6 yaş) meslekte kazanma gücünde azalma oranının 21.2 (yirmibirnoktaiki) olduğu, 30 Mart 2013 tarihli ve 28603 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında kişinin özürlülük oranının %17 (onyedi) olduğu, hastada meydana gelen geçici iş göremezlik süresinin 270 (ikiyüzyetmiş) … olduğu, iyileşme süresi de dikkate alındığında arızaları nedeniyle mutad iştigaline (kişinin temizlik, yıkanma, tuvalet vb işleri) engel teşkil eden 90 (doksan) … süreyle bir başkasının (bakıcı) sürekli bakımına muhtaç olduğu belirtilmiştir. Alınan raporun heyet tarafından düzenlenmiş olduğu, görevlilerin profesör ve konusunda uzman araştırma görevlisi hocalarının yer alması karşısında bu rapor kabul edilmiştir.
Aktüerya/hesap incelemesi bakımından, mahkememiz kaza tarihi dikkate alınarak PMF 1931- TRH 2010 yaşam tablosu üzerinden hesaplama yapılması amacıyla dosyayı aktüerya lisansı olan bilirkişiye tevdi etmiştir. Anılan raporun yöntemine uygun olduğu anlaşıldığından mahkememizce kabul görmüştür.
Sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden değerlendirmede; davalı taraf dosya kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5-c maddesinini Sürekli Sakatlık Teminatı başlıklı ”Üçüncü kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere, bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamındadır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde sakat kalan kişi esas alınır.” hükmü uyarınca sürekli iş göremezlik tazminatından sorumludur.
Bakıcı gideri, sigorta tarafından karşılanmayan kaçınılmaz tedavi giderlerinin ve geçici iş göremezliğin teminat kapsamı dışında olup olmadığına dair değerlendirmede ise, Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin yerleşmiş ve istikrar kazanmış kararlarında da belirtildiği üzere;
2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve … yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: … )
Yine taraflar arasında düzenlenmiş olan Zorunlu Sigorta Mali/Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez.
Bu halde davalı vekilinin itiraz ettiği kaçınılmaz tedavi giderleri, geçici iş görmezlik ve bakıcı giderlerinin sigorta teminatı kapsamında olduğu kabulü gerekir. Anılan değerlendirmeler uyarınca kaçınılmaz tedavi giderleri ve bakıcı giderleri yönünden davalı sorumludur.
Temerrüt tarihi ve faiz değerlendirmesinde, 2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir.
Dava öncesi sigorta şirketine müracaat olduğundan ve tebliği takip eden 8 iş günü sonrası temerrüd oluşacağından, dosyaya davayı tarafından sunulan hasar dosyasında bulunan evraklara göre davacının sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu nazara alınarak 26.03.2020 tarihi faiz başlangıç tarihi kabul edilmiştir.
Faizin ticari avans faiz / yasal faiz olup olmayacağı değerlendirmesinde, dava dilekçesinde davacı vekili faiz türü olarak yasal faizi istediğinden kazaya sebebiyet veren ve davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı ile teminat altına alınan aracın ticari vasıfta olup olmadığı nazara alınmadan taleple bağlılık ilkesi gereği yasal faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün %80 oranında kusurlu olduğu, davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının sürekli iş göremezlik maddi zararı için 148.567,06 TL’ nin ve bakıcı gideri maddi zararı için 1.401,05 TL’nin davalı …’ndan temerrüt tarihi olan 26.03.2020 tarihinden itibaren riziko tarihinde geçerli (01.01.2018 – 31.12.2018 arası) zorunlu sigorta poliçesinin teminat limitleri dahilinde ( sağlık gideri 360.000,00 TL dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının geçici iş göremezlik maddi zararı talebinin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
A- Davacının sürekli iş göremezlik maddi zararı için 148.567,06 TL’ nin ve bakıcı gideri maddi zararı için 1.401,05 TL’ nin davalı …’ ndan temerrüt tarihi olan 26.03.2020 tarihinden itibaren riziko tarihinde geçerli (01.01.2018 – 31.12.2018 arası) zorunlu sigorta poliçesinin teminat limitleri dahilinde (sağlık gideri 360.000,00 TL dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B- Davacının geçici iş göremezlik maddi zararı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 10.244,32 TL karar harcından peşin olarak alınan 54,40 TL harç ile 478,50 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 9.711,42‬ TL karar ve ilam harcının Harçlar Kanunun 31. Maddesi gereğince davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 vekalet harcı, 384,90 TL keşif harcı, 54,40 TL peşin harcı, 478,50 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.272,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 23.495,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 723,00 TL İstanbul Adli Tıp ücreti, 1.665,00 TL Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp ücreti, 238,60 TL posta tebligat gideri toplamı olan 3.826,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
8-Davacı tarafça yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 m gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/12/2022

Katip Hakim