Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/315 E. 2023/371 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : GÖREVSİZLİK

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı borçlu aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından icra takibine yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğundan bahisle yetkiye ve takibe konu borcu olmadığı gerekçesi ile borca itiraz ettiğini, davalı borçlunun iddialarının asılsız olduğunu, müvekkili tasfiye halindeki … Kurumundan alacağı nedeniyle dava şirket ile 18/12/2010 tarihinde sözleşme yaptığını, sözleşme gereğince davalı firmanın 28/06/2011 tarihinden 28/05/2017 tarihine kadar her ay 262,00 USD ödeme yapmayı kabul ettiğini, davalı şirketin sözleşme gereğince ilk taksitten itibaren 1.773 USD ödeme yaptığını, kalan taksitleri ise ödemediğini, bu nedenle başlatılan icra takibine de itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi için iş bu davayı açtıkları görülmektedir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın bilirkişi …’e tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; Davacının davalıdan 17.114 USD dolar alacağının kaldığı ve bu alacağının 41.698,92 TL ye tekamül ettiği, 41.698,92 TL nin de son taksit olan 28 Mayıs 2017 tarihi itibariyle birlikte 45.451,82 TL olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Aynı bilirkişinin ek raporunda; davacının davalıdan 17.114 USD alacağının kaldığı e bu alacağın 25/05/2018 takip tarihi itibariyle TL karşılığının 81.057,04 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dosyanın hesap uzmanı bilirkişi Mehmet İnce’ye tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; davacı alacaklının USD cinsi alacağının TL cinsi olarak ödenmesini talep ettiğinden yabancı para cinsindeki alacak vade tarihleri itibariyle TL ye çevrildiğini, taleple bağlılık ilkesi gereğince 17.114,00 USD alacağının takip tarihi itibariyle karşılığının 41.877,00 TL alacağı ve bu alacak miktarına vade tarihlerinden takip tarihine kadar %9 faiz oranı üzerinden toplam 12.435,13 TL faiz işleyeceğinin fakat davacının 80.627,19 T asıl ve 26.591,07 Tl faiz talep ettiğinden davacının talebinin 25/05/2018 takip tarihi itibariyle 80/627,19 TL asıl ve 26.488,44 TL faiz alacağının olacağının bildirildiği görülmüştür.
Dosyanın Muhasebe Hesap uzmanı bilirkişi …’ya tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; davacının hesaplanan asıl alacağının 80.762,21 Tl olduğu, takip talebinin 80.627,19 TL olduğu, hesaplanan faiz alacağının 29.070,63 TL, takip talebinin ise 26.591,07 Tl olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gönderilen müzekkere ile … Kurumu’nun tasfiye halinde olup olmadığının sorulduğu gelen müzekkere cevabında özetle; şirketin son tescilinin 20/01/2021 tarihinde yapıldığı, şirketin tasfiyesine karar verildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen 16/06/2021 tarih ve … Esas … sayılı kararı Konya Bölge Adliyesi Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 10/04/2023 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin … esasına kaydı yapıldığı anlaşıldı.
Dava; “İtirazın İptali” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekilinin davalı aleyhine İtirazın İptali davası açtığı görülmüştür.
6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesi; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. (2) (Değişik: 28/2/2018-7101/61 md.) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır. 2. Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler.” 5. Maddesi gereğince; “(1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. (2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.(3) (Değişik: 26/6/2012-6335/2 md.) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. (4) (Değişik: 26/6/2012-6335/2 md.) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.”
Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114. ve 115. maddelerinde düzenlendiği,
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Eldeki dava ile ilgili olarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK’nın 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır hükümleri bulunmaktadır.
HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK’nın 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Konya Bölge Adliyesi Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 10/04/2023 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; ” Somut olayda, davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle alacak isteminde bulunulmuş olup, davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki tasfiye halindeki … Kurumu A.Ş. bu davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesiyle ilgili değildir. Uyuşmazlığın çözümünde 818 sayılı BK’nın 162 vd. maddeler (6098 sayılı TBK’nın 183 vd.) uygulacağından yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca ve Yargıtay . HD’nin … E- … K. , … E- … K. , … E-… K. ,… E-… K., … E- … K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla davanın esasının incelenmesi doğru görülmediğinden ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin istinaf istemlerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde verilen karar ilamı da dikkate alındığında,
Tüm dosya kapsamı ve kanunun yukarıdaki maddeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kanun yoluna başvuru halinde bu başvurunun reddi halinde red kararının veya görevli yargı yerinin belirlenmesi halinde bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurması halinde dava dosyasının Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, bu süre içerisinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
5-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2023

Katip … Hakim …