Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/406 E. 2023/100 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
1-MAHKEMEMİZİN KÖK … ESAS SAYILI DOSYADAKİ DAVADA:

DAVACILAR : KENDİ ADINA ASALETEN
VEKİLİ :
DAVALILAR: 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
3-
VEKİLİ :
4-…
VEKİLİ :
5-
6-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :

2-MAHKEMEMİZİN İŞBU DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLEN YİNE MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI DOSYADAKİ DAVADA:
DAVACILAR : KENDİ ADINA ASALETEN .
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
Davacılar tarafından davalılar aleyhine 31/12/2018 tarihinde açtığı tazminat davası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmiş olup yine davacılar tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine 23/05/2022 tarihinde açılan tazminat davası da mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce 25/05/2022 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile sözü geçen dava dosyamız aralarındaki hukuki, fiili ve şahsi bağlantı nedeniyle mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmekle; mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{MAHKEMEMİZİN KÖK … ESAS SAYILI DOSYADAKİ DAVADA DAVACI TARAFIN İDDİASI}
DAVACILAR DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; 24/11/2017 günü saat 17:50′ de … … Yolu Çevresini takiben seyredip Antalya Çevre Yolu Çevresine çıkan davalı …’ ın maliki, …’ ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın Konya-Antalya Çevre Yolu Caddesine takiben Seydişehir ilçesi istikametine seyreden müvekkillerinin murisinin de yolcu olarak içerisinde bulunduğu … plakalı aracın sol ön köşe ve sol yan arka yan kısımlarından çarptığını, çarpışmadan dolayı yaralanmalı ve maddi hasarlı kazanın meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde …’ ın da içerisinde bulunduğu bir çok kişinin yoğun bakıma kaldırıldığını, söz konusu kaza neticesinde müvekkillerinin murisi müteveffa …’ ın uzun süre tedavi gördüğünü ancak 09/02/2018 tarihinde vefat ettiğini, müteveffa geride çalışmayan bir eş ve iki çocuk bıraktığını, müvekkillerinin tek desteklerinden yoksun kaldıklarını, kaza sonrası tanzim edilen kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsü …’ ın meydana gelen kazada Karayolları Trafik Kanununun 57/1 maddesi gereğince, diğer davalı … plakalı araç sürücüsü …’ in ise meydana gelen kazada Karayolları Trafik Kanununun 52/1 maddesi gereğince kusurlu olduklarını, kazanın meydana gelmesinde müvekkillerinin desteğinin hiç bir kusurunun bulunmadığını, olayla ilgili Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma nolu savcılık dosyasının da açıldığını ve soruşturmanın devam ettiğini, meydana gelen kaza neticesinde …’ ın ölümü üzerine eşi …’ nın 27 yaşında eşsiz, çocukları … 7 ve … ise 3 yaşında yetim kaldığını, müvekkillerinin müteveffanın sağlığında devamlı olarak yardım ve desteğini aldıklarını, müteveffanın Konya’ nın tanınan ve başarılı bir avukatı olduğunu ve ölümünden önce ciddi bir gelire sahip olduğunu, vergi kayıtlarına göre 2017 yılı için aylık 11.059,82 TL gelirinin bulunduğunu, aynı zamanda müteveffanın … Merkezleri A.Ş.’ nin bağımsız yönetim kurulu üyesi olduğunu ve aylık 4.000,00 TL maaş aldığını, gelirinin yıllar içerisinde artacağının da açıklamadan vareste olduğunu, müvekkillerinin desteklerinin hayatta olduğu sürede rahat bir hayat sürdüklerini, desteklerinin ölümünden sonra ciddi bir geçim sıkıntısı içerisine düşeceklerinin aşikar olduğunu, müvekkillerinin murisinin ölümden önceki tedavi süreci içinde ayrıca tazminat taleplerinin bulunduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. Tarafından karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalandığını, … plakalı aracın ise … Sigorta A.Ş. tarafından kasko sigortası, … Sigorta A.Ş. tarafından ise karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalandığını, sigorta şirketlerine dava şartı olan başvuruyu yaptıklarını ancak sigorta şirketlerinin herhangi bir ödeme yapmadıklarını, yine araç sahibi ve işleteni olan parti ve davalı … ‘ nin de kusursuz sorumlulukları olduğundan tüm davalılar ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle öncelikle davalı şahıslar adına kayıtlı olan taşınmazların ve araçların kaydı üzerine takdiren teminatsız olarak 1.503.900,00 TL üzerinden ihtiyati haciz vaazına, ihtiyati haciz taleplerinin reddi halinde davalı şahıslar adına kayıtlı olan taşınmazların ve araçların kaydı üzerine üçüncü kişilere devredilmesini önlemek amacı ile ihtiyati tedbir vaazına, müteveffanın ölümü nedeniyle destekten yoksun kaldıkları için şimdilik müvekkili … için 1.000,00 TL, çocukları … için 1.000,00 TL ve … için 1.000,00 TL olmak üzere 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müteveffanın vefatına kadar yaralı olduğu dönemle ilgili mirasçıları davacılar lehine miras payları da dikkate alınarak her bir müvekkili için şimdilik 100,00 TL geçici maluliyet, 100,00 TL bakıcı gideri, 100,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam toplam 900,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, murislerini kaybeden müvekkillerinin her biri için 500.000,00 TL olmak üzere toplam 1.500.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şahıstan tahsiline, sigorta şirketi olan davalıların sorumluluğunun sorumluluk kapsamında, limitler dahilinde, sigorta hukukunda sorumluluk sırası da dikkate alınarak belirlenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACILAR VEKİLİ 03/01/2019 HAVALE TARİHLİ TALEP AÇIKLAMA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; manevi tazminat taleplerinin dava dilekçesi içeriğinde de anlaşılacağı üzere sigorta şirketi haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACILAR VEKİLİ 05/05/2022 HAVALE TARİHLİ TALEP ARTIRIM DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı için 1.000,00 TL olan taleplerini 3.093.567,14 TL’ ye, … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı için 1.000,00 TL olan taleplerini 766.671,17 TL’ ye, … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı için 1.000,00 TL olan taleplerini 1.072.915,97 TL’ ye, … yönünden geçici iş göremezlik tazminatı için 100,00 TL olan taleplerini 28.253,63 TLx2/8 miras payına, … yönünden geçici iş göremezlik tazminatı için 100,00 TL olan taleplerini 28.253,63 TLx3/8 miras payına, … yönünden geçici iş göremezlik tazminatı için 100,00 TL olan taleplerini 28.253,63 TLx3/8 miras payına, … yönünden bakıcı gideri tazminatı için 100,00 TL olan taleplerini 3.756,60 TLx2/8 TL miras payına, … yönünden bakıcı gideri tazminatı için 100,00 TL olan taleplerini 3.756,60 TLx3/8 TL miras payına, … yönünden bakıcı gideri tazminatı için 100,00 TL olan taleplerini 3.756,60 TLx3/8 TL miras payına, … yönünden kaçınılmaz tedavi gideri tazminatı için 100,00 TL olan taleplerini 5.620,00 TLx2/8 TL miras payına, … yönünden kaçınılmaz tedavi gideri tazminatı için 100,00 TL olan taleplerini 5.620,00 TLx3/8 TL miras payına, … yönünden kaçınılmaz tedavi gideri tazminatı için 100,00 TL olan taleplerini 5.620,00 TLx3/8 TL miras payına artırdıklarını ve böylelikle toplam TOPLAM 4.970.784,51 TL MADDİ TAZMİNATIN davalı sigorta şirketleri yönünden başvuru tarihinden diğer davalılar için olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçede belirtilen limitler dahilinde) müşterek ve müteselsilen tahsiline, ücreti vekaletin ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACILAR VEKİLİ 14/02/2023 HAVALE TARİHLİ ISLAH DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı için 3.093.567,14 TL olan taleplerini 5.931.203,25 TL ‘ ye, … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı için 766.671,17 TL olan taleplerini 1.395.745,01 TL’ ye, … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı için 1.072.915,97 TL olan taleplerini 2.008.234,61 TL ‘ ye artırdıklarını, mahkememizin aksi kanaatte olması halinde işbu dava değeri arttırım dilekçemizin ıslah dilekçesi olarak kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, mahkememizin dilekçeyi ıslah dilekçesi olarak kabul etmesi halinde dahi, dava konusun trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talepleri olduğu düşünüldüğünde davalılar açısından haksız fiil sorumluluğu olduğundan faiz başlangıç tarihinin davalı sigorta şirketleri yönünden sigortaya başvuru tarihi; diğer davalılar için olay tarihi olarak belirlenmesini talep ettiklerini, rapora itirazlarının kabul edilmesi halinde yeniden yapılacak hesaplama sonucu çıkacak fark bedelleri, bozma sonrası rapora ve içeriklerine itiraz, ıslah ve faiz ve sair fazlaya dair tüm haklarını saklı tuttuklarını, işbu dilekçelerinin dava değeri arttırım dilekçesi olarak kabulüne, mahkememizin aksi kanaatte olması halinde dilekçemizin ıslah dilekçesi olarak kabulüne, yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı ve belirtildiği şekilde; EKSİK HARCIN İKMALİ İLE TOPLAM 9.372.813,1 TL MADDİ TAZMİNATIN davalı sigorta şirketleri yönünden başvuru tarihinden diğer davalılar için olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan (sigorta şirketleri yönünden poliçede belirtilen limitler dahilinde) müşterek ve müteselsilen tahsiline, ücreti vekaletin ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
{MAHKEMEMİZİN KÖK … ESAS SAYILI DOSYADAKİ DAVADA DAVALILARIN SAVUNMALARI}
DAVALI … VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; işbu kaza nedeniyle üzüntü içerisinde olduklarını, davacıların üzüntüsünü kendi üzüntüleri gibi gördüklerini, kazanın müvekkilinin kendi iradesi ve sorumluluk alanı dışında gerçekleştiğini, HMK’nun 116. maddesinde sayılan ilk itiraz nedenlerinin tümünü tekrar ettiklerini, davacıların dava açmakta hukuki yararı, kesin yetki, dava açılmadan önce müracaat şartına bağlı olup, olmadığı müracaatın yapılıp yapılamadığı gibi hususların da ayrıca mahkememizce resen araştırılmasını ve usule aykırılığın tespiti halinde, dava şartlarının yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, yasal süresinde açılmayan süreaşımı ve zamanaşımına uğrayan davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin … plakalı aracın sürücüsü olduğunu, müvekkilinin bugüne kadar hiçbir şekilde bu şekilde olaya karışan kişi olmadığı gibi 40 yıllık deneyimli bir şoför olduğunu, müvekkilinin işi ile ilgili her türlü iş güvenliği ve trafik kazalarını önlemek için her türlü teknik ve yasal tedbirleri titiz bir şekilde yerine getirdiğini, daha önce hiçbir trafik suçu işlememiş ve gayet dikkatli bir sürücü olduğunu, olay incelendiğinde müvekkilinin kusursuz olduğunun anlaşılacağını, davaya konu olan olayın vukuunda müvekkilinin atfı kabil bir kusuru bulunmadığından davacının iddialarını kabul etmediklerini, kazadan sonra tutulan Kaza Trafik Tesbit Raporunda olayın meydana geliş biçimi görevli memurlarca doğru belirlenmediğini, bu nedenle raporun hatalı olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün geçiş önceliği kuralını ihlal ettiğini, olay yeri kamera kayıtları incelendiğinde müvekkilinin süratli olmadığının görüleceğini, kazanın diğer araç sürücüsü …’ ın kusuru ile meydana geldiğini, olay hakkında uzman bilirkişiler kurulundan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, dava dilekçesinde bahsi geçen olayla ilgili Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı Esas sayılı dosyası iş bu dosya mahkemeniz dosyası içerisine celp edildiğinde ayrıca beyanda bulunacaklarını, sözü geçen bu ceza dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmasının hukuken ve fiilen zorunlu olduğunu, Zorunlu Mali Sigorta Şirketinden ve Kasko kapsamında maddi veya manevi tazminat bağlamında davacılara bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, keza diğer davalı olarak gösterilen veya gösterilmeyen … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta poliçesine göre istenilen tazminat miktarlarının kusur oranları sınırları içerisinde olup ve sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğinden davanın bu yönden de reddinin gerektiğini, meydana gelen bir kazadan dolayı kusursuz müvekkili aleyhine maddi ve manevi tazminat takdirinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkilinin kazanın oluşmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını, trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkilinin bir eyleminin söz konusu olmadığını, kamera kayıtları incelendiğinde ve deliller toplandığında gerçeğin ortaya çıkacağını, bu nedenlerle müvekkili hakkındaki maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, ayrıca talep edilen faizin hukuki olmayıp olay tarihinden itibaren avans faizi talep edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin kusurlu ve sorumlu olması durumunda dahi davanın sigorta şirketine açılması ve zararın sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiğini, sigorta şirketlerine karşı sadece maddi tazminatın yöneltildiğini, manevi tazminat bakımından sigorta şirketlerinin hasım gösterilmediğini, müvekkilinin kullandığı ve diğer davalı … adına kayıtlı aracın … Genişletilmiş Kasko sigortası ile poliçe örtüsü altına alındığını, bu nedenle davanın ihbarında hukuki yararlarının bulunduğundan davanın … Sigorta A.Ş. şirketine ihbar edilmesini talep ettiklerini, kazan nedeniyle tazminat iddialarına dayanak olarak gösterilen kusur durumunun müvekkili tarafından kabul edilmediğini, müvekkilinin olayda bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle ihtiyati haciz ve tedbir taleplerinin reddinin gerektiğini, kazanın diğer davalı olan … idaresindeki … plakalı aracın kusuru ile meydana geldiğinden bahisle davanın müvekkili yönünden reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … SİGORTA ŞİRKETİ VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE;   2918 Sayılı Kanunun 97. maddesine göre, zarar görenin mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuruda bulunmasını, başvuru sonrasında 15 gün içerisinde yazılı olarak cevap verilmediği takdirde 5684 Sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurması gerektiğini, aynı kanunun 99. maddesine göre, kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağının da sigorta kuruluşuna ibraz edilmesi gerektiğini, davacının davadan önce başvuruda bulunduğunu ancak gerekli belgeyi ibraz etmediğini, bu nedenle iş davanın ilgili kanunlara aykırılık teşkil ettiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle beraber, davacının kusuru ve zararını usulden ispat etmesi gerektiğini, poliçede yazılı teminat tutarının doğrudan davacıya ödenmediğini, davacıların kaza nedeniyle uğradıkları zararın tespitinin gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiğine göre, bu hususun aktüer bilirkişi tarafından tespitinin gerektiğini, ayrıca davacıların mali ve içtimai durumlarının tespiti için de bilirkişi raporunun alınması gerektiğini, müteveffanın 4 kişilik araca 7 kişi binerek ve emniyet kemeri takmadan yolculuk yaptığı için kendi kusuru ile zarar gördüğünü, iş bu hususun mahkemece dikkate alınması gerektiğini, söz konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkili şirketin sorumluğunun poliçe sebebiyle değil haksız fiil sebebiyle olduğunu, taraflar arasında ticari bir ilişkinin olmadığını, bu nedenle davacı tarafın ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, davanın açılmasına neden olmadıkları için de vekâlet ücreti ve masraflardan sorumlu tutulamayacaklarını, müvekkili şirketin sorumluluğunun 330.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, haksız eylem sonucu gerçekleşen zararın belirlenmesi için olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, özel yasalar gereği SSK BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı kurumunun yaptığı ödemeler sebebiyle rücu hakkının olduğunu, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda 2918 Sayılı Kanunun 96. maddesi gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğinden bahisle davanın reddine, delillerin kendilerine tebliğine, kusur durumunun tespiti için ceza davası sonucunun beklenilmesine, davanın ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, aksi takdirde asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALILAR … ve … VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkillerine karşı açılan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili …’ ın kardeşi olan diğer müvekkili …’ a kazaya karışan … plakalı aracı sattığını, aracın fiilen kullanımı ve tasarruf hakkının müvekkili …’ ta olduğunu, diğer müvekkili …’ ın araç üzerinde her hangi bir tasarrufunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkili …’ ın işleten gibi sorumlu tutulamayacağını, bu hususun tanık beyanları ve müvekkillerinin birbirleri arasındaki yaptığı ödemeler ile ispat edilebileceğini, trafik polisleri tarafından tutulan kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, mahkemece keşif yapılarak yeniden bilirkişi alınmasını talep ettiklerini, kusur durumunun hatalı olduğunu, müvekkili …’ ın kavşağa girişte kontrollü geçiş yaptığını, bu hususun mobese kayıtları incelendiğinde daha açık ortaya çıkacağını, müvekkilinin azami özeni göstermiş olsa da yüksek hızda seyreden aracı görmesinin mümkün olmadığını, kaza ile ilgili açılan soruşturma neticesinde davanın Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile görülmeye devam edildiğini, sözü geçen dava dosyasından alınacak raporlarında dikkate alınması gerekeceğinden sözü geçen dava dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, internet sitesinde yer alan görüntüleri bu dilekçe ekinde dijital ortamda mahkemeye ibraz edebileceklerini, davacı tarafın içerisinde bulunduğu aracın aşırı süratli bir şekilde selektör ile uyarı yaparak hiç hızını düşürmeden yine başka bir araç bekleme yaparken yanından süratle geçiş yaparak müvekkilinin aracına çarptığını, trafik tespit tutanağının hatalı olduğunu, tebliğ olmadığı için itirazın söz konusu bile olmadığını, davacı tarafın içerisinde bulunduğu aracın siyasal bir partiye ait olduğunu, aracın yolda bulunma sebebinin tamamen siyasi çalışma amaçlı olduğunu, bu nedenle aracın içerisinde bulunanların hatır taşıması şeklinde araçta bulunduklarının açık olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte indirime sebep olan bi durumun var olduğunu, kazanın oluşumunda duyulan üzüntü ve acının karşılıklı olduğunu, müvekkili …’ ın da çok ciddi anlamda açı çektiğini, sigorta şirketinin teminat kapsamında varsa tazminatları karşılaması gerektiğini, manevi tazminat talebi ile ilgili olarak kazazedelerin siyasi parti çalışması kapsamında araçta bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise görevli olup olmadığı, yine bu seyahatin gönüllü yapılıp yapılmadığı, bir hizmetin ifası olup olmadığı gibi hususların araştırılması ve bu kapsamda tazminat konusunun tartışılması gerektiğini, yine trafik kazasından aylar sonra özellikle iyileşme süreci tamamlandı derken elim vefat olayının gerçekleşmesinin müteveffanın geçirmiş olduğu ameliyatlar gibi hususların değerlendirilmesi ve illiyet bağının net olarak kurulması ile ameliyat ile ilgili sorumluluğu ve kusuru olanlar var ise bu hususun da net olarak ortaya çıkarılmasının hukuki zorunluluk olduğunu, yine bütün bunların yanında manevi tazminat talebinin hem olayın oluşuna, hem müvekkillerinin kişisel ve maddi durumlarına göre çok ciddi anlamda fahiş olduğunun da açık olduğundan bahisle haksız davanın müvekkilleri açısından reddi ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; partilerinin çalışmalarında ve yönetiminde yer alan müteveffanın vefatı sebebiyle derin üzüntü duyduklarını, müvekkili aleyhine ikame olunan hukuki mesnetten yoksun, usul ve yasalarımıza aykırı bu davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere; araç maliki/işleteni olarak davada kendilerine husumet yöneltilmesini kabul etmediklerini, sorumluluk yönünden müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkilinin ne maliki ne de işleteni olduğunu, bu nedenle de davada taraf olarak gösterilemeyeceğini, siyasi partilerin yapacakları giderlerin sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülüklerin; genel merkezde parti tüzelkişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapıldığını, bu takdirde sorumluluğun sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olduğunu, yetkilendirilmeksizin veya oluru sağlanmamış işlem ve eylemlerden doğan sorumluluğun sözleşme veya yükümlülük getiren işlem altında imzası olan kişi veya kişilere ait olduğunu, … plakalı aracın müvekkili adına kayıtlı olmadığını, araç maliki veya sürücüsü ile müvekkili arasında herhangi bir yazılı veya sözlü anlaşma olmayıp, bu kişilerin yetkilisi de olmadıklarını, bu durum karşısında işbu davanın açılmış olmasının siyasi partiler kanununun mali sorumluluğu düzenleyen emredici hükümlerine ve parti tüzüğüne açıkça aykırı olduğunu, bu konudaki yüksek mahkeme kararlarını sunduklarını, bu nedenlerle davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusur yönünden müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, sorumluluktan söz edebilmek için illiyet bağının bulunması gerekmekte olup kaza ile vefat arasında illiyet bağı kesilmiş olup bu nedenle uygun illiyet bağından söz etmenin mümkün olmadığını, kazanın gerçekleştiği tarih olan 24/11/2017 ile müteveffanın ölüm belgesinde belirtilen 09/02/2018 tarihli ölüm günü arasında geçirilen yaklaşık 3 aylık sürenin, müteveffanın ölümünün kaza ile olan illiyet bağının kesilmesi için yeterli olduğunu, ayrıca müteveffanın kaza tarihi ve ölüm tarihi arasında dava dilekçesinden de anlaşılacağı gibi başka hastanede operasyonlar, müdahaleler geçirdiğini, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağında “… plakalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır” şeklindeki tespitin kendilerine kusur atfedilmesi için yeterli bir tespit olmadığını, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının yüksek olduğunu, beyan edilen müteveffanın aylık gelirinin fahiş olup, belgelenmesi gerektiğini, avukatlık mesleği göz önüne alındığında sabit bir gelirin olmadığı, düzenli gelir veya gelir artışının kesinlik arz etmediğini, ayrıca müteveffanın bulunduğu bürodaki işleyiş, işler vs. gibi kriter ve durumlar ile vergisel durumlar dikkate alınması gerektiğini, bu hususla ilgili olarak büroya ait davacı ve dışında tüm vergi kaydı, defterler, muhasebe kayıtların incelenmesi gerektiğini, ayrıca müteveffanın Adese yönetim kurulu üyeliğinin geçici olduğunu, bu nedenle müteveffanın yönetim kurulu üyesi olduğu şirketten başlangıç, bitiş ve bordro kayıtlarının istenilmesini gerektiğini, davanın ticari bir dava olmayıp avans faizinin istenilemeyeceğini, … plakalı aracın … genişletilmiş kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, ayrıca ek olarak … İMM sigortası ile sigortalı olduğunu, bu poliçe hükümleri incelendiğinde İMM teminatı maddi ve manevi tazminat konusu tüm riskler sınırsız olarak teminat kapsamında olduğunu, bu nedenle … sigorta şirketi hem maddi hem manevi tazminat bakımından sorumlu olup kendilerine hiçbir maddi manevi tazminat sorumluluğu yükletilmemesi gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı ve hesabına ilişkin olarak müteveffanın eşi ve çocukları dışında sağ olan başkaca aile ferdinin bulunup bulunmadığı tespit edilerek bu duruma göre değerlendirilme yapılması gerektiğini, bu nedenlerle; davanın usulden reddine, usulden reddedilmez ise esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … SİGORTA ŞİRKETİ VEKİLİ CEVAP DİLEKÇE İLE ÖZET OLARAK; dava dilekçesindeki aleyhe hususları kabul etmediklerini, kaza ile ölüm arasında illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, bu nedenle ceza dosyasında aldırılan ölü muayene ve otopsi tutanağının dosyaya celbinin gerektiğini, dava dilekçesinde ibraz edilen delillerin kendilerine tebliğ edilmediğini, davanın araç sigorta ettirenine, araç sürücüsüne ve SGK’ya ihbarının gerektiğini, zira davacı tarafın herhangi bir ödeme almışsa, aynı ödemeyi mükerrer şekilde kendilerinden tazmin ettiği takdirde sebepsiz zenginleşmiş olacağını, Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacının usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından davanın usulen reddinin gerektiğini, 2918 Sayılı Kanunun 97. maddesine göre, zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde zarar görenin dava açabileceğini veya 5684 Sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceğini, kaza ile meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, bu nedenle ceza dava dosyasından aldırılan ölü muayene ve otopsi tutanağının dosyaya celbinin gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine sevk edilmesi gerektiğini, hesap raporunun ise aktüer bilirkişisi tarafından hazırlanması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, iş kazası ise SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, gelirin ise asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzilinin de gerektiğini, müteveffanın kazayı yaşadığı sırada sigortalı araçta hangi amaçla bulunduğu ve bu taşımanın esasen hatır taşımasına binaen mi yapıldığı hususunun tespit edilmesi gerekliliği ve hatır taşımasının tespiti halinde bu hususun tazminat belirlenmesinde ciddi ve makul bir indirim sebebi olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, dava tarihine kadar herhangi bir ihbar olmadığını, kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda karayolları trafik kanunu 96. maddesine göre teminatın paylaştırılmasının gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin ZMMS teminatının dışında olduğunu, bu nedenle manevi tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, bu nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, davanın ihbarına, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
{MAHKEMEMİZİN KÖK … ESAS SAYILI DOSYASI İLE BİRLEŞEN YİNE MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI DAVADA DAVACI TARAFIN İDDİASI}
DAVACILAR DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkillerinin eşi ve babaları olan …’ ın … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, 24/11/2017 günü … plakalı araç ile müteveffanın yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın çarpıştıklarını, meydana gelen trafik kazasına bağlı olarak müvekkillerinin murisinin 09/02/2018 tarihinde vefat ettiğini, murisin kaza tarihinden vefat tarihine kadar tedavi gördüğünü, müvekkillerinin tek desteklerinden yoksun kaldıklarını, müvekkili eşin herhangi bir işte çalışmadığını, kaza sonrası tanzim edilen tutanakta … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu sonucuna varıldığını, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın davalının sigortalısı olduğunu, sözü geçen aracın genişletilmiş kasko sigortası ve İMM sigortası ile davalı tarafından sigorta örtüsü altına alındığını, bu nedenle davalının manevi tazminattan da sorumlu olduğunu, yukarıda sözü geçen kazaya ilişkin olarak Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile görülmeye devam eden bir davanın bulunduğunu, sözü geçen dava dosyasında kusur ve hesap raporlarının alındığını, dosyanın karar aşamasına geldiğini, bu nedenlerle usul ekonomisi açısından işbu dosyamızın yukarıda sözü geçen mahkeme dosyası ile birleştirilmesi gerektiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yer alan şahıslar ve parti ile birlikte davalı sigorta şirketinin de müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespitine, murislerini kaybeden müvekkillerinin her biri için ayrı ayrı 500.000,00 er TL olmak üzere 1.500.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile birlikte sözü geçen dosyadaki davalı şahıslar ve davalı parti ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı sigorta şirketinden müşterek ve müteselsilen tahsiline, konuları ve tarafları aynı olması nedeniyle Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, sözü geçen dosyadaki manevi tazminat taleplerine yönelik harçların işbu davadaki harçtan mahsubuna, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
{MAHKEMEMİZİN KÖK … ESAS SAYILI DOSYASI İLE BİRLEŞEN YİNE MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI DAVADA DAVALI TARAFIN SAVUNMASI}
DAVALI … SİGORTA ŞİRKETİ VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; HMK 121. Maddesi gereğince dava dilekçesi ile birlikte delillerin taraflarına tebliğ edilmesinin zorunlu olduğunu, davacının dosyaya her hangi bir delil ibraz etmediğini, davanın kabulü anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin kasko sigortasından en fazla poliçede açıkça yazılı İMM klozunun %20 si ile temin edilen manevi tazminat ile sorumlu olduğunu, yine İMM poliçesi özel şartlarında açıkça belirtilen 50.000,00 TL muafiyet şartının da nazara alınmasını talep ettiklerini, manevi tazminat taleplerinin kusur ile ilgili olduğunu, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, kusur oranı ve diğer faktörler nazara alınarak tazminatın makul bir seviyeye indirilmesi gerektiğini, aksi halde taleplerin tamamen reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın sigortalılarının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, kusur konusunda ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçede yazılı şartlarda ve limitle sınırlı olduğunu, davacı tarafın davasını ispat etmesi gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin sorumluluğunun dava tarihi itibari ile başladığını, müvekkilinin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğundan bahisle davanın usul yönünden reddine, aksi halin kabulü halinde davanın esastan reddine, davacının davasını ispat etmesi halinde müvekkilinin ferilerden sorumlu tutulmamasına, aksi halde ise asal alacak, yargılama giderleri ve vekalet ücreti açısından ayrı ayrı bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasına, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu davalar; ölümlü trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazminine yönelik maddi ve manevi tazminat davalarıdır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, bildirilen taraf tanıkları dinlenilmiş, dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, birleşen davanın dava dilekçesi ve cevap dilekçesi ile taraf vekillerinin verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, trafik kazası tespit tutanağı örneği, sigorta poliçeleri örnekleri, murise ait veraset belgesi, ölüm belgesi örneği, hastanelerden gelen kayıt ve belgeler, SGK İl Müdürlüğünden celp edilen belgeler, kazaya karışan taşıtların trafik sicil kayıtları, müteveffanın gelir durumunu gösteren belgeler, Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, mahkememizce ve talimat mahkemesinde temin edilen bilirkişi raporları, mahkememizin … Esas sayılı dosyası ve bu dosyadan temin edilen bilirkişi raporları, sosyo-ekonomik durum araştırmalarını gösteren zabıta tutanakları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 03/12/2018 tarih ve … Soruşturma … Esas sayılı iddianamesi ile 24.11.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında …’ın ölümü ve … , … yaralanması nedeniyle … ve … aleyhine Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma suçlarından kamu dava açıldığı, mahkemenin 06.11.2019 tarihli kararı ile sanık … hakkında taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak suçundan neticeten 24.300,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık … hakkında taksirle bir kişinin ölümü ve iki kişinin yaralanmasına neden olmak suçlarından neticeten 30.400,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, bu kararın istinaf edilmekle Konya BAM . Ceza Dairesine gönderildiği ve Konya BAM . Ceza Dairesinin 02.06.2020 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile istinaf taleplerinin reddine karar verilerek kararın 15.06.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından temin edilen 21/08/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden temin edilen kusur raporunun incelenmesinde; Sanık sürücü … idaresindeki araç ile meskun mahaldeki seyri sırasında hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığı, seyrine gereken özeni göstermediği, kavşak mahalline geldiğinde kendisine hitaplı devamlı düz çizgiye rağmen şerit değiştirmek suretiyle önündeki aracı geçtiği, mevcut dikkatsiz seyriyle kavşağa girdiğinde de hızından da kaynaklı sağından gelen araca karşı zamanında-etkin fren-direksiyon tedbirine başvurmadığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli derecede kusurlu olduğu, Sanık sürücü … idaresindeki araç ile meskun mahaldeki seyriyle kavşak mahalline geldiği sırada kendisine hitaplı kırmızı fasılalı ışığı dikkate alarak durmadığı, solundan gelen araçlara ilişkin kontrolleri yeterince yapmadığı, kavşaktaki seyrini dikkatsizce sürdürdüğü sırada da solundan gelen araca karşı fren-direksiyon tedbirine başvurmadığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli derecede kusurlu olduğu, Maktül yolcu … araç içerisinde yolculuk yaptığı sırada meydana gelen kaza sonucunda kendi ölümü üzerinde atfı kabil bir kusuru bulunmadığından bahisle sonuç olarak …’ in asli kusurlu, …’ ın asli kusurlu, …’ ın kusursuz olduğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin … Esas sayılı doyasından temin edilen 29/07/2019 tarihli kusur raporunun incelenmesinde; … plakalı otomobil sürücüsü … idaresindeki araç ile … Caddesinden dur levhasına rağmen seyir hızı ile Antalya çevreyoluna çıktığı sırada, Antalya çevreyolunda seyreden … plakalı minibüs ile çarpışarak neden olduğu kazara 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84 md 8 asli kusur kodu ve 52/A maddesini ihlal ettiği için %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı minibüs sürücüsü …’ in ise kavşağa seyir hızı ile girdiği için aynı kanunun 52/A maddesini ihlal ettiğinden %25 oranında kusuru olduğu kanaatine vardığı anlaşılmıştır.
Yine mahkememizin … Esas sayılı doyasından talimat aracılığı ile temin edilen 06/03/2020 tarihli kusur raporunun incelenmesinde; … plakalı araç sürücüsü …’ ın “DUR ” levhasına rağmen kavşağa kontrolsüzce girmesi ve gerekli dikkat ve özen yükümlülüklerine uymaması nedeniyle asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ in ise kavşağa girerken hızını azaltmaması ve gerekli dikkat ve özen yükümlülüklerine uymaması nedeniyle tali kusurlu olduğu, neticeten … adına kayıtlı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57/1-a, Trafik Yönetmeliğinin 109. maddelerini ihlal ettiğinden %75 oranında asli kusurlu olduğu, … Parti İL Başkanlığına kayıtlı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/a ve 52/b Maddelerini ihlal ettiğinden %25 oranında tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce işbu dosyamızdan talimat aracılığı ile Ankara Karayolları Fen Heyetinden temin edilen 17/01/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunun incelenmesinde; dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden olay yerinin trafik ışıkları ile kontrollü sinyalize anayol-taliyol kavşağı olduğunu, anayol üzerinde “anayol-taliyol” kavşak yaklaşık levhası, tali yol kavşak girişinde ise “DUR” trafik işaret levhasının mevcut bulduğunu, olay anında sinyalizasyon ışık sisteminin sürücü …’ in seyir halinde olduğu anayola hitaben fasılalı sarı ışık, sürücü …’ ın seyir halindeki olduğu tali yola hitaben fasılalı kırmızı ışık yandığının anlaşıldığını, sürücü …’ ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun 47. Maddesi (b) bendi, 52. Maddesi (a) ve (b) bendi ile 57. Maddesi (a) bendi hükümlerine aykırı, dikkatsiz ve tedbirsizce davranışları nedeniyle 84. Maddede sayılan asli kusurlu hallerden kavşaklarda geçiş önceliği kuralını ihlal etmekle, meydana gelen olayda birinci derecede kusur olduğunun, sürücü …’ in ise 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun 47. Maddesi (b) bendi, 52. Maddesi (a) ve (b) bendi hükümlerine aykırı, dikkatsiz ve tedbirsizce davranışları nedeniyle meydana gelen olayda ikinci derecede kusur olduğunun, sonuç itibari ile sürücü …’ ın meydana gelen olayda %75 oranında, diğer sürücü …’ in ise meydana gelen olayda %25 oranında kusurlu olduğunun kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce işbu dosyamızdan talimat aracılığı ile İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği ve Trafik Kürsüsünden temin edilen 16/07/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunun incelenmesinde; sürücü … ‘ın “DUR” trafik işaret levhasının ile “DUR” trafik işareti anlamına gelen fasılalı yanan kırmızı ışığı dikkate alarak kavşağa girmediğinden kontrolsüz bir şekilde taliyoldan kavşağa girmesi nedeniyle kazanın oluşunda birinci derecede etkili bulunduğunu, sürücü …’ in ise trafik güvenliği gereği otomobil sürücüsünün kendisine yol verip vermediğini kontrol etmediği, kazayı önlemek için etkin fren ve uygun direksiyon manevrası tedbirlerine başvurmadığından kazanın oluşunda ikinci derece etkili bulunduğunu, neticeten sürücü …’ ın meydana gelen kazada birinci derecede ve %75 oranında, diğer sürücü …’ in ise meydana gelen kazada ikinci derecede ve %25 oranında kusurlu olduğunun kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce işbu dosyamızdan talimat aracılığı ile İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği ve Trafik Kürsüsünden temin edilen 05/01/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunun incelenmesinde; Adli Tıp Kurum Trafik İhtisas Dairesi uzmanlarınca düzenlenmiş 21/08/2019 tarihli bilirkişi raporundaki kanaat bilirkişi heyetince de isabetli görüldüğünden otomobil sürücüsü davalı …’ ın hatalı sevk ve idaresinin birinci derece ve %50 oranında etkili olduğu, minibüs sürücüsü …’ in hatalı sevk ve idaresinin birinci derecede, %50 ve oranında sürücsüü davalı …’ ın hatalı sevk ve idaresi ile eşit düzeyde etkili bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce temin edilen Selçuk Üniversitesi Hastanesi Başhekimliğinin 28/07/2021 tarih -… sayılı yazısı ekindeki bilirkişi raporunun incelenmesinde; “11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resimi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre: Kraniyal ve maksillofasiyal kırıklar, sol asetabulum kırığı ve epidural/subdural hemoraji arızalarının iyileşme süresinin 6 (ALTI) aya kadar uzayabileceğini, ancak şahsın 09/02/2018 tarihinde vefat etmesi nedeniyle, geçici iş göremezlik süresinin 2,5 (İKİBUÇUK) ay olarak kabul edilmesinin uygun olacağını, kişinin bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceğini, dosya kapsamında SGK tarafından karşılanmayan fatura edilmiş tedavi giderleri toplamının 2.620,00 TL olduğunu, ayrıca kaçınılmaz giderlerin olay tarihi itibarıyla 3.000,00 TL (500,00 TL ulaşım, 2.500,00 TL diğer giderler) olarak değerlendirildiğini, SGK tarafından karşılanmayan fatura edilmiş ve kaçınılmaz tedavi giderleri toplamının olay tarihi itibarıyla 5.620,00 TL olarak değerlendirildiği, müteveffanın yaralanan vücut bölgesi ve yaralanma ağırlığı dikkate alındığında; 2 (İKİ) ay boyunca bakıcıya ihtiyaç duyacağını ve dosya kapsamında bakıcı tutulduğuna ilişkin bir belgeye rastlanılmadığı ve bakım işinin aile bireyleri tarafından yapılmış olabileceği, bu nedenle bakıcı gideri hesaplanırken asgari net ücret üzerinden hesaplama yapılmasının uygun olacağı görüş ve kanaatini bildirir” rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce temin edilen 01/02/2022 havale tarihli muhasebeci bilirkişi raporunun incelenmesinde; muris …’ ın vefatından evvel 2 ayrı gelir kalemi bulunduğunun tespit edildiğini, bunların avukatlık serbest meslek faaliyetinden kaynaklanan serbeste meslek geliri ve özel bir şirkette yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklanan geliri olduğunu, avukatlık mesleğinden kazandığı aylık net gelirinin 7.301,45 TL olduğu, şirket yönetim kurulu üyeliğinden ise aylık 4.000,00 TL kazandığını, buna göre murisin vefatından evvel aylık ortalama net gelirinin 11.301,45 TL olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce temin edilen 28/03/2022 tarihli aktüerya bilirkişisi raporun incelenmesinde; TRH-2010 mortalite tablosu ve Progressif Rant Yöntemine göre yapılan hesaplamada; 24.11.2017 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve medikal tedavisi devam ederken 09/02/2018 tarihinde vefat eden …’ ın eşi …’ ın destekten yoksun kalma tazminatının 3.093.567,14 TL, oğlu …’ ın destekten yoksun kalma tazminatının 766.671,17 TL, oğlu …’ ın destekten yoksun kalma tazminatının 1.072.915,97 TL olduğu, P.M.F. 1931 Yaşama Tablosu ve Progressif Rant Yöntemine göre yapılan hesaplamada; 24.11.2017 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve medikal tedavisi devam ederken 09/02/2018 tarihinde vefat eden …’ ın eşi …’ ın destekten yoksun kalma tazminatının 3.039.572,35 TL, oğlu …’ ın destekten yoksun kalma tazminatının 806.865,80 TL, oğlu …’ ın destekten yoksun kalma tazminatının 1.113.110,60 TL olduğu, Müteveffanın tedavi gördüğü 24.11.2017-09.02.2018 tarihleri arasında geçici iş göremezlik, bakıcı ve tedavi giderleri kapsamında yapılan hesaplamada; 24.11.2017-09.02.2018 tarihleri arasında 2,5 aylık süre ile sınırlı Geçici İş Göremezlik Süresinde Uğradığı Maddi Zararının 28.253,63 TL, 24.11.2017-24.01.2018 tarihleri arası 2 aylık süre ile sınırlı iyileşme süresinde bakıcı giderlerinden doğan maddi zararının 3.756,60 TL, kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 5.620,00 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce temin edilen 19/01/2023 tarihli aktüerya bilirkişisi ek raporunun incelenmesinde; TRH-2010 Mortalite Tablosu ve Progressif Rant Yöntemine göre yapılan hesaplamada; 24.11.2017 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve medikal tedavisi devam ederken 09/02/2018 tarihinde vefat eden …’ ın eşi …’ ın destekten yoksun kalma tazminatının 5.931.203,25 TL, oğlu …’ ın destekten yoksun kalma tazminatının 1.395.745,01 TL, oğlu …’ ın destekten yoksun kalma tazminatının 2.008.234,61 TL olduğu, P.M.F. Yaşama Tablosu ve Progressif Rant Yöntemine göre yapılan hesaplamada; 24.11.2017 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve medikal tedavisi devam ederken 09/02/2018 tarihinde vefat eden …’ ın eşi …’ ın destekten yoksun kalma tazminatının 5.823.213,68 TL, oğlu …’ ın destekten yoksun kalma tazminatının 1.476.134,27 TL, oğlu …’ ın destekten yoksun kalma tazminatının 2.088.623,87 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacılar vekilince davalılar aleyhine açılan ana davada; 24.11.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalılardan …’ın maliki, …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davalı …’nin maliki, …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpışması sonucunda, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacıların murisi …’ın ağır bir şekilde yaralanması ve uzun süre tedavisinin ardından 09.02.2018 tarihinde ölümü nedeniyle … plakalı aracın ZMM poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş. ve … plakalı aracın ZMM poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş. ile araçların maliki ve sürücüleri hakkında murisim ölümüne kadar geçen süre içinde uğradığı maddi zararların tazmini ve ölümünden kaynaklı maddi zararların tazmini için maddi tazminat ve davalı gerçek şahıslar ve … hakkında manevi tazminat davası ve yine meydana gelen aynı trafik kazası nedeniyle … plakalı aracın İMM sigortası poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş. hakkında mahkememizin … Esas sayılı dosyasından manevi tazminat talebiyle dava açılmış olup; esastan trafik kazasına karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMMS poliçesi, … plakalı aracın ise davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMMS poliçesi ve … Sigorta A.Ş. nezdinde İMM poliçesi ile sigortalı olduğu ve kazanın da tarih olarak bu poliçeler kapsamında kaldığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı sigorta şirketleri vekilleri tarafından ana ve birleşen dava yönünden müvekkilleri davalı sigorta şirketlerine davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığı ve başvuruya ilişkin dava şartının gerçekleşmediği ileri sürülerek davaların dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi talep edilmiş ise de; dosyaya davacı tarafça ibraz edilen belgeler ile davalı sigorta şirketinden celp edilen belgelere göre, davadan önce 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 97. maddesi gereğince davalı sigorta şirketlerine usulüne uygun başvuru yapıldığı anlaşıldığından bu itirazların reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … vekilince verilen cevap dilekçesiyle açılan davanın HMK 116. maddesinde düzenlenen ilk itirazlar yönünden, HMK 114. maddesinde düzenlenen dava şartı eksikliği yönünden ve zamanaşımı yokluğu nedeniyle reddi talep edilmiş ise de; davada HMK 114. maddesinde düzenlenen herhangi bir dava şartı eksikliği ve ilk itiraza tabi bir durumun bulunmadığı ve yine kazanın meydana geldiği tarih ile davanın açılış tarihine göre 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 109. maddesinde belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından tüm bu itirazların ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … vekilince ana dava yönünden husumet itirazında bulunulmuş ise de; dosyaya celp edilen kayıt ve belgelere göre: … plakalı aracın kaza tarihinde davalı siyasi parti adına kayıtlı olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85/5 maddesi gereğince “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurunda kendi kusuru gibi sorumlu” olacağından ve yine TBK’nın 66. maddesi gereğince “Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verileni işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlü” olacağından bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Esastan yapılan değerlendirmede ise; 24.11.2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davalıların murisi …’ın ağır bir şekilde yararlanıp uzun süre yoğun bakımda tedavi gördükten sonra 09.02.2018 tarihinde vefat ettiği, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’in %50 %50 eşit oranda kusurlu oldukları, mahkememizce Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 27.02.2021 tarihli rapora göre; davacıların murisi …’ın kaza tarahinden 09.02.2018 tarihine kadarki dönem için geçici iş göremezlik süresinin 2,5 ay olduğu, bu dönem içinde 2 ay bakıcıya ihtiyat duyacağı, SGK tarafından karşılanmayan fatura edilmiş ve kaçınılmaz tedavi giderleri toplamının 5.620,00 TL olduğu, aktüerya bilirkişisinin 28.03.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre murisin ölümüne kadarki geçici iş göremezlik zararının 28.253,63 TL, bakıcı giderinden kaynaklı maddi zararının 3.756,60 TL, kaçınılmaz tedavi giderleri toplamının da Adli Tıp Raporunda belirtildiği üzere 5.620,00 TL olduğu, murisin … plakalı araçta yolcu olması nedeniyle kendisine kusur izafe edilemeyeceğinden ana davada davalı gerçek şahısların, davalı siyasi partinin ve kazaya karışan araçların ZMM poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketlerinin bu zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacı mirasçılarının yukarıda belirtilen zarar kalemlerini mirasçı sıfatıyla isteme hakkına haiz oldukları anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekillerince hesaplanacak tazminattan hatır taşımasına ilişkin müterafik kusur indirimini yapılması talep edilmiş ise de; somut uyuşmazlıkla 08.01.2018 tarihli Karayolları Taşıma Yönetmeliğinin 4(1) – ş. maddesinde düzenlenen “Önceden planlanmış iş, gezi, toplantı, tören ve benzeri amaçla bir araya gelen ve bu amaçla gerçekleşecek seyahatın başlangıcından bitimine kadar birlikte hareket eden, taşıttaki şoför ve yardımcı personel haricindeki yolcu topluluğu” olarak ifade edilen Grup yolcu taşıması söz konusu olduğu ve bu nedenle hatır taşıması yapılmadığı anlaşıldığından hükmedilen tazminattan herhangi bir indirim yapılmasına yer ve gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacıların avukat olan murisi …’ın ölümünden evvelki aylık toplam kazancının alınan SMMM bilirkişisi 01.02.2022 tarihli raporuna göre 11.301,45 TL olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada toplanan tüm deliller ve aktüerya bilirkişisinin 19.01.2023 tarihli raporu ve TRH-2010 Mortalite Tablosu ve Progressif Rant Yöntemine göre yapılan hesaplamaya göre; meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve medikal tedavisi devam ederken davacıların murisi …’ın 09.02.2018 tarihinde ölümü nedeniyle davacı …’ın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 5.931.203,25 TL, oğlu …’ın 1.395.745,01 TL, oğlu …’ın 2.008.234,61 TL olduğu ve hesaplanan bu zarardan dolayı davalı gerçek şahıslar ile, davalı siyasi partinin ve kazaya karışan araçların ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketlerinin (poliçe limitleriyle sınırlı olmak kayıt ve şartıyla) sorumlu oldukları anlaşıldığından davacılar vekilinin talep artırım ve ıslah dilekçeleri nazara alınarak ve yukarıda açıklandığı gibi davacının murisinin grup yolcusu olması sebebiyle hükmedilen tazminattan hatır taşımasına ilişkin müterafık kusur indirimini yapılmayarak; tüm davacıların maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
TBK’nun 56/2. maddesinde “Hakim, bir kimsenin ağır bedensel zarar veya ölümü halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir” hükmü düzenlenmiş olup, verilecek tazminat miktarı belirlenirken somut olayın özelliği, zarar görenlerin ve zarar verenlerin ekonomik ve sosyal durumları, tarafların kusurları, paranın alım gücü ve zarar görenlerin eylem ve ızdırabı nazara alınmalıdır. Manevi zarar miktarı tazminat sorumlusunun fakirleşmesine, tazminat alacaklısının ise zenginleşmesine neden olmamalıdır. Yani Hakim tarafından hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmelidir. Bu açıklama çerçevesinde uyuşmazlıkla davacıların ana davasındaki manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile her bir davacı yönünden 200.000,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek şahıslardan ve davalı siyasi partiden tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizin iş bu dosyası ile birleşen mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile 24.11.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıların murisinin ağır yaralanması ve 2,5 ay süren yoğun bakım tedavisinin ardından 09.02.2018 tarihinde vefatı nedeniyle … plakalı aracın İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta A.Ş. şirketinden her bir davacı için 500.000,00 TL olmak üzere toplam 1.500.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş olup; esasen meydana gelen trafik kazasının poliçesinin teminat tarihleri içinde gerçekleştiği, ilgili poliçede manevi tazminat limitinin sınırsız olduğu hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ana ve birleşen dosyada toplanan tüm deliller, alınan raporlar ve tüm dosya kapsamına göre davalı sigorta şirketinin oluşan manevi zarardan ana davadaki gerçek şahıslar ile davalı siyasi parti gibi sorumlu olduğu kanaatine varıldığından TBK 56/2. maddesi ve bu madde kapsamında yukarıda yapılan tüm açıklamalar nazara alınarak davacıların birleşen davasının da kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm nedenlerle davacıların ana davadaki maddi tazminat taleplerinin ıslah dilekçesi nazara alınarak kabulüne, ana davadaki manevi tazminat talepleri ile birleşen mahkememizin … Esas sayılı dosyasındaki manevi tazminat taleplerinin ise kısmen kabulüne, kabul ve kısmen kabul edilen tazminatların ana davadaki davalı gerçek şahıslar ile, davalı siyasi parti yönünden kaza tarihi olan 24.11.2017 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
A-)MAHKEMEMİZİN KÖK … ESAS SAYILI ANA DAVASI YÖNÜNDEN;
1-Davacıların ana davadaki destekten yoksun kalma (maddi tazminat) taleplerinin talep artırım ve ıslah dilekçeleri nazara alınarak kabulü ile, davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleriyle sınırlı olmak kayıt ve şartıyla;
Davacı … yönünden 5.931.203,25 TL,
Davacı … yönünden 1.395.745,01 TL,
Davacı … yönünden 2.008.234,61 TL,
olmak üzere toplam 9.335.182,87 TL DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATININ davalılar …, …, …, … yönünden kaza tarihi olan 24/11/2017 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden temerrüt tarihi olan 18/05/2018 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden temerrüt tarihi olan 24/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine.
2-Davacıların müteveffanın ölümüne kadar geçen dönem için talep ettikleri maddi tazminat taleplerinin talep artırım dilekçesi de nazara alınarak kabulü ile, davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile;
28.253,63 TL geçici iş göremezlik,
3.756,60 TL bakıcı gideri,
5.620,00 TL tedavi gideri olmak ÜZERE TOPLAM 37.630,23 TL MADDİ TAZMİNATIN davalılar …, …, …, … yönünden kaza tarihi olan 24/11/2017 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden temerrüt tarihi olan 18/05/2018 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden temerrüt tarihi olan 24/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Konya . Noterliğinin 20/02/2018 tarih ve … yevmiye nolu mirasçılık belgesindeki payları oranında davacılara verilmesine.
3-Davacıların mahkememizin … Esas sayılı ana davasındaki manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile;
Davacı … yönünden 200.000,00 TL,
Davacı … yönünden 200.000,00 TL,
Davacı … yönünden 200.000,00 TL,
OLMAK ÜZERE TOPLAM 600.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ve … tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine.
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine.
5-Alınması gereken toplam 681.242,86 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin ve sonradan alınan 37.136,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 644.105,88 TL harcın davalılardan (davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere ve en fazla bakiye harcın 330.000,00 TL sinden sorumlu olmaları kayıt ve şartıyla) alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
6-Davacıların eksik yatırdığı 179,90 TLX2= 359,80 TL iki adet başvuru harcının davalılardan alınarak (davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olmak kayıt ve şartıyla) hazineye gelir kaydına.
7-Yargılama giderinden ayrı olarak davacıların yatırmış olduğu 35,90 TL başvuru harcı, 37.136,98 TL peşin ve sonradan alınan karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 37.172,88 TL harcın davalılardan alınarak (davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleri ile sınırlı ve en fazla 34.905,33 TL ile sınırlı olmak kayıt ve şartıyla) davacılara verilmesine.
8-Davacıların yaptıkları 1.292,80 TL taraf davetiye, posta ve kırtasiye gideri, 7.900,00 TL bilirkişi ücreti gideri, 1.100,00 TL Selçuk Üniversitesi rapor gideri olmak üzere 10.292,80 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan %91,72 oranına isabet eden 9.440,56 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak (davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olmak ve en fazla 8.864,68 TL ile sınırlı olmak kayıt ve şartıyla) davacılara verilmesine, davacıların fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat nedeniyle 331.728,13 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak (davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları sigorta poliçe limitleri 330.000,00 TL ile sınırlı olmak kayıt ve şartıyla) davacıya verilmesine.
10-a) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat nedeniyle;
31.000,00 TL davacı …’ya
31.000,00 TL davacı …’a
31.000,00 TL davacı …’a
verilmek üzere vekalet ücretinin davalılar …, …, … ve … Partisinden tahsili ile sözü geçen miktarların davacılara ayrı ayrı verilmesine.
b) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat nedeniyle;
31.000,00 TL davacı …’dan
31.000,00 TL davacı …’a
31.000,00 TL davacı …’a
alınarak davalılar …, …, … ve … Partisine verilmesine.
B-)MAHKEMEMİZİN İŞBU … ESAS SAYILI DOSYASI İLE BİRLEŞEN YİNE MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalı … Sigorta A.Ş.’ nin İMMS poliçesi kapsamında ana davadaki davalı gerçek şahıslar …, …, … ve … ile birlikte manevi tazminat taleplerinden sorumlu olduğunun tespiti ile;
Davacı … yönünden 200.000,00 TL,
Davacı … yönünden 200.000,00 TL,
Davacı … yönünden 200.000,00 TL,
OLMAK ÜZERE TOPLAM 600.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihi olan 18/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ana davadaki davalılar …, …, … ve … ile birlikte bu davalıdan da müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine.
2-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine.
3-Alınması gereken 40.986,00 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 5.123,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 35.862,75 TL harcın davalı … Sigorta AŞ’den alınarak hazineye irat kaydına.
4-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre toplam 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince davanın kabul/talep oranına isabet eden 640,00 TL arabulucuk giderinin davalıdan davanın red/talep oranı oranına isabet eden 960,00 TL arabulucuk giderinin ise davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
5-a) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat nedeniyle;
31.000,00 TL davacı …’ya
31.000,00 TL davacı …’a
31.000,00 TL davacı …’a
verilmek üzere vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile sözü geçen miktarların davacılara ayrı ayrı verilmesine.
b) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat nedeniyle;
31.000,00 TL davacı …’dan
31.000,00 TL davacı …’a
31.000,00 TL davacı …’a
alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ne verilmesine.
C-İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacılar tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davanın kabul/talep oranı olan %91,72 oranına isabet eden kısmının davalıdan alınarak davacılara verilmesine (sigorta şirketlerinin sigorta poliçesi kapsamından sorumlu olması kayıt ve şartıyla), fazlasının davacıların kendi üzerinde bırakılmasına.
D-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
E-İşbu gerekçeli kararın 31/03/2023 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı mazereti kabul edilen … ve Mehmeti Ali vekilinin ve sigorta vekillerinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2023

Başkan Üye Üye Katip