Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/185 E. 2022/70 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 06/03/2017 tarihinde …Konutları projesinde yer alan … ili … ilçesi … mahallesi … pafta … ada … parsel … Blok . kat … nolu bağımsız bölümün müvekkiline satışına ilişkin olarak 06/03/2017 tarihinde Gayrimenkul (Konut) Satış Vaadi Ön Sözleşmesi tanzim edildiğini, alıcı müvekilinin de sözleşmede ön görülen taşınmaz satım bedeli olan 658.400,00 TL tutarında davalıya ödeme yaptığını, davalı ise günü geçmiş olmasına rağmen taşınmazı müvekkiline teslim ve tescil etmediğini, bu hususta müvekkili şirket tarafından Konya . Noterliğinin 16/07/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu bağımsız bölümün müvekkili şirkete teslimi talep edildiğini, dairenin teslimi gerçekleşmemesi ve inşaatın devam etmemesi üzerine davalı şirkete Konya . Noterliğinin 11/03/2020 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gayrimenkul satış vaadi ön sözleşmesini haklı nedenlerle, tek yanlı ve bir önel vermeksizin feshettiğini, ilgili konutu teslim almaktan vazgeçtiğini, ödenen bedelin iadesini talep ettiğini, davalı şirketin ihtarname uyarınca talep edilen ödemeleri gerçekleştirmediğini, 6100 Sayılı Kanunun 390. Maddesi uyarınca sözleşmeye konu … ili … ilçesi … mahallesi … pafta … ada … parsel … Blok . kat … nolu bağımsız bölüm taşınmazı üzerine öncelikle teminatsız olarak tedbir konulmasını mahkeme aksi kanaatte ise uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, müvekkilinin sözleşmeye ilişkin olarak davalı şirkete yaptığı 658.400,00 TL tutarındaki ödemenin, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müvekkilinin uğradığı zarar da göz önünde bulundurularak denkleştirici adalet ilkesi uyarınca davalı şirkette alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacı ile davalı müvekkili şirket arasında Gayrimenkul (Konut) Satış Vaadi Ön Sözleşmesi akdedildiğini, davacı 11/03/2020 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh ettiğini, müvekkili şirketinin temerrüde düşmediğini, davacının sözleşmeyi feshinin, haklı fesih olmadığını, davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının dava konusu alacak hakkını almasının imkansız hale gelmediğini, davacının tüm iddialarının soyut olduğunu, hiçbir iddiasını için delil ve/veya yaklaşık delil sunamadığını, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmak yerine, dava açmasının ve ihtiyati haciz talebinde bulunmasının hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiğini, vadesi gelmiş bir borç bulunmadığını, davacının alacağının olup olmadığı hususunun tespitinin yargılamayı gerektirdiğini, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, müvekkili şirketlerin borçlarını ödemeye ve yükümlülüklerini yerine getirmeye devam ettiğini, ihtiyati haciz kararının kanuna aykırı olduğunu, hukukun temel ilkelerinden olan ölçülülük ilkesi ve menfaat dengesine de aykırı olduğunu, ihtiyati haciz kararı ile müvekkili şirketin faaliyetlerinden mahrum bırakıldığını, kararın uygulanmasının müvekkilinin ağır zararlarına yol açacağını, bu nedenle HMK’nın ve İİK’nın ilgili hükümlerine aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak davacı tarafça davalıya yapılan ödemenin tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf vekillerinin verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, mahkememizce verilen ara kararları, Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesince verilen karar ilamı, taraf vekillerinin ayrı ayrı verdiği feragat dilekçeleri ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İşbu davanın yargılaması sırasında duruşmanın ilk celsesinden sonra davacı vekilinin UYAP sisteminden elektronik imzalı olarak mahkememize gönderdiği 21/01/2022 tarihli dilekçesi ile vekâletnamesindeki davadan feragat özel yetkisine dayalı olarak işbu davadan feragat ettiklerini ve davalı şirket tarafından mahkememize depo edilen teminatın davalı tarafa iade edilmesine muvafakat ettiklerini mahkememize bildirmiştir.
Davalı vekili UYAP sisteminden elektronik imzalı olarak mahkememize gönderdiği 21/01/2022 tarihli dilekçesi ile vekâlet ücreti ve masraflar da dahil olmak üzere tüm sonuçları ile feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini bildirmiştir.
HMK nun 307. maddesi “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 308. maddesi “(1)Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. (2)Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
HMK nun 313. maddesi “(1)Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2)Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3)Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4)Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 314. maddesi “(1)Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 315. maddesi “(1)Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (2)İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
{HÜKÜM}: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
İşbu davanın feragat nedeniyle REDDİNE.
Davacı vekilinin 21/01/2022 tarihli teminatın iadesine muvafakatı da nazara alınarak ihtiyati haczin kaldırılmasına ve teminatın HMK nun 392/2. Maddesindeki yasal süre beklenilmeksizin davalı tarafa iadesine.
Harçlar Kanununun 22. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararı gereğince alınması gereken harç miktarı, maktu karar ve ilam harcı üzerinden hesaplanması ve alınması gerektiğinden, işbu davadan feragat dilekçeler ve duruşma aşamasından sonra olduğundan maktu karar ve ilam harcı olan 53,80 TL harcın davacının yatırdığı 11.243,83 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 11.190,03 TL harcın talep halinde davacıya iadesine.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2020 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 2 kişinin taraf olması durumunda saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL DAVACIDAN alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalı taraf vekalet ücreti ve masraflar yönünden tüm haklarından feragat ettiklerini bildirdiğinden davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
İşbu hükümden sonra gerekli olan 11,00 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkarılabileceği hususlarının taraflara tebliğine.
İşbu gerekçeli kararın 21/01/2022 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 21/01/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …