Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/614 E. 2023/247 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
3-
VEKİLİ :
4-
VEKİLİ :
5-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; 21/10/2017 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkili …’ ın ağır bir şekilde yaralandığını, kazaya karışan … plakalı otomobilin Karayolları Trafik Sigorta Poliçesinin davalı … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlendiğini, sözü geçen aracın sürücü …’ na ait olduğunu, … plakalı aracın ise Karayolları Trafik Sigorta Poliçesinin … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlendiğini, malikinin ise davalı …. Ltd. Şti. olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin uzun bir süre tedavi gördüğünü, müvekkilinin belinden ve omur iliğinden ağır yaralanması sonucu halen tedavilerinin devam ettiğini, müvekkilinin Konya Numune Hastanesi, Konya Hospital Hastanesi ve Konya Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedaviler gördüğünü, müvekkilinde herhangi bir iyileşme olmadığını, müvekkilinin kazadan sonra omurga eğriliğinin giderilemediğini, müvekkilinin ayakkabısını giyerken dahi desteğe ihtiyaç duyduğunu, müvekkilinin psikolojisinin de bozulduğunu, müvekkilinin kaza neticesinde maddi ve manevi olarak fazlasıyla yıprandığını, müvekkilinin … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, tutulan kaza tespit tutanağında müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü …’ ün asli kusurlu, diğer araç sürücüsü davalı …’ un ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, sözü geçen trafik kazası nedeniyle Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma neticesinde Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, sözü geçen ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda … plakalı araç sürücüsü …’ ün asli kusurlu, diğer araç sürücüsü davalı …’ un ise tali kusurlu olduğunun bildirildiğini, yargılama sonunda davalı …’ un cezalandırılmasına karar verilerek kararın kesinleştiğini, müvekkilinin kalıcı sakatlığının tespiti için rapor alınmasını talep ettiklerini, kazadan sonra davalı sigorta şirketlerine başvuru yaptıklarını, başvuru neticesinde davalı … Sigorta A.Ş.’ nin 13/02/2019 tarihinde 40.892,72 TL tazminat tutarını müvekkiline ödediğini, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’ nin ise 12/03/2019 tarihinde 102.444,16 TL tazminat tutarını müvekkiline ödediğini, ancak taraflarınca yaptırılan hesaplamalar neticesinde müvekkiline eksik ödeme yapıldığını farkettiklerini, mahkemece aktüerya bilirkişisine yaptırılacak hesaplamada bu tutarların mahsup edilmesini talep ettiklerinden bahisle davalı …’na ait … plakalı araç ve yine … Tic. Ltd. Şti.’ne ait … plakalı araçlara ve diğer araçlarına tensip ile birlikte trafik kayıtlarına UYAP üzerinden teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulması ile taşınmaz mallarına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, tensip ile davalı … Sigorta şirketine ait … plakalı vasıtanın 21/10/2017 tarihli kazası nedeni ile açılan hasar dosyasının ve sigorta poliçesinin celbine, tensip ile davalı … Sigorta şirketine ait … plakalı vasıtanın 21/10/2017 tarihli kazası nedeni ile açılan hasar dosyasının ve sigorta poliçesinin celbine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı Sigorta Şirketleri açısından başvuru tarihinden itibaren avans faizi ile, diğer davalılar için ise, kaza tarihinden itibaren yürütülecek faizi ile birlikte sigorta şirketlerinin poliçe teminatı ve limiti dahilinde sorumlu olmak üzere şimdilik kaydı ile müvekkili … için 1.000,00 TL maddi tazminata müştereken ve müteselsilen hükmedilmesine, aktüerya bilirkişi hesabı ile ortaya çıkacak olan tazminattan sigorta şirketlerinin müvekkiline ödediği miktarın mahsubuna, müvekkili …’a ödenmek üzere 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti.’den tahsiline, sigorta şirketleri ve …’nun manevi tazminattan sorumlu tutulmamasına, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına, fazlaya ilişkin her türlü hak ve istemlerinin saklı tutulmasına, yargılama sırasında daha yüksek bir tazminat çıkması halinde dava değerini bu miktara yükseltme veya ek dava açma haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında 14/10/2021 tarihli duruşmada 1.000,00 TL lik maddi tazminat taleplerini, 250,00 TL sürekli iş göremezlik, 250,00 TL geçici iş göremezlik, 250,00 TL tedavi masrafı ve 250,00 TL bakıcı giderine özgüledikleri yönünde beyanda bulunmuştur.
DAVACI TARAF VEKİLİ 29/03/2023 TARİHLİ ISLAH DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; dava dilekçesinde; 1.000,00 TL maddi tazminat, 50.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduklarını, dosyada alınan bilirkişi raporları gereğince 1.000,00 TL olan maddi tazminat taleplerinin aktüerya bilirkişi tarafından geçici iş göremezlik tazminatı olarak 13.970,24 TL, kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak 1.071.944,17 TL, bakıcı gideri olarak 5.508,90 TL ve tedavi gideri olarak 14.431,63 TL ve sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelerin güncellenmiş hali olan 193.655,30 TL nin mahsubu ile toplam 912.199,63 TL olarak hesaplanmış ise de; tedavi giderlerine ilişkin taleplerinin 06/03/2023 tarihli ek rapor doğrultusunda 19.800,60 TL olarak ıslah ettiklerini, neticeten 917.568,60 TL olarak ıslah edilen maddi tazminat taleplerinin müştereken ve müteselsilen davalıların kusurları oranında tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza tarihi olan 21/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti.’den tahsiline, sigorta şirketleri ve …’nun manevi tazminattan sorumlu tutulmamasına, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına, fazlaya ilişkin her türlü hak ve istemlerinin saklı tutulmasına, yargılama sırasında daha yüksek bir tazminat çıkması halinde dava değerini bu miktara yükseltme veya ek dava açma haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVALI … SİGORTA VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkili şirket tarafından davacıya 13/02/2019 tarihinde 40.892,72 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin poliçe teminatı dahilinde tüm sorumluluğunu yerine getirdiğinden davanın HMK 114. maddesi kapsamında hukuki yarar yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartları ve ilgili mevzuat gereği destekten yoksun kalma tazminatını, güncel TRH-2010 tabloları esas alarak yaptığını, sigorta sözleşmelerinden doğan tazminat taleplerinin kaza tarihinden itibaren işleyen 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davaya konu kazanın 21/10/2017 tarihinde gerçekleştiğini, bu nedenle iki yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın reddinin gerektiğini, ayrıca davanın arabuluculuğa başvurmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili tarafından sigorta örtüsü altına alındığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu oranda olduğunu, bu nedenle sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması halinde müvekkilinin ödeyeceği herhangi bir tazminat sorumluluğunun olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte öncelikle kusur durumunun net olarak tespitinin yapılması gerektiğini, yapılacak tazminat hesaplamalarında TRH-2010 tablolarının esas alınması gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik ve mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren sürekli sakatlık raporu alınana kadarki süreçteki bakıcı ve tedavi giderlerinin sosyal güvenlik kurumunca karşılanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin ödeme yükümlüğünün başvuru tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğundan bahisle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; öncelikle müvekkili adına kayıtlı … plakalı araç hakkında ihtiyati tedbir kararı talep edilmiş ise de söz konusu yasa hükmünde açıkça belirtildiği gibi ihtiyati tedbir kararı ancak ve ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceğinden mahkemece bu talebin reddedilmesine ilişkin verilen kararın yerinde olduğunu, davacının tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılması gerektiğini, bu yönde davacıya verilen sürenin hukuka aykırı olduğunu, davaya konu kaza nedeniyle davacının yaralandığını ancak mevcut durum itibariyle davacının büyük ölçüde iyileştiğinin müvekkili tarafından bilindiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi durumunun vahim olmadığını, davacının kafelerde, restoranlarda gezerek moralinin ve sağlığının gayet yerinde olduğuna dair sosyal medya hesaplarında paylaşımlar yaptığını, kazadan sadece bir iki ay sonra davacının gezmeye başladığını, bu konuda müvekkilinin eşi olan …’ nin ve … isimli şahsın görgü tanığı olduklarını, hatta davacının çalıştığı … Aracılık Hizmetleri adlı işyerine reklam çekimi için gelen TV8 ekibi ile birlikte çektirdiği fotoğraflarını sosyal medya hesabında paylaştığını, davacının kazadan bir iki ay sonra çalışmaya başladığını, bu nedenle dava dilekçesindeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, ayrıca davacının araçtayken emniyet kemerinin takılı olmadığını, bu nedenle davacının müterafık kusuru gereği kendisinin de sorumlu olması gerektiğini, araç fotoğrafları incelendiğinde davacının oturduğu kısımda ön camda oluşan kafa çarpma izinin emniyet kemeri takılmadığının açık bir delili olacağını, davacının tüm tedavisinin tamamen bitmesinin ardından bütün tedavi evrakıyla birlikte adli tıp kurumuna sevkinin sağlanarak objektif bir kalıcı maluliyet raporu aldırılmasını ve … ve …’ nın davada tanık olarak dinletilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacının üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … SİGORTA VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili tarafından sigorta örtüsü altına alındığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti olan 330.000,00 TL ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, müvekkilinin davacıya 12/03/2019 tarihinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında 102.444,16 TL ödeme yaptığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun 227.555,84 TL bakiye teminat ile sınırlı olduğunu, bu tutarı bildirmelerinin bu miktarın mutlak surette ödeneceği veya davayı kabul anlamında olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, bu nedenle sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmaması halinde müvekkili sigorta şirketinin bir sorumluluğunun olmayacağını, kusur oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi gerektiğini, ayrıca dava öncesi aktüerya bilirkişi hesabına göre davacıya ödeme yapıldığından davacının zararının karşılanmış olduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte tazminat tespitinde ödeme tarihi verilerinin dikkate alınması gerektiğini, yapılan ödemenin davacının zararını karşıladığını, davacıya yapılan ödemenin güncellenerek zarar hesabının yapılması gerektiğini, kaza esnasında davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, davacının kaza anında hatır için taşındığından lehine hesaplanacak tazminattan indirim yapılması gerektiğini, ZMMM genel şartlarına göre geçici iş göremezlik zararının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, bu zararın SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, bu nedenle davacının geçici iş göremezlik talebinin reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın bakiye kalıcı maluliyetinin söz konusu olması halinde davacı yanın maluliyetinin özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre tespit edilmesi gerektiğini, işbu davada TRH-2010 tablosunun uygulanması gerektiğini, davacı tarafın ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğinden bahisle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … Ticaret Limited Şirketi vekili ve … davaya herhangi bir cevap dilekçesi vermemişlerdir.
İşbu dava; yaralanmalı trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazminine yönelik maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce; taraf vekillerinin bildirdikleri deliller toplanmış, dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası örneği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları hakkında zabıtaca düzenlenmiş tutanaklar, sigorta şirketlerinden gelen hasar dosyaları örnekleri, davacının tedavi gördüğü hastanelerden gelen cevabi yazı örnekleri ve ekleri, Sosyal Güvenlik Kurumundan gelen cevabi yazı ve ekleri, kazaya karışan taşıtın trafik sicil kayıtları, diğer kurum ve kuruluşlardan gelen cevabi yazı ve ekleri, davacı vekilince sunulan ıslah dilekçesi, keşif tutanağı, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce 30/01/2020 tarihli celsede dinlenen Tanık … yeminli beyanında aynen; “davacı benim ablam olur, kendisi kazadan önce çalışmıyordu, kardeşim yaklaşık üç ay hastanede yatmıştır. Kendisi kazadan sonra hiçbir ihtiyacını görememektedir, tüm şahsi ihtiyaçlarını ben görmekteyim. Mesala banyosunu ben yaptırıyorum, kendisi yemeklerini yiyebiliyor, açıkçası yemek hariç tüm şahsi işlerini ben yapıyorum. Kardeşim kazadan sonra hiç tek kalamıyor, tek kalınca panik yapıyor, korkuyor, sonra bağırıyor, daha sonra hastaneye gitmek zorunda kalıyoruz, davacı kardeşimi bir an bile yalnız bırakmıyoruz, Bağkurumuz devam etsin diye davacı ablam ile bir gayrimenkul iş kaydımız vardır, ancak herhangi bir iş yapmıyoruz, bir gelirimiz yoktur, geçimimizi babam sağlıyor, babamla aynı evde yaşıyoruz, ev gösterme işi olduğunda ben gidiyorum, babam davacının yanında kalıyor, babam emeklidir, aylık geliri 2.000,00 TL civarındadır, dedi, tanık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 30/01/2020 tarihli celsede dinlenen Tanık … yeminli beyanında aynen; “Davacı benim ev arkadaşım olur. Davacı uzun zaman yatalak halde yaşadı, en az 6 ay yataktan hiç kalkmadı. Sonra yavaş yavaş kalktı. Şu anda şahsi ihtiyaçlarını az miktarda kendisini görmeye başladı. Ancak çoğu ihtiyacını kardeşi görmektedir. Davacı yalnız başına kalamamaktadır, yalnız kalınca panik oluyor, korkuyor, davacının normalde emlakçılık yapmaktadır, ancak şu anda yapamamaktadır, geçimlerini ailesini sağlıyor dedi, tanık ücreti talebim yoktur dedi” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; “Sanık …’ ya isnat olunan taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek suçunun sübut bulması sebebiyle sanığın sübut bulan eylemine uyan, TCK’nın 89/4.maddesi gereğince, suçun işleniş biçimi, kullanılan araç, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, sanığın tali kusurlu olması ancak meydana gelen yaralanmaların ağırlığı göz önüne alınarak ve takdiren ve teşdiden hüküm kurularak, 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, Sanığın getirtilen adli sicil kaydından anlaşılan geçmişi, dosya kapsamından anlaşılan sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki gözlemlenen davranışları, cezanın sanığın üzerindeki olası etkileri bir arada değerlendirildiğinde sanığın cezasının yasadaki özel indirim nedenleri dışında daha da indirilmesi gerektiği mahkememizce kabul edildiğinden TCK’nın 62/1. maddesi gereğince sanığın cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sonuçta sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Sanığa verilen cezanın TCK’nın 49/2. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezası olması, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde gözlemlenen pişmanlığı ve  suçun işlenmesindeki özelliklere göre TCK’nın 50/1.a maddesi uyarınca, aynı yasanın 52/1,2 fıkralarına göre, hükmedilen 300 tam  gün sayısının sanığın dosya kapsamından anlaşılan ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdiren bir gün karşılığı olarak belirlenen 20,00 TL ile çarpılması suretiyle hesaplanan  6.000,00 TL’Sİ ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLEREK CEZALANDIRILMASINA” karar verildiği anlaşılmıştır.
Yine yukarıda sözü geçen Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından temin edilen 09/03/2018 havale tarihli kusur raporunun incelenmesinde; “sürücü …’ nun asli kusurlu, diğer sürücü …’ nun ise tali kusurlu olduğunun” tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce kaza mahallinde keşif yapılmış olup; keşfe katılan Adli Trafik kusur bilirkişisinden temin edilen 26/07/2019 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; “… plakalı otomobil sürücüsü …’ nun asli kusurlu olup %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı çekici sürücüsü …’ nun ise tali kusurlu olup %25 oranında kusur olduğunun” tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Adli Trafik kusur bilirkişisinden temin edilen 15/10/2020 havale tarihli bilirkişi EK raporunun incelenmesinde; “… plakalı otomobil sürücüsü …’ nun asli kusurlu olup %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı çekici sürücüsü …’ nun ise tali kusurlu olup %25 oranında kusur olduğu, bu kazada yolcuların yada başkaca herhangi bir kimsenin kusurunun olmadığının” tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce temin edilen Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 22/01/2020 tarih … sayılı yazısı ekindeki bilirkişi raporunun incelenmesinde; “30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resimi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre: lomber omurga yaralanması ve aperasyona bağlı gelişen hareket kısıtlılığı için kişi özürlülük oranının %23 (YÜZDEYİRMİÜÇ) oranında ve kalıcı olduğu, şahsın nöroloji ve psikiyatrik muayenelerinin bütüncül olarak tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen beyin hasarı, beyin işlev bozukluğu ve bedensel hastalıklara bağlı ruhsal bozukluklar değerlendirlimesiyle kişi özürlülük oranının %40 (YÜZDEKIRK) ve kalıcı olduğu, balthazard metoduyla hesaplandığında kişide mevcut tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %54 (YÜZDEELLİDÖRT) ve kalıcı olduğu, SGK tarafından karşılanmayan giderlerinin dosyadaki belgelerde 12.402,50 TL olarak hesaplandığı, dosya kapsamında tedavi günleri faturalanan taksi makbuzlarının toplamının 3.442,00 TL olduğu, faturalandırılmayan giderlerin ise 1.000,00 TL değerlendirildiği, davacının 9 (DOKUT) AY boyuncu bakıcıya ihtiyaç duyacağı görüş ve kanaatini bildirir” rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce temin edilen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 06/09/2021 tarih ve … sayılı raporunun incelenmesinde; “Mevcut belgelere göre; … kızı … doğumlu, …’ın 21/10/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 X (2……….33)A, %37 E cetveline göre %36.2 (yüzdeotuzaltınoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Adli Tıp Uzmanı bilirkişisinden temin edilen 15/11/2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; “Tıbbi evrakın tetkiki ile genel bilgiler ve değerlendirmeden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular dava dosyası içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde; … ili … ilçesinde ikamet eden 1981 doğumlu …’ın 21/10/2017 tarihinde araç içi trafik kazası geçirdiğine yönelik tıbbi hikaye ile Konya Numune Hastanesine başvurduğu, klinik ve radyolojik değerlendirme sonucunda, L4 vertebra korpus çökme kırığı saptandığı, isteği doğrultusunda Konya Özel Hospital Hastanesine sevk edildiği, ameliyata alınarak enstrümentasyonla L2-L5 vertebralar dahil posterior segmental füzyon işlemi yapıldığı, taburculuk sonrası Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi göğüs cerrahi kliniğinde 25/10/2017 tarihinde yapılan değerlendirmesinde, cerrahi müdahale gerektirmeyen sağ 2, 3, 4. kot kırıkları da saptandığı, … Hastanesi ve … Tıp Merkezinde ayaktan ve yatarak rehabilitasyon tedavisi uygulandığı, 2018-2020 yılları arasında farklı tarihlerde Konya Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yazır Psikiyatri Polikliniği ile Özel Karaman Tıp Merkezi Psikiyatri Polikliniğinde anksiyete bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu tanısı ile psikoterapi ve medikal tedavi aldığı, sonuç olarak; maluliyetine mahal bulunmayan remisyonda anksiyete bozukluğu, füzyon ameliyatı uygulan lomber omurga kırığına bağlı hareket kısıtlılığı sekeli nedeniyle Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunun 06/09/2021 tarih ve 14784 karar sayılı mütalaasına göre; meslekte kazanma gücünden kayıp oranı % 36,2 hesaplandığı kayıtlı olup, 1-Füzyon ameliyatı uygulanan L4 vertebra korpus çökme kemik kırığının emsallerine göre iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresi) 9 (dokuz) ayı bulabileceği, 2-Mevcut sekelin başka birisinin sürekli bakımına muhtaç olma hallerinin tanımlandığı 03 Ağustos 2013 tarih ve 28727 sayılı maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğinin 12. maddesi kapsamında olmadığı, ancak iyileşme süresinin ilk 3 ayı geçici süreyle bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği, bu süre boyunca bakıcı gideri zararı 5.500,50 TL hesaplandığı, 3-Tedavi giderlerinin 6111 sayılı kanun kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılandığının anlaşıldığı, 4-Dava dosyası içeriğinde tıbbi tedavi ve rehabilitasyon süreci ile son tıbbi durumun tespitine yönelik raporlama sürecinde kişinin kendisi tarafından karşılanan bir takım faturalı özel muayene, bilirkişi, tedavi, ulaşım ve konaklama giderlerine rastlanıldığı, bunların büyük bir kısmının dava konusu kazaya bağlı tedavi süreci ile arasındaki ilişkisinin kurulmasının somut verilerle ortaya konulması ve pratikte hesaplanmasının mümkün olmadığı, ancak kişinin iyileşme süresi boyunca yaralı diyeti, yara bölgelerinin özel bakımı, yarasına uygun kıyafet, bandaj, tek kullanımlık tıbbi malzemeler, kişisel hijyen sağlama, hasta yakınlarının giderleri, ulaşım, haberleşme, muayene katılım ücreti gibi birtakım kaçınılmaz tedaviyle ilgili belgeye bağlanamayan zorunlu masrafları oluşacağı, yaralanma ve tedavi tarihlerindeki asgari ücret bedelleri, yaralanma ağırlıkları, uygulanan tıbbi müdahaleler, tıbbi tedavi ve rehabilitasyon süresi esas alındığında, tedavi ve iyileşme sürecinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan ve faturalandırılan/faturalandırılamayan zorunlu tedavi giderlerinin bütün haliyle 14.431,63 TL kadar olabileceği, Toplam faturalandırılamayan zorunlu tedavi ve bakıcı giderlerinin (14.431,63+5.500,50) 19.932,13 TL (ondokuzbindokuzyüzotuzikivirgülonüçtürklirası) kadar olabileceği, hesaplamanın kaza ve tedavi tarihlerine göre yapıldığı, geriye dönük yasal faiziyle kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağı” şeklinde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce temin edilen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Üst Kurulunun 15/12/2022 tarih ve … sayılı raporunun incelenmesinde; “… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; … kızı, … doğumlu, …’ın 21/10/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; A-) 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 X (2……….33) A %37 E cetveline göre %36.2 (yüzdeotuzaltınoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, B-) 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde; I. Kas İskelet Sistemi, Omurgaya ait sorunlar, Tablo 1.1 kategori IV e göre: %23 olduğuna göre: Kişinin tüm vücut engellilik oranın %23(yüzdeyirmiüç) olduğu, C-) Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, D-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Aktürya bilirkişisinden temin edilen 02/02/2023 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile P.M.F. Yaşam Tablosuna göre yapılan hesaplamada; Davacı …’ ın; 1-)21.10.2017— 21.07.2018 Tarihleri Arası Geçici İş Göremezlik Süresinde Uğradığı Maddi Zararının; 13.970,24 TL, 2-)21.10.2017 — 21.01.2018 Tarihleri Arasındaki Geçici İş Göremezlik Dönemi Bakıcı Gideri Zararının; 5.508,90 TL olduğu, tedavi giderinin 14.431,63 TL olduğu, Tedavi Klozu Sorumluluk toplamının (kaza tarihindeki kişibaşı tedavi klozu teminat limiti: 330.000,00TL) 33.910,77 TL olduğu, 22.07.2018-31.12.2023 işlemiş bilinen aktif dönemdeki sürekli iş göremezlik tazminatının 92.367,43 TL olduğu, 01.01.2024-10.09.2041 işleyecek bilinmeyen aktif dönem sürekli iş göremezlik tazminatının 653.872,35 TL olduğu, 11.09.2041-03.07.2050 işleyecek bilinmeyen pasif dönemi sürekli iş göremezlik tazminatının 325.704,39 TL olduğu, sakatlık klozu sorumluluk toplamının (kaza tarihindeki kişibaşı tedavi klozu teminat limiti:330.000,00 TL) 1.071.944,16 TL olduğu, maddi tazminat genel toplamının 1.105.854,93 TL olduğu, sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelerin güncellenmiş halinin 193.655,30 TL olduğu, sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemenin mahsubu yapıldıktan sonra kalan miktarın 912.199,63 TL olduğu, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik ile TRH-2010 Yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamada ise; 1-)21.10.2017 — 21.07.2018 Tarihleri Arası Geçici İş Göremezlik Süresinde Uğradığı Maddi Zararının; 13.970,24 TL, 2-)21.10.2017—21.01.2018 Tarihleri Arasındaki Geçici İş Göremezlik Dönemi Bakıcı Gideri Zararının; 5.508,90 TL olduğu, tedavi giderinin 14.431,63 TL olduğu, Tedavi Klozu Sorumluluk toplamının (kaza tarihindeki kişibaşı tedavi klozu teminat limiti: 330.000,00TL) 33.910,77 TL olduğu, 22.07.2018-31.12.2023 işlemiş bilinen aktif dönemdeki sürekli iş göremezlik tazminatının 58.686,49 TL olduğu, 01.01.2024-10.09.2041 işleyecek bilinmeyen aktif dönem sürekli iş göremezlik tazminatının 415.443,76 TL olduğu, 11.09.2041-04.12.2060 işleyecek bilinmeyen pasif dönemi sürekli iş göremezlik tazminatının 451.574,97 TL olduğu, sakatlık klozu sorumluluk toplamının (kaza tarihindeki kişibaşı tedavi klozu teminat limiti:330.000,00 TL) 925.705,21 TL olduğu, maddi tazminat genel toplamının 959.615,99 TL olduğu, sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelerin güncellenmiş halinin 193.655,30 TL olduğu, sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemenin mahsubu yapıldıktan sonra kalan miktarın 765.960,69 TL olduğu” şeklinde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Adli Tıp Uzmanı bilirkişisinden temin edilen 06/03/2023 tarihli bilirkişi EK raporunun incelenmesinde; “Dava dosyası içeriğinde bulunan tıbbi belgeler ile dava dosyasına sunulan (fiş, fatura, makbuz, vb.) faturalar incelenerek birlikte değerlendirildiğinde; … ili … ilçesinde ikamet eden 1981 doğumlu …’ın 21/10/2017 tarihinde araç içi trafik kazası geçirdiğine yönelik tıbbi hikaye ile Konya Numune Hastanesine başvurduğu, klinik ve radyolojik değerlendirme sonucunda, L4 vertebra korpus çökme kırığı saptandığı, isteği doğrultusunda … Hastanesine sevk edildiği, ameliyata alınarak enstrümentasyonla L2-L5 vertebralar dahil posterior segmental füzyon işlemi yapıldığı, taburculuk sonrası Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi göğüs cerrahi kliniğinde 25/10/2017 tarihinde yapılan değerlendirmesinde, cerrahi müdahale gerektirmeyen sağ 2, 3, 4. kot kırıkları da saptandığı, … Hastanesi ve … Tıp Merkezinde ayaktan ve yatarak rehabilitasyon tedavisi uygulandığı, 2018-2020 yılları arasında farklı tarihlerde Konya Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yazır Psikiyatri Polikliniği ile Özel Karaman Tıp Merkezi Psikiyatri Polikliniğinde anksiyete bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu tanısı ile psikoterapi ve medikal tedavi aldığı, sonuç olarak; maluliyetine mahal bulunmayan remisyonda anksiyete bozukluğu, füzyon ameliyatı uygulan lomber omurga kırığına bağlı hareket kısıtlılığı sekeli bulunduğu anlaşılmakta olup, Tıbbi tedavi ve rehabilitasyon sürecinde dava dosyasına sunulan kişinin kendi adına kayıtlı faturalı tedavi giderlerinin (özel hastane ücreti, muayene ve tedavi katılım ücreti, vb.) 12.340,60TL hesaplandığı, tıbbi tedavi tarihlerinde makbuzlanan ulaşım ve konaklama ücretlerinin 6.460,00 TL hesaplandığı, diğer giderlerinin (yaralı diyeti, özel bakım, yaraya uygun kıyafet, bandaj, tek kullanımlık sarf malzemeleri, kişisel hijyen sağlama, vb.) yaralanmanın niteliği ve yapılan tedaviler esas alınarak tahmini takribi genel bir miktar belirlenmesi uygun bulunarak 1.000,00TL olabileceği, Dolayısıyla toplam tedavi giderlerin 13.340,60 TL (onüçbinüçyüzkırkvirgülaltmıştürklirası), ulaşım ve konaklama giderlerinin 6.460,00 TL (altıbindörtyüzaltmıştürklirası) olarak hesaplandığı, bu giderlerin SGK tarafından karşılanmayacağı, hesaplamanın kaza ve tedavi tarihlerine göre yapıldığı, geriye dönük yasal faiziyle kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağı” şeklinde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı vekilince davalılar aleyhine açılan bu davada 21/10/2017 tarihinde davalı …’ nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı …’ nun sevk ve idaresindeki … plakalı araçların çarpışması sırasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeniyle … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş. ve … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş., … plakalı aracı kullanan davalı …, bu aracın maliki … Tic. Ltd. Şti. ile … plakalı aracın sürücüsü …’ ndan maddi tazminat, davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti.’ nden manevi tazminat talep edilmiş olup, esasen kazaya karışan araçların davalı sigorta şirketleri nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalandığı ve kazanın poliçe teminat sürelerinde gerçekleştiği hususlarında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilince davada arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği ileri sürülmüş ise de; dosya kapsamında dava dilekçelerinde sunulan belgeler ile davacı tarafça davadan önce arabuluculuya başvurulduğu, arabulucu tarafından yürütülen süreç sonunda tarafların anlaşmadıklarına ilişkin son tutanağın düzenlendiği ve davada ticari uyuşmazlıklarında zorunlu dava şartı eksikliğinin bulunmadığı anlaşıldığından bu itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilince davadan önce davacıya 40.892,72 TL ödeme yapıldığı sebebiyle davacının dava açmakla hukuki yarar bulunmadığı yönünde itirazda bulunulmuş ise de; artan maluliyet veya yetersiz ödemeler nedeniyle zarar gören KYK’ nun 111. Maddesinde belirtilen 2 yıllık hak düşürücü süre içinde eksik olan zararın tazminini isteyebileceğinden bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilince davada 2 yıllık zamanaşımı süresini dolduğu iddia edilerek açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddi talep edilmiş ise de; eldeki davada dava tarihi itibariyle TBK 72. Maddesinde belirtilen uzamış ceza zamanaşımı süresi olan 8 yıllık sürenin dolmadığı anlaşıldığından bu itirazın da reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekilince davada önce müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığı ileri sürülerek başvuruya ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi talep edilmiş ise de; dosyaya davacı vekilince sunulan belgelerden davalı sigorta şirketine davadan önce 17/01/2019 tarihinde usulüne uygun olarak başvuru yapıldığı bu nedenle davada KTK 97. maddesinde öngörülen başvuruya ilişkin dava şartı eksikliğinin bulunmadığı tespit edildiğinden bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Esastan yapılan değerlendirmede; mahkememizce toplanan deliller ve dosya kapsamına göre 21/10/2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ ın İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Üst Kurulunca düzenlenen 15/12/2022 tarihli rapora göre kaza tarihindeki yürürlükte olan 30/03/2013 tarih, 28603 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre yapılan tespite göre %23 oranında sürekli iş göremezliği (maluliyet) oluştuğu, kaza nedeniyle iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik) 9 ayı bulabileceği, bu sürenin ilk 3 ayında bakıcıya ihtiyaç duyacağı, zorunlu tedavi giderinin 14.431,63 TL olacağının tespit edildiği, Adli Tıp Uzmanından alınan 15/11/2021 tarihli rapora göre davacının talep edebileceği bakıcı giderinin ise 5.500,50 TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce mahallinde yapılan keşif ve düzenlenen 26/07/2019 tarihli kusur raporu ile 15/10/2020 tarihli Ek kusur raporlarına göre; meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü davalı …’ nun asli kusurlu ve %75 oranında, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ nun ise tali kusurlu ve %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, alınan bu rapor kaza tespit tutanağı ve Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından alınan raporlarla uyuştuğundan hükme esas alınmıştır.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma ve Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından yapılan yargılama sırasında taraflar arasına uzlaşma sağlanamadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafça oluşan kaza nedeniyle davacıda aynı zamanda psikolojik maluliyet oluştuğu ileri sürülmüş ise de; dosyamızda alınan raporlarla davacıda kaza neticesinde süreklilik arzedecek nitelikte psikolojik bir maluliyetinin tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen 02/02/2023 havale tarihli bilirkişi rapor ve mahkememizce yargıtay uygulamaları doğrultusunda hükme esas alınan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik, TRH-2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplamada; davacının meydana gelen ve yaralanmasıyla sonuçlanan bu kaza nedeniyle davalılardan talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 13.970,24 TL, bakıcı giderinin 5.508,90 TL, tedavi giderinin 14.431,60 TL ve sürekli iş göremezlik tazminatının 925.705,22 TL ve toplam maddi tazminatın da 954.615,95 TL olarak tespit edildiği, bu miktardan davalı sigorta şirketleri tarafından davada önce yapılan ödemelerin güncel değeri olan 193.655,30 TL nin mahsubu ile bakiye talep edilebileceği maddi tazminatın 765.960,69 TL olduğu anlaşıldığından davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı … ve … Sigorta A.Ş. vekilince davacının kaza sırasında emniyet kemeri takmadığı ileri sürülmüş ise de: celbedilerek incelenen ceza dosyası kapsamı, dosyamızda toplanan delillerle bu hususun varlığı ispatlanamadığından ve trafik tespit tutanağında da yolcu olan davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığı belirsiz olduğundan hükmedilen maddi tazminattan TBK 52. Maddesi gereğince müterafik kusur indirimi yapılmasına yer ve gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilince davacının davalı …’ nun aracında hatır için ücretsiz taşındığı ileri sürülerek hükmedilen tazminattan indirim yapılması talep edilmiş ise de; celbedilip incelenen ceza dosyası kapsamı, dosyamızda toplanan delillere göre davacı ile davalı …’ nun yakın arkadaş oldukları bu sebeple davacının arkadaşının arabasına binip dolaştıkları, davacının bu taşımadan kaynaklı elde edebileceği herhangi bir menfaatinin bulunmadığı, bu nedenle davacı yönünden hatır taşımasına ilişkin unsurların bulunmadığı kanaatine varıldığından bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
TBK 56. maddesinde; hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özellerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebileceği düzenlenmiştir. Tazminat miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın mahiyeti, kişiler üzerinde bıraktığı etki, maluliyet ve kusur durumları, paranın ekonomik satın alma gücü gibi hususların nazara alınması gerekir. Hükmedilecek tazminat miktarı bir taraf için zenginleştirme aracı, diğer taraf için yıkım teşkil etmemelidir. Bu çerçevede davacı tarafın manevi tazminat talebi değerlendirilmiş ve heyetimizce oluşan vicdani kanaate göre davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile hükmedilen 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve davalılar … ile … Tic. Ltd. Şti.’ den tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
DAVACININ DAVALARININ KISMEN KABULÜ İLE;
A-1)Davacının maddi tazminat talebinin dava dilekçesi, 14/10/2021 tarihli duruşmadaki beyanları ve talep artırım dilekçesi nazara alınarak KISMEN KABULÜ İLE; davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleri olan 330.000,00 TL ile sınırlı olmak kayıt ve şartıyla;
13.970,24 TL geçici iş göremezlik,
5.508,90 TL bakıcı gideri,
14.431,63 TL tedavi gideri ve
925.705,22 TL sürekli iş göremezlik (maluliyet) olmak üzere toplam 954.615,99 TL maddi tazminattan davalı sigorta şirketlerinin yapmış olduğu ödemelerin güncel değeri olan 193.655,30 TL nin mahsubu ile bakiye kalan 765.960,69 TL maddi tazminatın davalılar …, … ve … Ltd. Şti. Yönünden talep gibi kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 30/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davalı … Ltd. Şti. Yönünden temerrüt tarihi olan 30/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine.
2-)Fazlaya ilişkin taleplerin reddine.
B-1)Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … ile … Ltd. Şti.’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine.
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine.
3-Davalı … yönünden manevi tazminat talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına.
C-Alınması gereken 53.688,97 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin ve sonradan alınan 3.304,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 50.384,22 TL harcın (davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğu 191.787,39/765.960,69, diğer davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğu 274.557,31/765.960,69 oranında olmak üzere) davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
D-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince davanın kabul/talep oranı olan %81,23 oranına isabet eden 1.072,23 TL arabulucuk giderinin
DAVALILARDAN (davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğu 191.787,39/765.960,69, diğer davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğu 274.557,31/765.960,69 oranında olmak üzere) , davanın red/talep oranı olan %18,77 oranına isabet eden 247,77 TL arabulucuk giderinin ise DAVACIDAN alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
E-Yargılama giderinden ayrı olarak davacıların peşinen karşıladığı 44,40 TL başvuru harcı, 3.304,75 TL peşin ve sonradan alınan karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 3.349,15 TL harcın (davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğu 191.787,39/765.960,69, diğer davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğu 274.557,31/765.960,69 oranında olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
F-Davacının yaptığı 1.488,75 TL taraf davetiye ve posta giderleri, 1.500,00 TL aktüerya bilirkişi ücreti gideri, 500,00 TL kusur raporu bilirkişi ücreti gideri, 500,00 TL adli tıp uzmanı bilirkişi ücreti gideri, 1.070,00 TL Adli Tıp Kurumu fatura gideri, 3.064,00 TL Meram Tıp Fakültesi Hastanesi adli tıp rapor giderleri, 166,00 TL keşif taksi ücreti gideri, 314,00 TL olmak üzere 8.602,75 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan %81,23 oranına isabet eden 6.988,01 TL yargılama giderinin (davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğu 191.787,39/765.960,69, diğer davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğu 274.557,31/765.960,69 oranında olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
G-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat nedeniyle 102.255,68 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak (davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğu 191.787,39/765.960,69, diğer davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğu 274.557,31/765.960,69 oranında olmak üzere) davacıya verilmesine.
H-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat nedeniyle 23.741,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine.
I-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/1. maddesi gereğince kabul edilen manevi tazminat nedeniyle 9.200,00 TL vekalet ücreti nin davalılar … ile … Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine.
J-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2. maddesi gereğince reddedilen manevi tazminat nedeniyle 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı … Ltd. Şti.’e verilmesine.
K-İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davanın kabul/talep oranı olan %81,23 oranına isabet eden miktarın (davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğu 191.787,39/765.960,69, diğer davalı … Sigorta şirketinin sorumluluğu 274.557,31/765.960,69 oranında olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
L-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacı ve vekili ile davalı … Ltd. Şti. vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2023

Başkan Üye Üye Katip