Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/229 E. 2023/317 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacının davalı aleyhine açtığı işbu dava üzerine Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 22.02.2023 tarih ve … Esas … Karar sayılı yetkisizlik kararına istinaden mahkememize gönderilen dosya mahkememizin yukarıda belirtilen esas numarasına tevzi edilmekle, yapılıp bitirilen açık yargılaması sonucunda:
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 18.10.2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Eskişehir .İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu, bunun üzerine itirazın iptali için mahkemenin … esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, ancak zorunlu arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğini, arabuluculuğa müracaat ederek 2. kez iş bu davayı açtıklarını, davalı tarafın yetki itirazı hususunda … esas sayılı dosya ile sözleşmenin ifa yeri Eskişehir olduğundan yetki itirazının kabul edilmediğini, davalı tarafça temyiz edilmeden kesinleştiğini, müvekkili ile davalı taraf arasında sözleşme imzalandığını, sözleşme sonucunda 18/12/2020 tarihinde gübre üretim tesisinin yapımı ve montaj işi tamamlanarak çalışır halde davalı tarafa teslim edildiğini, tesisin satış yaptığını, herhangi bir sorun ve memnuniyetsizlik bildirilmemesine rağmen davalı tarafın müvekkiline iade faturası gönderdiğini, müvekkilinin noter kanalıyla iade faturayı kabul etmediklerine dair ihtar çektiğini, davacı tarafın noter kanalıyla sözleşmeden kaynaklı edimin yerine getirilmediğini, tesisin faal halde çalışamadığını belirten ihtar çektiğini, müvekkiline tesisin çalışır halde teslim edildiğine dair cevap verdiklerini, ayrıca faturadan kaynaklı alacağın 7 gün içinde ödenmesi gerektiğini ihtar ettiklerini, davalı tarafın kötü niyetli davrandığını, fatura alacakları için icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın haksız yere takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 07.11.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki sözleşmesinin eser sözleşmesi olduğunu, müvekkili ile yapılan 29/07/2020 tarihli sözleşmede belirtilen işin dava tarihi itibariyle henüz tam ve eksiksiz olarak monte edilerek kurulmadığını, eksik kurulan tesisisin henüz çalıştırılamadığını, sözleşmeden kaynaklı edimlerin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmediğinden dolayı davacının temerrüte düştüğünü, sözleşmede belirtilen teslim süresine aykırı davranıldığını, ayrıca yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yerinin bulunduğu Konya mahkemeleri olduğunu belirterek, dosyanın yetkisizlik kararıyla yetkili Konya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri ilgili yerlerden, Eskişehir .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, e-faturalar, teslim tutanakları, noter ihtarı, davalı şirketin BA-BS form belgeleri, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası dosyamız içerisine celbedilmiştir.
Dosyamız içerisine celbedilen Eskişehir . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından borçlu … Anonim Şirketi aleyhine 543.400,00 TL e-fatura cari hesap alacağı, 3.986,17-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 547.386,17 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın, İİK.67.maddesi gereğince faturaya dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, Eskişehir .İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu, bunun üzerine itirazın iptali için mahkemenin … esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, ancak zorunlu arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğini, arabuluculuğa müracaat ederek 2. kez iş bu davayı açtıklarını, davalı tarafın yetki itirazı hususunda … esas sayılı dosya ile sözleşmenin ifa yeri Eskişehir olduğundan yetki itirazının kabul edilmediğini, davalı tarafça temyiz edilmeden kesinleştiğini, davalı ile aralarında sözleşme imzalandığını, sözleşme sonucunda 18.12.2020 tarihinde gübre üretim tesisinin yapımı ve montaj işinin tamamlanarak çalışır halde davalı tarafa teslim edildiğini, tesisin satış yaptığını, herhangi bir sorun ve memnuniyetsizlik bildirilmemesine rağmen davalı tarafın iade faturası gönderdiğini, noter kanalıyla iade faturayı kabul etmediklerine dair ihtar çektiğini, davacı tarafın noter kanalıyla sözleşmeden kaynaklı edimin yerine getirilmediğini, tesisin faal halde çalışamadığını belirten ihtar çektiğini, tesisin çalışır halde teslim edildiğine dair cevap verdiklerini, ayrıca faturadan kaynaklı alacağın 7 gün içinde ödenmesi gerektiğini ihtar ettiklerini, davalı tarafın kötü niyetli davrandığını, fatura alacakları için icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın haksız yere takibe itiraz ettiğinden itirazın iptaline ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan ettiği, davalı tarafın davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği, alacaklı … Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından borçlu … Anonim Şirketi aleyhine Eskişehir .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden 543.400,00-TL e-fatura cari hesap alacağı, 3.986,17-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 547.386,17 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafından süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
İcra Müdürlüğünün yetkisinin İİK.50. maddesinde düzenlendiği, İİK.50.maddesinde;”Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur……….” şeklinde düzenleme yapıldığı, yine 6100 sayılı HMK.nun 5.ve devam eden maddelerinde mahkemelerin yetkisine dair düzenleme yapıldığı, HMK’nun 6.maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir……” şeklinde, HMK’nun 10.maddesinde;”Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” şeklinde, 6098 sayılı TBK’nun 89.maddesinde; “….Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ……ifa edilir.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27/05/2021 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı içtihadında;”…. .Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. 16. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.11.2013 tarihli ve … E., … K. sayılı kararı).” şeklinde kabul edildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin varlığına bağlı olduğu, İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemeyeceği, taraflar arasında 29.07.2020 tarihli “TAKAVCI GÜBRE TESİSİ SÖZLEŞMESİ”yapıldığı, taraflar arasındaki imzalanan sözleşmenin eser sözleşmesi mahiyetinde olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin, niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerdiği, bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacak davasında yetkili mahkemenin tayininde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle İİK’nun 50. ve HMK’nun 6.ve 10. maddeleri gereğince yetkili icra Müdürlüğünün davalı şirketin ikametgahı olan şirket merkezinin bulunduğu ve taraflar arasında yapılan sözleşmenin ifa yeri olan Beyşehir İcra Müdürlüğü olduğu, Yetkili icra Müdürlüğünde takip yapılması itirazın iptali davalarının koşullarından olup bu halde ise takip yetkili icra dairesinde yapılmadığından dava şartı gerçekleşmediği, Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 02/10/2015 tarih ve … Es…. Kar. Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 21/05/2014 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı İlamları ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığının 01/02/2017 tarih ve … Es. … Kar. sayılı ilamının da benzer mahiyette olduğu anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 6.593,98 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 6.414,08 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.560,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazineye İrad KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 7/2. ve 13. maddelerine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2023

Başkan Üye Üye Katip

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.