Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/71 E. 2023/470 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : GÖREVSİZLİK

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan olan alacağı nedeniyle davalı aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasıyla yaptıkları ilamsız icra takibi, borçlunun itirazı üzerine durmuştur. Davalı borçlunun itirazı haksız olup iptali gerektiği, Türk Ticaret Kanunun emrettiği üzere ticari alacaklardan dolayı itirazın iptali davası açılabilmesi için zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmış ancak anlaşma sağlanamadığı, müvekkilinin vergiye tabi olmayan bir çiftçi olduğu, müvekkili davalıya çiğ süt satmış olup davalı şirket tarafından sütün alındığına dair e- müstahsil makbuzları düzenlendiği, ancak davalı taraf müvekkilinin verdiği sütün bedelini ödemediğini, Bu sebeple davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış ancak davalı tarafın itirazı sonucu icra takibi durdurulduğunu, Konya . İcra Dairesi … E. Sayılı dosyamıza itirazın süreci uzatmak maksadıyla yapıldığını bu nedenle borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzre icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinden özetle; Davacı tarafından , müvekkili olan şirket hakkında Konya .İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden müstahsil makbuzlarını dayanak göstererek icra takibi başlatıldığı, öncelikle belirtmek gerekir ki takip dayanağı yapılan müstahsil makbuzları altında ki imzalar müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığı, müvekkili olan şirketin adı geçen davacı alacaklıya takibe konu edildiği şekilde borcu olmadığı, davacı alacaklı, müvekkili olan şirketten icra takibine konu edildiği şekilde alacaklı olduğunu ispat etmesi, müvekkili şirkete icra takibinde belirtiliği şekilde yada dava dilekçesine konu ettiği miktar ve bedel kadar çiğ süt satmış olduğunu ispat etmesi gerektiğini, takibe itiraz etmekte kötü niyetli olmadığını davacının davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; “Müdürlük kayıtlarımızın tetkiki neticesinde İLGİ’ de kayıtlı yazıda bildirilen … T.C. kimlik numaralı “…” unvanlı bir taclr kaydına rastlanılamamıştır. TTK’nın Madde 16 -(1) “MADDE 16- (1) Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir Işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanınları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekikle işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tecir sayılırlar.” gereği “… Ticaret Limited Şirketi” müdürlüğümüze kayıtlı tacirlerdir. Şirket müdürlüğümüz 16.04.2008 tarihli tescil işlemimizle kurulmuş olup, müdürlüğümüz kayıtlarında faal durumdadır.” şeklinde cevap verildiği,
Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığına yazılan müzekkereye verilen cevapta;” İlgi tarih ve sayılı yazınız ile sormuş olduğunuz … T.C. Kimlik numaralı … ile … adına Esnaf ve Sanalkâr Bilgi Sistemi ESBİS üzerinde yapılan sorgulamada ve defter kayıtlarımızda herhangi bir kayıtlarının olmadığı görülmüştür.” şeklinde cevap verildiği görülmüştür.
Dava; “İtirazın İptali” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekilinin davalı aleyhine İtirazın İptali davası açtığı görülmüştür.
6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesi; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. (2) (Değişik: 28/2/2018-7101/61 md.) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır. 2. Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler.” 5. Maddesi gereğince; “(1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. (2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.(3) (Değişik: 26/6/2012-6335/2 md.) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. (4) (Değişik: 26/6/2012-6335/2 md.) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.”
Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114. ve 115. maddelerinde düzenlendiği,
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Eldeki dava ile ilgili olarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK’nın 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır hükümleri bulunmaktadır.
HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK’nın 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
TMK 1/3. Maddesinde; “Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.”
Anayasa’nın 138/1. Maddesinde; ” Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.” şeklinde düzenlemeler olduğu,
Somut olayımızda; Tüm dosya kapsamı ve kanunun yukarıdaki maddeleri, dosyadaki tüm bilgi – belgeler, tüm deliller, tarafların iddia – savunmaları ve Ticaret Sicil Müdürlüğü ile Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan müzekkere cevapları bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davacı vekilinin 13/09/2023 tarihli duruşmadaki müvekkilinin çiftçi olduğu beyanı ( dava dilekçesinde de müvekkilinin çiftçi olduğunu beyan etmiştir.) de dikkate alındığında, TMK 1/3 ve 6100 Sayılı HMK 297. Maddesi kapsamında Anayasa’nın 138/1 maddesi atfı ile Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kanun yoluna başvuru halinde bu başvurunun reddi halinde red kararının veya görevli yargı yerinin belirlenmesi halinde bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurması halinde dava dosyasının Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, bu süre içerisinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
5-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2023

Katip … Hakim …