Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1100 E. 2021/368 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN:
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tespit ve Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin …Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;

-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin 05/07/2000 tarihli sözleşme ile davalı kooperatife ait villa hissesini peşin ödemeli üye sıfatı ile satın alarak kooperatifin sabit fiyat ile peşin ödemeli ortağı olduğunu, sözleşme gereğince müvekkilinin sadece genel gider ve altyapı giderlerinden sorumlu tutulacağını, devam eden konutların finansmanı için herhangi bir ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, davalı kooperatif 01/08/2015 tarihli genel kurulda müvekkilinin üyelik statüsünün normal aidatlı üye statüsüne alınması yönünde karar verdiğini, bu durumun haksız ve kötü niyetli ve ayrıca yapılan sözleşmeye aykırı olduğunu, kooperatifin 15 yıl sonra müvekkilinden aidat istemesinin iyi niyetle bağdaşmadığını, kooperatifler hukukunda mutlak değil nispi eşitlik ilkesinin geçerli olduğunu, kooperatifin 2015 yılı genel kurulunda alınan kararın müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğundan bahisle davalarının kabulü ile 01/08/2015 tarihli genel kurul tutanağının 4. Maddesinin müvekkili açısından uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek müvekkilinin peşin ödemeli üye olduğunun tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili kooperatifin 16 üyeden oluştuğunu ve bütün üyelerin ödeme şartlarının eşit olduğunu, davacı ile sözleşme yapıldığı tarihte yönetici olarak görev yapan …ve …’ ın kooperatif genel kurulundan peşin ödemeli üye kaydı için aldıkları bir yetkinin bulunmadığını, sözü geçen yöneticilerin yetkilerini kötüye kullandıklarını kooperatif defterini bile yeni yönetime devretmeden kayıplara karıştıklarını, davacının sözü ettiği 10/12/2005 tarihli olağanüstü genel kurulda kooperatif ana sözleşmesi gereği ödemelerin eşit olarak sağlanmasının amaçlandığını, tüm üyelerden 1.000,00 TL aidat alınmasının ve peşin ödemeli üyelerden de aidat alınırken eşitliğinin sağlanmasının kararlaştırıldığını, alınan kararın hukuken geçerli olduğundan bahisle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; davalı kooperatifin genel kurulunda alınan kararın davacı yönünden iptali ve davacının davalı kooperatifte peşin ödemeli üye olup olmadığının tespitine yönelik tespit ve iptal davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf vekillerinin verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, taraflar arasında imzalanan sözleşme örneği, genel kurul tutanağı örneği, ticaret sicil müdürlüğünden gelen cevabi yazı ve ekleri, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosya örneği, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası, Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı vekilince davalı aleyhine açılan bu davada; davacının davalı kooperatifte peşin ödemeli üye olduğunun tespiti ile davalı kooperatifin 01/08/2015 tarihli Genel Kurul Tutanağının 4. maddesinde davacı yönünden alınan kararın uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi talep edilmiş olup; esasen davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu hususunda taraflar arasında her hangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davada hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin dolup dolmadığı, esastan da davacının davalı kooperatifte peşin ödemeli üye olup olmadığı, davalı kooperatifin 01/08/20105 tarihli Genel Kurul Kararının 4. Maddesinin davacı yönünden uygulanma imkanının bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Her ne kadar 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53/1 maddesi gereğince Genel Kurul Kararlarının aleyhine toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere 1 aylık hak düşürücü süre öngörmüş ise de; Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen kooperatif kayıtları ve 01/08/2015 tarihli Genel Kurul toplantı hazirun cetvellerinin incelenmesinde; davacının bu toplantıya katılmadığı anlaşılmıştır. Davaya konu genel kurul toplantısında alınan kararların tebliğine ilişkin davalı tarafça her hangi bir iddia olmadığı gibi bu konuda herhangi bir belge sunulmadığından davada hak düşürücü süre sorununun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı kooperatif vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ve Kooperatifler Kanununun 17/3. maddesi ve 6098 Sayılı Borçlar Kanununun 147/4. maddesi gereğince kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortaklarla hesaplaşma süresiyle ortaklıktan doğan alacaklar yönünden 5 yıllık zaman aşımı süresi ön görülmüş ise de; dava nitelik olarak bir alacak davası olmadığından yerinde olmayan bu itirazın da reddine karar vermek gerekmiştir.
Esastan yapılan değerlendirmede ise de; 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 23. Maddesi uyarınca esasen ortaklar hak ve yükümlülüklerinde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde bu hususu genel kurulun gündemine alarak, genel kurulun onayına sunması ve genel kurulun da bu uygulamayı açıkça veya zımnen benimsemesi gerekmektedir.
Mahkememizce toplanan deliller ve özellikle alınan bilirkişi raporuyla davalı kooperatif genel kurullarında peşin ödemeli üyelik konusunda bir karar alınmadığı, bu konuda yönetim kuruluna verilmiş bir yetkinin de bulunmadığı tespit edilmiş ise de; raporun içeriğinde de yer alan davalı kooperatifin 10/12/2005 tarihli Genel Kurul Kararının 4. maddesinde “peşin ödemeli üyeler” yönünden karar alındığı, yine 27/06/2014 tarihli Genel Kurul Toplantısında “peşin üye alınması” yönünde yönetim kuruluna yetki verildiği ve bu şekilde davalı kooperatifte peşin ödemeli üyeliğin varlığının zımnen kabul edildiği ve uygulamada böyle bir üyeliğin vaki olduğu anlaşılmıştır. Kooperatif peşin üyeliğinin açıkça veya zımnen benimsendiği durumlarda Yargıtay uygulamaları ile de kabul edildiği üzere, üye sadece genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olacaktır. (Yargıtay HD 07/02/2019 Tarih ve …E, …K. Sayılı ilamı)
Yukarıda açıklandığı üzere davacının davalı kooperatifte peşin ödemeli üye olduğunun zımnen kabul edildiği peşin ödemeli üyelik hususunda alacaklı kooperatifte eskiden başlamış olan bir uygulama olduğu, davacının peşin ödemeli olmasından dolayı sadece genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olacağı, davalı kooperatifin 01/08/2015 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararlardan 4. maddenin açıklanan nedenlerle davacı yönünden uygulanma imkanı olmadığı kanaatine varıldığından davacının davasının kabulüne ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
DAVACININ DAVASININ KABULÜ İLE; davalı kooperatifin 01/08/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlardan 4.maddesinin davacı yönünden iptali ile davacının davalı kooperatifte peşin ödemeli üye olduğunun tespitine.
Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVADA ZORUNLU ARABULUCULUK BAŞVURU ŞARTI OLMADIĞINDAN VE YAPILAN ARABULUCULUK BAŞVURUSU İHTİYARİ OLDUĞUNDAN ARABULUCULUK KANUNUNUN 25/9. MADDESİ GEREĞİNCE DAVACIDAN alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
Yargılama giderinden ayrı olarak davacının peşinen karşıladığı 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin karar ve ilam harcı ile 6,40 TL vekaletnâme suret harcı olmak üzere toplam 95,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davacının yaptığı 69,50 TL taraf davetiye gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti gideri ve 10,10 TL vekaletname pulu gideri olmak üzere toplam 579,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Karar kesinleştiğinde dosyamız arasındaki TÜM DOSYALARIN iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 14/10/2021 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …