Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :… …
KATİP :… …
DAVACI :… – …
VEKİLİ :
DAVALI :… – …
VEKİLLERİ :
DAVA :İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:
Davacı tarafından açılan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) dava dosyası Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/06/2023 tarih … Esas … Karar sayılı sayılı görevsizlik ilamı ile mahkememize gönderilmekle dosya mahkememiz … Esas sırasına kaydı yapılarak evrak üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında miras paylaşımına dayalı olarak, paylaşım sonunda bakiye alacakları için vadesi gelince nakit paraya çevirmek amacıyla karşılıklı teminat senetleri verilmiş olup, davalı tarafından takibe konulan senet bedeli müvekkil tarafından ödendiğini, davalının teminat bedelini ödememesi üzerine takip başlatıldığını ancak haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz etmeleri sonucu takibin durduğunu, davalının müvekkilin amcası olduğunu, davalı yanın babasının vefatı üzerine kardeş mirasçılar davalı …, … (müvekkilin babası) ve … kendi aralarında anlaşarak mirası paylaştıklarını, murisin terekesinde yer alan taşınmaz ve taşınırlar nakdi olarak eşit paylara bölünemeyeceği için, tarafların bu malların değerini göz önünde tutarak aralarında paylaştıklarını, murisin terekesinde yer alan … plakalı traktör ile … plakalı aracın paylaşımında, araçların değerleri arasında oluşan bakiye fark alacağı için karşılıklı olarak davalı ile müvekkili arasında teminat senedi düzenlendiğini, babasının yaşlı olması nedeniyle işlerini yürütmesinde yardımcı olan müvekkilinin de işbu teminat senetlerinde taraf olduğunu, murisin terekesinde yer alan … plakalı traktör müvekkile; … plakalı araç ise davalıya tarafların anlaşması sonucu bırakıldığını, tarafların, araçların bedelinden kaynaklanan alacaklarını teminat altına almak amacıyla alacakları tutarında karşılıklı teminat senedi düzenlendiğini, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Cihanbeyli İcra Dairesi … E. Sayılı icra dosyasındaki takip dayanağı belgeye bakıldığında arkadaki ciro zincirine göre davacı …’in cirosunun bulunmadığını, son cirantanın … olduğu görüldüğünü, devredecek kişinin tam ciroda gösterilen kişi olması gerektiğini, senetteki lehtar … gösterildiğinden ilk cironun ona ait olması gerektiğinden cirantanın … olması gerektiğini, fakat … ciro zincirinde görünmediğinden dolayı ciro zincirinin koptuğunu, tkip dayanağı belgeye göre …’in alacaklı olmadığı ve artık takip dayanağı bononun kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı görülmekte olduğunu, müvekkil hakkında açılmış bulunan iş bu itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, Tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın; Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/06/2023 Tarih … Esas – … Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş olup Mahkememizin … Esas sırasına kaydı yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 29/11/2023 tarihli muhtıra düzenlenerek, davacı vekiline arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmak üzere bir haftalık kesin süre verildiği, bu kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının mahkememize sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği hususunun ihtar edildiği, kesin süreleri içerir 29/11/2023 tarihli ihtarın davacı vekiline usulüne uygun olarak 04/12/2023 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 05/12/2023 tarihli dilekçesinde özetle; Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılırken zorunlu arabuluculuk dava şartı mevcut olmadığından dosya kapsamında arabuluculuk tutanağının mevcut olmadığını, hem ilk derece mahkemesinin resen gönderme kararı hem de kararın taraflarınca istinaf edilmesi ve istinaf neticesinde kesin kararı verilmesi nedeniyle arabulucuya müracaat edecek bir sürenin mümkün olmadığını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun görevsizlik kararı üzerine yargılamanın görevli mahkemede devam etmesine imkan tanıdığını, görevsiz mahkemede açılan davalarında dava şartı olarak arabuluculuk öngörülmediğini, bu sebeple dosya kapsamında arabulucu müracaatına ilişkin tutanak bulunmadığını, davanın usulden reddedilmesi halinde HMK tarafından tanınan görevsiz mahkemede dava açılması ve görevsizlik kararı verilmesi halinde davanın görevli mahkemede devam etmesine imkan tanıyan 20.maddenin işlevinin kalmayacağını müvekkilinin hak kaybına uğrayacağını, tüm bu sebeplerle taraflarına dava şartı arabuluculuk başvurusunda bulunmak için süre verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davanın;İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davası olduğu.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin, Taraflar arasında miras paylaşımına dayalı olarak, paylaşım sonunda bakiye alacakları için vadesi gelince nakit paraya çevirmek amacıyla karşılıklı teminat senetleri verilmiş olup, davalı tarafından takibe konulan senet bedeli müvekkil tarafından ödendiğini, davalının teminat bedelini ödememesi üzerine takip başlatıldığını ancak haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz etmeleri sonucu takibin durduğunu, davalının müvekkilin amcası olduğunu, davalı yanın babasının vefatı üzerine kardeş mirasçılar davalı …, … (müvekkilin babası) ve … kendi aralarında anlaşarak mirası paylaştıklarını, murisin terekesinde yer alan taşınmaz ve taşınırlar nakdi olarak eşit paylara bölünemeyeceği için, tarafların bu malların değerini göz önünde tutarak aralarında paylaştıklarını, murisin terekesinde yer alan … plakalı traktör ile … plakalı aracın paylaşımında, araçların değerleri arasında oluşan bakiye fark alacağı için karşılıklı olarak davalı ile müvekkili arasında teminat senedi düzenlendiğini, babasının yaşlı olması nedeniyle işlerini yürütmesinde yardımcı olan müvekkilinin de işbu teminat senetlerinde taraf olduğunu, murisin terekesinde yer alan … plakalı traktör müvekkile; … plakalı araç ise davalıya tarafların anlaşması sonucu bırakıldığını, tarafların, araçların bedelinden kaynaklanan alacaklarını teminat altına almak amacıyla alacakları tutarında karşılıklı teminat senedi düzenlendiğini, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, davalı tarafın davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
6102 sayılı Türk Ticaret kanunun’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Ayrıca Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. (HUAK m. 18/A/2, c. 1-3). Davacının arabulucuya başvurma zorunluluğunu yerine getirdiği bu halde, anlaşmazlığa ilişkin son tutanağı dava dilekçesine eklememesi şeklindeki noksanlıklar bu sayede tamamlanabilecektir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın ve dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. (HUAK m. 18A/2, c. 4; HUAK Yönetmeliği m. 22/3). Burada dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115 inci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği görülmektedir. Bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyecektir. (Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı Yayını Birinci Baskı, Yazarlar; … Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanı, … Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi) yine 7155 sayılı Kanun’un 23.maddesi ile eklenen 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-1.ve 2. Maddesinde;”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde, 6100 sayılı HMK’nun 114/2.maddesinde;” (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, HMK’nun 115/1.ve 2. maddesinde;” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı
05/04/2023 Tarihli 32154 Sayılı Kanun’un Geçici 1. Maddesi; “(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır.” dikkate alındığında,
Davacı tarafça dava açarken arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemediği gibi Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının da anlaşılamaması nedeniyle mahkememizce 29/11/2023 tarihli Muhtıra ile davacı taraf vekiline işbu davaya ilişkin arabulucuya müracatının olup olmadığı, olmuş ise arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmak üzere bir hafta kesin süre verildiği, bu kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının mahkememize sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği hususunun ihtar edildiği, kesin süreleri içerir 29/11/2023 tarihli Muhtıranın davacıya 04/12/2023 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı tarafın 05/12/2023 tarihli dilekçesi ile, görevsiz mahkemede açılan davalarında dava şartı olarak arabuluculuk öngörülmediğini, bu sebeple dosya kapsamında arabulucu müracaatına ilişkin tutanak bulunmadığını, arabulucuk başvurusunda bulunmak ve dosyaya başvurulduğuna ilişkin belge sunmak için süre verilmesini talep etmiş ise de, 6102 Sayılı TTK’nun 5/A/1.maddesi gereğince dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmanın dava şartı olduğu, HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince tamamlanabilir dava şartı olmadığı (Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 20/12/2022 tarih ve … Es… Kar. Sayılı ilamı benzer doğrultudadır.) anlaşıldığından davanın HMK’nun 115. Ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 601,36 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 331,51 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 7/2. ve 13. maddelerine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca depo edilip kullanılmayan gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
7-Tensip tutanağının bilgi mahiyetinde taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığı’na sunulmak üzere Mahkememize ya da başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi. 12/12/2023
Katip … Hakim …