Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/127 E. 2022/337 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR: 1-
VEKİLİ :
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA İHBAR
OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18/12/2018
KARAR TARİHİ: 18/05/2022

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 06/06/2018 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkili …’ nun ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin geçici ve kalıcı iş göremezliğine maruz kaldığını, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ nin teminatı aldığında olduğunu, bu nedenle sözü geçen sigorta şirketinin de müvekkilinin uğradığı maddi zararlardan diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğunu, diğer davalılar sürücü … ile araç maliki olan …’ in ise maddi ve manevi zararların tanziminden sorumlu olduklarını, müvekkilinin bir çok yerinde kırık, zedelenme ve ezilmelerin bulunduğu gibi karaciğerinde de yırtılmanın meydana geldiğini, bu sebeplerle müvekkilinin bir çok kez cerrahi operasyona maruz kaldığını, müvekkilinin tedavisinin Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde yapıldığını, müvekkilinin bu süreçte hem maddi hem manevi zararının oluştuğunu, müvekkilinin kalıcı sakatlık sebebiyle günlük ihtiyaçları ile öz bakımını dahi karşılayamaz hale geldiğini, müvekkilinin uğradığı maddi zararların tanzimi için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını, ancak davalı sigorta şirketinin başvurularına rağmen her hangi bir ödeme yapmadığını, müvekkilinin gelirinin asgari ücretin üzerinde olduğunu, hesaplama yapılırken bu hususun dikkate alınması gerektiğinden bahisle öncelikle davalı malik adına kayıtlı … plakalı aracın ve davalılar adına kayıtlı taşınmaz ve araçların tespit edilerek davada verilecek kararın kesinleşmesine kadar 3. Kişilere devrinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilmesine, her türlü yasal haklarının saklı kalması kaydıyla 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte … Sigorta A.Ş. haricindeki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 150.000,00 TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, her türlü yargılama harcı ve giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin meydana gelen trafik kazasının meydana gelmesinde her hangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin trafik kazasına karışan … plakalı aracın maliki olduğunu, dava konusu kazanın oluşumunda davacının asli kusurlu olduğunu, kazanın meydana geldiği karayolu iki şeritli bir yol olmasına rağmen ilgili idare tarafından gerekli tedbirlerin alınmadığı ve uyarıların tam teşekkül etmediğinin sabit olduğunu, bu nedenle idarenin kusurlu olduğunu, diğer davalı sürücü …’ ın yasal hız sınırları içerisinde sollamaya girdiğini ancak davacının hiç uyarı işareti vermeden yolun solunda yer alan tali yola girerek ve davalı sürücünü tüm çabalarına rağmen davacıya ait motosiklete çarptığını, kazanın oluşumunda davacı tarafın ağır ve asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin her ne kadar araç işleteni sıfatına haiz olsa da kusursuz olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere araç sahibinin kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceğini, kanun maddesine istinaden davacının asli kusuru nazara alınarak hesaplanacak tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, müvekkilinin maliki bulunduğu aracın … Sigorta A.Ş. tarafından kasko sigortası örtüsü altına alındığını, sözü geçen sigorta şirketinin davaya dahil edilmesi gerektiğini, ZMMM poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ile SGK tarafından bağlanan gelir ve ödemelerin hesaplanacak tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde sözü geçen rahatsızlıkların ve operasyonların tamamının kaza sonrası oluşan rahatsızlıklar olduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, soruşturma dosyasında henüz iddianame düzenlenmediğini, bu nedenle ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, manevi tazminat tutarının bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurmaması gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği manevi tazminat tutarının afaki olduğunu, bu nedenle söz konusu taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, ayrıca davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarından bahisle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin meydana gelen trafik kazasının meydana gelmesinde her hangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin trafik kazasına karışan … plakalı aracın sürücüsü olduğunu, dava konusu kazanın oluşumunda davacının asli kusurlu olduğunu, kazanın meydana geldiği karayolu iki şeritli bir yol olmasına rağmen ilgili idare tarafından gerekli tedbirlerin alınmadığı ve uyarıların tam teşekkül etmediğinin sabit olduğunu, bu nedenle idarenin kusurlu olduğunu, müvekkili …’ ın yasal hız sınırları içerisinde sollamaya girdiğini ancak davacının hiç uyarı işareti vermeden yolun solunda yer alan tali yola girerek müvekkilinin tüm çabalarına rağmen davacıya ait motosiklete çarptığını ve ağaçlara çarpmak suretiyle durabildiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle ağır şekilde yaralandığını, komada kaldığını ve birden fazla ağır ameliyatlar geçirdiğini, müvekkilinin tedavisinin halen devam ettiğini, müvekkilinin ağır yaralanması nedeniyle kazaya dair bir şey hatırlamadığını, kazanın oluşumunda davacı tarafın ağır ve asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin sürücüsü olduğu aracın … Sigorta A.Ş. tarafından kasko sigortası örtüsü altına alındığını, sözü geçen sigorta şirketinin davaya dahil edilmesi gerektiğini, ZMMM poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ile SGK tarafından bağlanan gelir ve ödemelerin hesaplanacak tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde sözü geçen rahatsızlıkların ve operasyonların tamamının kaza sonrası oluşan rahatsızlıklar olduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, soruşturma dosyasında henüz iddianame düzenlenmediğini, bu nedenle ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, manevi tazminat tutarının bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurmaması gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği manevi tazminat tutarının afaki olduğunu, bu nedenle söz konusu taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, ayrıca davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarından bahisle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. (Yeni Unvanı … Anonim Şirketi) Vekili cevap dilekçesi ile özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ancak aracın poliçe teminatı altına alınmış olmasının teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, işletenin sorumluluğunun bulunmadığı hallerde müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, yargılamaya konu kazaya karışan araçların kusur dağılımının uzman bilirkişilerce belirlenmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte kaza neticesinde davacı yaralanmış ve gelir kaybına uğramış ise tazminat taleplerine esas gelirlerin mahkemece araştırılması gerektiğini, davacının iş göremezlik tespitlerinin Adli Tıp Kurumunca yapılması gerektiğini, davacının iş göremezlik ve beden gücü kaybı taleplerinden SGK tarafından ödenen meblağın düşülmesi gerektiğini, müvekkilinin tedavi masrafı, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderlerini ödeme yükümlülüğünün bulunmadığından bahisle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. Vekili 10/04/2019 tarihli beyan dilekçesi ile özetle; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde kasko poliçesi İMM ek teminatı ile manevi tazminat dahil 100.000,00 TL limitle sınırlanmış olarak teminat altına alındığını, davaya ihbar olunan sıfatı ile davaya dahil olduklarından haklarında hüküm kurulmamasını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin maddi tazminata ilişkin taleplerden bakımından trafik sigortası limitini aşan miktardan sorumlu olduğunu, davacının davalı araç sürücüsünün kusurunu ve oluşan zararı ispat etmekle mükellef olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte kusur oranının Adli Tıp Kurumunca belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusur oranında olduğunu, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kurumunca tespit edilmesi gerektiğini, trafik kazası ile maluliyet arasında illiyet bağının da tespit edilmesi gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemek üzere davacının tedavi giderleri, geçici süreli bakım giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin tüm talepleri bakımından ilgili mevzuat kapsamında SGK’ nın sorumlu olduğunu, davacının resmi belge sunmaması durumunda gelirin asgari ücret üzerinden esas alınması gerektiğini, davacının manevi tazminata ilişkin taleplerinin de fahiş olduğundan bahisle karar ittihazında açıklamalarının da dikkate alınmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 01/11/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile özetle; bilirkişi ek raporundaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, dosyaya sunulan aktüerya bilirkişi raporunda sürekli iş göremezlik tazminatı için 1.278.617,12 TL, geçici iş göremezlik tazminatı için 56.339,30 TL hesaplama yapıldığını, HMK 107/2 uyarınca müvekkili için 149.000,00 TL olarak belirttikleri sürekli iş göremezliğe ilişkin taleplerini 1.278.617,12 TL olarak; yine HMK 107/2 uyarınca müvekkili için 1.000,00 TL belirttikleri geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerini 56.339,30 TL olarak artırdıklarını, sözü geçen tutarların kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş. Teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, 200.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, hür türlü yargılama harç giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 05/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; 25/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporundaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, müvekkili için 1.278.617,12 TL olarak artırdıkları sürekli iş göremezliğe ilişkin taleplerini 1.716.501,73 TL olarak ıslah ettiklerini, buna göre 1.716.501,73 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 56.339,30 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketinin teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, hür türlü yargılama harç giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; yaralanmalı trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazminine yönelik maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce; taraf vekillerinin bildirdikleri deliller toplanmış, trafik kazası tespit tutanağı örneği, trafik sigortası poliçesi örneği, Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası örneği, tarafların aile nüfus kayıtları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları hakkında zabıtaca düzenlenmiş tutanaklar, kazaya karışan taşıtın trafik sicil kayıtları, davacının yaralanması nedeniyle rücuya esas bir esas ödeme yapılmadığına ilişkin SGK yazısı, davacının çalışmadığına ve geçimini nasıl sağladığının bilinmediğine ilişkin zabıtaca düzenlenmiş tutanak, taraf vekillerinin verdikleri dilekçeler, kurum ve kuruluşlardan gelen cevabi yazı ve ekleri, davacı vekilince sunulan talep artırım ve ıslah dilekçesi, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin 13/10/2020 tarih … Esas, … Karar sayılı kararı ile 11.11.2019 tarihli Adli Tıp Trafik Dairesinin raporu ile aslı derecede kusurlu olduğu tespit edilen sanık …’ in suçu sabit bulunmakla hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sözü geçen karar sanık müdafisinin istinaf edilmekle Konya BAM . Ceza Dairesinin 16/11/2020 tarih … Esas, … Karar sayılı kararı ile sanık müdafisinin istinaf talebinin esastan reddine kesin olarak karar verildiği ve mahkumiyet kararının 16/11/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla temin edilen bilirkişi kurulu raporunun incelenmesinde; davalı …’ in meydana gelen kazada %100 oranında, tamamen kusurlu olduğu, davacı …’ nun meydana gelen kazada atfı kabil kusurunun bulunmadığına ilişkin rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce temin edilen Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adil Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 19/07/2019 tarih … sayılı bilirkişi raporunun incelenmesinde; “30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resimi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre: Balthazard formülüne göre hesaplanmasında şahsın sürekli iş görmezlik oranının %77 olduğunu, 6111 sayılı kanun kapsamında tedavi giderlerinin SGK tarafindan karşılandığını, SGK’ca karşılanmayan 6111 sayılı kanun kapsamı dışında kalan masrafların 6.500,00 TL olarak değerlendirildiğini, ömür boyu %50 oranında bakıcı ihtiyacı olduğunu, kişiye verilecek toplam tedavi masraflarının 6.500,00 TL olduğunu ve bu miktara 9 ay boyunca kazanç kaybının da eklenmesinin uygun olacağını, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağını bildirir” rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce temin edilen Adli Tıp Kurumu İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu Başkanlığının 10/03/2021 tarih … sayılı raporu mahkememizce incelenmiş olup, sözü geçen raporda 11/10/2008 tarih ve 27021 Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği gereğince (“……1)… oğlu … doğumlu …’nun 06.06.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (6a…………25)A % 29×1/2= %14.5, Gr1 I (13a………..30)A %34, Gr1 II (73 ……….41)A %45 x ½= %22,5, Gr1 II (69 ………41)A %45 x 1/6 = %7.5, Balthazard formülüne göre %59.54, E cetveline göre % 55.0(yüzdeellibeşnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2)İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18(onsekiz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” denilerek davacının meslekte kazan gücünün %55 olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının elde edebileceği muhtemel gelirlerin tespiti için kurum ve kuruluşlara yazılan yazılara gelen cevaplar ile tüm dosyamız aktüerya bilirkişiye tevdi edilerek temin edilen rapor ve ek raporlar mahkememizce incelenmiştir.
Mahkememizce temin edilen 25/03/2022 tarihli aktüerya bilirkişisi raporun incelenmesinde; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile P.M.F. Yaşama Tablosuna göre yapılan hesaplamada; 06.06.2018 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanıp 18 ayda iyileşen ve %55 oranında malul kalan …’nun; 1-) 06.06.2018 — 06.12.2019 Tarihleri Arası 18 Aylık Süre ile Sınırlı Geçici İş Göremezlik Süresinde Uğradığı Maddi Zararının; 56.339,30 TL, 2-) 07.12.2019 — 05.12.2059 Tarihleri Arasındaki Süre ile Sınırlı Sürekli İş Göremezlik Devresinde Uğradığı Maddi Zararının; 1.716.501,73 TL olduğu, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ile TRH-2010 Erkek Mortalite Yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamada ise; 06.06.2018 tarihinde meydana gelen kazada %77 oranında malul kalan davacı …’nun 06.06.2018-06.12.2019 tarihleri arasındaki 18 aylık süre ile sınırlı geçici iş göremezlik süresi maddi zararının 56.339,30 TL, sürekli iş göremezlik zararının ise 2.707.360,88 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme sonucunda; davacı vekilince davalılar aleyhine açılan bu davada; 06.06.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı motosiklet sürücüsü davacı …’nun yaralanması nedeniyle, … plakalı araç sürücüsü …, araç maliki … ile … plakalı aracın ZMM poliçesi sigortacısı yönünden maddi, davalı gerçek şahıslar yönünden ise manevi tazminat talep edilmiş olup; davalı gerçek şahıslar vekilince ilk olarak zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; Karayolları Trafik Kanunun 109. maddesinde belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolmamış olduğu anlaşıldığından bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Esastan yapılan inceleme ve değerlendirmeye göre; 06.06.2018 tarihinde meydana gelen kazada kask taktığı anlaşılan motosiklet sürücüsü davacının tam kusursuz, davalı …’inde asli dercede %100 oranında kusurlu olduğu, Konya . Ağır Ceza Mahkemesince İstanbul Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden alınan 11.11.2019 tarihli raporu ile, Mahkememizce Ankara Nöbetçi Asliye ticaret Mahkemesi kanalı ile Karayolları Fen Heyetinden temin edilen 11.02.2022 tarihli raporları ile tespit edilmiş olup raporlar arasında herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce her ne kadar Yargıtay uygulamaları nazara alınarak kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri nazara alınarak, Necmettin Erbakan Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından rapor alınmış ise de; Konya BAM 3. Hukuk Dairesinin mevcut uygulamaları nazara alınarak 11.10.2008 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinden de alternatif rapor alınmasına karar vermek gerekmiştir.
Yine Yargıtay uygulamaları ve Konya BAM . Hukuk Dairesinin uygulamaları nazara alınarak aktüerya bilirkişisinden altertanif hesaplı rapor alınmıştır.
Davacı vekilince verilen 05.04.2022 tarihli dilekçe ile aktüerya bilirkişince Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile PMF 1931 yaşam tablosu nazara alınarak düzenlenen hesap raporuna göre davadaki maddi tazminata ilişkin taleplerin ıslah edildiği anlaşıldığından, HMK 26. maddesi nazara alınarak davacının talebiyle bağlı kalınmak suretiyle davacının maddi tazminat taleplerinin kabulü ile, davalı adına kayıtıl … plakalı aracın hususi araç olduğu da değerlendirilmek suretiyle davacının maddi tazminat talebinin davalı gerçek şahıslar yönünden kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden de temerrüt tarihi olan 17.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Borçlar Kanunun 56. maddesine göre hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının gözetilmesi gerekmekte olup; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf içinde yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde, zarar görenin maluliyet oranı, zarar verenin kusuru gibi her olaya göre değişen özel hal ve şartları gözetmek gerekmektedir. Bu yasal çerçeve kapsamında davacı vekilinin manevi tazminat talebi değerlendirilmiş ve davacının talebinin kısmen kabulü ile, 90.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davacının maddi tazminat davasının ıslah dilekçesi nazara alınarak KABULÜ İLE; davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile;
56.339,30 TL geçici iş göremezlik tazminatı,
1.716.501,73 TL sürekli iş göremezlik tazminatı,
OLMAK ÜZERE 1.772.841,03 TL MADDİ TAZMİNATIN davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 06/06/2018 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 17/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine.
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE;
90.000,00 TL MANEVİ TAZMİNATIN kaza tarihi olan 06/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’ den tahsili ile davacıya verilmesine.
Fazlaya ilişkin talebin reddine.
3-Alınması gereken 127.250,67 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin ve sonradan alınan 6.738,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 120.512,43 TL harcın (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.772.841,03/1.862.841,03 oranında olmak üzere) davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
4-Yargılama giderinden ayrı olarak davacıların peşinen karşıladığı 35,90 TL başvuru harcı, 1.195,43 TL peşin karar ve ilam harcı, 5.542,81 TL ıslah harçları ile 5,20 TL vekaletnâme suret harcı olmak üzere toplam 6.779,34 TL harcın (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.772.841,03/1.862.841,03 oranında olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
5-Davacının yaptığı 728,60 TL taraf davetiye ve posta giderleri, 2.000,00 TL aktüerya bilirkişi ücreti gideri, 1.500,00 TL kusur raporu bilirkişi heyeti ücreti gideri, 1.070,00 TL Adli Tıp Kurumu gideri olmak üzere 5.298,60 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan % 94,42 oranına isabet eden 5.002,94 TL yargılama giderinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.772.841,03/1.862.841,03 oranında olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalıların yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat nedeniyle 94.849,44 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/1. maddesi gereğince kabul edilen manevi tazminat nedeniyle maktu 12.500,00 TL nin davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2. maddesi gereğince reddedilen manevi tazminat nedeniyle maktu 12.500,00 TL nin davacıdan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine.
8-İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davanın kabul/talep oranı olan %94,42 oranına isabet eden miktarın sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
9-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar hazır olan davalılar vekilleri ile davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/05/2022

Başkan Üye Üye Katip