Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/688 E. 2023/629 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI :… – … …
VEKİLİ :
DAVALI :… – … …

DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, lehdarı olduğu … Bankası A.Ş. … Şubesi … ibandan kesilmiş, keşide yeri Konya, keşide tarihi 30.10.2023, bedeli 600.000,00 (altıyüzbin) TL, … seri numaralı çeki, kullanmak üzere yanına aldığını, 02/11/2023 tarihinde çeki kaybettiğini fark ettiğini, çekin vadesinin sona ermiş olması, çekin kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesi halinde sahte ciro yapılarak haksız kazanç elde edilme imkanının doğduğunu, bu durumun müvekkilini haksız borç altına sokacağından, 02/11/2023 tarihinde Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosya ile; işbu çek hakkında çek bedelinin talep edilebilmesi bakımından iptaline karar verilmesi ve müvekkilin kötü niyetli kişiler tarafından sahte cirolama yapılarak zarara uğramaması için çekler hakkında ödeme yasağı talepli dava açıldığını, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2023 tarihli ara kararı ile dava konusu çek hakkında tedbiren ödeme yasağı kararı verildiğini, müvekkilinin söz konusu karara binaen … Bankası … Şubesi’ne çekin ibraz edilip edilmediği sorduğunda çekin takas sistemi vasıtası ile … … Şubesi’ne … isimli şahıs tarafından ibraz edildiğini ve çek hakkında ödeme yasağı bulunduğundan ödeme yapılamadığı bilgisine ulaştığını, ancak çek hakkında her ne kadar ödeme yasağı olsa da yetkili hamilin icra takibi yapma hakkı bulunduğundan müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkilinin yapılan sahte ciro ile büyük sarsıntı yaşadığını, üstelik arasında herhangi bir bağı, borç ilişkisi bulunmayan, yüz yüze geldiğinde tanıması imkansız olan hamilin başlatacağı icra takibine binaen çek bedelini ödeme riski ile karşı karşıya olduğunu, müvekkilinin, davalı taraf ile menfi veya müspet herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili hakkında yapılacak ticari incelemede bu durumun ortaya çıkacağını, bu nedenlerle öncelikle müvekkili açısından telafisi güç ve imkansız zararların engellenmesi açısından, işbu dava bitimine kadar açılması muhtemel icra takiplerinin müvekkili yönünden durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, İİK m. 72/1 uyarınca müvekkilinin lehdarı olduğu dava konusu çeke ilişkin borçlu olmadığının tespitine, harç, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce 06/11/2023 tarihli muhtıra düzenlenerek, davacı vekiline arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmak üzere bir haftalık kesin süre verildiği, bu kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının mahkememize sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği hususunun ihtar edildiği, kesin süreleri içerir 06/11/2023 tarihli ihtarın davacı vekiline usulüne uygun olarak 14/11/2023 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 14/11/2023 tarihli dilekçesiyle; kambiyo senedinin kayıp olması halinde çeke bağlı olarak açılacak davalarda arabuluculuk müessesinin zorunlu olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmeyeceğini, haklı ve usule uygun olarak açılmış bu davanın kabulüne karar verilerek müvekkilinin ilgili çeke ilişkin borçlu olmadığının tespitini talep ettiği görülmüştür.
Dava; Menfi Tespit davasıdır.
Davacı vekili 19/09/2023 havale tarihli dilekçesinde; Eldeki dava … Bankası … Şubesi 15/04/2019 günlü … Seri No lu 65.000,00TL Bedelli çekte yer alan keşideci şirket yetkilisine ait olduğu iddia edilen imzanın müvekkile ait olmadığının tespiti talepli açıldığını, bir menfi tespit davası niteliğinde olduğunu, aynı mahiyette İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyasında da menfi tespit davası açılmış ancak arabuluculuk tutanağı talep edilmediğini, açıkladığı nedenlerle 07/09/2023 tarihli ara karardan dönülmesini talep ve beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın, Müvekkkilinin, lehdarı olduğu … Bankası A.Ş. … … Şubesi … ibandan kesilmiş, keşide yeri Konya, keşide tarihi 30.10.2023, bedeli 600.000,00 (altıyüzbin) TL, … seri numaralı çeki, kullanmak üzere yanına aldığını, 02/11/2023 tarihinde çeki kaybettiğini fark ettiğini, çekin vadesinin sona ermiş olması, çekin kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesi halinde sahte ciro yapılarak haksız kazanç elde edilme imkanının doğduğunu, bu durumun müvekkilini haksız borç altına sokacağından, 02/11/2023 tarihinde Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosya ile; işbu çek hakkında çek bedelinin talep edilebilmesi bakımından iptaline karar verilmesi ve müvekkilin kötü niyetli kişiler tarafından sahte cirolama yapılarak zarara uğramaması için çekler hakkında ödeme yasağı talepli dava açıldığını, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2023 tarihli ara kararı ile dava konusu çek hakkında tedbiren ödeme yasağı kararı verildiğini, müvekkilinin söz konusu karara binaen … Bankası … Şubesi’ne çekin ibraz edilip edilmediği sorduğunda çekin takas sistemi vasıtası ile … … Şubesi’ne … isimli şahıs tarafından ibraz edildiğini ve çek hakkında ödeme yasağı bulunduğundan ödeme yapılamadığı bilgisine ulaştığını, ancak çek hakkında her ne kadar ödeme yasağı olsa da yetkili hamilin icra takibi yapma hakkı bulunduğundan müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkilinin yapılan sahte ciro ile büyük sarsıntı yaşadığını, üstelik arasında herhangi bir bağı, borç ilişkisi bulunmayan, yüz yüze geldiğinde tanıması imkansız olan hamilin başlatacağı icra takibine binaen çek bedelini ödeme riski ile karşı karşıya olduğunu, müvekkilinin, davalı taraf ile menfi veya müspet herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili hakkında yapılacak ticari incelemede bu durumun ortaya çıkacağını, bu nedenlerle öncelikle müvekkili açısından telafisi güç ve imkansız zararların engellenmesi açısından, işbu dava bitimine kadar açılması muhtemel icra takiplerinin müvekkili yönünden durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, İİK m. 72/1 uyarınca müvekkilinin lehdarı olduğu dava konusu çeke ilişkin borçlu olmadığının tespitine, harç, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği,
6102 sayılı Türk Ticaret kanunun’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Ayrıca Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. (HUAK m. 18/A/2, c. 1-3). Davacının arabulucuya başvurma zorunluluğunu yerine getirdiği bu halde, anlaşmazlığa ilişkin son tutanağı dava dilekçesine eklememesi şeklindeki noksanlıklar bu sayede tamamlanabilecektir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın ve dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. (HUAK m. 18A/2, c. 4; HUAK Yönetmeliği m. 22/3). Burada dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115 inci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği görülmektedir. Bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyecektir. (Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı Yayını Birinci Baskı, Yazarlar; … Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanı, … Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi) yine 7155 sayılı Kanun’un 23.maddesi ile eklenen 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-1.ve 2. Maddesinde;”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde, 6100 sayılı HMK’nun 114/2.maddesinde;” (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, HMK’nun 115/1.ve 2. maddesinde;” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı
05/04/2023 Tarihli 32154 Sayılı Kanun’un Geçici 1. Maddesi; “(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır.” dikkate alındığında,
Davacı tarafça dava açarken arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemediği gibi işbu davanın arabuluculuk kurumuna başvurulmadan açıldığı anlaşıldığından Mahkememizce oluşturulan 06/11/2023 tarihli kesin süre içerir Muhtıra yazımızın incelenmesi üzerine; muhtıranın davacı vekiline 14/11/2023 tarihinde tebligatın alıcının hesabına iletilmesine müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okunması üzerine Mahkememizce oluşturulan 06/11/2023 tarihli Muhtıra ile kesin sürelerin ihtarı yapıldığı anlaşılmış fakat davacı vekilinin süresi içerisinde arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmadığı ayrıca davacı vekilinin 14/11/2023 havale tarihli dilekçesi de dikkate alındığında 05/04/2023 Tarihli 32154 Sayılı Kanun’un geçici 1. Maddesi ışığında davanın HMK’nun 115. Ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1- Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 10.246,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.976,65-TL harcın istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığı’na sunulmak üzere Mahkememize ya da başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 22/11/2023

Katip … Hakim …