Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/135 E. 2022/281 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA GEREKÇELİ KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

1-MAHKEMEMİZİN KÖK … ESAS SAYILI DOSYADAKİ DAVADA:

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ:
DAVALI : 2-
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

2-MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLEN KARAMAN . ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYADAKİ DAVADA:

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 03.06.2014 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki …’ın sahibi olduğu … plaka sayılı motorsikletin … yolu … köyü kavşağında … sevk ve idaresinde … plaka sayılı araçla çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plaka sayılı aracın sürücüsü … ‘ın asli kusurlu olduğunu ve aracın ZMM sigortası bulunmadığı tespit edildiğini, kazada vefat eden … mirasçılarından … … plaka sayılı aracın ZMM sigortası bulunmaması sebebiyle müvekkil … aleyhine dava açmış olup Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … E: … K. sayılı ilamı ile müvekkilinin davacılara destekten yoksun kalma tazminatı ödemesine karar verildiğini, söz konusu dosya sebebiyle 1.565.10 bakiye ilam harcı müvekkil şirket tarafından 18.10.2017 tarihinde diğer davalılar olan … ve … ‘ün vekiline ödendiğini, … Yönetmeliğinin 17. maddesi “ Hesap ödediği tazminat miktarınca hukuken zarar gören kişi yerine geçer.” Yine … Yönetmeliği’nin 16/a “Zorunlu sigorta yaptırmayan veya geçerli teminat tutarları üzerinden zorunlu sigortaları yaptırmayan kişilere ” 16/c “Zarardan sorumlu kişilere veya yükümlü sigorta şirketine,’ rücu hakkı bulunmaktadır” hükümleri gereği tazminat alacaklısının yerine geçen müvekkili …; ödediği tazminatı tahsil etmek amacıyla kusurlu sürücüsü mirasçıları sıfatı ile borçlu olan davalıya Konya . İcra Dairesi … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, borçlu davalı tarafından yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazı ile takip durduğunu, borç yönünden ise araç sürücüsünün kusurundan dolayı araç sahibinin sorumluluğu açık olduğunu ZMM Sigortası tarafından ödenmesi gereken tazminat tutarı, aracın ZMM Sigortası bulunmadığından müvekkili … tarafından ödendiğini, dolayısıyla davalıların icra takibine yapmış olduğu itirazları haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde, sayın mahkemece hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten Konya . İcra Dairesi … E. sayılı dosyasına borçlu tarafından yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ,dava masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı … dava dilekçesinde, Konya . İcra Dairesi … E. Sayılı dosyaya müvekkil Muammer Taşkının haksız ve hukuka aykırı bir şekilde itirazda bulunduğunu iddia ederek, itirazın iptaline karar verilmesini ve alacağın %20sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinde bulunduğunu, ancak; Konya . ATM. … sayılı esas dosyasında alınan kusur raporları gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin desteği olan … plakalı araç sürücüsü …’ın 03/06/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında herhangi bir kusuru bulunmadığını, işbu nedenle ilgili mahkemece alınan kusur raporu kabul edilemez olduğunu, İşbu nedenle tekrar kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, ödeme emrine itiraz eden, borçlunun velisi, vasisi, kayyımı veya mirasçısı ise ( asıl borç bu kimselerin kendi fiillerinden doğan bir işlem olmadığından) bu halde borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için, bu kimselerin ödeme emrine kötü niyetle itiraz ettiklerinin davacı tarafça ispat edilmiş olması gerektiğini, (iik md.67) Şöyleki; davalı müvekkili Anayasa’nın 36. Maddesi gereğince meşru vasıta ve yollarından faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğunu, eğer müvekkili icra takibine itiraz etmemiş olsa idi bu hakkından vazgeçmiş sayılacak olduğunu, bu nedenledir ki davalı müvekkilinin icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için itirazın haksızlığı yanında takibe konu alacağın likit (hesap edilebilir, belirlenebilir, muayyen) nitelikte olması gerekir. Ancak işbu davada alacak likit olmadığını, alacağın likit olmaması durumunda; müvekkili takibe haksız yere itiraz etmiş olmaz ve dolayısıyla icra inkar tazminatına hükmedilemez olduğunu beyanla; Davacının taleplerinin haksız ve mesnetsi olması sabebiyle davanın reddine, Talep edilen icra inkar tazminatının reddine, Yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememiz dosyası ile birleşen Karaman . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 03.06.2014 tarihinde …’a ait olan …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin, …’a ait olan … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında sürücü … vefat ettiğini, kazada sürücü …’ın asli kusurlu olduğunu ve aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının olmadığının tespit edildiğini, kazada hayatını kaybeden … mirasçısı … tarafından müvekkili … aleyhine dava açıldığını, Konya .Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı ilamı ile müvekkili … destekten yoksun kalma tazminatı ödemesine karar verildiğini, söz konusu dosyaya istinaden 1.565,10 TL bakiye ilam harcının müvekkili … tarafından 18.10.2017 tarihinde ödendiğini, mevzuat gereği tazminat alacaklısının yerine geçen müvekkili … ödediği tazminatı, … plaka sayılı araç sürücüsü vefat eden …’ın mirasçılarından tahsil etmek amacıyla Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı …’nin icra dairesinin yetkisine itirazı üzerine Karaman İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafından borca itiraz edilerek icra takibinin haksız olarak durdurulduğunu, zorunlu arabuluculuk aşamasında anlaşma sağlanamadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde, Mahkemece hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra 1.584,78 TL’nin davalıdan tahsili için, Karaman İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, ayrıca davalının alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin mahkememiz dosyası ile birleşen Karaman . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Ticari dava şartı olan Arabuluculuk süreci yönünden eksiklik olup , dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddi gerektiğini, zamanaşımı ve hak düşümü sürelerinin gözetilerek davanın reddi gerektiğini, davalı …’ye davalı sıfatı ile husumet yöneltilmesi ve dava açılması mümkün olmadığını, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, davalı … Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dava dosyasının tarafı olmadığını, kaza sırasında kazaya karışan ve ZMSigortası olmayan … plakalı motosiklet sahibi … olduğunu, aynı alacak miktarına ilişkin Konya .İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile takip başlatılmış olup, aynı alacağa ilişkin ikinci bir dosya açılmasıda mükerrer ödemeye sebep olacağını, … talep ettiği rücu bedeli araştırılırsa, bu ödemenin Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası mahkeme kararına göre …’ın babası … dosyasından dolayı olduğu görüleceğini, … , rücu imkanı olmadığı halde , davalı … aleyhine haksız icra takibi yapmış ve dava açmış olup , haksız takip nedeniyle % 20 den aşağı olmamak üzere tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesi talep edildiğini, davanın reddine , % 20 den aşağı olmamak üzere tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememiz dosyası ile birleşen Karaman . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekilinin itirazları haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı vekilinin arabuluculuk süreci yönünden eksiklik olduğu iddiaları gerekçe ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı aleyhine Konya Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı dosyası ile başvuru yapılmış olup, 08.04.2020 tarihinde arabuluculuk son tutanağı düzenlendiğini, davalı …’nin Karaman İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazı taraflarına 21.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, itirazın iptali davası için kanunda öngörülen süre dolmadığını, dava süresinde açıldığını, davalının bu yöndeki itirazları haksız olduğunu, davalı vekilinin husumet itirazı hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı …, 03.06.2014 tarihinde meydana gelen kazada … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın annesi olup, … mirasçısı olarak, … tarafından ödenen karar ve ilam harcından sorumlu olduğunu, davalı vekilinin davalının sorumlu olmadığına yönelik bütün itirazları haksız olduğunu, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında … plaka sayılı motosiklet sahibi … ve vefat eden …’nın mirasçısı (babası) … aleyhine icra takibi bulunmakta olup, … tarafından borca itiraz edilmediğinden takip kesinleştiğini, borçlu …’ın itirazı üzerine Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında itirazın iptali davası açılmış olup, dava derdest olduğunu, husus dava dilekçelerinde de belirtilmiş olup, davalı vekilinin bu yöndeki itirazları haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı vekilinin mükerrer takip olduğu yönündeki iddiaları haksız olduğunu, davalının diğer mirasçı …’dan boşanmış olmasının davalının sorumluluğuna hiç bir etkisi bulunmadığını, davalı müteveffanın annesi olduğundan mirasçısı konumunda olup, TMK m.641 gereğince “Mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar”. Davalının kötü niyet tazminatı talebine itiraz ettiklerini, davalı vekilinin cevaplarına karşı cevaplarının sunulması, davalı vekilinin itirazlarının reddi ile dava dilekçemizdeki taleplerin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Dava … zarar verene ödediği tazminatın zarar sorumlusundan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 14/b maddesinde; Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için zorunlu sigortalara ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … oluşturulacağı;
… Yönetmeliğinin 16/c maddesi; hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle zarardan sorumlu olan kişilere veya yükümlü sigorta şirketine ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde rücu edilebileceği, yine … Yönetmeliğinin 17. Maddesinin 2. Fıkrası da … ödediği tazminat miktarınca hukuken zarar gören kişi yerine geçeceği hükmüne havidir.
Kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere … yaptığı ödemelere ilişkin rücu hakkının temeli halefiyet ilkesine dayanmaktadır. Halefiyet ile rücuyu birbirinden kesin bir şekilde ayırmak gerekir. Alacaklıya ifada bulunun bir kimsenin onun bütün hak ve yetkilerine sahip olarak sorumlu olan bir başka kimseye başvurmasına halefiyet denir. Pek eski bir müessese olan halefiyet ile edada bulunan şahıs alacaklının yerine geçmekte, borcun nevi ve mahiyetinde, borçlunun şahsında ve vecibelerinde bir değişiklik olmamaktadır (… , Sigorta ve Sosyal Sigortada da Halefiyet ve Rücu), halefiyet basit bir rücu hakkından farklı olup, halef olan kişi rücu hakkı olan kişiye nazaran daha geçiş imkanlara sahiptir, rücu hakkı olan kimse bu hakkını kullanabilmek için sadece alacaklıya ifada bulunduğunu ispatla yetinemez; ayrıca rücua esas teşkil eden hukuki sebeplerden birinin varlığını da ispat etmelidir. Halefiyette ise ödemede bulunan kimse kural olarak sadece ödemeyi ispat etmekle yükümlüdür.
Rücu hakkı ifa eden alacaktan bağımsız bir haktır. Halefiyet ise alacağın ifasına rağmen alacağı sona erdirmeyip onun ifa edene geçmesi sonucunu doğurur, bu nedenle rücu hakkı sahibi alacaklıya ait bulunan bütün yetkilerden ve feri haklardan faydalanamazken, halefiyette alacak hakkına bağlı olarak bütün yetkiler ve feri haklar, alacak ile birlikte talep olan kimseye intikal etmektedir. (… , Borçlar Hukuku)
Bu farklar nedeniyle her rücu hakkının mevcut olduğu yerde halefiyet hakkı söz konusu olamamasına rağmen, her halef olan kimse rücu hakkına sahiptir.
Halefiyet müessesesi; genel olarak Borçlar Kanununda tanzim edilmiş olup, Türk Ticaret Kanununda da özel halefiyet halleri öngörülmüştür. Kanunda veya diğer düzenlemelerde hüküm bulunmadığı sürece halefiyet hususu söz konusu olamayacaktır.
Mevzu davamızdaki rücuen tazminata dair … halefiyetlik durumu da yukarıda belirtilen … Yönetmeliğinin 17/2 fıkrası gereğidir.
Haklara halef olunmasının önemli neticelerinden birisi de sorumlu kişi aleyhine açılan davanın kaynağı, sebebi ve mahiyeti ile; eğer zarar tazmin edilmemiş olsa idi, zarar görenin açacağı esas davanın aynı olmasıdır. Mevzu davamızda da davalının sorumluluğuna göre haksız fiil davanın temelini oluşturmaktadır. Halefiyet sadece maddi bakımdan değil usul hukuku bakımından da söz konusu olduğu için bu dava sebebine karşı zarar görenin açacağı esas dava hangi yetkili ve görevli mahkemede açılması gerekiyor ise; bu zararları tazmin ederek zarar gören yerine geçen ve haklarına halef olan … da aynı mahkeme de davasını icra etmesi gerekmektedir.
Şöyle ki; halefiyet davası bir ticari dava olmayıp aynı zarar görenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu dava gibi görülmektedir. Dava sigorta poliçesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, … zarar görene yaptığı ödemeler de herhangi bir poliçe veya sigorta kaydından kaynaklanmamaktadır. …, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. Maddesi gereği oluşturulması hususu veya ilgili düzenlemede … sorumluluğunun, zorunlu sigorta poliçesi teminat miktarları dahilinde olmasına yönelik belirlemeler iş bu rücu davasında TTK’da düzenlenen Sigorta işlemlerine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği manasını taşımadığı takdir ve kanaatine varılmıştır.
Nitekim; Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/09/2021 tarih … esas, … karar sayılı kararında; … açtığı rücu davalarında Konya Bölge Adliye Mahkemesinin . Hukuk Dairesi, Adana Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin . Hukuk Dairesi ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin . Hukuk Dairesinin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin taleplerin değerlendirilmesinde ”… tarafından ödediğinin rücuen tahsili için zarar sorumluları olan gerçek kişi malik ve sürücüye karşı açılan davalarda GÖREVLİ MAHKEMENİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA” yönelik içtihat ile Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki uyuşmazlık giderilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin Esas Karar, Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar, Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar, Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar, Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı içtihatları ile;
KONYA BAM . Hukuk Dairesinin 14.12.2020 tarih … Esas … Karar, Ankara BAM . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar, İstanbul BAM . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar, Antalya BAM . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar, Adana BAM . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar,Gaziantep BAM . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar, Ankara BAM . Hukuk Dairesinin … Esas … sayılı kararları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay . Hukuk Dairesinin mercii tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmediği anlaşılmıştır.(Örn;Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar, Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar ),
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; izah edilen hususlar nedeniyle … zarar görene yaptığı ödemelere ilişkin, zarar göreninin yerine geçerek açtığı davalara temel teşkil eden husus haksız fiilden kaynaklandığından ve bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl dava ve Birleşen dava yönünden, H.M.K.114/1-c, H.M.K. 115/1-2 maddesine göre mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, görevli mahkemenin KONYA ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ olduğuna,
2- HMK 20/1 maddesine göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, aksi halde HMK 20/2 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3- HMK 331/2 Maddesine göre harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin görevli mahkemede dikkate alınmasına,
Dair; tarafların ve vekillerinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi.12/04/2022

Katip Hakim