Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/409 E. 2022/686 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı Oto Galericiler Sitesinde oğlu ile birlikte oto alım satım işiyle uğraştığını, müvekkil davalı ve oğlunun birçok suç teşkil eden eylemine maruz kaldığını, müvekkilin bilavelet ölen kardeşi …’nün ölümü üzerine müvekkile düşecek miras payına ve müvekkilin … caddesinde bulunan taşınmazına el koymak maksadıyla Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla 05/09/2010 tanzim tarihli senet miktarda ekleme yapılarak icra takibine konulduğunu, takibe konu bonoda miktarda sahtecilik yapılmış olup vaki şikayet üzerine davalı aleyhine Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile sahtecilikten dava açıldığını, Savcılık aşaması sırasında davalı tarafından kardeşinden düşen miras payı haczedildiği gibi taşınmazın satışının da istendiğini, sahte bononun icraya da konulmuş olması ve diğer nedenlere dayalı olarak dolandırıcılık ve tefecilik nedeniyle de ayrıca Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … ve … Nolu şikayetlerin yapıldığını, müvekkilin sahtecilik yapılan bono nedeniyle bir borcunun bulunmadığını, suça konu senetteki tahrifat sadece miktarda olmayıp, tanzim tarihinde bulunduğunu, bilindiği üzere bu tür senetlerde vade tarihleri de Zamanaşımı süresi hesap edilerek sonradan eklendiğini, miktar ve tanzim tarihindeki tahrifat çıplak gözle anlaşıldığı gibi, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesindeki cihazlarla bahsi geçen tahrifatlar ve senede yapılan eklemeler tereddüte yer bırakmayacak şekilde açığa çıkacağını, sahtecilik nedeniyle malul olan senede dayalı yapılan icra takibinde müvekkilin bilavelet ölen kardeşinden düşen miras hissesi yanında müvekkilin Konya Mevlana caddesindeki mülkünün satılması için icra işlemlerinin yapıldığını, ekte vaki şikayet üzerine davalı hakkında açılan Konya . Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede sunulduğunu, bu kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren bilgi, belge ve incelemelerin dosyada mevcut olduğunu, sahtecilik nedeniyle Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin teminatsız olarak durdurulmassı için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, suça konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili dilekçesinde Konya . İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra takip dosyasına konu 05/09/2010 tanzim tarihli senet üzerinde miktar ve tarihte tahrifat olduğunu iddia ettiğini, davaya konu bonoya ilişkin başlatılan icra takibinde ödeme emri 26/09/2017 tarihinde borçlu …’ye tebliğ edildiğini, yasal süresinde herhangi bir itiraz gerçekleştirilmemiş olup herhangi bir dava da açılmadığını, bahsi geçen icra takip dosyasında satış aşamasına geçilip satış gününün dahi tayin edildiği aşamada menfi tespit davası açan davacının kötü niyetli olduğu ve alacaklı davalının borcuna ulaşmasını engellemeye çalıştığının açık olduğunu, davalı hakkında Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporunda aynen “söz konusu senedin rakamla değer gösteren hanesindeki 180.000 rakamlarından 1 rakamının ödeyecek bölümündeki 1 rakamları ile kaligrafik özellik gösterdiği ve söz konusu ödeyecek bölümündeki 1 rakamları ile fulaj izi yönünden belirgin bir farkın bulunmadığı” şeklinde ifade edildiğini, işbu tespit senet metninin … tarafından kaleme alındığını açık bir şekilde ispatlandığını, davacının bonoyu 80.000,00 TL olarak düzenlediği ve ödediğini iddia etmesine karşın bedelsizlik iddiasını ispatlayacak herhangi bir yazılı delil bulunmadığını, oysa kambiyo senedine karşı bedelsizlik iddiasının yazılı belge ile kanıtlanmasının gerektiğini, (Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E., … K. sayılı ilamı) işbu sebeple davacının bedelsizlik iddiasının kabulü mümkün olmadığını, kötüniyetli davacının açmış olduğu mesnetsiz ve hukuki bir dayanağı olmayan dava sebebi ile müvekkilin alacağının gecikmesine sebebiyet vermesi dolayısıyla İİK m.72/4 uyarınca davalının zararlarının karşılanması ve tazminata hükmedilmesinin gerektiğini, öncelikle teminatsız ihtiyati tedbire ilişkin kararın kaldırılması ile takibin kaldığı yerden devamına, kötüniyetli davacının mesnetsiz ve hukuki dayanağı olmayan, davalının alacağına geç kavuşmasını amaçlayan davanın reddine ve davalının alacağının 180.000,00 TL olduğunun tespitine, İİK m. 72/4 uyarınca davalı müvekkilin zararlarının karşılanması ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından sonradan açılan dava ve Suç duyurusunun takipten çok sonra yapıldığından bahisle kötü niyetli olduğunun ileri sürülmesi açıkca yersiz ve dayanaksız olduğunu, adli raporun sahteciliği tespit etmesi nedeniyle davanın açıldığını, hakkında sahtecilik nedeniyle dava açılmasına neden olan raporun, davalının lehine bir durum yaratmayacağını, bilakis Adli raporun eksik olduğunu, çıplak gözle dahi görülen tahrifat bakımından Adli Tıp Kurumu’ndaki gelişmiş cihazlarla henüz inceleme yapılmadığını, dava dilekçesinde bedelsizlik – ödeme gibi bir beyanlarının bulunmadığını, davalı vekilinin dava dilekçesinde olmayan beyanlar varmış gibi değerlendirme yapılmasının açıkça yersiz olduğunu, müvekkilinin öncesinde suç duyurusunda bulunduğu tefecilik eylemine maruz kaldığını, vadeli araba alma- satma- ev satma- gibi durumunda artık ayrıca yazılı belgeyle ispatının gerektiğini, bu nedenlerle ihtiyati tedbire itirazın reddi ile davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından verilen 13/02/2019 tarihli dilekçede ihtiyati tedbir yönünden senette tahrifatın çıplak gözle dahi görüldüğü iddia edildiğini, Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporunda aynen “söz konusu senedin rakamla değer gösteren hanesindeki 180.000 rakamlarından 1 rakamının ödeyecek bölümündeki 1 rakamları ile kaligrafik özellik gösterdiği ve söz konusu ödeyecek bölümündeki 1 rakamları ile fulaj izi yönünden belirgin bir farkın bulunmadığı” şeklinde ifade edildiğini, işbu tespit senet metninin … tarafından kaleme alındığını ve senette tahrifat olmadığını açık bir şekilde ispatlandığını, davacı taraf, açılan davanın ve suç duyurusunun takip tarihinden çok sonra yapıldığından bahisle davacının kötü niyetli olduğuna ilişkin iddialarımızın yersiz ve dayanaksız olduğunu iddia ettiğini, davaya konu bonoya ilişkin başlatılan icra takibinde ödeme emri 26/09/2017 tarihinde borçlu …’ye tebliğ edildiğini, yasal süresinde herhangi bir itiraz gerçekleştirilmemiş olup herhangi bir dava da açılmadığını, ayrıca Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile kıymet takdirine itiraz edildiğini, senette tahrifat olduğunu iddia eden tarafın suç duyurusunda bulunmak ve menfi tespit davası açmak yerine kıymet takdirine itiraz etmesi senedi ve borcu kabullendiği anlamına gelmediğini, bahsi geçen icra takip dosyasında satış aşamasına geçilip satış gününün dahi tayin edildiği aşamada menfi tespit davası açan davacının kötü niyetli olduğu ve alacaklı davalının borcuna ulaşmasını engellemeye çalıştığının açık olduğunu, Konya . Asliye Ceza Mahkemesi dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporu Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nden alınmış olup uzman kişi tarafından davaya konu senet incelendiğini, Ceza Mahkemesi tarafından yeniden bilirkişi raporu alınmasına da şu aşamada karar verilmediğini, bu sebeple işbu raporun davalı lehine durum yaratamayacağı iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, kötüniyetli davacının açmış olduğu mesnetsiz ve hukuki bir dayanağı olmayan dava ile müvekkilin alacağının gecikmesine sebebiyet vermesi dolayısıyla davanın reddi ve İİK m.72/4 uyarınca davalının zararlarının karşılanması ile davalı lehine tazminata hükmedilmesinin gerektiğini, kötü niyetli açılmış davanın reddi ile İİK m.72/4 uyarınca davalının zararlarının karşılanması ve davalı lehine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile aldırılan Ankara Kriminal Polis Laboratuvar Müdürlüğü 19/02/2022 tarihli raporunda özetle; İnceleme konusu senedin rakamla ve yazıyla değer gösteren hanelerinin 80.000 (seksen)’den 180.000 (yüzseksenbin)’e yükseltilerek tahrifat yapılmış olması ihtimal dahilinde değerlendirilmiş ise de, mevcut bulgular doğrultusunda ve daha belirleyici kesin bulgular tespit edilemediği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığının 02/11/2022 tarihli adli tıp raporunda özetle; İnceleme konusu Alacaklısı …; borçlusu … olan 05/09/2010 okunur düzenleme, 05/09/2010 ödeme tarihli 180.000 TL bedelli senette rakamla ve yazıyla miktar belirtir bölümlerde istem doğrultusunda yeniden yapılan incelemede iddia doğrultusunda tahrifat yapıldığını gösterir yeterlik ve nitelikte bir bulgu saptanamadığı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava; Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile girişilen icra takibinde davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususları olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve dava dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda davacı dava dilekçesi ile Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus takipte 180.000,00 TL bedelli bir adet çek yönünden davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitini talep etmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” (TMK m. 6 m.).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle ortadan kalktığını ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle sona erdiğini ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır.
Her ne kadar menfî tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı (alacaklı) tarafa ait ise de, davaya konu bonoda davacının keşideci, davalının ise lehtar konumunda oldukları, taraflar arasında sadece kambiyo ilişkisi bulunduğu bu hususta ispat yükünün davacıda olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı …’nün Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile imzanın davacıya ait olduğunun ortaya çıkması hem de mahkememizce yapılan imza incelemesi neticesinde Ankara Kriminal Polis Laboratuvar Müdürlüğü 19/02/2022 tarih ve … sayılı raporu ile inceleme konusu senedin rakamla ve yazıyla değer gösteren hanelerinin 80.000 (seksen)’den 180.000 (yüzseksenbin)’e yükseltilerek tahrifat yapılmış olması ihtimal dahilinde değerlendirilmiş ise de, mevcut bulgular doğrultusunda ve daha belirleyici kesin bulgular tespit edilemediği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir. Mahkememizce Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığının 02/11/2022 tarihli adli tıp raporunda ise inceleme konusu Alacaklısı …; borçlusu … olan 05/09/2010 okunur düzenleme, 05/09/2010 ödeme tarihli 180.000 TL bedelli senette rakamla ve yazıyla miktar belirtir bölümlerde istem doğrultusunda yeniden yapılan incelemede iddia doğrultusunda tahrifat yapıldığını gösterir yeterlik ve nitelikte bir bulgu saptanamadığı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının, dava konusu bonodan dolayı borçlu olmadığı iddiasını ispatlar mahiyette muteber herhangi bir delil bulunmadığından ve davalının kötü niyet tazminat talebinin; İİK 72. Madde “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmü gereğince mahkememizce tedbir kararı uygulandığından ve tedbir nedeniyle davalının alacağını geç almış bulunacağı ve zarara uğrayacağı anlaşılmakla kabulüne karar verilerek hüküm altına alınan 140.000,00 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 28.000,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davacı vekilinin 29/11/2022 tarihli celsede tahkikat bittiğinin taraflara bildirilmesi ve son sözlerinin sorulması aşamasında yazılı beyanda bulunmak ve ıslah dilekçesi sunmak üzere süre verilmesi talep edilmiş ise de; HMK’nun 6100 sayılı 177. maddesi uyarınca ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği belirlendiğinden davacının tahkikat bittikten sonra ıslah talebi reddedilmiş ve hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE;
2-Hüküm altına alınan 140.000,00 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 28.000,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.390,85 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 2.310,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafça dosyaya yatırılmış 1.200,00 TL Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı adli tıp rapor ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 13 hükmü gereğince dava değeri üzerinden hesap edilen 22.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça depo edilen gider avansı ile varsa davalı tarafça depo edilen delil avansından bakiye tutarların karar kesinleştiğinde ve talep halinde 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre ilgilisine iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/11/2022

Katip … Hakim …