Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/923 E. 2021/617 K. 31.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA GEREKÇELİ KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ:
DAVALILAR : 2-
3-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 17.10.2018 tarihinde Konya … ilçesi … Mah. … Cad. üzerinde yaralamalı trafik kazası meydana gelmiş ve kaza sonucu müvekkili … yaralandığını, olay Kaza Tespit Tutanağında anlatıldığı üzere şu şekilde gerçekleştiğni: … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet, tek yönlü karayolu olan … Cad. sol kısmına aracını park etmek için kontrolsüz bir şekilde geri manevra yaptığı sırada, kamyonetin sol ağırlıklı arka kısımlarıyla … Cad. istikametinden … Cad. takibinde seyredip … Sokağa sola dönüş yapan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sağ yan arka kısmına çarptığını, … plakalı otomobil sürücüsü, çarpmayı önlemek amacıyla sola manevra yapması neticesinde sola savrulduğunu, otomobilin sol ön köşe kısımlarıyla da yaya kaldırımı üzerindeki trafik levhası direğine çarptığnı, Çarpmanın etkisiyle trafik levhası eğilerek yaya kaldırımı üzerindeki yaya müvekkili …’ a çarptığını, tutanakta, kazada müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığı açıkça belirtildiğini, müvekkili, kaza neticesinde Konya Numune Hastanesi’ne kaldırıldığını, muayene sonucunda müvekkilinin yaralanmasının “BTM ile giderilemez nitelikte olduğunu, vücudunda kemik kırığına neden olduğu” şeklinde 17.10.2018 tarihli adli muayene raporu düzenlendiğini, müvekkilinin engel durumuyla ilgili Konya Eğitim Araştırma Hastanesi’nden alınan 08.05.2019 tarihli kati ENGELLİLER İÇİN SAĞLIK KURULU RAPORUNDA müvekkilinin %8 oranında devamlı olarak engelli olduğu tespit edildiğini, fakat müvekkilinin maluliyet oranı bundan çok daha yüksek olduğunu, yargılama kapsamında müvekkilinin gerçek maluliyet durumunun tespitini talep ettiklerini, bu kaza nedeniyle müvekkilinin; bakıcı giderleri, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi kayıpları, meslekte kazanç kaybı, çalışma gücünün kaybı, ekonomik geleceğindeki sarsılmadan doğan kayıplar, SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve iyileşme giderleri ve sair maddi zarar ve giderleri söz konusu olduğunu, ilgili kazaya; … Sigorta A. Ş. tarafından işleten … adına düzenlenen … poliçe nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanan … plakalı araç sürücüsü … ve … Sigorta A. Ş. tarafından işleten … adına düzenlenen … poliçe nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanan … plakalı araç sürücüsü … karıştığını, kaza tutanağında davalı …’nın kusurlu olduğu belirtildiğini, bu nedenle dava, sürücü …, işleten … ve sigortacı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açıldığını beyanla öncelikle manevi tazminat alacağını teminen davalılar … ve … üzerine kayıtlı araç ve gayrimenkullerin tespiti ile kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalarının kabulü ile alacak belirli hale geldikten sonra artırılmak ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik (bakıcı giderleri, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi kayıpları, meslekte kazanç kaybı, çalışma gücünün kaybı, ekonomik geleceğindeki sarsılmadan doğan kayıplar, SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve iyileşme giderleri kapsamında) 500,00 TL maddi tazminat ve 50.000,00 TL manevi tazminatın, davalı sigorta bakımından yalnızca maddi tazminat istemi ilebaşvuru dilekçesinin tebliğ tarihi olan 27.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle beraber, diğer davalılar yönünden ise olay tarihi olan 17.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber hem maddi hem de manevi tazminat istemleri bakımından tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin cevap dilekçesi özetle; huzurdaki dava görevsiz mahkemede açıldığını, işbu dava nezdinde talep edilen tazminat talepleri 6102 sayılı türk ticaret kanunu’nda (“TTK”) düzenlenmediği gibi ayrıca ticari iş sayılan hallerden olmadığını, işbu davanın görevsiz mahkemede açılmış olmasından ötürü usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki dava bakımından dava şartı mahiyetindeki sigortacıya başvuru usulü yerine getirilmemiş olup işbu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, yaralanan ve/veya maluliyetinin olduğunu iddia eden başvuranın müterafik kusurunun varlığı halinde başvuran lehine hükmedilecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini, tedavi masrafları ve bu kapsamda değerlendirilen geçici iş göremezlik tazminatları ile manevi tazminat talebi bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkil şirket yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini beyanla; Huzurdaki davanın ticari dava olmadığının kabulü ile öncelikle görevsizlik kararının verilerek reddine, ktk m.99 ve karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları kapsamında dava şartı olarak düzenlenen sigortaya başvurunun usulüne uygun yerine getirilmemesi sebebiyle sigortacıya başvurunun yapılmamış olduğunun kabulü ile işbu davanın dava şartı yokluğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafından üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …’nın cevap dilekçesi özetle; Olay yeri tespit tutanağı, dava dilekçesi ve bilirkişi raporunu kabul etmediğini, daha detaylı bir araştırma yapılmasına esas olmak üzere dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesini, masrafın kaybeden taraftan karşılanmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanması talebinin olduğunu, sokak arasına dönmek üzere hareket eden bir sürücünün, trafik işaret levhasının eğilmesine sebebiyet vererek davacının yaralanmasına neden olacak şekilde hızının fazla olmasını dikkate almadan bilirkişi raporunda %100 kusurlu bulunmasının adalet ve hakkaniyete uygun olmadığını, Davacı … kaza sırasında kaldırımda çay içer vaziyette olduğunu, bilirkişi raporunda kişinin oturur vaziyette kaldırımda bulunmasını değerlendirmediğini, eksik değerlendirme olduğunu, kaza esnasında binici olarak kullandığı, … plakalı araçta zorunlu trafik sigortayı yapıldığını varsa talebi sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini beyanla; davanın tarafı olmadığına karar verilmesine, bu talebi yasaca mümkün olmaması halinde dosyanın yeniden incelemek üzere yeniden bilirkişiye gönderilmesini, haksız davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …’nın cevap dilekçesi özetle; Olay yeri tespit tutanağı, dava dilekçesi ve bilirkişi raporunu kabul etmediğini, daha detaylı bir araştırma yapılmasına esas olmak üzere dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesini, masrafın kaybeden taraftan karşılanmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanması talebinin olduğunu, adına kayıtlı aracın zorunlu trafik sigortası olduğunu, tarafımdan maddi ve manevi tazminat talep edilmesinin hukuka uygun olmadığını, dava konusu araç kullanıcısı …’nın babası olduğunu, adına kayıtlı aracı kullanmasına da izin vermediğini, aracın anahtarı evde olduğunu, askerlik görevini yerine getirmekte olduğunu beyanla; davanın tarafı olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı Takipsizlik Bürosunun… Soruşturma sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosya arasına alınmıştır.
Adli- Trafik Kusur Bilirkişi … 01/08/2020 tarihli raporunda özetle; … Plakalı Kamyonet Sürücüsü …’ bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nun asli kusurlardan Madde-67/1-B (Yönetmelikte : belirtilen şartlar dışında geriye dönmek veya geriye gitmek, izin verilen hallerde bu manevraları yaparken karayolunda kullananlar için tehlike veya engel yaratmak.) kuralını ihlalden Asli kusurlu olup » 100 (yüzdeyüz) oranında TAMAMEN KUSURLU olduğunu, … plakalı Otomobil Sürücüsü … ” ise bu kazada her hangi bir kural ihlali yapmadığından KUSURSUZ olduğunu, yaya …’ ise bu kazada her hangi bir kural ihlali yapmadığından bu kazada KUSURSUZ olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı 05/11/2020 tarih ve 5313 sayılı raporu özetle; Sürücü …‘nın %100 ( yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, sürücü … ‘ın kusursuz olduğunu, yaya …’ın kusursuz olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Aktüerya Bilirkişisi … 30/04/2021 tarihli raporunda özetle; TRH 2010 YAŞAM TABLOSUNA GÖRE YAPILAN HESAPLAMA: 17,10.2018- 17.02.2019 Geçici İşgöremezlik Dönemine İlişkin 7.067,00 TL, 17.10.2018 -30.11.2018 Geçici İşgöremezlik Dönemi Bakıcı Giderine İlişkin 3.044,25 TL, 18.02.2019- 27.05.2020 İşlemiş Bilinen Aktif Döneme İlişkin 3.637,28 TL, 28.05.2020- 31.12.2021 İşleyecek Bilinen Pasif Döneme İlişkin 5.110,48 TL, 01.01.2022-11.12.2037 İşleyecek Bilinmeyen Pasif Döneme İlişkin 54.817,00 TL, Tedavi Giderlerine İlişkin 1.000,00 TL olduğunu, MADDİ TAZMİNAT TOPLAMININ 74.676,01 TL olduğunu, PMF 1931 YAŞAM TABLOSUNA GÖRE YAPILAN HESAPLAMA: 17.10.2018- 17.02.2019 Geçici İşgöremezlik Dönemine İlişkin 7.067,00 TL, 17.10.2018 -30.11.2018 Geçici İşgöremezlik Dönemi Bakıcı Giderine İlişkin 3.044,25 TL, 18.02.2019- 27.05.2020 İşlemiş Bilinen Aktif Döneme İlişkin 3.637,28 TL, 28.05.2020- 31.12.2021 İşleyecek Bilinen Pasif Döneme İlişkin 5.110,48 TL, 5.110,48 TL, 01.01.2022-11.12.2034 İşleyecek Bilinmeyen Pasif Döneme İlişkin 44.342,47 TL, Tedavi Giderlerine İlişkin 1.000,00 TL olduğunu, MADDİ TAZMİNAT TOPLAMININ 64.201,48 TL olduğunu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalılardan … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin 01/08/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı 27/08/2020 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda davacı tarafın iddia ettiği hasarın sebebi olarak gösterdiği kazanın gerçekten yaşanıp yaşanmadığı, kaza ve hasara ilişkin araçların çarpışma izdüşümleri incelenmek suretiyle uyuşup uyuşmadığı incelenmediğini; ileri sürülen hukuki olay ile hasar arasında müvekkili Şirketin sonuçlarından sorumlu tutulabileceği bir haksız fiili meydana getirebilecek uygun illiyet bağının oluşmadığının tespit edilmesi gerekirken bu hususta sonuç ve kanaat bildirilmediğini, davacı tarafın iddia ettiği kazanın mevcut hasarın sebebi olup olamayacağı ve uyumsuzluk teşkil edip etmediği ile kaza ve hasar arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığı bilirkişi tarafından incelenmediğinden Müvekkili Şirketin sorumluluğu mevcut incelemelerle Sayın Mahkememizce sağlıklı biçimde tespit edilemeyecek olup, bilirkişinin sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu eksik inceleme sonucu tespit eden 01.08.2020 tarihli raporuna itiraz etme gerekliliği hasıl olduğunu, Bilirkişi raporu eksik ve hatalı olduğundan hükme esas alınmamasına ve dosyanın yeni bir bilirkişiye TEVDİİNE, Bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde bilirkişiden itirazlarımız doğrultusunda EK RAPOR ALINMASINA, Yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafından üzerine BIRAKILMASINA karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Anonim Şirketi vekilinin Adli Tıp raporuna karşı 12/04/2021 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Adli Tıp raporu yönetmeliğe uygun düzenlenmediğinden kabulü mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; adli tıp raporu mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu, adli tıp raporunda başvurana gerekli muayene yapılmadan sadece hastaneden gönderilen fotokopi evraklar incelenerek maluliyet oranı belirlenmiş olması tamamen hatalı olduğunu, aynı zamanda … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından şahıs hakkında hazırlanan 07.01.2017 tarih ve … Rapor No’lu genel adli muayene raporu “Okunamıyor” kayıtlı olmasına rağmen incelenemediğini, bu sebeple adli tıp raporu sağlıklı değerlendirme yapamadığını, bu sebeple dosyada davacının muayenesi yapılacak şekilde yeni adli tıp raporu alınmasını talep ettiklerini, davacının veya üçüncü kişinin ağır kusurunun varlığı halinde müvekkili şirkete yöneltilen zarar talebine ilişkin illiyet bağı kesileceğini, her halükarda müterafik kusurun varlığı halinde davacı lehine hükmedilecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini, tedavi masrafları, bakıcı gideri ve bu kapsamda değerlendirilen geçici iş göremezlik tazminatları bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu olmadığını, 1- Dosyanın yeni bir adli top kurumuna tevdii ile yeni bir adli tıp raporu alınmasına, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde ek rapor alınmasına, davacının tazminat taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …Sigorta Anonim Şirketi vekilinin 30/04/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı 28/09/2021 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi tarafından kullanılan yaşam tablosu ve formuller hatalı olduğundan hatalı hesaplama yapıldığını, trh 2010 yaşam tablosu, %0 teknik faiz ve prograsif rant yöntemine göre yapılan hesaplamada davacının bakiye yaşam süresinin 19,15 sene olacağı hesaplanmış ise de bu süre 14.3 sene olması gerektiğini, bilirkişi tarafından hesaplama TRH 2010 yaşam tablosu, aktüeryal irat formülü ve %1,8 teknik faiz oranı ile yapılmalıdır. Ancak bilirkişi tarafından TRH 2010 yaşam tablosu, progresif rant yöntemi ve %0 teknik faiz kullanılarak yapılmıştır ki bu durum sonucu yapılan hesaplama hatalı olduğunu, belirtilen hesap yöntemi ile yapılsaydı yaklaşık9 bin TL daha eksik hesaplanacakken yanlış hesaplama ile çok daha fazla bir miktar hesaplandığını,
İtirazlarımız doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdiine, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacıda trafik kazası nedeniyle oluşan geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıcı giderleri ve belgeye dayandırılması mümkün olmayan tedavi giderleri ile manevi zararının tazmini istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde, Yukarıda özetlenen Adli Trafik Kusur Bilirkişisi … 01/08/2020 tarihli raporu ve Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı 05/11/2020 tarih ve … sayılı raporu birbirini teyit ettiğinden ve herhangi bir çelişki mevcut bulunmadığından; Sürücü …‘nın %100 ( yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, sürücü … ‘ın kusursuz olduğunu, yaya …’ın kusursuz olduğu görüş ve kanaatine itibar edilmiş ve alınan raporlar mahkememizce gerekçeli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan kabul görmüştür.
Maluliyete ait değerlendirmede, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp A.B.D. Başkanlığından 12/03/2021 tarih ve … sayılı raporu 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak %11.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4aya kadar uzayabileceği, iyileşme süresi içerisinde 1.5 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği görüş ve kanaatini bildirdiğinden ve düzenlenen malüliyet raporu, denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğundan Adli Tıp Kurulu Raporuna mahkememizce itibar edilmiştir.
Aktüerya/hesap incelemesi bakımından, Maddi zararın hesabı için dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş ve yukarıda özetlenen şekilde hem PMF 1931 yaşam tablosuna hem de TRH 2010 yaşam tablosuna göre ikili (alternatifli) rapor alınmıştır.
Her ne kadar daha evvel Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin tazminat hesaplamalarında PMF 1931 yaşam tablosunun esas alınması gerektiğine ilişkin yerleşik kararları gereği aktüerya hesap raporu düzenlettirilmiş ise de; Yargıtay (Kapatılan) . Hukuk Dairesinin ve Yargıtay . Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları gereği TRH 2010 tablosu ve prograsive rant usulüne göre %10 artırım ve %10 iskonto esasına dayalı hesaplamalara ilişkin ayrıca aktüerya hesap raporu düzenlettirilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar; Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar; Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar; Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar ; Yargıtay (Kapatılan) . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar; Yargıtay (Kapatılan) . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı içtihatları ile benzer mahiyetteki Yerleşik içtihatları nazara alınarak; TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsive rant sistemine göre hesaplamaların yapıldığı, aktüerya bilirkişi raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde;
Sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden değerlendirmede; davalı taraf dosya kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5-c maddesinini Sürekli Sakatlık Teminatı başlıklı ”Üçüncü kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere, bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamındadır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde sakat kalan kişi esas alınır.” hükmü uyarınca sürekli iş göremezlik tazminatından sorumludur.
Bakıcı gideri, sigorta tarafından karşılanmayan kaçınılmaz tedavi giderlerinin ve geçici iş göremezliğin teminat kapsamı dışında olup olmadığına dair değerlendirmede ise,
2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: … )
Yine taraflar arasında düzenlenmiş olan Zorunlu Sigorta Mali/Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez.
Bu halde davalı vekilinin itiraz ettiği kaçınılmaz tedavi giderleri, geçici iş görmezlik ve bakıcı giderlerinin sigorta teminatı kapsamında olduğu kabulü gerekir. Anılan değerlendirmeler uyarınca kaçınılmaz tedavi giderleri ve bakıcı giderleri yönünden davalı sorumludur.
Temerrüt tarihi ve faiz değerlendirmesinde, 2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir.
Dava öncesi sigorta şirketine müracaat olduğundan ve tebliği takip eden 8 iş günü sonrası temerrüd oluşacağından, dosyaya davayı tarafından sunulan hasar dosyasında bulunan evraklara göre davacının sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu nazara alınarak 07.06.2019 tarihi faiz başlangıç tarihi kabul edilmiştir.
Faizin ticari avans faiz / yasal faiz olup olmayacağı değerlendirmesinde, dava dilekçesinde davacı vekili faiz türü olarakavans faizi istediğinden kazaya sebebiyet veren ve davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı ile teminat altına alınan aracın kamyonet ticari vasıfta olduğu tespit edildiğinden avans faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat taleplerinin incelenmesinde; Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü gereğince hakimin özel durumları göz önünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de, takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça belirtilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Zira kanunun takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği TMK m. 4 hükmünde açıkça belirtilmiştir.
Mahkememizce olayın oluş biçimi, tarafların sosyo-ekonomik durumları, davacıların duyduğu elem, çektiği sıkıntı ve acılar ile davalı sürücünün kusurunun yoğunluğu, davacının alınan malüliyet raporları, paranın alım gücü nazara alınarak manevi tazminatın ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanması amacı da olmadığı, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olamayacağı, ancak davacının duyduğu acı ve elemi de bir nebze hafifletecek miktarda olması gerektiği için tamamen vicdani değerlendirme yapılarak; davacının manevi tazminat istemi yönünden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının ıslah ve dava dilekçesi nazara alınarak KISMEN KABULÜ İLE;
I- DAVACININ MADDİ TAZMİNAT TALEPLERİ İLE İLGİLİ OLARAK;
Davacının davasının KABULÜ İLE,
a-) Davacının geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararı için 7.067,00 TL,
b-) Davacının sürekli iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararı için 63.564,76 TL
c-) Davacının iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararı için 3.044,25 TL,
d-) Davacının kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararı için 1.000,00 TL,
olmak üzere Toplam: 74.676,01 TL’ nin dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi olan 17/10/2018 tarihinden, diğer davalı … Sigorta A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 07/06/2019 tarihinden itibaren ( davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
II-DAVACININ MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNİN KISMEN KABULÜ İLE;
10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan … ve … ‘dan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3-Alınması gereken 5.784,22 TL karar harcından peşin olarak alınan 172,49 TL harç, ıslah harcı 255,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.356,73‬ TL harcın 74.676,01 / 84.676,01 oranından davalı … Sigorta A.Ş.’nin diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olması kaydıyla müteselsilen davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 vekalet harcı, 255,00 ıslah harcı , 172,49 TL peşin harç toplamı 478,29 TL’den kabul edilen miktara göre hesaplanan 320,4543‬ TL’nin 74.676,01 / 84.676,01 oranından davalı … Sigorta A.Ş.’nin diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olması kaydıyla müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
4-Davacı tarafından yapılan 980,00 TL bilirkişi ücreti, 323,00 adli tıp fatura bedeli, 1.108,05 Selçuk adli tıp fatura bedeli 536,00 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplamı olan 2.947,05‬ TL kabul edilen miktara göre hesaplanan 1.974,5235‬ TL yargılama giderinin 74.676,01 / 84.676,01 oranından davalı … Sigorta A.Ş.’nin diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olması kaydıyla müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat nedeniyle hesaplanan 10.507,88 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesi 10/1 ve 13/1 maddesi gereğince kabul edilen manevi tazminat nedeniyle hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine.
7-Davalılardan … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen red edilen maddi tazminat yönünden 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranı nazara alınarak hesaplanan 884,40 TL’sinin 74.676,01 / 84.676,01 oranından davalı … Sigorta A.Ş.’nin diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olması kaydıyla müteselsilen davalılardan alınmasına, 435,60 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
9-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve … ve … yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK 345. Madde gereğince ( 2 ) iki hafta içerisinde, ilgili Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.31/12/2021

Katip Hakim