Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/625 E. 2023/562 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Yedieminlik Ücreti)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : RED (DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE)

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Konya’da yetkilendirilmiş yedi eminlik yapan bir kişi olduğunu, davalının alacaklı olduğu Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından haczedilerek muhafaza altına alınmak üzere 24.04.2017 tarihinde müvekkiline yediemin sıfatı ile tevdi edilen … plaka sayılı kamyonetin satışı yada teslimi yapılmadığından halen müvekkilinin muhafazası altında olduğunu, İİK.Md.95 ve 59 gereği peşin olarak söz konusu icra dosyasına yatırılması gerekli yediemin ücret avanslarının da alacaklı tarafça yatırılmadığını, İİK.Md.110 gereği haczin düşmesine sebep olan alacaklı muhafaza giderlerinden sorumlu olduğunu, söz konusu hizmet karşılığı alacaklarının takip dosyası alacaklısından olduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkilinin şimdilik belirsiz olan yediemin ücreti alacağının icra dosyasının tebliği tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan bu davanın görev nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılacağını, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsiz olduğunu, davacı banka ile davalının tacir olduklarını, her iki taraf arasındaki sözleşmenin mahiyeti dikkate alınarak huzurdaki davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın öncelikle usulden reddine, kabul görmemesi halinde esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Sayılı Kararı ile Görevsizlik kararı verilmekle dosya mahkememize gönderilmiş olup , dava mahkememizin … esasına kaydı yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce oluşturulan 11/10/2023 tarihli Muhtıra gereğince; davacı taraf vekiline işbu davaya ilişkin arabulucuya müracatının olup olmadığı, olmuş ise arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmak üzere bir hafta kesin süre verildiği, bu kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının mahkememize sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği hususunun ihtar edildiği, kesin süreleri içerir 11/10/2023 tarihli muhtıradaki ihtarın davacıya 16/10/2023 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı tarafça 17/10/2023 tarihinde arabuluculuk başvuru formunu sunduğu, arabuluculuk başvuru tarihinin 12/10/2023 olduğu, dava açılış tarihinin ise 08/11/2021 olduğu anlaşılmakla; “6102 sayılı Türk Ticaret kanunun’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir” şartı sağlanamadığı anlaşılmıştır.
Dava; Alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Konya’da yetkilendirilmiş yedi eminlik yapan bir kişi olduğunu, davalının alacaklı olduğu Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından haczedilerek muhafaza altına alınmak üzere 24.04.2017 tarihinde müvekkiline yediemin sıfatı ile tevdi edilen … plaka sayılı kamyonetin satışı yada teslimi yapılmadığından halen müvekkilinin muhafazası altında olduğunu, İİK.Md.95 ve 59 gereği peşin olarak söz konusu icra dosyasına yatırılması gerekli yediemin ücret avanslarının da alacaklı tarafça yatırılmadığını, İİK.Md.110 gereği haczin düşmesine sebep olan alacaklı muhafaza giderlerinden sorumlu olduğunu, söz konusu hizmet karşılığı alacaklarının takip dosyası alacaklısından olduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkilinin şimdilik belirsiz olan yediemin ücreti alacağının icra dosyasının tebliği tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, 6102 sayılı Türk Ticaret kanunun’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Ayrıca Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. (HUAK m. 18/A/2, c. 1-3). Davacının arabulucuya başvurma zorunluluğunu yerine getirdiği bu halde, anlaşmazlığa ilişkin son tutanağı dava dilekçesine eklememesi şeklindeki noksanlıklar bu sayede tamamlanabilecektir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın ve dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. (HUAK m. 18A/2, c. 4; HUAK Yönetmeliği m. 22/3). Burada dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115 inci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği görülmektedir. Bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyecektir. (Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı Yayını Birinci Baskı, Yazarlar; … Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanı, … Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi)
yine 7155 sayılı Kanun’un 23.maddesi ile eklenen 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-1.ve 2. Maddesinde;”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde, 6100 sayılı HMK’nun 114/2.maddesinde;” (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, HMK’nun 115/1.ve 2. maddesinde;” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, davacı tarafça dava açarken arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemediği gibi Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının da anlaşılamaması nedeniyle mahkememizce 11/10/2023 tarihli Muhtıra ile davacı taraf vekiline işbu davaya ilişkin arabulucuya müracatının olup olmadığı, olmuş ise arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmak üzere bir hafta kesin süre verildiği, bu kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının mahkememize sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği hususunun ihtar edildiği, kesin süreleri içerir 11/10/2023 tarihli Muhtıranın davacıya 16/10/2023 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı tarafça 17/10/2023 tarihinde arabuluculuk başvuru formunu sunduğu, arabuluculuk başvuru tarihinin 12/10/2023 olduğu, dava açılış tarihinin ise 08/11/2021 olduğu; “6102 sayılı Türk Ticaret kanunun’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir” şartı sağlanamadığı, arabuluculuğa müracaat edildiğine ilişkin beyanda bulunulmuş ise de telafi edilebilir bir dava şartı olmadığı gibi dava dosyasının Mahkememize geldikten sonra müracaat edildiği anlaşılmakla; davanın HMK’nun 115. Ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85TL karar ve ilam harcından dava başında yatırılan 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 210,55-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, bağımsız ve tarafsız Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından KESİN olmak üzere karar verildi.27/10/2023

Katip Hakim