Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/674 E. 2023/226 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 28.03.2018 günü saat 15:14 sıralarında dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’un, idaresindeki … plaka sayılı kamyoneti ile … Caddesi istikametinden Çevre Yolu Caddesini takiben … Caddesi Kavşağına seyri sırasında, … Hastanesi karşısına geldiğinde aracını park edip gerisinden gelen trafiği kontrol etmeden sol ön kapıyı (şoför mahalli) açmak istediği esnada, aracının sol ön kapı kısmına, gerisinden ve solundan … Caddesi istikametinden Çevre Yolu Caddesini takiben … Caddesi istikametine doğru yönetimindeki … plaka sayılı motosiklet ile seyreden müvekkilinin, aracının sağ ön direksiyon kısmı ile çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, çalışma gücünü kaybederek sürekli sakat kaldığını, sürücü … hakkında Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, … plakalı kamyonetin … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığından sigortacı sıfatı ile davalının sorumluluğuna gidildiğini, müvekkilinin Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gördüğünü ve gerekli ameliyatı yapıldığını, Beyhekim Devlet Hastanesi tarafından düzenlenmiş 20.12.2018 tarih ve … nolu Engelli Sağlık Kurulu Raporu düzenlendiğini ve Nisan 2018 KEAH (Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi) psikiyatriden tedavisinin başladığını, arızasına bağlı olarak %20 oranında sürekli engelli olduğu şeklinde rapor düzenlendiğini, müvekkilinin … doğumlu olduğunu, kaza tarihinde işçi olarak çalıştığını ve asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiğini, yaralanmasına bağlı efor kaybına uğradığını, çalışma gücü azalarak sürekli sakat hale geldiğini, iyileşme sürecinde bakıcıya muhtaç kaldığını, tedavisi için SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderleri yapıldığını, sigorta şirketine başvuru yapıldığını, herhangi bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve haklarının saklı kalması kaydıyla; müvekkilinde geçici iş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı zararı, sürekli sakatlığı nedeni ile uğradığı maddi zararı, tedavi ve iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararı, SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararı olmak üzere şimdilik 20,00 TL maddi tazminatın, kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99/1 maddesi gereğince 8 iş gününün bitimini takip eden gün olan temerrüdün oluştuğu 15.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, arabuluculuk faaliyeti için yapılan giderleri, arabuluculuk faaliyetinin Görüşme Sonunda Anlaşamama şeklinde sonuçlanması nedeni ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 16/2-c maddesi gereğince 750,00TL maktu arabuluculuk faaliyeti vekâlet ücretinin, yargılama giderleri ve ilam vekâlet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvuru şartlarının yerine getirilmediğinden HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, 6098 Sayılı TBK’nın 50. maddesi hükmü uyarınca, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğunu, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesinin zorunlu olduğunu, davacı tarafından 04.02.2019 tarihinde gönderilen rapor medikal firmaya gönderildiğini, ancak rapor dışında tıbbi belge olmaması nedeniyle maluliyet oranını hesaplamanın mümkün olmadığını, “Mevcut 20.12.2018 tarihli raporda kişinin olay tarihli yaralanmasının ne olduğunu belirtir bilgi bulunmadığı, bu rapor dışında başkaca tıbbi belge bulunmadığı görülmüş olup yaralanmasının net olarak belirtildiği olay tarihli ve sonrasında yaralanmasına ait düzenlenmiş tıbbi belgelerin gönderilmesi durumunda yeniden değerlendirilecektir.” şeklinde tespit ve talepte bulunulduğunu, bu hususun davacı tarafa bildirildiğini, gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi gerektiğini, davacı taleplerinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, arabuluculuk görüşmesinde ilgili belgelerin ibraz edilmediğini, HMK 119 maddesi gereğince talep sonucun açık bir şekilde yapılması gerektiğini, kazanın meydana geldiği anda sigortalı araç işletilme halinde olmadığından davacının taleplerinin teminat dışı olması sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, sigortalı aracın kontağının kapalı halde bulunduğundan işletilme halinde olmadığını, park halinde çalışır vaziyette olmayan araçların işletilme halinde olmadığından sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, geçici iş görmezlik tazminatı, bakıcı gideri ve SGK kapsamı dışında kalan tedavi giderleri trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığından davacının faiz istemlerinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle; davacının istenen hastane evraklarını hiçbir aşamada sunmadığı dikkate alınarak HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini, somut olayda sigortalı araç işletilme halinde bulunmadığından müvekkili şirketin teminat kapsamında bir zarar doğmadığı dikkate alınarak davanın esastan reddini, müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığından geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri ve SGK teminat kapsamında bulunmayan sair tedavi gideri taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin 05/06/2020 havale tarihli ıslah dilekçesi sunduğu görülmüştür.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 25/06/2019 tarihli cevabı yazısı ile; davacı …’ın kaza nedeniyle bir müracaatının olmadığının, sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanmadığı, geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı bildirilmiştir.
Konya Trafik Tescil Şube Müdürlüğünün 21/06/2019 tarihli cevabi yazısı ile; … ve … plakalı aracın POL-NET kayıtlarının gönderildiği görülmüştür.
Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesinin … sayılı cevabi yazısı ile; davacıya ait hastane evraklarının gönderildiği görülmüştür.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesinin 23/06/2021 tarihli sayılı cevabi yazısı ile; davacıya ait Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı tarafından düzenlenen raporun gönderildiği görülmüştür.
Selçuklu İlçe Emniyet Müdürlüğünün 11/07/2019 tarihli cevabı yazısı ile davacı hakkında sosyal ekonomik durum araştırma tutanağının gönderildiği görülmüştür.
Konya Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 30/07/2019 tarihli cevabi yazısı ile; davacıya ait tedavi bilgilerini gösterir belgelerin gönderildiği görülmüştür.
Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin mahkememize sunmuş olduğu 30/09/2019 tarihli raporunda özetle; Sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın kusursuz olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 12/12/2019 tarihli raporunda özetle; Mağdur …’ın 28.03.2018 tarihinde uğradığı trafik kazası neticesinde yaralandığı, sol klavikulada fraktür geliştiği, şu an sol omuz eklem hareketlerinde kısıtlılık ve posttravmatik stres bozukluğu ve depresyon arızaların bulunduğu anlaşılmakla; kişinin arızasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; Kişinin omuz eklem hareket kısıtlılığı arızasına bağlı kalıcı engel (sürekli iş göremezlik) oranının %2 (yüzdeiki) kişi özür oranı olduğunu, tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen depresyon arızasına bağlı kalıcı engel(sürekli iş göremezlik) oranının (Zihinsel ruhsal davranışsal bozukluk-geçici fonksiyon kaybına neden olan ruhsal hastalıklar-D-2) %40 olduğunu ve kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu, özür oranları Balthazard Yöntemi ile hesaplandığında toplam; % 41(yüzdekırkbir) kişi özür oranı ve kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu, 6111 sayılı kanun kapsamında tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı, SGKca karşılanmayan 6111 sayılı kanun kapsamı dışında kalan, tedavi sırasında veya sonrasında yapılması zorunlu fatura edilmiş dolaylı harcamaların olmadığı, yine dolaylı giderler ile ilgili fatura şartı aranmaksızın yapılması muhtemel genel bilgiler bölümünde bahsi geçen hususlarla ilgili kaçınılmaz masrafların yara ağırlık ölçüsü de dikkate alındığında, iyileşme süresi boyunca 2.000,00TL. olarak değerlendirildiğini(bu tutarın 500,00TL si ulaşım gideri,1.500,00TL si refakatçi,özel beslenme vs. gideri olarak değerlendirildiği), mevcut arızasının emsallerine göre iyileşme süresi 3(üç) ayı bulacağını bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağını, bu sürenin geçici iş görmezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, kişinin bu sürede bir başkasının bakımına ihtiyaç duyduğunu, kişiye verilecek toplam tedavi masraflarının 2.000,00 TL olduğunu ve bu miktara 3(üç) ay boyunca kazanç kaybının ve bakıcı giderlerinin de eklenmesinin uygun olacağı görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 20/02/2023 tarihli raporunda özetle, Davacı …’ın 28.03.2018 tarihinde uğradığı trafik kazası neticesinde yaralandığı, sol klavikulada fraktür geliştiği anlaşılmakla; mevcut arızasının iyileşme süresinin 6(altı) ayı bulacağı, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağı, bu sürenin geçici iş görmezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu sürede bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duymayacağı, kişide dosya kapsamında fatura edilmiş SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının olmadığı ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen (özel diyet, ulaşım, rehabilitasyon, pansuman, özel hastane muayene farkı gibi vb.) masrafların olacağı, kaçınılmaz giderlerin yapılan masrafların niteliği, yapıldıkları tarih ve yerler tam olarak bilinmediğinden, kişi yaranın ağırlık ölçüsü, yapılan ameliyat sayısı, tedavi, kişinin yerleşim yerine ve hastaneye olan uzaklığı, sosyoekonomik kültürel durumu gibi unsurlar dikkate alınarak tahmini takribi genel bir miktar belirlenmesi daha bilimsel ve objektif olacağı dikkate alındığında ayrı ayrı kaleme alınmasının mümkün olmadığı, yaralanmanın ağırlık ölçüsü de dikkate alındığında bu tür giderlerin 6.000,00TL olarak değerlendirildiği, (bu tutarın 1.500,00TL si ulaşım gideri, 4.500,00TL si refakatçi, özel beslenme vs. gideri olarak değerlendirildiği, bu değerlendirme yapılırken yaranın ağırlık ölçüsü, kişinin tedavi olduğu merkezle, yerleşim yeri gibi unsurların göz önüne alındığı) görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun mahkememize sunmuş olduğu 28/02/2022 tarihli raporunda özetle; … ve … oğlu … doğumlu …’ın 28.03.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan malüliyet oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği, İyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde ve sonrasında sürekli bakıcı ihtiyacı bulunmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Üst Kurulunun mahkememize sunmuş olduğu 24/11/2022 tarihli raporunda özetle; … oğlu, … doğumlu …’ın 28.03.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan malüliyet oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, İyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde ve sonrasında sürekli bakıcı ihtiyacı bulunmadığı görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Aktüerya Bilirkişi Nedim Olgun’un mahkememize sunmuş olduğu 01/01/2020 tarihli raporunda özetle; Hesaplamanın %100 kusur esasına göre ve davacıya kusur verilmeden yapıldığı, davacı …’ın 28.03.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle; geçici iş göremezlik zararının 4.809,36 TL; sürekli iş göremezlik zararının 343.551,70 TL, bakıcı g/ideri zararının 4.352,73 TL ve SGK tarafından karşılanmayan kaçınılmaz tedavi gideri zararının 2.000,00 TL olarak hesaplandığı, hesaplanan maddi zararın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesinin Teminat Limiti dâhilinde olduğu, hükmedilecek tazminata ( davalı şirkete başvuru tarihi olan 03.011.2019 tarihini izleyen 8 iş günü sonrası) 15,02.2019 temerrüt tarihinden itibaren (ZMM Sigortalı aracın hususi araç olması nazara alınarak) yasal faiz işletilmesi gerektiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava; Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28/03/2018 günü dava dışı araç sürücüsü … idaresinde … plakalı aracını park edip gerisinden gelen trafiği kontrol etmeden sol ön kapıyı açtığında müvekkilinin sağ ön direksiyon kısmı ile çarpması sonucu kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin ağır yaralandığını, müvekkilinin yaralanmaları nedeniyle sürekli iş göremezlik, Geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararın tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; olayın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, dava açılmadan evvel usulüne uygun başvuru bulunmadığını, dava konusu aracın kazanın gerçekleştiği esnada kontağı kapalı halde olduğu ve işletilme halinde bulunmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
Davacı … hakkında yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasına göre; tutanağının düzenlendiği tarihte denetimli serbestlik sürecinde olduğu, denetimde ücretsiz çalıştığının bildirildiği görülmüştür.
Dosya kusur oranı tespiti için Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına tevdii edilmiş olup, bilirkişiler 30/09/2019 tarihli raporunda neticeten; sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir bilirkişi raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Maluliyet tespitine ilişkin olarak Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 12/12/2019 tarihli raporunda neticeten; Mağdur …’ın 28.03.2018 tarihinde uğradığı trafik kazası neticesinde yaralandığı, sol klavikulada fraktür geliştiği, şu an sol omuz eklem hareketlerinde kısıtlılık ve posttravmatik stres bozukluğu ve depresyon arızaların bulunduğu anlaşılmakla; kişinin arızasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; Kişinin omuz eklem hareket kısıtlılığı arızasına bağlı kalıcı engel (sürekli iş göremezlik) oranının %2 (yüzdeiki) kişi özür oranı olduğunu, tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen depresyon arızasına bağlı kalıcı engel(sürekli iş göremezlik) oranının (Zihinsel ruhsal davranışsal bozukluk-geçici fonksiyon kaybına neden olan ruhsal hastalıklar-D-2) %40 olduğunu ve kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu, özür oranları Balthazard Yöntemi ile hesaplandığında toplam; % 41(yüzdekırkbir) kişi özür oranı ve kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu, 6111 sayılı kanun kapsamında tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı, SGKca karşılanmayan 6111 sayılı kanun kapsamı dışında kalan, tedavi sırasında veya sonrasında yapılması zorunlu fatura edilmiş dolaylı harcamaların olmadığı, yine dolaylı giderler ile ilgili fatura şartı aranmaksızın yapılması muhtemel genel bilgiler bölümünde bahsi geçen hususlarla ilgili kaçınılmaz masrafların yara ağırlık ölçüsü de dikkate alındığında, iyileşme süresi boyunca 2.000,00TL. olarak değerlendirildiğini(bu tutarın 500,00TL si ulaşım gideri,1.500,00TL si refakatçi,özel beslenme vs. gideri olarak değerlendirildiği), mevcut arızasının emsallerine göre iyileşme süresi 3(üç) ayı bulacağını bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağını, bu sürenin geçici iş görmezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, kişinin bu sürede bir başkasının bakımına ihtiyaç duyduğunu, kişiye verilecek toplam tedavi masraflarının 2.000,00 TL olduğunu ve bu miktara 3(üç) ay boyunca kazanç kaybının ve bakıcı giderlerinin de eklenmesinin uygun olacağı tespit edilmiştir. Her ne kadar 3. celsede ilgili rapora karşı itirazların reddine karar verilmiş ise de; ilgili rapordaki psikolojik bozuklukların maluliyete etkisi hususu ayrıntılı şekilde gerekçelendirilmediğinden dosyanın maluliyet tespiti için İstanbul ATK Başkanlığına tevdiine karar verilmiş ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun mahkememize sunmuş olduğu 28/02/2022 tarihli raporunda neticeten; … ve … oğlu … doğumlu …’ın 28.03.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan malüliyet oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği, İyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde ve sonrasında sürekli bakıcı ihtiyacı bulunmadığı tespit edilmiştir. Düzenlenen maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğundan dosyanın çelişkinin giderilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kuruluna gönderilmiş ve düzenlenen 24/11/2022 tarihli raporda neticeten; … oğlu, … doğumlu …’ın 28.03.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazarıma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre; kişide meydana gelen arızanın %0 oranında kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik) maluliyetinin bulunduğu, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliği hükümlerine göre; meydana gelen arızanın %0 oranında kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik) maluliyetinin bulunduğu, 6 aya kadar geçici iş göremezlik süresinin uzayabileceği, bu sürede bakıcıya ihtiyaç duymayacağı tespit edilmiştir. Maluliyet raporunun heyet tarafından düzenlenmiş olması, görevlilerin profesör ve davacının şikayetleri konusunda uzman görevliler olmaları nazara alınarak; Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar; Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar; Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar; Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı ilamları gereği kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre oluşturulan maluliyet raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır. Yargılamaya esas alınan maluliyet raporundaki iyileşme süresi 6 ay olarak tespit edildiğinden bu süre zarfındaki tedavi giderlerinin yeniden hesaplanması için dosya N.E.Ü. Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına tevdii edilmiş olup, 20/02/2023 tarihli raporunda neticeten; Davacı …’ın 28.03.2018 tarihinde uğradığı trafik kazası neticesinde yaralandığı, sol klavikulada fraktür geliştiği anlaşılmakla; mevcut arızasının iyileşme süresinin 6(altı) ayı bulacağı, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağı, bu sürenin geçici iş görmezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu sürede bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duymayacağı, kişide dosya kapsamında fatura edilmiş SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının olmadığı ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen (özel diyet, ulaşım, rehabilitasyon, pansuman, özel hastane muayene farkı gibi vb.) masrafların olacağı, bu tür giderlerin 6.000,00TL olarak değerlendirildiği, (bu tutarın 1.500,00TL si ulaşım gideri, 4.500,00TL si refakatçi, özel beslenme vs. gideri olarak değerlendirildiği, bu değerlendirme yapılırken yaranın ağırlık ölçüsü, kişinin tedavi olduğu merkezle, yerleşim yeri gibi unsurların göz önüne alındığı) tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir bilirkişi raporu tedavi giderlerine ilişkin olarak mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Dosya tazminat hesabı için aktüerya bilirkişisine tevdii edilerek; 01/01/2020 tarihli aktüerya raporunda, kusur raporu da nazara alınarak neticeten; davacı …’ın 28.03.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle; geçici iş göremezlik zararının 4.809,36 TL; sürekli iş göremezlik zararının 343.551,70 TL, bakıcı gideri zararının 4.352,73 TL ve SGK tarafından karşılanmayan kaçınılmaz tedavi gideri zararının 2.000,00 TL olarak hesaplandığı, hesaplanan maddi zararın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesinin Teminat Limiti dâhilinde olduğu tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir bilirkişi raporundaki geçici iş göremezlik süresi 3 ay olarak hesaplanmasına rağmen yargılamaya esas alınan maluliyet raporunda davacının iyileşme süresi 6 ay olarak tespit edilmiş olmakla, 2018 yılı içerisinde asgari ücret tarifesinde herhangi bir değişiklik bulunmadığından ilgili rapordaki yapılan 3 aylık geçici işgöremezlik zararı olan 4.809,36 TL, 6 aya oranlanarak (4.809,36X2=) 9.618,72 TL geçici işgöremezlik zararı olarak resen hesaplanmıştır. Bu hesaplama dışında yapılan tespitlere dair olarak mahkememizce yargılamaya esas alınan maluliyet raporunda davacının iyileşme süresinde bakıcıya muhtaç olmaması ve sürekli maluliyetinin bulunmaması nazara alınarak ve tedavi giderlerine ilişkin N.E.Ü. Tıp Fakültesi tarafından güncel yapılan hesaplama daha muteber olduğundan sair durumlara ilişkin aktüerya raporundaki tespitler yargılamaya esas alınmamıştır.
Davacı vekilinin 05/06/2020 havale tarihli ıslah dilekçesiyle; geçici iş göremezlik tazminat alacağını 4.809,36 TL, sürekli iş göremezlik tazminat alacağını 343.551,70 TL, bakıcı giderini 4.352,73 TL, tedavi giderlerini 2.000,00 TL artırdığını bildirmiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde;yargılamaya esas alınan kusur, maluliyet ve aktüerya raporları ile birlikte davacı vekilinin 05/06/2020 havale tarihli ıslah dilekçesi de nazara alınarak, davacının geçici iş göremezliği nedeniyle uğradığı maddi zararı için 9.618,72 TL, kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararı için fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 2.000,00 TL’nin davalı sigorta şirketinden (poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) 15/02/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili her ne kadar bakıcı giderlerine ve sürekli işgöremezlik giderlerine ilişkin tazminat talebinde bulunmuş ise de; düzenlenen maluliyet raporuna göre iyileşme sürecinde bakıcıya ihtiyacı olmadığı ve kalıcı maluliyetinin bulunmadığı tespit edildiğinden bu yöndeki taleplerin reddine karar verilmiştir.
28/03/2018 tarihli kaza tespit tutanağında davacının koruyucu tertibatının bulunup bulunmadığı durumu tespit edilemediğinden ve aksini gösterir herhangi bir delil bulunmadığından müterafik kusur olmadığı takdir ve kanaatine varılmıştır.
Davacının arabuluculuk vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 16. Maddesinin akdi avukatlık ücretini konu aldığı ve müvekkilinin avukatına ödeyeceği asgari ücreti belirlediği anlaşılmakla ve bu maddede yer alan arabuluculuk vekalet ücretlerinin HMK 323. Madde kapsamında yargılama gideri olduğuna dair bir hüküm bulunmaması sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davacının geçici iş göremezliği nedeniyle uğradığı maddi zararı için 9.618,72 TL, kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararı için fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 2.000,00 TL’nin davalı sigorta şirketinden (poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) 15/02/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Sürekli işgöremezlik dönemine ilişkin ve bakıcı giderine ilişkin tazminat taleplerinin AYRI AYRI REDDİNE
2-Alınması gereken 793,67 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 44,40 TL harç ve 1.211,46 TL ıslah harcın mahsubu ile fazla yatırılan 462,19 TL karar ve ilam harcının Harçlar Kanunun 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 793,67 TL alınması gereken harç toplamı 844,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 450,00 TL bilirkişi ücreti, adli tıp rapor ücreti 4.514,00 TL, posta tebligat gideri 559,81 TL toplamı olan 5.523,81 TL’nin kabul ret oranına göre hesaplanan 176,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ödenmesine,
6-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3. maddesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından; buna göre 1.320,00 TL’nin kabul ret oranına göre hesaplanan 42,24‬ TL’nin davalıdan, 1.277,76 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/04/2023

Katip Hakim