Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/240 E. 2023/577 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C. KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALILAR :1-… – …
VEKİLİ : Av. …
:2-… – …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Mahkememizce verilen 22.04.2021 tarih ve … Esas … sayılı kararının Konya Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 27.03.2023 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verilerek, dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 14.12.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile … Tic. Ltd. Şti. arasında 17.07.2007 tarihli ve 26.10.2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri ile 15.10.2012 ve 02.02.2015 tarihli Kredi Çerçeve Sözleşmelerinin akdedildiğini, bu sözleşmelere istinaden mezkur şirkete kredi kullandırıldığını, borçlu şirketin kredi borcunu ödemediğini, bunun üzerine Beyoğlu .Noterliği’nce 03.11.2016 tarihli ve … yevmiye numaralı Kat İhtarnamesinin keşide edildiğini, davalılar … ve …’in 17.07.2007 ve 26.10.2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinde müşterek müteselsil kefil olduğuklarını ve mezkur ihtarnamenin kendilerine tebliğ edildiğini, ihtarname ile de sonçu alınamaması sebebiyle asıl alacak, BSMV, ihtar gideri, işlemiş faiz olmak üzere 274.489,84 TL tutarındaki alacağın tahsili için Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile borçlular aleyhine icra takibi yapıldığını, borçluların vermiş oldukları itiraz dilekçeleri ile haksız olarak icra takibine itiraz ettiklerini ve itiraz neticesinde icra takibinin durdurulduğunu, borcun varlığının apaçık ortadayken davalıların borca itirazının haksız ve hakikatı yansıtmadığını, bu itibarla müvekkilinin banka alacağının tahsili için gerekli incelemenin yapılarak borçlu-davalıların itirazlarının iptaline, takibin devamına, haksız itirazları nedeniyle %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … UYAP sistemi üzerinden sunmuş olduğu 02.01.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, 2012 yılının Aralık ayına kadar … Tic. Ltd. Şti’ nin %5 hisseli ortağı olduğunu, adı geçen şirketin 17.07.2007 ve 26.10.2009 tarihlerinde davacı bankadan genel kredi sözlemesi ile kredi kullandığını, müvekkilinin de sözleşmede kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, zikredilen kredi sözleşmelerinde kullanılan kredi tutarının davacı bankaya ödendiğini, müvekkilinin borcun ödenmesinden sonra 2012 yılı Aralık ayında şirket ortaklığından ayrıldığını ve 2013 yılında başka bir şirkette sigortalı olarak işe başladığını, müvekkil …’ in 2012 ve 2015 yılında imzalanan kredi sözleşmeleri ile bir ilgisi bulunmadığını, söz konusu sözleşmelerde bir imzası bulunmadığı gibi 2015 yılında akdedilen sözleşme yönünden şirket ortağı dahi olmadığını, dolayısıyla imzasının bulunmadığını ve tekeffül etmediği kredi borcundan dolayı şahsi olarak sorumluluğuna gidilemeyeceğini, bu bağlamda müvekkilinin imzasının bulunmadığı sözleşme yönünden sorumluluğunun, Türk Ticaret Kanununun 503/1 maddesi uyarınca şirket esas sözleşmesi uyarınca koymayı taahhüt edip ifa etmediği sermaye payı ile sınırlı olduğunu, davacı yanın %20 oranında icra inkar tazminatı talep etmesinin de yersiz olduğunu, zira kötü niyet tazminatı hükmedilebilmesi için alacağın likit olmasının gerektiğini, oysa somut olayda alacağın likit olmadığından bahisle; haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, davacının %20 oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … 03.01.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Takip borçlusu … Tic. Ltd. Şti.’nin kullanmış olduğu birden fazla kredinin mevcut olup her bir kredi için davacının belirttiği tarihlerde ayrı ayrı sözleşmeler imzaladığını, davacının da bu durumu ikrar ettiğini ve dava dilekçesinde 2007-2009-2012-2015 yıllarına ait ayrı ayrı sözleşmeler bulunduğundan bahsettiğini, 2012 ve 2015 yılında imzalanan sözleşmelerde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, icra takibinin konusu kredi borcunun da 02.02.2015 tarihli sözleşmeden kaynaklanan kredi olduğunu, müvekkilinin borçu … Ltd. Şti.’nin ortaklığından 13.11.2011 tarihinde ayrıldığını ve hisselerini 12.12.2011 tarih ve 49 no’lu karar ile … ‘e devrettiğini, bu durumun 22.12.2011 tarih ve 7967 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ile yasal hükümler gereğince yayınlandığını ve ilan edildiğini, dolayısıyla 22.12.2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ilanı tarihinden sonra şirkette ortaklığı kalmadığı gibi bu tarihten sonra şirketin hiçbir tasarrufunda bulunmadığını ve şirketin kullandığı hiçbir kredi sözleşmesine de imza atmadığını, dolayısıyla davacı bankanın dilekçesinde belirttiği 15.10.2012 tarih ve 02.02.2015 tarihli sözleşmelerde kefaleten imzası bulunmadığından dolayı da bu sözleşmelerden kaynaklı olarak kullandırılan krediler ve şirketin borçlarından kefaleti ve hiçbir hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davacı bankaya hiçbir borcunun bulunmadığını, davacı bankanın kendi üzerine düşen araştırma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek muhtemelen şirketin hali hazırda yetkililerini kontrol etmeden eski kayıtlara bakarak kredi işlemlerini yaptığını ve açıkça müvekkilini mağdur ettiğini, müvekkilinin 2012 ve 2015 yıllarında imzalanan Kredi Sözleşmelerinde imzasının bulunmadığını bile bile hakkında icra takibinin başlatılması ve itirazın iptali davasının açılmış olmasının açıkça davacının kötüniyetini gösterdiğinden; davacı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve maddi, manevi tazminat talebinde bulunma hakları saklı kalmak kaydı ile yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Konya .İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası dosyamız içerisine getirtilmiş, davacı bankadan icra takibine dayanak ilgili belgeler ile Beyoğlu . Noterliği’nden ilgili belgeler dosyamıza getirtilmiş, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden dava dışı … Ltd. Şti.’nin 01.01.2007 tarihinden dava tarihine kadar ortak, yönetici ve temsilcilerine ilişkin kayıtlar dosyamız içerisine celbedilmiş, dava konusu ihtilafa ilişkin farklı bankacı bilirkişilerden rapor ve ek raporlar alınmış ve raporların taraflara tebliği sağlanmıştır.
Mahkememiz dosyasına bankacı bilirkişi … tarafından sunulan 09.07.2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davaya konu krediler yönünden 21.07.2017 icra tarihi itibariyle; Banka talebinin; Davacı banka tarafından 248.779,29 TL anapara, 22.554,01 TL Faiz, 1.243,90 TL BSMV ve 1.912,64 TL masraf olmak üzere toplam 274.489,84 TL üzerinden talepte bulunulduğu, bilirkişi hesabına göre; 142.635,96 TL anapara, 9.843,05 TL faiz ve 492,15 TL BSMV olmak üzere toplam 152.971,16 TL banka alacağının bulunduğunun hesap edildiğini, taleple bağlılık kuralına göre; Davacı bankanın 142.635,96 TL anapara, 9.843,05 TL faiz ve 492,15 TL BSMV olmak üzere toplam 152.971,16 TL banka alacağının bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda dosyamızın kök rapor düzenleyen bankacı bilirkişi … tevdi edilerek ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, … tarafından düzenlenen 04.02.2019 havale tarihli ek bilirkişi raporunda; Davacı banka tarafından 248.779,29 TL anapara, 22.554,01 TL Faiz, 1.243,90 TL BSMV ve 1.912,64 TL masraf olmak üzere toplam 274.489,84 TL üzerinden talepte bulunulduğu, bilirkişi hesabına göre; 142.635,96 TL anapara, %72,00 oranı üzerinden 44.774,34 TL temerrüt faizi ve 2.238,69 TL BSMV olmak üzere toplam 189.648,99 TL banka alacağının bulunduğu, taleple bağlılık kuralına göre; Davacı bankanın 142.635,96 TL asıl alacak, 22.554,01 TL işlemiş temerrüt faizi ve 1.243,90 TL BSMV olmak üzere toplam 166.433,87 TL banka alacağının bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 08.04.2019 tarihli duruşmasının 1 no’lu ara kararı ile; Taraf vekillerinin itirazları da gözetilerek dosyamızın yeni bir bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmesine karar verildiği, ara karar doğrultusunda dosyamızın bankacı bilirkişi … tevdi edildiği, bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 16.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda; Asıl borçlu şirketin 159.335,29 TL anapara alacak taksitli ticari kredilerden, 18.816,30 TL kredili Mev.Hs.Asıl alacak, 3.493,15 TL işl.F., 174,65 TL faizin %5 BSMV, 3.947,00 TL Çek Yük. Bedeli ödenmesinden, 1.014,37 TL İşl.F., 50,71 TL Faizin %5 BSMV, 35.540,00 TL Çek depo talebinden olmak üzere toplam 222.371,47 TL 17.07.2017 takip tarihi itibariyle borcunun bulunduğu davalı kefillerin sözleşmelerden doğan kefaletinin hesaplanan borcun üzerinde olması nedeniyle davalı kefillerin aynı asıl borçlu gibi belirlenen borçtan kefalet limitleri kapsamında sorumlu olmadığının gerektiğinin bildirildiği görülmüştür.
Tarafların itirazlarında belirtmiş oldukları çelişkilerin ayrı ayrı izah edilmesi için dosyanın kök rapor düzenleyen bankacı bilirkişi … ‘a tevdi edilerek sadece çelişkilerin açıklanması üzerine ek rapor düzenlenmesinin istenildiği; bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 08.10.2019 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; tarafından düzenlenen daha önceki raporunda tashihi gerektirecek bir hususun bulunmadığını, davalı kefillerin sözleşmelerden doğan kefalet limitlerinin belirlenen borcun üzerinde olması nedeniyle kefillerinde aynı asıl borçlu gibi 17.07.2017 takip tarihi itibariyle hesaplanan 222.371,47 TL borçtan kefalet limitleri kapsamında sorumlu olmaları gerektiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 05.11.2020 tarihli duruşmasının 2 no’lu ara kararı ile; Davaya esas alınan her iki raporun arasında çelişki mevcut olduğundan farklı bir bankacı bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verildiği, bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 19.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı bankanın … Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … Tic. Ltd. Şti. arasında 17.07.2007 tarihinde 150.000,00 TL limitle, 26.10.2009 tarihinde 400.000,00 TL limitle Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığı, davalılar … ve …’in 1.sözleşmeyi 150.000,00 TL azami tutar için 2.sözleşmeyi 400.000,00 TL azami tutar için müteselsil kefil sıfatıyla imza ettiği, sözleşmelerin halen yürürlükte ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğunun, davacı banka tarafından dava dışı borçlu şirket ve dava dışı diğer kefillerle birlikte davalılara hitaben Beyoğlu .Noterliği aracılığıyla 03.11.2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiği, ihtarnamede, borçlu şirketin kullandığı nakdi kredilerden kaynaklanan 02.11.2016 tarihi itibariyle toplam 286.339,87 TL borcun 1 gün içinde ödenmesi, gayrinakdi kredi borcuna ilişkin belgelerin bankalarına iade edilmesi veya 113.760,00 TL’nin bankadan faiz getirmeyen bir hesaba 1 gün içinde depo edilmesi, aksi takdirde alacaklarının tahsili için yasal yollara başvuralacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin davalılardan Mevlit Derin’in adresine 07.11.2016 tarihinde ulaştığı ancak tebliğ edilemediğini, diğer davalı …’e 07.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre, sözleşmenin 60.maddesindeki ikametgah düzenlemesi ve ihtarnamede verilen 1 günlük süre dikkate alındığında her 2 davalı için 09.11.2016 tarihinin temerrüt tarihi olarak belirlenmesinin gerektiğini, dava dışı asıl borçlu şirketin, dava dışı diğer kefiller ve davalı kefiller aleyhine 21.07.2017 tarihinde Konya .İcra Dairesi’nin … E.sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu, dava konusu 9 adet taksitli ticari kredi, 1 adet kredili mevduat hesabı, 1 adet (11 adet çek yaprağı için) nakdi krediye dönüşmüş çek kredisi yönünden, her 2 davalının sorumluluğunun eşit olarak, 21.07.2017 icra takip tarihi itibariyle taleple bağlılık kuralı uygulanarak, 155.085,96 TL ana para, 22.554,01 TL işlemiş temerrüt faizi ve 1.243,90 TL BSMV olmak üzere toplam 178.883,87 TL banka alacağının hesap edildiğini, icra takip tarihinde bankaya ibraz edilmemiş 25 adet çek yaprağı için bankanın, 35.250,00 TL’nin faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesinin davalılardan talep etme hakkının bulunduğu, takip tarihinden sonra 9 adet taksitli ticari kredi ve 1 adet çek kredisi anapara toplamı 134.891,60 TL için sözleşme gereği %72, kredi mevduat hesabı borcu anapara tutarının 20.194,36 TL için TCMB tebliğleri gereği (21.07.2017-30.06.2018) arası için %28,08 sonraki tarihler için Tablo – 6’da gösterilen zaman aralıklarında karşılarında gösterilen oranlarda, takip tarihinden sonra bankaya ibraz edilen ve banka sorumluluk tutarları ödenen, bu şekilde nakdi krediye dönüşen çek sorumluluk tutarları için ödeme tarihinden itibaren sözleşme gereği %72 temerrüt faizi uygulaması gerektiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından mahkememiz dosyasına sunulan 15.03.2021 tarihli dilekçe ile; dosyada alınan bilirkişi raporunda belirlendiği üzere; Harca esas değerin 274.489,84 TL gösterildiğini, bu miktarın 248.779,29 TL’sinin anapara olarak istenmiş ise de 248.779,29 TL’den 55.800,00 TL’sının bankaya ibraz edilmemiş 25 adet çek yaprağı ve gayrinakdi krediler için faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı banka ile dava dışı … Tic. Ltd. Ştii. arasında 17.07.2007 tarihli ve 26.10.2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri ile 15.10.2012 ve 02.02.2015 tarihli KRedi Çerçeve Sözleşmelerinin akdedildiğini, bu sözleşmelere istinaden mezkur şirkete kredi kullandırıldığını, borçlu şirketin kredi borcunu ödemediğini, bunun üzerine Beyoğlu .Noterliği’nce 03.11.2016 tarihli ve … yevmiye numaralı Kat İhtarnamesinin keşide edildiğini, davalılar … ve …’in 17.07.2007 ve 26.10.2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinde müşterek müteselsil kefil olduğuklarını ve mezkur ihtarnamenin kendilerine tebliğ edildiğini, ihtarname ile de sonçu alınamaması sebebiyle asıl alacak, BSMV, ihtar gideri, işlemiş faiz olmak üzere 274.489,84 TL tutarındaki alacağın tahsili için Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile borçlular aleyhine icra takibi yapıldığını, borçluların vermiş oldukları itiraz dilekçeleri ile haksız olarak icra takibine itiraz ettiklerini ve itiraz neticesinde icra takibinin durdurulduğunu, borcun varlığının apaçık ortadayken davalıların borca itirazının haksız ve hakikatı yansıtmadığını, bu itibarla banka alacağının tahsili için gerekli incelemenin yapılarak borçlu-davalıların itirazlarının iptaline, takibin devamına, haksız itirazları nedeniyle %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenleme yapıldığı görülmektedir.
Mahkememizce verilen 22.04.2021 tarih ve … Esas … sayılı kararının Konya Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 27.03.2023 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verilerek, dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı üzerinden yapılan değerlendirmede; bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 04/02/2019 tarihli ek raporda takibe dava konusu yapılan kredilerden kredi mevduat hesabı haricindeki diğer tüm kredilerin davalıların imzasının bulunmadığı, 04/02/2015 tarihli kredi sözleşmesine istinaden kullandırıldığının bildirildiği, bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen rapor ve ek raporlarda ise kredilerin hangi kredi sözleşmesinin istinaden kullandırıldığının belirlenmediği, …Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı ilamı doğrultusunda aldırılan 25/08/2023 tarihli raporda; takip ve dava konusu kredilerin 04.02.2015 tarihli “Kredi Çerçeve Sözleşmesi” kapsamında kullandırıldığının, depo talep edilen çeklerin de; dava dışı asıl – borçlu “…Ltd.Şti” yetkilisi … tarafından imzalandığı anlaşılan “Çek Taahhüt Kredisi Taahhütnamesi”nin 04.02.2015 tarihli “Kredi Çerçeve Sözleşmesi” ekinde sunulduğunun, çek taahhüt kredisi dava dışı asıl borçlu “…Ltd.Şti.” şirket ortağı … tarafından 28.04.2016 tarihinde imzalanan “Kredili Ticari Mevduat Hesabı Taahhütnamesi”nde Banka ile imzaladığı ve imzalayacak “Kredi Çerçeve Sözleşmeleri”nin eki ve ayrılmaz parçası olduğunun gayrikabili rücu kabul ve taahhüt edildiği, açıklanan nedenlerle davalıların KMH kredisi ile çek bedeli kredileri ve depo telep edilen çeklerden dolayı da sorumlu olmayacağının tespit edildiğinin belirtildiği anlaşılmakla, kaldırma kararında da belirtildiği üzere; Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 17/10/2022 tarih … esas … karar, Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 17/12/2018 tarih … esas … karar ve 05/02/2018 tarih … esas … karar sayılı ilamları da dikkate alınarak, davalıların imzası bulunmayan sonraki tarihli kredi sözleşmelerine istinaden kullandırılan kredilerden davalıların sorumlu olmayacakları anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Öte yandan, kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için borçlular aleyhine başlatılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra kötü niyetli olarak başlatılması gerekir. Bir başka anlatımla alacaklının alacaklı olmadığını bilerek borçlular aleyhine icra takibi başlatması gerekir. Somut olayda ise, davacı banka tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatmakta haksız ise de, kötü niyetli olduğuna ilişkin herhangi bir iddia ve delil bulunmadığından davalıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.315,16 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.045,31 TL harcın istek halinde ve karar kesinleşince davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı … tarafından yapılan 250,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’e VERİLMESİNE,
6-Davalı … tarafından yapılan 255,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’e VERİLMESİNE,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 274.489,84 TL olduğunun kabulü ile) davalılar için 43.173,48 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara müştereken ve müteselsilen VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan 537,90 TL İstinaf karar harcının Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 27.03.2023 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı doğrultusunda talep halinde davacıya İADESİNE,
9-Davalı … tarafından yatırılan 3.054,89 TL İstinaf Karar Harcının Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın27.03.2023 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı doğrultusunda talep halinde davalı …’e İADESİNE,
10-Davalı … tarafından yatırılan 3.054,89 TL İstinaf Karar Harcının Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın27.03.2023 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı doğrultusunda talep halinde davalı …’e İADESİNE,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde taraflara iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin, davalı … vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. . 02/11/2023

Katip … Hakim …