Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/91 E. 2022/598 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

1-MAHKEMEMİZİN KÖK … ESAS SAYILI DOSYADAKİ DAVADA:

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

2-MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLEN MAHKEMEMİZİN … E. … K. SAYILI
BİRLEŞEN DAVADA:
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, davalıya ait “… Mah. … . … Nolu Sokak, No:… , Selçuklu, Konya” adresindeki fabrika binasının konstrüksiyon işlerini “malzeme + işçilik” olarak yaptığını, müvekkil şirket bu işlerini bir kısmını yazılı sözleşmeye dayalı olarak bir kısmını ise davalının isteği üzerine yazılı sözleşme dışında yaptığını, müvekkil şirketin yaptığı işler “eser sözleşmesine dayalı” işler olduğunu, müvekkil şirket söz konusu işleri; süresinde, eksiksiz ve ayıptan ari olarak ve -davalının kendisine teslim ettiği yere göre- en iyi şekilde yapmış ve davalıya teslim ettiğini, davalı da söz konusu işleri/eseri 6098 s. TBK.’nun 477 nci maddesi (ve ilgili hükümleri) uyarınca kabul ettiğini, müvekkil şirket, yaptığı işlerle ilgili olarak 14/08/2018 tarihli … nolu 935.610,00 TL bedelli, 14/08/2018 tarihli … nolu 116.500,00 TL bedelli, 25/09/2018 tarihli … nolu 5.418,56 TL bedelli faturalar düzenleyerek davalıya teslim ettiğini, davalının da faturalara itiraz etmediği gibi söz konusu işler ve bu işlere ilişkin söz konusu faturalar nedeniyle müvekkil şirkete bir kısım ödemeler de yaptığını, ancak davalının müvekkili şirkete olan 164.419,22 TL alacağını ödemeyince müvekkili şirketin davalıya önce ihtarname keşide ettiğini, davalının borcunu yine ödemeyince bu kerre müvekkili şirketin, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi açtığını, öncelikle (dosya üzerinden), teminatsız olarak ya da Sayın Mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında; davalı-borçlunun menkul ve gayri menkul malları ile üçüncü şahıslardaki mallarının, haklarının ve alacaklarının ihtiyaten haczine, ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde talepleri doğrultusunda işlem yapılmasına, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptali ile müvekkilin Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından mütevellit alacağının ve fer’ilerinin davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı tarafın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dava dosyasında davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 26/03/2018 tarihli sözleşmeye istinaden Konya … Sanayi Bölgesi olarak yer alan bölgede yaptırdığı fabrika inşaat alanının çatı ve konstrüksiyon diye tabir edilen kısımların yapacağının kararlaştırıldığı, davalının işi eksiksiz olarak bitirip teslim etmediğini, yapılan imalatların eksik ve ayıplar söz konusu olduğunu, eksik ve hatalı imalatlar nedeni ile zararın tespit edildiğini, iş bu dava dosyasının davalı tarafından açılan Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile bağlantılı olması nedeniyle birleştirilmesine, belirlenecek ayıp ve eksik iş bedellerinin dava değirini arttırma hakkı saklı tutularak şimdilik 1.000,00 TL yönünden müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, şimdilik 1.000,00 TL zararın dava değerini arttırma hakkı saklı tutularak zararın müvekkile ödeme tarihlerinden itibaren ticari faizi ile birlikte ödenmesine, menfi tespit ve zararları yönünden %20 oranında davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile müvekkil şirket arasında 10/10/2016 ve 26/03/2018 tarihinde imzalanan sözleşmeler ile davacı şirket, müvekkilin … Mah. … Nolu Sokak No: … Selçuklu/KONYA adresinde Konya …. Bölgesi olarak yer alan bölgede yaptırdığı fabrika inşaat alanının çatı ve konstrüksiyon diye tabir edilen kısımlarını onaylı projeye göre 1. hol, 2. hol ve 3. Hol olarak belirtilen yerlerde ki işleri 60 gün içerisinde yapacağı kararlaştırıldığını, davacı işi eksiksiz olarak bitirip tarafımıza teslim etmediğini, yapılan imalatlarda eksik ve ayıplar söz konusudur. Bu konuda müvekkil firma tarafından davacı tarafa Konya .Noterliğinin 02/07/2018 tarih … Yevmiyeli İhtarnamesi keşide edildiğini ancak karşı tarafça bu iş yine bitirilmediğini, gelinen noktada davacı bu işi zamanında bitirmemiş ve yarım bırakmış ve şantiye alanını terk ettiğini, dava dilekçesinde işin bitirildiği faturaların gönderildiği itiraz edilemeyeceği savunmasını kabul etmediğini, şayet var ise davacının işin taraflarına teslim edildiğini teslim belgesi ile ispat etmesi gerektiğini, davacı yan Türk Ticaret Kanunun kendisine verdiği yükümlülükleri ve tacir olmanın getirdiği sorumluluklarına uygun olarak davranmalı olduğunu, bu nedenle de resmi olarak teslim edilmeyen bu işte işin faturalar ile teslim edildiği savunması dinlenemeyeceğini, müvekkilin diğer işe başlayacak firmalara bu dava konusu işin bitmemesi nedeni ile döviz kurundan dolayı fazla ödemeler yapmak zorunda kaldığını, bu ödemeler yönünden de ileride ayrı bir dava açma hakları ve fazlaya ilişkin tüm haklarımızı saklı tutulmasına, hukuki mesnetten yoksun asıl dava olan itirazın iptali davasının reddi ile birleşen davalarının kabulü’ne ve; belirlenecek ayıp ve eksik iş bedellerinden ileride dava değerini arttırma hakkımızı saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL yönünden müvekkilin davacı-karşı davalıya borçlu olmadığının tespiti’ne, müvekkilin, sayın mahkemeniz tarafından eksik ve ayıplı işler yönünden yapılacak tespit sonrasında (diğer firmalara bu işin zamanında bitirilememesi nedeni ile döviz cinsinden fazla arttırma haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL zararın müvekkile, ödeme tarihlerinden itibaren ticari faizi ile birlikte ödenmesine, asıl ve birleşen her iki dava yönünden ayrı ayrı %20’si oranında davacının tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin tespit dosyası masrafları da dahil olmak üzere karşı taraftan alınarak ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Karşı taraf, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş. sayılı dosyası ile yapılan tespitte eksik ve hatalı imalatların olduğunu, bunlardan mütevellit kendisinin 325.000 TL zararının olduğunu iddia etmiş ise de; daha önce de belirttikleri üzere; müvekkil şirket, işleri eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim ettikten sora faturaları düzenleyerek karşı tarafa teslim ettiğini, karşı taraf, faturalara itiraz etmediği gibi bir kısım ödemeler de yapmadığını, müvekkil şirketin bu işler nedeniyle karşı taraftan 164.419,22 TL alacağı kaldığını, şayet, karşı tarafın iddia ettiği gibi eksik, ayıplı, kusurlu işler olsaydı karşı taraf işleri ve bu işlere ilişkin faturaları kabul etmeyeceğini, müvekkil şirkete ihtarda ve ayıp ihbarında bulunduğunu ve müvekkil şirkete ödeme yapmayacağını, öte yandan, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş. sayılı dosyasına hem tespite hem de bilirkişi raporuna tarafımızca itiraz edildiğini, o dosyadaki beyanlarımızı ve itirazlarını burada da tekrar etiklerini, kısacası (TBK. md. 477 ve ilgii hükümleri uyarınca); müvekkil şirket, işleri (eseri) eksiksiz ve ayıpsız olarak, süresinde ve projeye en uygun şekilde karşı tarafa teslim etmiş; karşı taraf da işleri (eseri) kabul ettiğini, karşı tarafın zarar iddialarını ve davalarını kabul etmediklerini, neticeten; yukarıdaki ve safahattaki açıklamaları karşısında karşı davanın ve birleşen davanın esastan da reddini talep ettiklerini, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7 nci maddesi hükmü uyarınca lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiklerini, karşı tarafın aleyhe beyanlarını kabul etmediklerini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Mahkememizce; Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Konya … Bölgesi Müdürlüğünün 08/12/2021 tarihli cevabı yazısı ile … Mh., … Nolu Sokak, No:… adresinde bulunan davaya konu yapı inşaatındaki kusurları, sebep ve sonuçları tespit edebilmek için onaylı inşaat ruhsatına tabii mimari ve statik projelerin onaylı örneklerin gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce 21/02/2022 tarihinde keşfin icra edildiği görülmüştür.
Harita Kadastro Bilirkişi … 13/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Projedeki, kolonlar arasırıdaki yatay mesafe ite yerinde ölçülen yatay ölçüm arasındaki farkların olması, kolonların yerinde yapılırken proje ölçülerine uygun yapılmadığı anlaşılmadığını, projedeki tüm kolon yükseklikleri 8 m olmasına rağmen yerinde yapılan ölçüm sonucu elde edilen kot (yükseklikleri) 8.65m den başlayarak 9,04 m kadar çıktığını, dolayısıyla yerinde yapılan kolonların yükseklikteri projedeki yükseklik ile kıyaslandığında 65 cm’den başlayarak 104 cm ye kadar daha yüksek yapıldığı ve projedeki kot’a uygun yapılmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İnşaat Mühendisi … , SMMM bilirkişi … ile hesap bilirkişisi Av. … 07/06/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Şirketin yukarıda tasdik bilgileri sunulan ticari defterlerinde yapılan incelemelerde; … Lid. Şti. ile ticari olan alışverişin fatura düzenlendiğinde … Mühendislik borçlandırılmak, tahsilat yapıldığında da … Mühendislik alacaklandırılmak suretiyle açık cari hesap şeklinde izlendiği görüldüğünü, şirketin ticari defterlerinde … Ltd. Şti. ile olan alışverişin kayıtlarının aşağıdaki şekilde olduğu tespit edildiğini, Hukuki meseleye ilişkin değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere dosya mevcul delil durumu ile sınırlı yapıları incelemede taraflar arasında akdedilen sözleşme eser sözleşmesi olduğu; asıl davada 164.419,22 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan borca itirazın iptali ile birleşen … E sayılı mahkemeniz dosyası ile borçlu olunmadığının tespiti ile eksik ve ayıplı işler sebebiyle şimdilik 1.000,00 TL’nin tahsili ile karşı davada ise işin bitmemesi sebebiyle diğer iş yapacak firmalara döviz cinsinden fazla ödeme yapılmasından kaynaklı zararın tahsil dava ve talep edildiği, davacı her ne kadar iş mahallinin geç teslim edildiği ve ilave işler yaptırılması sebebiyle teslimin zamanında yapılamadığını iddia etmekte isc de dosyaya iddiayı destekler bilgi belge sunulmadığı, kaldı ki sözleşe ile teslimin işverenin kabulüne bağlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacınm sözleşmeden kaynaklı/faturaya dayalı alacağı bulunduğu, ancak talep edilen bakiye sözleşme bedelinin sözleşmede kararlaştırılan teslim sonrası vadeli olduğu, teknik bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere imalat gizli ayıplı olup ayıp 30 günlük süre içerisinde 40.000,00 TL bedel ile giderilebileceği, karşılık dava ile her ne kadar işin bitmemesi sebebiyle diğer iş yapacak firmalara döviz cinsinden fazla ödeme yapılmasından kaynaklı zararın tahsil dava ve talep edilmekte ise de bir zararın varlığı dosya mevcut delil durumu itibariyle edilip edilemeyeceği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
İnşaat Mühendisi … , İnşaat Mühendisi … ile nitelikli hesap uzmanı Doç. Dr. … 25/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Taraflar arasındaki sözleşmede, davacının edimlerini projeye uygun olarak yapacağı kararlaştırıldığını, buna mukabil imal edilen bütün imalatlarda da iş sahibinin onayının alınacağının kabul edildiğini, yine 2018 tarihli sözleşmenin 10. maddesinde iş sahibi tarafından işin denetimin yapılacağı kabul edildiğini, örneğin 10/E maddesinde “işin süresi boyunca işveren yetkili elemanları taşeronun yapmış olduğu işleri sürekli kontrol etmek hakkına sahip olduğunu, yapılan kontrol neticesinde yetkili kontrol elemanlarının şartnameye ve sözleşmeye aykırı bulduğu hususlar, taşerona bu konuda yazılı veya sözlü uyarıda bulunulmasından itibaren 1 hafta içerisinde derhal düzelttirilecektir” şeklinde bir hüküm bulunduğunu, dosyadaki bilgi ve belgelere ve tarafların iddialarına göre; eğer çelik imalat yapılmadan önce beton bloklar yapılmış ise, davacı yerinde ölçüm yapmadığını, davalı da beton blokların projeden farklı olarak imal edildiğini davacı yükleniciye bildirmediğini, davacı, beton bloklar imal edilmeden üretime başlamış ise, bu hâlde davacının imalattan önce ölçüm yapması fiilen mümkün olmadığını, davalı iş sahibinin sorumluluğu altında olan betonarme blokların iş sahibinin sorumluluğu kapsamında değerlendirilmesi hâlinde ve sözleşme anında mevcut olmaması ya da eğer betonarme bloklar ile çelik yapının aynı anda imalata başlaması hâlinde davacı yüklenicinin ölçüm yapma yükümlülüğünün olmayacağı; ancak söz konusu ölçümün yapılmasının tacir olan yüklenicinin özen yükümlülüğü kapsamında değerlendirilmesi hâlinde taraflarca sözleşmenin imzalanması sırasında söz konusu blokların yapılmış (hazır) olması ihtimalinde davacının ölçüm yapması yükümlülüğünün olabileceği, davacının sözleşmeye konu işleri teslim alıp almadığı, eseri kabul etmiş sayılıp sayılmayacağı, hususların talep edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre eser, 31.05.2018 tarihinde teslim edileceğini, davalı iş sahibi tarafından davacıya 02.07.2018 tarihinde ihtarname çekilmiş ve ihtarnamede işin henüz teslim edilmediği ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir hafta içinde teslim edilmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, ihtarname davacıya 04.07.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının cevaba cevap dilekçesinde ihtarname ve teslim ile ilgili şu ifadeler yer aldığını, davalı yüklenicinin cevap dilekçesi esas alındığında, ihtarname çekilmeden önce işin teslim edildiği ancak ayıplı ve eksik olduğu sonucuna varılabileceğini, davalı cevap dilekçesinde “davacı firma tarafından şu ana kadar yapılan işler eksik ve ayıplı olduğunu, bu nedenle de bu firmanın yaptığı işler müvekkil tarafından bedel mukabilinde başkaca firmalara yaptırılmak zorunda kalınacaktır.” şeklinde beyanları ve 30.10.2018 tarihli delil tespiti için yapılan keşif dikkate alındığında, davacının eseri en azından 30. 10.2018 tarihinde (davalının iddiasına göre ayıplı ve eksik de olsa) teslim etmiş göründüğünü, eserde ayıp iddiası ile ilgili TBK m. 474 hükmü ile eserin kabulü ile TBK m. 477 dikkate alınmasının gerektiğini, davacının eseri ne zaman teslim ettiğinin ispatlanması hâlinde iş sahibinin açık ayıplar için TBK m.474’e göre gizli ayıplar için TBK m. 477’e göre ayıp ihbarında bulunması gerekeceğini, eğer davacı, eseri teslim tarihini ispat edemezse, davalı iş sahibin süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu kabul edilmesinin gerektiğini, olduğu gibi kabul etmiş sayılır”. . HD., E. … K. … T. 16.4.2019 Sayın Mahkemenizin sormuş olduğu soru muvacehesinde, dava konusu imalatlardaki hata ve kusurların gizli olmayıp gözle görülebileceği, dava dosyasında eserin yüklenici tarafından ne zaman teslim edildiği hususunda bir bilgi ya da belgenin olmaması sebebiyle 02.07.2018 tarihindeki ihtarın TBK m. 477 ye uygun olup olmadığının değerlendirilemediği, davacının eseri teslim tarihini ispat edemezse, davalının 02.07.2018 tarihindeki ihbarının süresinde olduğunun kabulünün gerektiği yönündeki görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
İnşaat Mühendisi … , İnşaat Mühendisi … ile nitelikli hesap uzmanı Doç. Dr. … 29/07/2022 tarihli bilirkişi heyeti EK raporunda özetle; Mahkemenizin 14.06.2022 tarihli duruşmasında verilen ara kararında belirtilen hususlar doğrultusunda heyetleri tarafından yapılan incelemeler, araştırmalar, değerlendirmeler ve hesaplamalar 26.01.2022 tarihinde mahkememize sunmuş oldukları kök raporu teyit etmiş olup 26.01.2022 tarihli kök raporlarını aynen tekrar ettiklerini, şöyle ki; davalının itiraz ettiği husus kök raporumuzda V nolu başlığın f bendinde belirtildiği üzere: “Söz konusu ölçümün yapılmasının tacir olan yüklenicinin özen yükümlülüğü kapsamında değerlendirilmesi hâlinde taraflarca sözleşmenin imzalanması sırasında söz konusu blokların yapılmış (hazır) olması ihtimalinde davacının ölçüm yapması yükümlülüğünün olabileceği…” şeklinde izah edildiğini, davacı vekilinin itiraz ettiği, “işin eksik ve ayıplı teslim edildiği sonucuna varılabilir” şeklindeki açıklama teslim tarihi ile ilgilidir; yoksa eserin ayıplı olup olmadığı hususu ile değil. Raporumuzda eserin ayıplı olup olmadığı, alternatifli olarak değerlendirildiğini, “Sonuç olarak, davacının imal ettiği çelik yapı projeye uygun olduğu (ayıpsız) hâlde davalının inşa ettirdiği betonarme yapılara uygun değildir. Bu bağlamda, proje esas alınırsa davacının imal ettiği eser, ayıpsız; inşa edilen betonarme yapılar esas alınırsa, ayıplıdır. Burada davacıya yer teslimi, betonarme kısmın imalatının tamamlanmış olduğu halde yapıldığı ispat edilirse betonarme mevcut imalat çelik üretimine esas alınmalıdır. Aksi durumda proje esas alınmalıdır.” davacının, davalının faturalara itiraz etmemesi sebebiyle davalının fatura tarihi itibarı ile eseri kabul etmiş sayılacağı yönündeki itirazlarına gelince; kök raporda şu şekilde değerlendirmede bulunduklarını, “Yukarıda da izah edildiği üzere, eserin tam olarak ne zaman olarak teslim edildiğine dair dosyada bir bilgi ya da belge bulunmamaktadır. Davacı yüklenici eseri teslim ettiği tarihi ispat etmelidir. Buna ilişkin dosyada bir bilgi ya da belge bulunmamaktadır. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre yüklenici dava dilekçesinde tanık deliline de dayanmışsa bu hususu tanık delili ile de ispat edebilmektedir.” davacı vekili ise, itiraz edilmeyen fatura tarihlerinin esas alınması gerektiğini savunduğunu, davacı vekilinin müvekkilinin yerinde ölçüm yapma zorunluluğunun bulunmadığı itirazlarına gelince; kök raporda alternatifli bir değerlendirmede bulunduklarını, “Davalı iş sahibinin sorumluluğu altında olan betonarme blokların iş sahibinin sorumluluğu kapsamında değerlendirilmesi hâlinde ve sözleşme anında mevcut olmaması ya da eğer betonarme bloklar ile çelik yapının aynı anda imalata başlaması hâlinde davacı yüklenicinin ölçüm yapma yükümlülüğünün olmayacağı; ancak söz konusu ölçümün yapılmasının tacir olan yüklenicinin özen yükümlülüğü kapsamında değerlendirilmesi hâlinde taraflarca sözleşmenin imzalanması sırasında söz konusu blokların yapılmış (hazır) olması ihtimalinde davacının ölçüm yapması yükümlülüğünün olabileceği,” davacının itirazlarının kök rapor çerçevesinde mahkemece değerlendirilmesi gerektiği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu asıl davanın İtirazın İptali davası olduğu, birleşen dosyanın ise Menfi Tespit ve Tazminata yönelik dava olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Asıl dava yönünden Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takipten davalının borçlu olup olmadığı, davalının icra dosyasına yaptığı itirazında haklı olup olmadığı, birleşen dava yönünden birleşen dosya davalısının ayıp ve eksik iş sebebi ile birleşen dava davacısının borçlu olup olmadığının tesbiti ve birleşen dosya davacısının ayıp ve eksik iş sebebi ile zarara uğrayıp uğramadığı, uğradıysa ne miktarla uğradığı ve bu miktarın birleşen dosya davalısından tahsilinin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, yukarıda bahsedilen ve özetlenen dosyalar celbedilerek incelenmiş, mahallinde bilirkişi heyeti refakatinde keşif yapılarak rapor ve ek raporlar alınmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun Tanımı başlıklı 470. maddesi; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü amirdir.
6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinde, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1) Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir. Eksik iş ise sözleşme ve eklerine göre yapılması gerektiği halde yapılmayan (noksan bırakılan) işleri ifade eder. Eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek bulunmamaktadır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; yukarıda özetlenen bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; taraflar arasındaki eser sözleşmesine konu iş davalıya ait dava konusu fabrikada 1. Hol, 2. Hol ve 3. Hol olarak belirlenen yerlerdeki çatı ve konstrüksiyon işlerinin yapılması işidir. İş sahibi davalının, davacı yüklenicinin edimini ifa edebilmesi için bazı hazırlık fiillerini ya da edimlerini de yerine getirmesi söz konusu olabilir. Dava konusu olayda, davacının edimini yerine getirebilmesi ve dava konusu taşınmazda imal edilmiş çelik yapıların yerleştirilebilmesi için betonarme imalatların da projeye uygun olarak davalı tarafından imal edilmiş/ettirilmiş olması gerekmektedir. Taraflar arasındaki ihtilâflardan birisi de davacının imalatlarının yerleştirileceği betonarme imalatların, projeye uygun yapılıp yapılmadığı konusundadır. Davaya konu taşınmazda betonarme imalatların projeye uygunluğu hususu, Harita ve Kadastro Bilirkişisi … tarafından hazırlanan 13.01.2021 tarihli Bilirkişi raporunda gerekli ekipmanlar ile yerinde ölçüm yapılmak suretiyle da belirtildiği üzere betonarme imalatın mevcut hali ile onaylı projesi arasındaki farkları göstererek bu farkların çelik imalat için hata sınırı içerisinde kalıp kalmayacağının değerlendirilmesi inşaat mühendisi tarafından incelenmiştir. Çelik aksam eksik ve kusurlu işlerinde de görüleceği üzere açıklıklarda meydana gelecek 1-2 cm’lik farklar ankraj ile tij deliklerinin oturmamasına bu nedenle de tij kesme bulon bağlayamama uygunsuz kesme ve kaynak işlerine sebep olacağı Bu açıklık ve yükseklik farkları ile inşa edilmiş betonarme imalata, projesine uygun üretilmiş çelik elemanların hatasız montaj edilebilmesi mümkün olmayacağı 07.06.2021 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda inşaat mühendisi bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Ayrıca ilgili raporda dava konusu inşaatın yapımının hatalı olduğu mevcut inşaatta bulunan kolonlar hem aralarındaki mesafe hem yükseklik (kot) bakımından projeye uymadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki 2018 tarihli sözleşmenin 2, 4 ve 12. maddesinde 2016 tarihli sözleşmenin 11. maddesinde imalatın projeye uygun olması kararlaştırılmıştır. Özellikle 2018 tarihli sözleşmenin 22/İ maddesinde şu şekilde bir hüküm yer almaktadır: “Tüm imalatlar ile ilgili projeler işveren tarafından taşerona verilecektir. Taşeron yapılacak imalatlarla ilgili idari teknik şartnameyi kabul etmiştir ve imalatlarını bu tarif ve şartnameler doğrultusunda yapacaktır. Yapılan bütün imalat ve işçiliklere idare ve işveren onayı alınacaktır. Onay almayan imalat ve işçilik bedelsiz olarak taşeron tarafından yenilecektir…”
Yine 2018 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde işveren projede olabilecek değişikliklere göre önceden yükleniciye haber vererek imalat ve imalatları yaptırmayabilir, değişiklik yapabileceği kabul edilmiştir. Yukarıda da izah edildiği üzere davalı ve davacı onaylı proje üzerinden sözleşme imzalamışlardır. Dolayısı ile davacı çelik elemanları onaylı projeye uygun ölçü ve ebatlarda üretmekle mükellefken davalı da betonarme imalatı projesine uygun yapmakla mükelleftir hükmü yer almaktadır.
Davacının imal ettiği çelik yapının, dava konusu inşaata uymamasının sebebi, davalı tarafından imâl edilen betonarme yapının projeye uygun olarak inşa edilmemesidir veya hatalı olarak inşa edilmesidir. Bu hata farkları kabul edilebilir sınırların dışında kalmaktadır. Mevcut şartlar neticesinde çelik imalat uygun değildir ancak bunun sebebi projesine uygun olarak yapılmayan betonarme imalattır. İmalatın bu şekilde olması da eldeki malzemenin bir şekilde kesilmek kaynatılmak vb. işlemler ile montajlanmasıdır kanaati bilirkişilerce beyan edilmiştir. Bilirkişilerce davacının imal ettiği çelik yapı projeye uygun olduğu (ayıpsız) hâlde davalının inşa ettirdiği betonarme yapılara uygun olmadığı proje esas alınırsa davacının imal ettiği eser, ayıpsız; inşa edilen betonarme yapılar esas alınırsa, ayıplıdır şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür. Yine bilirkişilerce raporda davacının sözleşme kapsamında edimini teknik projeye uygun olarak yaptığı ancak davacı tarafından imal edilen çelik yapının dava konusu taşınmaza uymamasının sebebinin davalı tarafından imal ettirilen betonarme blokların projeye aykırı olarak hatalı yapılmış olması ve bu hatalar da kabul edilebilir sınırlar dışında kalması olarak belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda davacının ilk üretiminin onaylı projeye uygun olduğunun kabul edildiği, Çelik elemanların mevcut hallerinin betonarme imalattaki hatalar nedeni ile montaj yapabilmek için olduğu Her ne kadar mevcut çelik elemanlarda montaj yapabilmek için yapılan değişiklikler projeye uygunluk denetimini ortadan kaldırmış ise de, bilirkişi kurulumuz betonarme imalatın onaylı projesine uygun yapılmış olsa idi çelik yapı elemanlardan kaynaklı mevcut hata ve kusurların olmayacağı kanaati bildirilmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm nedenlerle davacı yüklenici firmanın akdedilen eser sözleşmesi ile bağlı bulunacağı ve dosyaya sunulan sözleşme içeriğine göre de sözleşmenin 2. Maddesinde “Taşeron işveren veya idare tarafından verilecek olan proje ve iş programına göre işi yapacak, bu programa aksatmayacak, programın aksamasından dolayı gelebilecek tüm zararları üstlenecektir.” sözleşmenin 3. Maddesinde “Şantiye iş programına projeye teknik şartlara, fen ve sanat kurallarına, taşeron imalatını yaparken uymak zorundadır.” Sözleşmenin 4. Maddesinde “Belirtilmiş olan birim işlerini işe ait eklere projelere, şartnamelere, özel teknik ve idare şartname hükümlerine ve geneli teknik prensiplerine uygun yapmak mecburiyetindedir.” Sözleşmenin 9. Maddesinde “Taşeron yapacağı işlerin fen ve sanat kaidelerine uygun olarak plan, proje ve teknik şartnamelere ve idarinin şartnamesine uygun yapmaya mecburdur. Aksi halde sözleşmede geçen cezai şartlar uygulanır.” şeklinde davacı yükleniciye projeye uymaması halinde sözleşme kapsamında sorumluluklar yüklendiği de nazara alındığından davacı yüklenici şirketin kendilerine verilen teknik proje haricinde uygulama yapmasının beklenemeyeceği de mahkememizce anlaşıldığından ve yapılan çelik imalat işlerinin projeye uygun olduğu bilirkişiler tarafından tespit edildiğinden davacının davasının kabulü ile birleşen dosya davacısının davaya taleplerinin reddine karar verilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
A- Mahkememizin … Esas sayılı ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davacı … A.Ş. vekilinin davalı … Tic. Ltd. Şti. aleyhine açtığı itirazın iptali davasının KABULÜ İLE; dosyaya konu Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki İTİRAZIN İPTALİ İLE; takibin 164.419,22 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ve artan oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 164.419,22 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 32.883,84 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 11.231,48 TL karar harcından peşin olarak alınan 1.985,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.245,71 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 vekalet harcı, 698,90 TL keşif harcı, 1.985,77 TL peşin harç, toplamı 2.725,77 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 10.620,00 TL Konya … Bölgesi … pafta … ada … parselde bulunan fabrikanın lazer tarama ölçümü hizmet bedeli, 375,00 TL keşif yol ücreti, 174,85 posta tebligat gideri toplamı olan 15.169,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesi 13/1 maddesi gereğince kabul edilen miktar nedeniyle hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 25.662,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 m gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
B- MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLEN MAHKEMEMİZİN … E. … K. SAYILI BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
1-Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında açılan ve mahkememiz dosyasıyla birleşen davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan tüm tazminat taleplerinin Reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin olarak alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 vekalet harcı, 44,40 TL peşin harç toplamı 95,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 m gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/10/2022

Katip Hakim