Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/8 E. 2023/300 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Mahkememizce verilen 22/10/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 12/12/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 31/07/2018 tarihli dilekçesiyle; davacı müvekkilinin Avrupa’nın en önemli klima üreticilerinden biri olan ve 70 yıldır klima pazarında faaliyet gösteren Fransız … firmasının … ve … marka ürünlerinin ithalatını ve yurtiçi pazarına yönelik ticaretini yaptığını, davalı şirketin 2015 yılından bu yana müvekkili şirketin ithalatını ve ticaretini yaptığı ürünleri Konya, Batı Akdeniz’de, Antalya, Alanya, Fethiye bölgelerinde münhasır bayiliğini yürüttüğünü, taraflar arasındaki ticari ilişkinin esasları karşılıklı elektronik posta yazışmaları dahilinde belirlenmiş olup, bu şekilde 2015 yılında başlayan ticari münhasırlık ilişkisi sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiği, 22 Ocak 2018 tarihine kadar sürdüğünü, taraflar arasındaki ticarete uygulanacak akdi kurallar davacı şirket yetkilisi … tarafından davalı şirket yetkilisi …’a gönderilen 16 Aralık 2016 tarihli elektronik posta ekinde yer alan yine 16/12/2016 tarihli Sipariş Formuna göre yapıldığını, burada karşılıklı mutabık kalınan esaslara göre davalı yanın siparişte onaylanan ödeme planı dışında yapılan ödemeler için aylık % 2 vade farkı uygulaması gerektiğini, davalı şirketin onaylayıp işe başladığı 16/12/2016 tarihli sipariş formuna göre davalının dava dilekçesinde yazılı 9 adet çeki davacı şirkete teslim edilmesini kararlaştırıldığını, davalı şirket sipariş formunda kararlaştırıldığı şekilde çeklerini teslim etmemiş ödemelerinde aksaklıklar yaşanmaya başladığını, ödemelerde yaşanan bu aksaklıklara ilişkin olarak müvekkili şirket yetkilisi … 23 Ağustos 2017 tarihli elektronik posta ile davalı şirket yetkilisi …’a bildirimde bulunulduğunu, davalı yanın buna rağmen sipariş formuna uygun şekilde ödeme yapmadığını, onun yerine 22 Ocak 2018 tarihinde tanzim edip Konya . Noterliğine ait … yevmiye nolu ihtarname ile gerçeğe uymayan dayanaksız nedenler ileri sürerek sözleşmeyi haksız olarak feshetmek yoluna gittiğini, müvekkilinin Beyoğlu . Noterliği’ne ait 29/01/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile ihtara cevap verdiğini, davalı şirket ile kurulu sözleşmenin yürüyeceğine inanılarak davalı şirketin vekil yetkilisi … ve davalıya ait bayilerin Fas ülkesine yapılan gezinin harcama tutarı 7.000,00 Avro paranın geri ödenmesini istediğini, davalı firmanın haksız olarak feshettiği münhasırlık anlaşması uyarınca 2017 yılı için belirlenen hedeflerin % 22 oranında altında kalmış olması itibariyle bundan doğan 40.000,00 TL. kar kaybının müvekkili şirkete ödenmesini istediğini, davalının Konya . Noterliği eliyle tebliğ ettirdiği 05/02/2018 tarihli … yevmile nolu ihtarnamesi ile faturaya itiraz ettiğini bildirmiş ve ihtarname ekinde faturayı iade etmek yoluna gitmediğini, davalı tarafça sözleşmenin haksız ve geçerli bir nedene dayanmadan sözleşmenin feshedilmesi üzerine bu haksız fesih işleminden sonra istenip de ödenmeyen alacaklarının tahsil edilebilmesi için Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası tahtında davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, davalının takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 27/08/2018 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı taraf ile müvekkili şirketin 2015 tarihinden bu yana ticaret yaptıklarını, yapılan ticaret sene başında o seneye ait olmak üzere gönderilecek mallar ve ödemenin ne şekilde olacağına ilişkin bilgilendirme yapılarak mail yolu ve telefon görüşmeleri ile anlaşma sağlanmakta olduğunu, müvekkili şirket bu zamana kadar davalı taraftan mal satın aldığını karşılığında hem müşteri hem de kendi çekleri nakit havale ödeme aynı zamanda müşteri kartları ile ödemeler yapıldığını, davacının iddia ettiği çekler hiçbir zaman ticarete konu olmayıp müvekkilinin gönderdiği ve ödemesini yaptığı çekler davacının kabulünde olunarak ticaretin süregeldiğini, taraflar arasındaki sözleşmede müvekkilinin haksız olarak sözleşmeyi feshetmesi sonucu değil davacının göndermesi gereken malların göndermemiş olması nedeniyle son bulmuş ve müvekkilinin bunun sonucu zarara uğradığını, davacıya Konya . Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilmiş ve müvekkilinin alacağı olan miktarın gönderilmesi talep edilmiş ancak davacı tarafında herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacı şirket tarafından 250.000,00 TL. üzerinde ticaret yapmış olduğu şirketlere bu gezi hediye edilmekte olup, müvekkile de aralarındaki ticari ilişkiden dolayı söz konusu gezi hediye edildiğini, davacı şirketin hediye etmiş olduğu söz konusu gezi kendi yayınlamış oldukları sirkülerde de yazmakta olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme de hem müvekkili şirket tarafından değil davacının sözleşmeyi ihlal etmesi sonucu son bulmuş hem de sözleşmenin son bulması durumunda söz konusu gezinin harcamaların iade edileceğine ilişkin olarak sözleşmede bir ibare bulunmadığını, sözleşme müvekkili tarafından feshedilmediğini, davacının göndermesi gereken malları göndermemesi dolayısıyla sözleşmeye aykırı davranışı sonucu son bulduğunu, müvekkilince gönderilen çeklerin hepsi muntazam şekilde ödendiğini, davacı tarafın mal vermesi ticareti sekteye uğrattığını, sözleşmenin son bulmasında hem müvekkilinin kusuru bulunmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşmede davacının talep ettiği kar kaybının ödenmesine ilişkin de bir ibare bulunmadığını, dolayısıyla davacı tarafından talep edilmiş olan bu miktarın haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğunu, davacının taraflar arasındaki ticarete aykırı davranışı sonucunda müvekkilinin mahrum kalınan karı sonucu menfi zararı da olmuş olup buna ilişkin dava haklarının saklı olduğunu, müvekkili hakkında açılmış olan haksız iş bu davanın reddini, mahkeme harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası dosyamıza getirtilmiş, dava konusu faturaya ilişkin BA ve BS formlarının gönderilmesi için ilgili Vergi Dairesi Müdürlüklerine müzekkereler yazılmış, davacı ve davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının gönderilmesi için ilgili ticaret sicil Müdürlüklerine müzekkereler yazılmış, Türk Hava Yolları A.O.ne müzekkere yazılarak dava dilekçesinde bahsi geçen kişiler adına düzenlenmiş uçak biletleri dahilindeki uçuşların yapılıp yapılıp yapılmadığı araştırılmış, tarafların ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılarak raporlar alınmış, raporların taraflara tebliği sağlanmış, davacı tanığı …’in dinlenmesi için bulunduğu yer adresine talimat yazılarak imzalı beyanları alınmıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinde talimat yoluyla inceleme yaptırılmış, İstanbul Anadolu . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına sunulan M.M. bilirkişisi …’in 03/09/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre ; davacı şirketin incelenen defterlerinde TTK. 64/3. maddesi uyarınca ibraz edilen yıllar yevmiye defteri açılış tasdikinin yapıldığını, TTK. 64/4 maddesi uyarınca ibraz edilen yıllar yevmiye defteri kapanış tasdiki yapıldığını, TTK. 65. maddesi ve VUK kayıt nizamı hükümleri uyarınca defterler ve gerekli diğer kayıtlar Türkçe tutulmuş olup, kazıntı ve silintiye rastlanmadığını, davacıya ait 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterleri delil niteliği taşıdığını, BS formlarında Gelir İdaresine yapılan bildirimler dönem faturaları ile eşleştiğini, 26/01/2018 tarihinde … nolu 16.825,92 TL. vade farkı faturası … Tic. Ltd. Şti.ne düzenlenmiş olup, işyeri defter kayıtlarına 26/01/2018 tarih … yevmiye numarası ile kayıt edildiğini, ancak Konya . Noterliği 05/02/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini, davacının ticari defterlerinde 31/05/2018 tarih tarihi itibariyle davalının 763,85 TL. alacaklı bakiyesinde olduğu tespit edildiğini, davacının seyahat gideri olarak talep ettiği 7.700,00 Euro karşılığı 36.267,00 TL. alacak için davalıyla herhangi bir fatura düzenlemediği, seyahat için herhangi bir sözleşme yapılmadığı, satışı aşan müşteriler için yapılan gider olup olmadığının tespit edilmediği, mahrum kalma kar payı için davacının fatura düzenlemediği, hesaplama yapılabilecek bir tablonun veya bilginin bulunmadığını rapor etmiştir.
Davalı tarafın defter ve belgelerinde inceleme yapan S.M.M.M. bilirkişi …’in 13/07/2020 havale tarihli raporuna göre; davalı şirkete ait incelenen 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, ticari defterlerin muhasebe usu ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin kendi içerisinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu, davalıya ait incelenen ticari defterlerde Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takip konusu olan toplam bedeli 93.853,76 TL. olan alacak ile ilgili, davalının cari hesap borcuna istinaden davacıya ödemeler yaptığı, takip tarihi itibariyle davalının davacıya takip konusu alacaklardan kaynaklanan borcu bulunmadığı, davalıya ait incelenen 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerde davacı yanın davalıya 6.208,32 TL. borcu olduğu bilirkişi tarafından rapor edilmiştir.
Davacı tanığı …’in beyanlarının alınması için bulunduğu yer adresine talimat yazılmış, İstanbul Anadolu . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında alınan beyanına göre ; ” ben davacı firmada finans sorumlusu olarak yaklaşık 2,5 yıldır çalışırım. Davalı firmanın talebi üzerine kendileriyle çalışmaya başladık. İthal ettiğimiz klimaları davalı firmaya satması için veriyorduk. Bir nevi bayilik işlemi gerçekleştirdik. Konya ve Antalya bölgesinde davalı firmaya ait ürünleri satması gerekiyordu. Davalı bayimiz olması nedeniyle sadece bizim firmaya ait ürünleri satması gerekiyordu. Ancak buna uygun davranmadı. Davalı taahhüt ettiği alımı yapmadı. Vermiş olduğu çekleri vadelerinde ödemedi. Davalıya ve buna bağlı olarak davalının alt firmalarını yurt dışına geziye gönderdik. Gezi sonrasında davalı şirketimizle çalışmak istemediğini beyan etti. Davalının alım taahhüdüne güvenerek yurt dışından ithal etmiş olduğumuz ürünleri satmakta zorlandık ve bunların davalı tarafından alınmaması nedeniyle depo maliyetlerine katlandık. Davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle şirketimizin açıklamaya çalıştığım zararı olmuştur. Olay hakkında bildiklerim bunlardır.” şeklinde imzalı beyanları alınmıştır.
Mahkememizce verilen 22/10/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 12/12/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Davacı vekilinin 20/03/2023 tarihli yemin metni içeriğinde; Davalı şirketin, müvekkil şirketin Konya, Batı Akdeniz, Antalya, Alanya, Fethiye bölgelerini kapsayan münhasır bölge bayii olmadığı, Her sene sonunda, bir sonraki yıl alınacak malların miktarı ve ödeme vadelerinin kararlaştırılmadığı, 2017 yılı için, müvekkil şirket yetkilisi … tarafından gönderilen 16.12.2016 tarihli mail ile 2017 yılında alınacak malların cins ve miktarı ile ödeme vadeleri konusunda kesin olarak anlaşma yapılmadığı, ilgili mailin eki sipariş formunda ödeme planı dışında yapılan ödemeler için aylık %2 vade farkı uygulanacağının kararlaştırılmadığı, Kurulan sözleşmeye aykırı olarak ödemelerin vadelerinde yapmadığı için defalarca şifahi ve yazılı olarak uyarılmadığı, Sözleşmede kararlaştırılan vadede ödeme yapmayarak temerrüte düşmüş olmasına rağmen, sezonun geçmesi nedeniyle satamayacağını düşündüğü malları almamak, gecikmelerden kaynaklanan vade farklarını ödememek ve kendisi ve alt bayiilerinin katıldığı yurt dışı gezisinin maliyetlerinden kurtulmak amacıyla, arada münhasırlık yetkisi içeren ve karşılıklı borç yükleyen bir sözleşme olmasını hiçe sayarak, sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemek amacıyla haksız ve dayanaksız olarak sözleşmeyi feshetmediğine,” ilişkin, davalı şirket yetkilisine, namusu, şerefi, çocukları ve bütün muktesatı üzerine Yemin edasının yaptırılmasını talep etmiştir.
Davalı asil …’in Mahkememizin 22/05/2023 tarihli celsesinde; “Ben davacı şirketin Konya Batı Akdeniz, Antalya, Alanya Fethiye bölgelerini kapsayan bölgesi bayii temsilcisi olduğuma; bölge bayisi olduğum dönemde bütün edimleri yerine getirdiğime, söz konusu faaliyetler ile ilgili herhangi bir borcum olmadığına, davacı taraf ile temsilcisi olduğum firma arasında her sene başında satılacak ve teslim edilecek mallara ilişkin taraflar arasında mutabakat olduğuna ve bunun sene başına mail ve telefon yoluyla anlaşıldığına ve haksız yere de bayilik sözleşmesini fesih etmediğime namusum şerefim ve inandığım bütün değerler uğruna yemin ederim,” şeklinde yeminde bulunmuştur.
Davanın, İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin olduğu, ticari ilişkiye istinaden mahrum kalınan kar payı, fatura ve seyahat giderlerinin davalı/borçlu tarafından ödenmemesi üzerine davalı şirket hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibe yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu ancak, itirazın haksız olduğunu beyan ederek, davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Dosya incelendiğinde; mahkememizin daha önceden … Esas, … Karar sayılı ilamının Konya BAM’ın . Hukuk Dairesinin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile yemin teklifinin davacı tarafa hatırlatılmaması nedeniyle bozularak mahkememize gönderildiği anlaşılmakla, taraflar bozma kararı uyarınca yeniden yargılanmak üzere mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile bozma gerekçesi doğrultusunda yeniden yargılama yoluna gidilmiş, davacı tarafa, davalıya yemin teklif edip etmeyeceğinin hatırlatılması yapılmış, davacı vekilince davalı tarafa yemin teklif edilerek yemin metni düzenlenmiş mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizin 22/05/2023 tarihli son karar celsesinde davalı tarafından davacının mahkememize sunmuş olduğu yemin davalı şirketin yetkilisine eda ettirilmek suretiyle ve yemin ile ilgili bütün usulü işlemler yapılarak yemin merasimi tamamlanmıştır.
Davalı taraf kendisine yöneltilen yemin metnine kendisine daha önce hatırlatılan hak ve sorumluluklarının bildirilmesinden sonra söz konusu metni tekrar ederek yemin etmiştir.
Usul yasamızın 225-239 maddeleri arasında yer alan kesin delil kabul ettiğimiz yemin kurumu mevcudiyetinden davacı taraf yasanın 227. maddesine dayanarak yemin teklifinde bulunmuştur. Bir vakada yemin edilirse artık o olayda başkaca bir delil göstermeye gerek yoktur, o olayın doğruluğu kesin olarak ispatlanmış olur. Davacı taraf, yemin teklifinde bulunarak bu hakkında yararlanmış, ancak davalı taraf yemin teklifini kabul etmiş usulüne uygun yemin etmiş, böylelikle yeminin edası tamamlanmıştır. Davalı taraf haklılığını ispat etmiştir.
Davalı yemin etmekle artık başkaca üzerinde bir sorumluluğun kalmayıp davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ancak davacı tarafın herhangi bir kötü niyeti ispatlanmadığından kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiş olup vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda kötü niyet tazminatına ilişkin sehven hüküm kurulmamış ise de; kısa kararın 2. Maddesine “İspatlanamayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,” şeklinde hüküm kurulması gerektiği , HMK.’nun304.maddesinde; (1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yapıldığı, mahkememizin kısa kararında eksikliğin maddi hatadan kaynaklandığı ve düzeltilmesinin kısa kararla çelişki oluşturmayacağından kısa karara 2. Madde eklenerek “İspatlanamayan kötü niyet tazminatının REDDİNE” şekilinde düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-İspatlanamayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Peşin alınan 1.602,79 TL. nispi karar ve ilam harcından karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL. maktu red karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 1.422,89 TL. harcın istek halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı için (dava değerinin 93.853,76 TL. olduğunun kabulü ile) 12.866,11 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 12/12/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı doğrultusunda talep halinde davacıya İADESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/05/2023

Katip … Hakim …