Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/173 E. 2022/49 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR: 2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 27.10.2019 günü işleteni davalı … olan kaza anı davalı … sevk-idaresindeki … plakalı aracın, davalı sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu müvekkiline ait işyerine çarpması sonucu işbu kaza meydana geldiğini, müvekkiline ait işyeri … Mahallesi … Çevre Yolu üzerinde bulunan “… Fidancılık ve Peyzaj” isimli iş yeri olduğunu, işbu tek taraflı kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü davalı … tam kusurlu olduğunu, işbu kaza neticesinde müvekkiline ait iş yerinde maddi hasar meydana geldiğini, söz konusu bu zarar, Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş numaralı dosyası ile tespit edildiğini, raporda müvekkilinin iş yerinin eski haline getirilebilmesi için toplam 21.950,00 TL bedel gerektiği belirlendiğini, kazaya karışan … plakalı aracın kaza anı sürücüsü davalı … olup, davalı … Sigorta A.Ş nezdinde … poliçe numarası ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalandığını beyanla; Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.750,00 TL bakiye maddi tazminat/ hasar bedelinin (Yapısal ve Zirai Zararlar Olmak Üzere İşyerini Eski Hale Getirme Bedeli), işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalılardan … Sigorta A.Ş için temerrüt tarihinden; diğer davalılar için olay tarihinden itibaren) davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş yönünden sigorta limitini aşmamak kaydıyla) müşterek-müteselsilen alınarak davacı müvekkiline verilmesine, Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250,00 TL mahrum kalınan kar/ kazanç kaybı tazminatının, olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte sadece davalılar … ve …’den müşterek-müteselsilen alınarak davacı müvekkiline verilmesine, Konya .Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş numaralı dosyada yapılan 1.276,40 TL yargılama gideri tutarının, işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek-müteselsilen (davalılardan … Sigorta A.Ş için temerrüt tarihinden; diğer davalılar için olay tarihinden itibaren) alınarak davacı müvekkiline verilmesine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara müşterek-müteselsilen yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Diğer Davalı …’ye ait olan ve Müvekkil Şirket tarafından … nolu Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesi ile sigortalanan … plaka sayılı aracın 27.10.2019 tarihinde karıştığı trafik kazasının oluşumunda kusurlu olarak yer aldığı iddia olunmakta olduğunu, ancak, aracın söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olması, teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmemekte olduğunu, müvekkili Şirket, 2918 sayılı kanuna göre, işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olup, işletenin sorumluluğunun bulunmadığı hallerde, müvekkili Şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi mümkün olmayacağını, bu nedenlerle, yargılamaya konu kazaya karışan araçların ve şahısların kusur dağılımına ilişkin olan maddi gerçeğin, mahkememizce İstanbul Teknik Üniversitesi, Karayolları Trafik Fen Heyeti, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi heyetinden alınacak ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanzimi ile saptanması gerekmekte olduğunu, ayrıca; Davacı tarafın talepte bulunmuş olduğu kazanç kaybı, poliçe teminatları dışında olduğunu, Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesi genel şartları uyarınca, kazanç kaybı, değer kaybı ve mahrumiyet kaybı ve emtia kaybı gibi hususlar teminat dışı olduğunu, davacı tarafa ödeme yapılmış olduğundan açılan davada hukuki yarar bulunmamakta olduğunu, Arz olunan nedenlerden ötürü; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyasına alınmıştır.
Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası mahkememiz dosyasına alınmıştır.
Adli Trafik Bilirkişisi … mahkememize sunmuş olduğu 02/10/2020 tarihli raporunda; … plakalı Kamyonet Sürücüsü …” bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan kazalarda sürücülere ait kusurlardan Madde-52/l-a (Araçların hızını kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yapım ve onarım alanlarına girerken azaltmamak) kuralını ihlalden olayda %100 (yüzdeyüz) ORANINDA KUSURLU olduğunu, bu kazada başkaca kimsenin ve kimselerin KUSURSUZ olduğunu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İnşaat Mühendisi Bilirkişisi … ve Ziraat Yüksek Mühendisi Bilirkişisi … mahkememize sunmuş olduğu 15/01/2021 tarihli raporlarında; … İli, … İlçesi. … Mahallesi. … Çevre Yolu Caddesi üzerinde bulunan … Fidancılık ve Peyzaj işyerinde 26.11.2020 tarihinde yerinde yapılan inceleme, tespit ve dosya içerisinde bulunan 20/11/2019 tarihli … DİŞ. Bilirkişi Heyeti Raporunun değerlendirilmesi sonucu olarak; toplam zarar miktarının 20.980,50 TL olabileceği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
İnşaat Mühendisi Bilirkişisi … ve Ziraat Yüksek Mühendisi Bilirkişisi … mahkememize sunmuş olduğu 17/05/2021 tarihli ek raporlarında; … İli, … İlçesi. … Mahallesi. … Çevre Yolu Caddesi üzerinde bulunan … Fidancılık ve Peyzaj işyerinde meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak dosya kapsamında yeniden yapılan değerlendirme sonucunda ; toplam zarar miktarının 19.980,50 TL olabileceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişisi … mahkememize sunmuş olduğu 23/08/2021 tarihli raporunda; Raporu içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde ve “kaza tarihi nazara alınarak davacının kaza tarihinden öncesi ve sonrası aylar kazançları ile daha önceki yıllar kaza tarihine kadar yakın aylardaki kazançlar değerlendirilerek belirlenen üç günlük kazanç kaybı bedelinin ne kadar olabileceği hususunda yapmış olduğum inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Kaza tarihinin 27.10.2019 olduğu ve dava konusu olay ile ilgili olarak üç günlük kazanç kaybının davacının işletme defter kayıtlarından tespit edilen hasılatlarına göre 3 ayrı yöntemle gelir tespiti yapıldığını, Şöyle ki;
1.Yöntem; Kaza tarihi ve bir önceki yıla göre yapılan karşılaştırmaya göre günlük cirosunun 16,42 TL olabileceği, buna göre üç günlük kazanç kaybının (16,42 TL x 3 gün) 49,27 TL olduğunu, 2.Yöntem; kaza tarihinden önceki son üç aylık yapılan karşılaştırmaya göre günlük cirosunun ortalama 49,55 TL olabileceği, buna göre üç günlük kazanç kaybının (49,55 TL x 3 gün) 148,65 TL olduğunu, 3.Yöntem; kaza tarihinden sonraki aylarda, birönceki yıl cirolarına göre yapılan karşılaştırmaya göre günlük cirosunun ortalama 32,66 TL olabileceğini, buna göre üç günlük kazanç kaybının (32,66 TLx3gün) 97,98 TL olabileceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekilinin 15/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı sunduğu 08/02/2021 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Tespit dosyasında 3mx5m ölçülerinde ki konteynerin kullanılamaz hale geldiğini ve 10.000,00 TL zarar doğduğu tespiti varken, itiraz ettikleri işbu raporda bu tutar 5.000,00 TL olarak belirtildiğini, ayrıca tespit dosyasında konteynerin içerisinde bulunan elektrik tesisatının, 2 adet kanepenin, 1 adet buzdolabının, 1 masa ve 6 adet sandalyenin, halının, 1 adet ahşap dolap ve 1 adet çekmecenin kullanılamaz hale geldiğini ve 5.000,00 TL zarar doğduğu tespiti varken, itiraz ettiğimiz işbu raporda bu tutar 3.500,00 TL olarak belirtildiğini, bu nedenle raporlar arasında çelişki mevcut olup bu çelişkinin giderilmesi adına ek rapor aldırılmasını talep ettiklerini, ilgili delil tespit dosyasında mevcut bilirkişi raporunda konteyner içerisindeki elektrik tesisatının da kullanılamaz hale geldiği belirtilmesine rağmen işbu itiraz ettikleri raporda konteyner içerisindeki elektrik tesisatının uğradığı zarar ve giderilmesi adına doğacak maddi külfet değerlendirilmediğini ayrıca dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporunda birtakım talepler değerlendirilmediğini, Sayın mahkememizce 10.11.2020 tarihli celse “1” nolu ara kararında da “…işyerini eski hale getirme bedelinin ne olacağı, davacının işyerini eski hale getirme süresinin ne kadar olacağı ve bu süre içerisinde çalışamaması halinde mahrum kalınan kar/kazanç kaybı zararının oluşup oluşmayacağı, oluşacak ise ne miktar olacağı hususlarında rapor tanzim etmelerinin…” görevlendirmesi yapıldığını, ancak raporda bu konuya dair herhangi bir tespit yer almadığnı, bu eksikliğinde ek raporda giderilmesini, ayrıca değişik iş dosyasından kaynaklı doğan yargılama gideri tutarının da raporda değerlendirilmesini talep ettiklerini, taleplerini açıklar nitelikte aynı sayın bilirkişi heyetinden ek bilirkişi raporu aldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin 15/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı sunduğu 20/05/2021 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli denetime açık ve gerekçeli bir rapor olmadığını, dış mekan süs bitkilerinin değeri tespit dosyasında toplam 1.950,00 TL olarak hesaplanmış iken, alınan bilirkişi raporunda mezkur zarar 5,480,50 TL olarak hesaplandığını, her iki değer arasındaki yüksek fark incelemenin hatalı olarak yapıldığını açık ve net bir şekilde göstermekte olduğunu, delikli branda bezinin keşif esnasında tespiti mümkün olmamış olmasına rağmen, değeri tespit dosyasında toplam 5.000,00 TL TL olarak hesaplanmış iken, alınan bilirkişi raporunda mezkur zarar önce 7.000,00 TL daha sonra ise 5.000,00 TL olarak hesaplandığını, tespiti mümkün olmayan bir ürün için tamamen farklı hesaplamalar yapılması incelemenin hatalı olarak yapıldığını açık ve net bir şekilde gösterdiğini, raporda yer alan 2 adet kanepe 1 adet buzdolabı 1 adet masa 6 adet sandalye 1 adet halı 1 adet ahşap dolap ve 1 adet çekmecenin bedeli 3.500.00 TL olarak tespit edilmiş lakin eşyaların kullanılmış, eski ve ikinci el olmasından kaynaklı değer kaybı hesaplamada yer almadığını, itirazlarının karşılanabilmesi adına dosyanın yeniden rapor aldırılabilmesi için Sn. Mahkememizin takdir edeceği yeni bir bilirkişiye tevdi edilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 17/05/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı sunduğu 26/05/2021 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Kök ve ek raporlar ile delil tespiti dosyasında yer alan rapor arasında çelişkiler mevcut olduğunu, ayrıca ne yazık ki (!) aynı sayın bilirkişi heyetince tanzim edilen kök ve ek raporlar arasında dahi çelişkiler bulunduğunu, tespit dosyasında 3mx5m ölçülerinde ki konteynerin kullanılamaz hale geldiğini ve 10.000,00 TL zarar doğduğu tespiti varken, itiraz ettikleri ek ve kök raporlarda bu tutar 5.000,00 TL olarak belirtildiğini, söz konusu tespitler arasında çelişki olduğunun sabit olduğunu, tespit dosyasında konteynerin içerisinde bulunan elektrik tesisatının, 2 adet kanepenin, 1 adet buzdolabının, 1 masa ve 6 adet sandalyenin, halının, 1 adet ahşap dolap ve 1 adet çekmecenin kullanılamaz hale geldiği ve 5.000,00 TL zarar doğduğu tespiti varken, itiraz ettikleri işbu ek ve kök raporlarda bu tutar 3.500,00 TL olarak belirtildiğini, söz konusu tespitler arasında çelişki olduğunu, aynı bilirkişi heyeti kendi tanzim ettiği kök ve ek raporlar arasında dahi çelişkiye düştüğünü, zira 24m x 6m ölçülerinde kutu profillerle yere sabitlenmiş %80 geçirimli delikli bez brandanın maddi hasarı kök raporda 7.000 TL olarak tespit edilmişken ek raporda bu tutar 5.000 TL’ye düşürüldüğünü Sayın bilirkişi heyetinin bu durumu sadece “sehven hatadır” diyerek açıkladığını, delil tespiti dosyasında mevcut raporda bilirkişi heyeti keşif üzerine 24m x 6m ölçülerinde kutu profillerle yere sabitlenmiş %80 geçirimli delikli bez brandanın kullanılamaz halde olduğunu belirttiğni, zira söz konusu brandanın ebatları, müvekkiline ait işyerindeki ehemmiyeti ve kullanılamaz hale gelmesi de göz önüne alındığında maddi hasarın tespit edilen miktardan çok daha fazla olması gerektiğinin açık bir şekilde ortada olduğunu, bilirkişi heyeti ek raporunda eski hale getirme bedelini nihayet hesapladığını, ancak eski hale getirme bedelinin 1.000 TL olacağı ve eski hale getirebilmek için gerekli makul sürenin de 3 gün olacağı iddia edildiğini, eski hale gelebilmesi için sayın bilirkişi heyetince tespit edilen 3 günlük süre hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dosya kapsamında mevcut delil tespiti dosyası bilirkişi raporu ile ek ve kök raporlar arasında çelişki bulunması ve hatta ek ve kök raporlar arasında dahi kendi içinde çelişkiler olması hasebiyle farklı bir bilirkişi heyetinden yeni bir rapor aldırılmasını ve itirazlarının değerlendirilmesini, yukarıdaki talepleri kabul görmeyecek olması halinde ıslah için taraflarına süre verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 23/08/2021 tarihli bilirkişi raporuna ve diğer raporlara karşı sunduğu 30/08/2021 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; İşbu bilirkişi raporunda, müvekkilimize ait işyerinin eski hale getirilebilmesi süresinde ortaya çıkan kazanç kaybı 2018 ve 2019 yılına ait işletme defteri ve aylık kdv beyannamelerinde beyan edilen cirolar incelenerek hesaplama yapıldığını, bu hesaplama da üç ayrı yöntem kabul edildiğini, bu noktada öncelikle müvekkilinin işyerinin eski hale getirilme süresi 3 gün olmadığını, maddi gerçek varken farazi kabul hakkaniyete aykırı olduğunu, bilirkişi hesaplamalarında, müvekkilinin geliri asgari ücretin kat ve kat altında hesap edildiğini, kazanın meydana geldiği 2019 yılında ülkemizde asgari ücret net 2.020 TL olduğunu, müvekkilinin kendine ait işyerinde kazanın meydana geldiği tarihte o dönemin koşullarında çalışan bir asgari ücretliden bile az kazanıyor olması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kök ve ek raporlar ile delil tespiti dosyasında yer alan rapor arasında çelişkiler mevcut olduğunu, Ayrıca aynı bilirkişi heyetince tanzim edilen kök ve ek raporlar arasında dahi çelişkiler olduğunu, Mahrum kalınan kazanç kaybı hesap raporuna yönelik itirazlarımız doğrultusunda aynı bilirkişiden ek rapor aldırılmasını, Maddi zarara yönelik ek-kök raporlara karşı itirazlarımız doğrultusunda farklı ve yeni bir bilirkişi raporu aldırılmasını, Talepler kabul görmezse dava dilekçesindeki taleplerimiz doğrultusunda karar verilmesini, Her halukarda; Tarafların arabuluculuk toplantısına hiçbir haklı mazeret göstermeksizin katılmamış olmaları nedeniyle lehlerine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin bilirkişi raporuna ve diğer raporlara karşı sunduğu 16/03/2021 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi … ve bilirkişi … tarafından alınan Bilirkişi Raporu ile Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi heyet raporundan çelişkiler bulunduğunu, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeler ile rapor hazırlandığını, eksik araştırmalar ve hatalı hukuki değerlendirmeler ile hazırlanmış olan 15.01.2021 tarihli bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda yeniden başka bilirkişiden tekrar bilirkişi raporu aldırılmasına, sayın mahkememizce bu taleplerinin uygun görülmemesi halinde itirazları doğrultusunda ek rapor alınması kararında bu hususların dikkate alınmasına; en nihayetinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; Trafik Kazasından kaynaklanan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasıdır.
Sigorta poliçesi incelenmesinde,… plakalı aracın davalı Türkiye Sigorta Anonim Şirketi bünyesinde (ZMSS) sigortalandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı sigorta nezdindeki hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların kusur tespitinin yapılmasına yönelik olarak mahallinde keşif icra edilmiş ve yukarıda özetlendiği şekilde kusura yönelik bilirkişi raporu alınmıştır. Yine davacının trafik kazası neticesinde işyerinde meydana gelen maddi zararlarının hesaplanması için yukarıda özetlendiği şekilde İnşaat Mühendisi Bilirkişisi ve Ziraat Yüksek Mühendisi Bilirkişi nezdinde rapor ve ek raporlar alınmıştır.Olay örgüsü, mahkememiz gözlemi ile uyumlu ayrıntılı gerekçeli denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli kusur ve hasar bilirkişi raporları mahkememizce esas alınmıştır.
Yine davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya SMMM bilirkişiye verilerek kaza tarihi nazara alınarak davacının kaza tarihinden öncesi ve sonraki aylar kazançları ile daha önceki yıllar kaza tarihine yakın aylardaki kazançlar değerlendirilerek bilirkişilerce belirlenen üç günlük kazanç kaybı bedelinin ne kadar olabileceği hususunda inceleme yapılarak rapor tanzimini istenilmiş ve alınan rapor ayrıntılı gerekçeli denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından davacının zararları için talep ettiği hususlarda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dosyada mevcut Arabulucu Son Tutağında da belirtildiği üzere arabuluculuk ilk oturumuna davalılar mazeretsiz katılmamıştır. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 11. Fıkrası ” Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” hükmünü içermektedir.
Bu nedenle davalılar arabuluculuk ilk oturumuna mazeretsiz katılmadığından 6325 sayılı kanunun 18/A m. 11 fıkrası gereği yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmuş ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1- Bakiye hasar bedeli talebi yönünden; davacının dava dilekçesine bağlı kalınarak KISMEN KABULÜ İLE; 4.780,50 TL’ nin davalılardan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi den temerrüt tarihi olan 19.12.2019 tarihinden itibaren (poliçe limiti olan 36.000,00 TL dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Kar mahrumiyeti / kazanç kaybı talebi yönünden; davacının talebinin dava dilekçesine bağlı kalınarak KISMEN KABULÜ İLE; 148,65 TL’ nin kaza tarihi olan 27.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 565,36 TL karar harcından peşin olarak alınan 141,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 424,01 TL harcın 4.929,15 / 8.276,40 oranından müteselsilen davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 vekalet harcı, 141,35 TL peşin harç, 384,90 TL keşif harcı toplamı 588,45 TL’den kabul edilen miktara göre hesaplanan 347,1855‬ TL’nin 4.929,15 / 8.276,40 oranından müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesi 13/1 maddesi gereğince kabul edilen maddi tazminat nedeniyle hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.929,15 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 1.980,00 TL bilirkişi ücreti, 100 TL keşif araç ücreti, 1.276,40 TL Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı dosyasından yapılan yargılama gideri, posta tebligat gideri 164,50 TL toplamı olan 3.520,9‬0 TL yargılama giderinin müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
8-Taraflarca yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 m gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/01/2022

Katip Hakim