Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/129 E. 2023/375 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Yargılamanın Yenilenmesi (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte olan Yargılamanın Yenilenmesi (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili kooperatifin 1 adet normal mesken statüsünde ortağı olduğunu, müvekkili kooperatifin genel kurul toplantısında yöntemine uygun bir maliyet hesabı tahmini yaptırdıktan sonra normal adı verilen küçük meskenlerin maliyetlerinin büyük meskenlerin maliyetlerinin 2/3 ü kadar olacağının öngörülmesi nedeniyle küçük meskenlerin aylık 200 TL büyük meskenlerin aylık 300 TL aidat ödemelerine, sonraki yıllarda da aynı oranın korunmasına karar verildiğini, aynı zamanda kuraları henüz çekilmemiş ve müvekkiline ait toplam 48 adet meskenin 2008 Ağustos ayı başlarında içinde davalının da bulunduğu toplam 40 kadar ortak tarafından işgal edildiğini ve işgalin devam ettiğini, davalının da 2008 Ağustos ayından bu yana işgalci konumunda bulunduğunu, meskenden haksız olarak faydalandığını, gelen kurullarının 18/04/2010 günü yapılan 2009 yılı olağan toplantısında alınıp kesinleşmiş karar gereğince normal daire ortaklarının 31/03/2010 a kadarki birikmişlerinin 20.000,00 TL olduğunu, aylık 200 TL aidat ödemelerinin gerektiğini, takibe kadar geçen yılların yıllık olağan genel kurul toplantılarında alınan aidat kararlarının kesinleşmiş hükümlerinin de hesaba katılarak takip taleplerindeki hesaplamanın bir adet normal mesken ortaklığı için olduğunu, davalının ise her ay ödemesi gerekli 200 TL aidatı ödememesi nedeniyle başlatılan takibi durdurduğu, bu nedenle iş bu davayı açtıkları, davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … numaralı dosyasından yapılan icra takibine vaki haksız itirazının iptaline, açılan davanın kabulü ile asıl alacağın %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı yana hükmedilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmektedir

Davalı vekilinin mahkememize ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin davacı kooperatifin resmi üyesi olduğunu, müvekkilinin üyeliğinin 19/10/2004 tarihli genel kurul kararı ile gerçekleştiğini, müvekkilinin kooperatife üye olduğunu, 19/10/2004 tarihli yönetim kurulu kararında müvekkilinin yükümlülüklerinin yapımcı firma ile yapılan devir sözlemesine göre yerine getirileceğinin karar altına alındığını, müvekkilinin kooperatifte 15.500,00 TL üyelik aidatının defaten ve nakden yatırıldığını, müvekkilinin kooperatife üyelik aidatı adı altında herhangi bir borcunun kesinlikle bulunmadığını, diğer yandan müvekkilinin davacı kooperatife ödemiş olduğu aidatlarının ödeme tarihindeki bedel olan 15.500,00 TL karşılığında üyelerinin o tarihte ödendiği bedelin ne olduğunun dahi belli olmadığını, müvekkilinin peşin ödeme bedelinin kabul edilmemesi halinde ise ödeme yaptığı tarihte diğer üelerin ödeme tutarları ve günümüz aidat miktarları iye üyelerin ödeme tarihlerine göre güncelleme işlemleri yapıldıktan sonra aidat miktarlarının karşılaştırılması ve düzenlenmesi gerektiğini ve bu hali ile müvekkilinin borcunun bulunup bulunmadığı konusunda tespit yapılmasının gerektiğini, müvekkilinin davacı kooperatife bir borcunun bulunmadığını, bulunduğunun düşünülmesi halinde ise borçların hangi aya tekabül ettiklerinin tespitinin gerektiğini, müvekkiline hiçbir açıklayıcı bilgi verilmediğinden müvekkilinin de borca itiraz ettiğini, davacının davasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının icra inkar tazminat taleplerinin de tamamen kötü niyetli olunması ve alacağın likit olması nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkilinin aidat ödeme yükümlüsü olmadığını,kooperatifin müvekkilinden aidat adı altında bir ücret talep edemeyeceğini, bu hususun Yargıtay’ın bozma ilamlarıyla da sabit olduğunu aynı zamanda talep edilen faiz miktarının asıl alacak miktarını da aştığını, hükmedilecek faiz oranının yasal faiz oranı üzerinden belirleme yetkisi olsa dahi bu yetkinin sınırsız olamayacağını, bu nedenle açılan davanın reddi ile davacı yanın takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere haksız talep tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı yana hükmedilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmektedir.
Mahkememiz dosyasına ibraz edilen SMMM bilirkişi raporunda özetle; davalı yanın davacı kooperatife 32.080,38 TL asıl aidat, 278,71 TL gecikme zammı borcu olmak üzere toplam 2.359,09 TLborcunun bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce verilen 30/11/2022 tarih ve … Esas … sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 30/01/2023 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin … esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava; “Yargılamanın Yenilenmesi (İtirazın İptali) ” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine itirazın iptali davası açmıştır.
Mahkememizce verilen 10/07/2019 Tarihli … E. -… K. Sayılı kararının Konya Bölge Adliyesi . Hukuk Dairesi’nin 04/02/2022 Tarih … E. – … K. Sayılı ilamı ile istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
Mahkememizce verilen 30/11/2022 tarih ve … Esas … sayılı kararı ile; dava dilekçesinin işleme konulmamasına karar verildiği, davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 30/01/2023 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; Davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile; Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2022 tarih … Esas … Karar sayılı kararının kaldırılmasına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın 375. Maddesinde; “(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak
kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara
bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde
edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun
mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı
beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar
veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi
aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş
olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki
protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş
kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan
başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin
istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması
şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya
mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan
yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” şeklinde düzenlemeler bulunduğu,
TMK 1/3. Maddesinde; “Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.”
Anayasa’nın 138/1. Maddesinde; ” Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.” şeklinde düzenlemeler olduğu,
Somut olayımızda; tüm dosya kapsamı, dosyadaki tüm bilgi – belgeler, tüm deliller, tarafların iddia – savunmaları, yukarıda yapılan açıklamalar ile davacı yanın Mahkememizin … Esas … sayılı karar ilamına ilişkin, HMK 375/1 – ç, ğ, ı ve HMK 375/2 maddesi gereği yargılanması talebinde bulunmuşsa da; mezkur Mahkememiz kararı kanun yolundan (istinaf) geçerek kesinleşmiştir. İstinaf Mahkemesince de davacı yanın dayandığı 30/06/2000 günlü Genel Kurul Kararına ilişkin ilk derece Mahkemesi ve Yargıtay kararlarına atıf yapılarak istinaf kanun yolundan geçtiği hatta yakın tarihli Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin benzer davalara ilişkin vermiş olduğu kararlar (… E: – … K., … E. – … K. Sayılı kararları) dikkate alındığında davacı yanın yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacı yan tarafından talep edilen YARGILAMANIN YENİLENMESİ TALEBİNİN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 245,45-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatan 65,55-TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2023

Katip … Hakim …