Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/155 E. 2021/514 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA GEREKÇELİ KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalılardan …’ ün araç maliki, …’ ün araç sürücüsü olduğu … plakalı araç, sürücü …’ ün sevk ve idaresi ile 24.09.2019 günü saat 13:00 – 14:00 sıralarında Konya ili … ilçesi … Sokak istikametinden gelip, … Sokağını takiben … Sokak istikametine doğru geçmek istediği esnada, … ile … ilçesi … Caddesi istikametinden gelip… Caddesi istikametine doğru geçmek isteyen müvekkili …’ in araç sürücüsü ve maliki olduğu … plakalı araç ile çarpışmış ve çarpışma sonucu maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir. Meydana gelen kaza sonrası … plakalı araç sürücüsü …, … plakalı araç sürücüsü …, kaza esnasında … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan … , … ve olayın meydana geldiği kavşakta aracıyla seyretmekte olan ve olayın görgü tanığı … ‘ ın ifadelerine ve bilgilerine başvurulmuş, neticede “Her iki sürücüde yeşil ışıkta geçtiklerini beyan ettiklerinden kusur tespiti yapılamadığı” gerekçesiyle kusur tespiti yapılmamak suretiyle tutanak tanzim edildiğini beyanla; 24.09.2019 tarihli maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasına ilişkin kusur tespitinin yapılmasına, kusur tespiti neticesinde, müvekkilin kaza tarihi itibariyle maliki bulunduğu … plakalı araçta meydana gelen hasara ilişkin olarak Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında bilirkişi marifetiyle hesaplanan değişmesi gereken parçalar toplamı için 10.000,00 TL, yapılması gereken işçilikler toplamı için 5.050,00 TL ve değer kaybı için 8.000,00 TL olmak üzere toplam 20.050,00 TL’ nin, mahkemenizce tespit olunacak kusur oranı dikkate alınarak, davalı … şirketi için temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında bilirkişi maritetiyle araç mahrumiyetinden doğan zarar için hesaplanan toplam 1.000,00 TL’nin, mahkemenizce tespit olunacak kusur oranı dikkate alınarak, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılar … ve …’den tahsiline, Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında yapılan yargılama giderleri de dahil olmak üzere yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Kaza tespit tutanağında belirsizlik bulunması nedeniyle tutanak hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kaza tespit tutanağındaki belirsizlik sebebiyle kusur incelemesi yapılarak kazanın meydana gelmesinde davacının da içinde bulunduğu sürücülerin kusurları oransal olarak saptanması gerektiğini, tüm bu nedenlerle hüküm kurmaya elverişli bir kusur raporu alınması için dosyanın adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, Kazanın meydana geldiği yerde, konum itibariyle trafik yoğunluğu çok fazla olduğunu, buna rağmen müvekkili şirkete sigortalı aracın sürücüsü … trafik ışıkları kendisine yeşil yanarken, yeşil ışıkta geçmesine rağmen yine de dikkatli bir şekilde geçtiğini, müvekkili şirketin yargılama sonucunda sorumluluğu olacaksa, sorumluluk sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olacağından kusur durumunun konusunda uzman kurum ya da kişiler tarafından oran gösterir bir şekilde tespit edilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, talep edilen tazminatı kabul etmediklerini, her ne kadar Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş. dosyasında davacının talebi üzerine bilirkişi raporu ile tespit yapılmış olsa da söz konusu rapordaki tespitleri kabul etmeyip açıkça itiraz ettiklerini, sayın mahkememiz sorumluluk itirazlarımızın aksi kanaatte olması halinde söz konusu kazadan önce aracın orijinalliğini bozan kaza olup olmadığının resmi ve özel kuruluşlardan sorularak araştırılması, gerekirse bilirkişiden rapor alınmasını talep ettiklerini beyanla; öncelikle açıklanan nedenlerle davacının davasının esastan reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacının kusura ilişkin beyanlarını kabul etmediklerini, davacı vekili 24.09.2019 tarihinde saat 13.00-14.00 sıralarında Yazır mahallesi, … caddesi, … Caddesi kesişiminde …/KONYA da gerçekleşen tarafı bulundukları kaza ile ilgili tüm kusurun onlarda olduğunu iddia ettiğini, ancak bu iddialarını ortaya koyan yeterli yasal dayanağı sunamadığını, . Sulh Hukuk tan alınan değişik iş dosyasındaki bilirkişi raporunun bu davada değerlendirilmesi uygun olmadığını, yargılama sonucunda kusurlu bulunsalar bile …. zarardan öncelikle sorumlu tutulması gerektiğini, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte … plakalı araçlarının kaza tarihinde …. Tarafından … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi mevcut olduğunu, davacının dilekçesinde yer alan hazar ve zarar miktarları ile kusur hakkındaki isnatlarını kabul etmediklerini, ancak dava sonucunda mahkemenin takdir edeceği kusur miktarı ve kusur oranın sonucundan … öncelikle sorumlu olması daha uygun olacağını beyanla; davanın reddi ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Trafik Bilirkişi … 26/12/2020 tarihli raporunda özetle; … plakalı Otomobil Sürücüsü …’ bu kazanın oluşumunda asli kusurlardan 2918 sayılı KTK nun Madde-47/1-B (Kırmızı ışıklı trafik işaretinde geçmek.) ve Madde 52/1l-a (Sürücüler kavşaklara yaklaşırken hızlarını azaltmak zorundadırlar.) Kurallarını ihlal ettiğini; … plakalı Otomobil Sürücüsü …” ise bu kazada her hangi bir kural ihlali yapmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Makine Bilirkişisi … 28/03/2021 tarihli raporunda özetle;Dava konusu 24.09.2019 tarihli trafik kazası sonucu … plaka sayılı otomobilde meydana gelen toplam hasar miktarının kaza tarihi itibariyle KDV dâhil 15.000,00 TL, değer kaybının 5.000,00 TL, kazanç kaybının 1.050,00 TL olduğu, görüş ve kanaatini bildirmiştir.
…. vekilinin bilirkişi raporuna karşı 02/01/2021 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Sayın bilirkişi tarafından tanzim edilen kusur tespiti raporunda müvekkili sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü … 2918 KTK’nın 47/1-B maddesi gereği asli kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü …’in ise herhangi bir kural ihlalinin olmadığı değerlendirilmesinde bulunduğunu, Bilirkişi raporunda tespit edilen kusuru kabul etmemekle birlikte açıkça itiraz ettiklerini, sigortalı araca ilişkin müvekkili şirkete ait sistemde yapılan sorgulamalarda davacının başvurusuna ilişkin herhangi bir veriye ulaşılamadığını, esasa geçilmeden bu hususun aydınlatılmasını ve karar verilmesi gerektiğni, her ne kadar davacı tarafından müvekkili şirkete başvurulduğuna dair beyanda bulunulmuşsa da şirkete gelen bir evrak bulunmadığını, davacı tarafından başvuru yapıldığında dair bilgi ve belgelerin dosyaya sunulması sigorta başvurusunun yapıldığının ispatı için gerekli olup aksi halde verilen başvuru yapılmaması sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE, karar verilmesini mahkememiz aksi kanaatte ise tanzim edilen bilirkişi raporuna karşı açıkça itiraz etmekle birlikte dosyanın kusur tespiti için ATK Trafik İhtisas Kurulu’na tevdii edilmesini neticede talepleri gibi davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin 26/12/2020 bilirkişi raporuna karşı 10/02/2021 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda taraflara izafe edilen kusur oranları hatalı olup kazanın gerçekleşmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, Sayın bilirkişice, hiçbir somut delil sunulmadan, ifadesinde açıkça kendisine yeşil yandığı esnada yola devam ettiğini belirten müvekkilli …’ ün ışık ihlali yaptığından bahisle tam kusurlu olarak tespit edilmesi hukuken kabul edilemediğini, Sayın bilirkişice söz konusu kanıya ne şekilde ve neye dayanarak vardığı hususu açıklatılması gerektiğini beyanla; bilirkişi raporuna karşı itirazlarımız doğrultusunda tekrar rapor tanzimi için dosyanın yeni bir bilirkişiye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…. vekilinin 28/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı 14/04/2021 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda davacının gerçekleşen kaza nedeniyle uğramış olduğu zarara ilişkin hasar bedlei, değer kaybı, kazanç kaybı hesabı yapıldığını, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaların aleyhe hususlarına karşı açıkça ve ayrıca itiraz ettiklerini, bilirkişi tarafından 15.000,00 TL hasar bedeli, 5.000,00 TL değer kaybı, 1.050,00 TL kazanç kaybı hesabı yapılmış olmakla yapılan hesaplamalarda hatalar bulunduğunu, taraflarınca yapılan ekspertiz çalışmalarında çıkan rakam ile raporda belirtilen rakam arasında fahiş fark olduğnu, zira bilirkişi raporunda aracın rayiç değerinin ekonomideki dalgalanmalardan dolayı %50 indirim ile belirttiği rakam üzerinden hesaplamalar yapmışsa da aynı şekilde araç parça değerlerinde de de indirme gidilmesi gerektiğini, nitekim kazadan sonra bakım/onarım yapılan aracın günümüz parça değerleri ile hasarının tespiti hakkaniyete aykırı olduğnu, ayrıca bilirkişi raporunda aracın önden hasar almasına rağmen sol arka çamurluk gibi aksamlarının da hesaba dahil edilmesi taraflarınca anlaşılamadığını, değer kaybı hesaplamasının yeni yapılan değişiklik sonrası Genel Şartlarda belirtilen formüle göre yapılması gerekmekte olup raporda fahiş değer kaybı hesabı bulunmadığını beyanla; tanzim edilen bilirkişi raporuna açıkça itiraz etmekle birlikte itirazlarlarının dikkate alınmasını ve dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesini mahkememiz aksi kanaatte ise ek rapor alınmasını neticede talepleri gibi davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 28/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı 15/04/2021 tarihli itiraz ve beyan dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda mahrumiyet bedeli fazla hesaplanmış olup; amortisman ve yakıt gideri hesaplamada esas alınmadığını, bilirkişi raporunda yukarıda da belirtildiği gibi tamir süresi çok uzun olarak belirlendiğinden kazanç kaybının günlük 70 TL’ den 1.050,00 TL olması mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesindeki iddiası en fazla 1.000,00-TL tutarında araç mahrumiyetinden doğan zarar olduğu yönünde olup; taleple bağlılık ilkesi gereği davacının araç mahrumiyetinden doğan zararı olduğunu kabul etmek anlamına gelmemek kaydıyla en fazla bu tutar üzerinden karar verilmesi gerektiğini, hasar bedeli fahiş hesaplanmış olup; taleple bağlılık ilkesi göz ardı edilmemesi gerektiğini, hasara ilişkin olarak ise davalı …. Vekilinin de belirttiği gibi ekspertiz raporu ile bilirkişi raporu arasında fahiş ölçüde fark bulunmadığını, çelişkinin giderilmesi için hasar bakımından da yeni bir rapor alınması gerektiğini, değer kaybı tutarı fazla tespit edildiğini, bilirkişi raporunda taraflara izafe edilen kusur oranları hatalı olup kazanın gerçekleşmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, bilirkişi raporuna karşı beyanlarımızı sunar, dosyanın itirazlarımız doğrultusunda YENİ BİR BİLİRKİŞİYE tevdii ile davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
…. vekilinin 15/09/2021 tarihli ATK raporuna karşı 22/09/2021 tarihli itiraz ve beyan dilekçesinde özetle; ATK tarafından tanzim edilen kusur tespiti raporunda müvekkili sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ün %100 kusurlu olduğu davacı yan …’in ise kusurunun bulunmadığı değerlendirmesinde bulunulduğunu, kabul etmemekle birlikte müvekkil sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün bir kusuru varsa bu oran %100 olmadığını, Bilirkişi raporunda tespit edilen kusur oranlarını kabul etmemekle birlikte bilirkişi raporuna açıkça itiraz ettiklerini beyanla; ATK raporuna açıkça itiraz etmekle neticede talepleri gibi davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… ve … Vekilinin 15/09/2021 tarihli ATK raporuna karşı 04/10/2021 tarihli itiraz ve beyan dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda taraflara izafe edilen kusur oranları hatalı olup kazanın gerçekleşmesinde müvekkilinini kusuru bulunmadığını, Müvekkili …’ün rapora esas alınan ifadesinde belirttiği yeşil ışıkta geçtiği beyanı hiçbir somut gerekçeye dayanmadan adeta göz ardı edildiğini, olayın meydana gelmesinde kusuru bulunmayan müvekkile izafe edilen kusurun hukuki temellere dayandırılması; müvekkile neden kusur izafe edildiğinin şüpheden uzak biçimde aydınlatılması gerektiğini, sayın heyet raporu tanzim ederken adı geçen karara dayandığını belirtmişken nasıl olur da adı geçen kesinleşmiş karardan farklı bir kusur oranına karar verebildiğini aydınlatılması gereken ayrı bir husus olduğunu, beyanla; ATK tarafından dosyaya sunulan rapora karşı itirazları doğrultusunda tekrar rapor tanzimi için dosyanın İstanbul ATK’ ya 3 kişilik heyetten oluşan yeni bir bilirkişi heyetine veya istanbul atk’ya gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 15/09/2021 tarih ve … sayılı raporu özetle; Sürücü …’ün %100(yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğuna, Sürücü …’in kusursuz olduğuna oy birliğiyle karar verildiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Yukarıda özetlenen dava; trafik kazası sebebiyle davacının aracında meydana gelen maddi hasar ve değer kaybının davalılardan tahsiline yönelik tazminat davasıdır.
Davada uyuşmazlık, 24/09/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının aracında hasar ve değer kaybı zararlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının ne olacağı, tarafların kusur oranlarının ne olduğu ve zararın davalılardan tazmininin gerekip gerekmeyeceği hususları olduğu hususuna ilişkindir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Genel Şart Kapsamındaki Teminat Türleri A-5.maddesinde, maddi zararlarında sigorta teminatı kapsamında olduğu belirtilmiş ve maddi zararın “Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Şeklindeki düzenleme ile trafik kazası sonucu zarar gören üçüncü kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin zararların, genel şartların ekindeki hesaplama yöntemine ilişkin çizelgeye göre eksper tarafından belirleneceği belirtilmiştir. Genel şartlar Ek-1 de değer kaybının belirlenmesine ilişkin çizelge ve teminatı dışında kalan bazı haller belirtilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ila 101.maddeler arasında düzenlenmiştir. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracın işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, (Trafik Sigortası) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince ZMSS yapılması yasal bir zorunluluk olmakla birlikte bu tür sigorta sözleşmeleri, sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur ve bir sigorta poliçesine bağlanır.Yoksa yasa gereği kendiliğinden oluşan bir sigorta türü değildir. (Işıl Ulaş Uygulamalı Sigorta Hukuk) “KTK’nın 93. maddesinde; (Değişik:17/10/1996-… md) Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmü mevcuttur.
Sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmeleri kapsamındaki sorumlulukları sigorta poliçelerinin ayrılmaz parçası olan genel şartlarda düzenlenmiştir.
Genel Şartlar: Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından her sigorta branşı için hazırlanmış olan ve sigorta şirketlerinin bunun aksine hareket edemeyecekleri, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını belirten koşullardır.
Genel açıklamalar bu şekilde olmakla birlikte KTK’nun tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller: başlıklı 95.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” hükmüne göre; Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmeyen, sigortacının zarar görenlere karşı ileri süremediği tazminatın kaldırılması veya miktarının azaltılmasını gerektiren hallerde, ancak sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiştir. Yani sigorta şirketi KTK’nun da düzenlenmeyen teminat kapsamında olmayan halleri ve rücu koşullarının varlığını zarara uğrayan kişilere karşı ileri süremez, koşullarının varlığı halinde sigorta sözleşmesinin eki olan genel şartlarda düzenlenmiş teminat dışı haller ve rücu halleri mevcut ise sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan akidi sigortalıya rücu edebilir.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Bu kapsamda Davalı vekilinin mahkemece aldırılan hasar raporundaki değer kaybına yönelik itirazlarının incelenmesinde; 6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90.maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olan hükümlerinden yukarıda izah edildiği üzere tarafı olmadığı ZMMS sözleşmesindeki şartların davacı açısından bağlayıcı olmaması ve anayasa mahkemesinin nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararına göre 6704 sayılı kanunun 3.maddesiyle değiştirilen 90. maddesinin birinci cümlesinde yeralan “ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yeralan “ve genel şartlarda ’’ ibaresinin iptal edilmiş olması sebebiyle uygulanmayacaktır.
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendiilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve mahkememizce alınan kusur ve hasar yönündeki hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporları da nazara alınarak; davacının davasının kabulü ile, hasar ve onarım bedeli yönünden 15.050,00 TL, araç değer kaybı bedeli yönünden 5.000,00 TL, ve araç mahrumiyet bedeli yönünden 1.000,00 TL’ nin kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜNE,
1- Hasar/onarım bedeli talebi yönünden; davacının talebinin dava dilekçesine bağlı kalınarak KABULÜ İLE, 15.050,00 TL’ nin davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi olan 24.09.2019 tarihinden, diğer davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi yönünden (poliçe miktarı 39.000,00 TL ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 01.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Araç değer kaybı bedeli talebi yönünden; davacının talebinin dava dilekçesine bağlı kalınarak KABULÜ İLE; 5.000,00 TL’ nin davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi olan 24.09.2019 tarihinden, diğer davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi yönünden (poliçe miktarı 39.000,00 TL ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 01.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Araç mahrumiyeti talebi yönünden; davacının talebinin dava dilekçesine bağlı kalınarak KABULÜ İLE; 1.000,00 TL’ nin kaza tarihi olan 24.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya
4-Alınması gereken 1.369,62 TL karar harcından peşin olarak alınan 359,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.010,13 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 vekalet harcı, 359,49 TL peşin harç, 384,90 TL keşif harç toplamı 806,59 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 607,85 TL posta tebligat ve dosya masrafı, 723 TL Adli Tıp fatura bedeli toplam 2.330,85 TL giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2020 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
8-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekili ile davalılardan … vekili ve … Sigorta vekilinin yüzüne karşı, diger davalı Tuğba Dağgün yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK 345. Madde gereğince ( 2 ) iki hafta içerisinde, ilgili Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip … Hakim …