Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/723 E. 2023/628 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED (DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE)

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava tarihi itibariyle, davalı … Tic. A.Ş nezdindeki; A grubu, nama yazılı, her biri 4.000.-TL’den olmak üzere toplam 40.000.-TL değerinde, …, … , … , … , … , … , … , … , … ve … numaralı hisse senetlerine istinaden hisselerinin bedelsizler de dahil olmak üzere değerinin tespitini, bugüne dek ödenmemiş olan kar paylarının tespitine ve kendilerine ödenmeyen kar paylarının ne surette kullanıldığının tespitine ve tahsiline karar verilmesini, davacı müvekkilin haklarının korunmasını ve mağdur olmamasını teminen, şirket defterlerinde, banka kayıtlarında ve diğer resmi kayıtlarda tespit edilecek şirkete ait menkul ve gayrimenkul mal varlığı üzerine devrini önlemek üzere teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, hissedar olduğu ve alacaklı olduğu göz önünde tutularak teminatsız ihtiyati tedbir işleminin uygulanmasına, veraset ilamında mevcut ancak davada olmayan mirasçılardan; … (T.C. … ), … (T.C. … ), … (T.C. … )’nın davacı müvekkile verilmiş tevkil içeren vekaletnameleri bulunduğunu, Müvekkilinin bu vekaletnamelere istinaden tarafımıza vekalet vereceğini beyan ettiğini, mirasçılar yönünden vekalet verildiğinde Sayın Mahkemenize sunmak üzere mehil verilmesine, davacı müvekkilinin diğer evladı mirasçılardan … (T.C. … ), yurt dışında olduğu için vekalet için ulaşılamazsa terekeye temsilci atanması için tarafımızca süre talep edilecektir, bu hususun davamız için bekletici mesele yapılmasını ve mirasçıların davaya dahil edilmesi için süre verilmesini, vekalet ücreti ve dava yargılama masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı tarafça arabuluculuk son tutanağını dosyaya sunduğu ancak dosya içerisinde yapılan inceleme sonucunda dava açılış tarihinin 14/11/2023 olduğu, davacı vekilinin 21/11/2023 tarihli beyan dilekçesinin ekinde bulunan arabuluculuk son tutanağı incelemesinde ise arabuluculuk bürosuna başvurduğu tarihi 16/11/2023 olduğu anlaşılmış olduğundan “6102 sayılı Türk Ticaret kanunun’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir” şartı sağlanamadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
6102 sayılı Türk Ticaret kanunun’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Ayrıca Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. (HUAK m. 18/A/2, c. 1-3). Davacının arabulucuya başvurma zorunluluğunu yerine getirdiği bu halde, anlaşmazlığa ilişkin son tutanağı dava dilekçesine eklememesi şeklindeki noksanlıklar bu sayede tamamlanabilecektir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın ve dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. (HUAK m. 18A/2, c. 4; HUAK Yönetmeliği m. 22/3). Burada dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115 inci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği görülmektedir. Bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyecektir. (Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı Yayını Birinci Baskı, Yazarlar; … Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanı, … Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi) yine 7155 sayılı Kanun’un 23.maddesi ile eklenen 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-1.ve 2. Maddesinde;”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde, 6100 sayılı HMK’nun 114/2.maddesinde;” (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, HMK’nun 115/1.ve 2. maddesinde;” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nin … Esas – … Karar ve … Esas – … Karar sayılı ilamları da göz önüne alındığında, Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması ve mahkememizce davacı tarafça arabuluculuk son tutanağını dosyaya sunduğu ancak dosya içerisinde yapılan inceleme sonucunda dava açılış tarihinin 14/11/2023 olduğu, davacı vekilinin 21/11/2023 tarihli beyan dilekçesinin ekinde bulunan arabuluculuk son tutanağı incelemesinde ise arabuluculuk bürosuna başvurduğu tarihi 16/11/2023 olduğu anlaşılmış olduğundan “6102 sayılı Türk Ticaret kanunun’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir” şartı sağlanamadığı anlaşılmakla, davanın HMK’nun 115. Ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 413,25-TL’nin davacı yana İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığı’na sunulmak üzere Mahkememize ya da başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi. 23/11/2023

Katip Hakim