Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/267 E. 2023/78 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
3-
4-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/01/2019 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ve HMK nun 20. maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin yukarıdaki … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkilinin … plakalı maliki ve sürücüsü … olan araçta yolcu olarak bulunduğunu, sözü geçen araç ile sürücüsü … olan maliki … olan … plakalı aracın 05/09/2017 tarihinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, meydana gelen kazada müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta örtüsü altına alındığını, karşı taraftaki aracın ise … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, meydana gelen kaza nedeniyle Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … numaralı dosyası ile soruşturmanın açıldığını ve halen derdest olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle trafik ekiplerince tutanak tanzim edildiğini, davalı …’ ın KTK’ nun 57/1-a maddesi gereğince kusurlu olduğunu, dava dışı müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü …’ in ise KTK’ nun 52/1-a maddesi gereğince kusurlu sayıldığını, oluşan kaza nedeniyle müvekkilinin kalça kemiğinin kırıldığını, ayrıca vücudunun çeşitli yerlerinde yaralanmalar meydana geldiğini, müvekkilinin kazadan hemen sonra Konya Beyhekim Devlet Hastanesinde ameliyat olduğunu, daha sonra Konya Meram Eğitim Araştırma Hastanesinin Fizik Tedavi Rehabilitasyon Merkezinde uzun süre tedavi gördüğünü, müvekkilinin halen Meram Eğitim Araştırma Hastanesinin İntaniye, Ortopedi, Kalp Damar Cerrahi bölümünde tedavilerinin devam ettiğini, hastaneden celp edilecek belgeler ile müvekkilinin mağduriyetinin açık bir şekilde görüleceğini, müvekkilinin kazadan dolayı başkalarının bakımına muhtaç olduğunu, tedavi sürecinde SGK tarafından karşılanmayan, kaçınılamaz ve belgeye bağlanamayan sağlık giderleri yapıldığını, müvekkilinin işçi emeklisi olduğunu, belirlenecek maddi tazminatın, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ile bakıcı giderlerinin davalılardan tanzim edilmesi gerektiğini, müvekkilinin maddi zararlarının karşılanması için davalı sigorta şirketlerine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, trafik kazasının ve kalıcı sakatlığın oluşturduğu ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar nedeniyle müvekkilinin kusursuz olması da nazara alınarak manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinden bahisle müvekkilinin bedensel zararlarının tespiti ile şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın, kaçınılmaz tedavi giderleri nedeniyle şimdilik 100,00 TL, müvekkilinin malul sayılıp çalışamayacağından geçici iş göremezlik döneminde uğradığı kazan kaybı için şimdilik 100,00 TL, bakıcılık ücreti için şimdilik 300,00 TL’ nin işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihlerinden işletilecek faizleri ile birlikte sigorta şirketlerinin poliçe kapsamları ile sorumlu tutulmaları kaydıyla müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, 250.000,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin tazminatın talebinin sonuçsuz kalmaması için davalılar adına kayıtlı araç ve taşınmazların kaydı üzerine ihtiyati haciz konulmasına, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACI TARAF VEKİLİ TALEP ARTIRIM DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; dava dilekçesi ile kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak istenilen 500,00 TL tutarın 374.318,44 TL artılarak 374.818,44 TL’ ye, kaçınılmaz tedavi giderleri olarak istenilen 100,00 TL tutarın 2.900,00 TL artırılarak 3.000,00 TL’ ye, geçici iş göremezlik döneminde uğradığı kazan kaybı için istenilen 100,00 TL tutarın 12.260,97 TL artırılarak 12.360,97 TL’ ye, bakıcılık ücreti için istenilen 300,00 TL tutarın 1.477,50 TL artırılarak 1.777,50 TL’ ye artırdıklarından sözü geçen tutarların işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden itibaren, sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihlerinden işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, yine dava dilekçesinde istenilen 250.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar … ve … tarafından kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıların üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACI TARAF VEKİLİ ISLAH DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; bedel artırım dilekçesi ile kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak istenilen 374.818,44 TL’ nin 320.675,90 TL artırılarak 695.494,34 TL’ ye, kaçınılmaz tedavi giderleri olarak istenilen 3.000,00 TL’ nin artırım olmaksızın yine 3.000,00 TL olarak tahsiline, geçici iş göremezlik döneminde uğradığı kazan kaybı için istenilen 12.360,97 TL nin yine artırım olmaksızın 12.360,97 TL olarak tahsiline, bakıcılık ücreti için istenilen 1.777,50 TL nin yine artırım olmaksızın 1.777,50 TL olarak sözü geçen tutarların işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden itibaren, sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihlerinden işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıların üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVALI … ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; kaza tespit tutanağına göre; sürücü … idaresindeki … plakalı aracın sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile çarpışmaları sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın … nolu zorunlu mali sorumluluk poliçesini ekte sunduklarını, davacı tarafça yapılan başvuruda maluliyete ilişkin bir rapor bulunmadığını, davacı tarafça yapılan başvurunun usulüne uygun olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, bu nedenle kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, davanın araç sigorta ettirenine, araç sürücüsüne ve SGK’ ya ihbarının gerektiğini, ihbar dilekçelerini ayrıca sunacaklarını, davacının yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeden işbu davayı açtığından davanın usulden reddinin gerektiğini, ayrıca iki yıllık zaman aşımı süresi geçmiş ise davanın zaman aşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, taraflar arasında derdest bir dava var ise yine davanın reddinin gerektiğini, savcılık soruşturmasında ya da ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddinin gerektiğini, davada alacaklı ve borçlu sıfatının birleşeceğinden davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketçe davacıya yapılan bir ödeme varsa müvekkilinin bir sorumluluğunun kalmayacağından davanın reddinin gerektiğini, HMK 6. maddesi gereğince yetkili mahkemenin davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, bu nedenle davaya bakmaya mahkememizin yetkisiz olup İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan davanın yetkisizlik nedeniyle reddinin gerektiğini, kazaya karışan aracın müvekkilince sigortalanmamış olması halinde veya sigorta poliçesinin iptal edilmiş olması halinde davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde talep edilen sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporunun dikkate alınması gerektiğini, şayet ölüm söz konusu ise bu konuda illiyet bağının tespitinin gerektiğini, dava konusu olayla ilgili ceza soruşturma dosyasındaki tüm delillerin temininin gerektiğini, müvekkili şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın kusuru bulunmadığını, kusur var ise bile İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, maluliyet oranının tespiti için dosyanın yine İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden bu talebin müvekkili şirket yönünden reddedilmesi gerektiğini, hesap raporunun aktüer bilirkişi tarafından hazırlanması gerektiğini, hesaplamanın zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında öngörülen usul ve esaslara göre ve TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılması gerektiğini, faiz oranının ise %1,8 olarak esas alınmasını talep ettiklerini, davayı kabul anlamı taşımaması kaydıyla kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, davacının kazayı yaşadığı sırada sigortalı araçta hangi amaçla bulunduğunun ve bu taşımanın esasen hatır taşımasına binaen mi yapıldığı hususunun tespit edilmesi ile müterafik kusur indiriminin yapılmasını talep ettiklerini, bu hususların mahkemece resen dikkate alınması gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, işbu dava tarihine kadar herhangi bir ihbar bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, ayrıca daha önce yapılan ödemelerin faizi ve güncellenmesinin yapılarak mahsup edilmesi gerektiğini, bakıcı gideri tazminatı takdir edilirken hem malul kalan kişinin hem bakım ihtiyacını karşılayan kişinin yaşı, evlilik durumu, sosyal ve ekonomik durumunun dikkate alınması gerektiğini, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, sözü geçen teminatın müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek üzere teminat tek, zarar görenlerin ise birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunun 96. maddesi gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, ZMMS genel şartlarında sigortacının sorumlu olmadığı hususların tek tek sayıldığını, işbu davada da bu bentlerde yer alan hususlardan birinin talep edilmesi halinde davanın reddinin gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin ZMMS teminatı dışında olduğundan bahisle davanın usulden ve esastan reddine, davanın ihbarına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … SİGORTA A.Ş. VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; trafik kazası sonucu zarar gören kişilerin zararlarının tazmini için öncelikle sigorta şirketine başvurmaları mecburiyeti getirildiğini, başvuru şartının yerine getirilebilmesi için gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve kanunda öngörülen süre dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olması gerektiğini, davacının eksik evrakları tamamlamak yerine direk dava yolunu tercih ettiğini, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde sözü geçen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluğunun poliçe limiti olan 330.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigortalayanın sorumluluğunun sigortalısının kusurlu olması halinde söz konusu olabileceğini, davaya konu kazada asli ve tam kusurlunun karşı araç sürücüsü olduğunu, kaza esnasında davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, zira emniyet kemerinin takılması kazanın etkilerini azalttığını, neticesinde ağır sonuçların meydana gelmesini önlediğini, davacıya SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, davacının işçi emeklisi olup pasif dönemde olduğunu, bu sebeple tazminat hesabında asgari ücretin baz alınması gerektiğini, dosyanın kusur tespiti için Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek kazaya karışan tarafların kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacının maluliyet oranının belirlenebilmesi için tam teşekküllü bir devlet hastanesinden rapor temin edilerek Adli Tıp Kurumuna sevkini talep ettiklerini, kalıcı iş göremezlik tazminatı hesabı yapılırken TRH tablosunun dikkate alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının ZMMS poliçe teminatı kapsamında olmadığını, faizin başlangıcının dava tarihi olarak baz alınması gerektiğini, müvekkiline karşı usulüne uygun bir başvurunun bulunmadığını, bulunulmuş olsa idi müvekkilinin ödeme yapacağının çok açık olduğundan bahisle davanın öncelikle usulden reddine, neticeten ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALILAR … VE … VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme genel hukuk mahkemesi olan Asliye Hukuk Mahkemesi ise de dava gerçek kişiler ile birlikte karşı tarafın ZMMS yaptırdığı sigorta şirketine karşı da açıldığından işbu davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın bedensel zararlarına ilişkin sigorta şirketine başvuru yapması gerekirken dava açtığını, davacının diğer taleplerinin ise SGK’ dan talep etmesi gerektiğini, davacının talep ettiği manevi tazminat talebinin fahiş olduğundan bahisle öncelikle görevsizlik kararı verilmesine, davacının tüm taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; yaralanmalı trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazminine yönelik maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce; taraf vekillerinin bildirdikleri deliller toplanmış, trafik kazası tespit tutanağı örneği, trafik sigortası poliçeleri örneği, Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası örneği, tarafların aile nüfus kayıtları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları hakkında zabıtaca düzenlenmiş tutanaklar, kazaya karışan taşıtların trafik sicil kayıtları, davacı tarafından sigorta şirketlerine başvurulduğuna ilişkin belge örnekleri, davacının yaralanması nedeniyle rücuya esas bir esas ödeme yapılmadığına ilişkin SGK yazısı, davacının emekli olduğuna ilişkin zabıtaca düzenlenmiş tutanak, taraf vekillerinin verdikleri dilekçeler, kurum ve kuruluşlardan gelen cevabi yazı ve ekleri, davacı vekilince sunulan talep artırım dilekçesi, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin dosyası içerisinde bulunan Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Bilirkişi … ‘ dan temin edilen 07/03/2019 havale tarihli trafik kazası bilirkişi raporunun incelenmesinde; … plakalı araç sürücüsü …’ ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109/a maddesini ihlal etmesi nedeniyle asli kusurlu, … plakalı araç sürücüsü …’ in ise 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 101/-a maddesini ihlal etmesi nedeniyle tali kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Yine Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası içerisinde bulunan Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’ nın 01/11/2019 tarihli raporunun incelenmesinde; Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile DUR levhasının bulunduğu olay mahalli kavşağa geldiğinde durması ve geçiş için güvenli bir ortam oluştuğundan emin olduğunda kavşağa giriş yapması gerekirken, bu kurala riayet etmeyip, sağından gelen araçların hız ve mesafesini dikkate almadan, dikkatsiz ve hatalı biçimde kavşağa girmesi nedeniyle sağından gelen ve ilk geçiş hakkını vermediği sürücünün yönetimindeki otomobilin aracına sağ yan kesimden çarpması sonucu meydana gelen olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışı ile asli kusurlu olduğunu, Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında geldiği olay mahalli kavşakta, diğer araca nazaran her ne kadar geçiş hakkına haiz ise de kavşağa daha tedbirli ve kontrollü şekilde hız azaltarak yaklaşması gerekirken buna riayet etmeyip, seyir hızıyla tedbirsizce girdiği kavşakta, solundaki yoldan kavşağa girerek geçiş hakkını kendisine bırakmayan sürücünün kullandığı otomobilin sağ yan kesimine, tatbik ettiği frende hızından dolayı etkisiz kalarak çarpmasıyla meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile tali kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından temin edilen 08/01/2020 tarihli raporun incelenmesinde; Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüz vakti, meskun mahalde seyir yönüne hitap eden “DUR” Trafik işaret levhası bulunan dört yönlü kavşağa doğru yaklaşırken yola gereken dikkatini vermediği, kavşağa giriş yapmadan önce durup yolu kontrol edip, ana yolda seyreden araçlara ilk geçiş hakkını bırakması ve geçişi için uygun ortamı beklemesi gerekirken bu hususa riayet etmeyip, durmadan seyir hızıyla kavşağa giriş yaparak geçiş yapmak istediği esnada sağ tarafındaki ana yoldan kavşağa giriş yapan ve ilk geçiş hakkına haiz olan diğer sürücü idaresindeki otomobilin önünün kapatıp kavşak içinde çarpışmaları ile meydana gelen olayda, sürücü asli kusurlarında “Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama ” kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında geldiği olay mahalli kavşakta, diğer araca nazaran seyrettiği yolun konumu itibariyle her ne kadar geçiş hakkına haiz ise de kavşağa daha tedbirli ve kontrollü şekilde hız azaltarak yaklaşması gerekirken buna riayet etmeyip, aksine hareketle seyir hızıyla tedbirsizce girdiği kavşakta, solundaki tali yoldan kavşağa girerek ilk geçiş hakkını kendisine bırakmayan sürücünün kullandığı otomobilin sağ yan kesimine, tatbik ettiği frende hızından dolayı etkisiz kalarak kavşak içinde çarpmasıyla meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile tali kusurlu olduğu ve neticeten Davalı sürücü …’ın % 75(Yüzde yetmişbeş) oranında, Sürücü …’in ise % 25 (Yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce temin edilen Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adil Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 10/07/2020 tarih … sayılı bilirkişi raporunun incelenmesinde; “30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resimi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre: Kişinin total kalça protezi arızasına bağlı sürekli iş görmezlik oranının %25 (yirmibeş) olduğunun, Şahsı tedavi eden hekimler tarafından verilmiş herhangi bir geçici iş göremezlik ya da istirahat raporuna dosya kapamında rastlanılmamakla birlikte, mevcut yaralanmasının emsallerine göre iyileşme süresinin 6 (altı) ayı bulacağının, kişinin bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağının ve bu sürenin geçici iş görmezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, kişide dosya kapsamında fatura edilmiş SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının olmadığı, ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen (özel diyet, ulaşım, rehabilitasyon, pansuman, özel hastane muayene farkı gibi vb.) masrafların olacağının, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğunur, kaçınılmaz giderlerin yapılan masrafların niteliği, yapıldıkları tarih ve yerler tam olarak bilinmediğinden, kişideki yaranın ağırlık ölçüsü, yapılan ameliyat sayısı, tedavi, kişinin yerleşim yerine ve hastaneye olan uzaklığı, sosyoekonomik kültürel durumu gibi unsurlar dikkate alınarak tahmini takribi genel bir miktar belirlenmesi daha bilimsel ve objektif olacağı dikkate alındığında ayrı ayrı kaleme alınmasının mümkün olmadığı ve yaralanmanın ağırlık ölçüsü de dikkate alındığında bu tür giderlerin 3.000,00 TL olarak değerlendirildiğinin (bu tutarın 750,00TL si ulaşım gideri, 2.250,00TL si refakatçi, özel beslenme vs. gideri olarak değerlendirildiği, bu değerlendirme yapılırken yaranın ağırlık ölçüsü, kişinin tedavi olduğu Merkezle, yerleşim yeri gibi unsurların göz önüne alındığı, kişinin iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceğinin, bu sürenin 2 ayında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağının tespit edildiğini bildirir” rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce temin edilen Adli Tıp Kurumu İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu Başkanlığının 31/12/2021 tarih … sayılı raporu mahkememizce incelenmiş olup, sözü geçen raporda 11/10/2008 tarih ve 27021 Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği gereğince; “E cetveline göre: %41,2 (yüzdekırkbirnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kas İskelet Sistemi, Alt Ekstremiteye ait Yaralanmalarda Özürlülük, Tablo 3.33a’ya göre %50, Tablo 3.3’e göre %5, Balthazard yöntemi ile toplandığında %52,5, Tablo 3.2’ye göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %27 (yüzdeyirmiyedi) olduğu, özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, kişinin geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği, kişinin bu kaza nedeniyle SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin ne kadar olabileceği hususunun Kurulumuzun ve Kurumumuzun konu ve görevleri arasında olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” denilerek davacının tüm vücut engellilik oranının %27 olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce temin edilen 30/05/2022 tarihli aktüerya bilirkişisi raporunun incelenmesinde; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile P.M.F. Yaşama Tablosu ve %41,2 maluliyet oranına göre yapılan hesaplamada; 05.09.2017 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacının geçici iş göremezlik maddi zararının 12.360,97 TL, Bakıcı gideri maddi zararının 1.777,50 TL, tedavi giderleri maddi zararının 3.000,00 TL, sürekli iş göremezlik maddi zararının 374.818,44 TL, TRH-2010 Yaşam Tablosu ve %27 maluliyet oranına göre yapılan hesaplamada ise; 05.09.2017 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacının geçici iş göremezlik maddi zararının 12.360,97 TL, Bakıcı gideri maddi zararının 1.777,50 TL, tedavi giderleri maddi zararının 3.000,00 TL, sürekli iş göremezlik maddi zararının 295.742,75 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce temin edilen 13/01/2023 tarihli aktüerya bilirkişisi ek raporunun incelenmesinde; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile P.M.F. Yaşama Tablosu ve %41,2 maluliyet oranına göre yapılan hesaplamada; 05.09.2017 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacının geçici iş göremezlik maddi zararının 12.360,97 TL, Bakıcı gideri maddi zararının 1.777,50 TL, tedavi giderleri maddi zararının 3.000,00 TL, sürekli iş göremezlik maddi zararının 695.494,34 TL, TRH-2010 Yaşam Tablosu ve %27 maluliyet oranına göre yapılan hesaplamada ise; 05.09.2017 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacının geçici iş göremezlik maddi zararının 12.360,97 TL, Bakıcı gideri maddi zararının 1.777,50 TL, tedavi giderleri maddi zararının 3.000,00 TL, sürekli iş göremezlik maddi zararının 556.003,73 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı vekilince davalılar aleyhine açılan bu davada; 05.09.2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında müvekkilinin maliki ve sürücüsü … olan … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada, bu aracın sürücüsü davalı …, maliki … olan … plakalı araç ile çarpışması nedeniyle yaralandığı ileri sürülerek kazaya karışan araçların ZMMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketlerinden maddi tazminat ve … plakalı araç sürücüsü ile maliki hakkında maddi ve manevi tazminat talep edilmiş olup; davalı sigorta şirketleri vekilince öncelikle davadan önce davalı sigorta şirketlerine usulüne uygun başvuru yapılmadığı savunmasında bulunularak davanın dava şartı yokluğundan reddi talep edilmiş ise de; dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı tarafın dava açmadan evvel 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesi gereğince usulüne uygun olarak davalı sigorta şirketlerine başvurduğu anlaşıldığından davalı sigorta şirketleri vekillerinin dava şartı yokluğu itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Sigorta şirketi vekilince husumet itirazında bulunulmuş ise de; kazaya karışan … plakalı araç davalı … Sigorta Şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığı ve davalı şirketin bu kapsamda sorumluluğunun mevcut olduğu anlaşıldığından bu itirazın da reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Sigorta şirketi vekilince yetkisizlik itirazında bulunulmuş ise de; trafik kazası Konya ili sınırları içerisinde gerçekleşmiş olduğundan HMK 16. maddesi nazara alınarak bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Sigorta şirketi vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; davada 6098 sayılı TBK 72. maddesinde belirtilen uzamış ceza zamanaşımı kuralları mevcut olduğundan Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ve kazanın meydana geliş tarihi nazara alınarak bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Sigorta şirketi vekilince derdestlik, savcılık veya ceza davasında uzlaşma ve alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi nedeniyle davanın usulden reddi talep edilmiş ise de; dosyadaki toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak bu itirazların da reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce esastan yapılan değerlendirmeye göre; 05.09.2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı … İstanbul Adli Tıp Kurum 2. İhtisas Kulunca düzenlenen 31.12.2021 tarihili rapora göre %27 oranında malul olacak şekilde, iyileşme süresinin 6 aya kadar, bu sürenin ilk iki ayında başkasının bakım ve yardımına muhtaç olacak şekilde yaralandığı, oluşan kazada … plakalı araç sürücüsü …’in %25 oranında, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın %75 oranında kusurlu olduğu, dosyamızda alınan 13.01.2023 tarihli aktüerya bilirkişisince düzenlenen hesap raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının 556.003,73 TL, geçici iş göremezlik zararının 12.360,97 TL, bakıcı gideri zararının 1.777,50 TL ve tedavi giderlerine ilişkin zararının 3.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce her ne kadar maluliyet raporu yönünden 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve kaza tarihinde yürürlükte olan 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre alternatifli olarak rapor alınmış ise de; Yargıtay . Hukuk Dairesinin güncel içtihatları doğrultusunda maluliyete ilişkin alınacak raporlarda kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri alınması gerektiğinden (Yargıtay . Hukuk Dairesinin 29.09.222 tarih … E, … K sayılı ilamı ve v.b.) kaza tarihindeki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik gereğince alınan rapor mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar mahkememizce hesap raporu alınırken davacının bakiye ömür hesabında PMF 1931 yaşam tablosu ve Progresif Rant Sistemi ve TRH 2010 Erkek Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Sistemi olmak üzere ikili yöntemle hesaplama yaptırılmış ise de; Yargıtay . Hukuk Dairesinin güncel içtihatları, Hukuk Genel Kurulunun 02.12.2021 tarih ve … E., … K. sayılı içtihatına ve Anayasa Mahkemesinin 29.01.2021 tarih … E., … K. sayılı iptal kararının gerekçesinde de belirtildiği gibi, gerçek zararın tespitinde 6098 sayılı Borçlar Kanununun 55.maddesine göre belirtilen gerçeğe en yakın ve en güncel verilen kullanılması gerektiğinden ve TRH 2010 yaşam tablosu Türk insanının yaşam koşullarına göre oluşturulmuş bir sistem olduğundan mahkememizce bu yöntem kullanılarak yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır.
Davalı … Sigorta şirketi vekilince davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı araçta emniyet kemeri takılmadığı ileri sürülerek hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması talep edilmiş ise de; kaza tespit tutanağına göre davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığının belli olmadığı, davalı sigorta şirketi vekilince iddiaları doğrultusunda dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı ve ceza dosyası kapsamı ile de davacının emniyet kemeri takmadığı tespit edilemediğinden bu doğrultuda indirim yapılmasına gerek bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı … Sigorta şirketi vekilince hatır taşıması yapıldığı ileri sürülerek, hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması talep edilmiş ise de; davacı ile … plakalı araç sürücüsü … karı koca olup, yakın akraba olduklarından tazminattan indirim yapılmasına yer ve gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalardan sonra somut uyuşmazlıkta davacı vekilinin talep artırım ve ıslah dilekçeleri nazara alınarak ve davacı taraf yolcu olması sebebiyle kazadaki kusur durumu dikkate alınmaksızın davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne ve hükmedilen maddi tazminatta temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Borçlar Kanunun 56.maddesi gereğince Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilecek olup, bu tazminat takdir edilirken ülkenin ekonomik koşulları ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü gibi hususların göz önünde tutulması gerekir. Manevi tazminat kişideki ruhi ızdırabı dindirmesi amaçlamalı ve bir zenginleştirme gayesi güdülmemelidir. Bu çerçevede somut uyuşmazlıkta davacının manevi tazminat talebi değerlendirilerek manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı gerçek şahıslardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin ise reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
A)1-Davacının maddi tazminat davasının talep artırım dilekçesi ve ıslah dilekçeleri de nazara alınarak kısmen kabulü ile; davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleriyle sınırlı olmak kayıt ve şartıyla:
556.003,73 TL sürekli iş göremezlik,
12.360,97 TL geçici iş göremezlik,
3.000,00 TL tedavi gideri,
1.777,50 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 573.142,20 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden, davalı … Sigorta şirketi yönünden 30/03/2018 tarihinden, davalı … Sigorta şirketi yönünden 31/03/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine.
2-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine.
B) 1-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 70.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine.
2-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine.
C)Alınması gereken 43.933,04 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin ve sonradan alınan 13.010,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 30.922,40 TL harcın (tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleri kapsamında hesaplanmış olan 15.866,46 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
D-Yargılama giderinden ayrı olarak davacıların peşinen karşıladığı 35,90 TL başvuru harcı, 857,30 TL peşin karar ve ilam harcı, 12.153,34 TL ıslah harçları olmak üzere toplam 13.046,54 TL harcın (tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleri kapsamında hesaplanmış olan 6.694,25 TL ile sınırlık olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
E-Davacının yaptığı 774,78 TL taraf davetiye ve posta giderleri, 1.750,00 TL aktüerya bilirkişi ücreti ve ek ücreti gideri, 1.393,00 TL adli tıp kurumu raporları gideri, 1.066,00 TL Necmettin Erbakan Üniversitesi rapor gideri olmak üzere 4.983,78 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan %66,81 oranına isabet eden 3.329,66 TL yargılama giderinin (tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleri kapsamında hesaplanmış olan 1.917,13 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalıların yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
F-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat nedeniyle 81.045,64 TL vekalet ücretinin (tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleri kapsamında hesaplanmış olan 46.663,91 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat nedeniyle 21.923,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak (davalı sigorta şirketlerinin sigorta poliçe limitleri kapsamında hesaplanmış olan 12.623,01 TL ile sınırlı olmak üzere) kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine.
G-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/1. maddesi gereğince kabul edilen manevi tazminat nedeniyle 11.200,00 TL nin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2. maddesi gereğince reddedilen manevi tazminat nedeniyle 11.200,00 TL nin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ a verilmesine.
H-İşbu hükümden sonra gerekli olan karar 40,00 TL tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davanın kabul/talep oranı olan %66,81 oranına isabet eden 26,72 TL (tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleri kapsamında hesaplanmış olan 13,71 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
I-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
J-Karar kesinleştiğinde dosyamız arasındaki fotokopi şeklindeki hastane evraklarının dosyamızda saklanması güçlük arz ettiğinden imhasına.
K-İşbu gerekçeli kararın 02/03/2023 tarihinde yazıldığına.
L-Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacı vekili ve davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı mazereti kabul edilen … sigorta vekili ile davalı … sigorta vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2023

Başkan Üye Üye Katip