Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/87 E. 2022/282 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
İstanbul . İcra Dairesi:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ:
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : FERAGAT

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “dava dışı … Ltd.’ye ait emtia, müvekkil şirket nezdinde 24.10.2019 teklif ve 31.10.2019 tanzim tarihli, … numaralı Abonman … Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmıştır. Dava dışı sigortalı şirket tarafından, davaya konusunu oluşturan emtianın Manisa’dan Malatya-Kuluncak’a, karayolu ile taşınması hususunda davalı/taşıyan … A.Ş. (… Taşıyan) ile anlaşma sağlanmış ve emtia 19.03.2020 tarihinde davalı … A.Ş. ‘ye ait ve … idaresindeki … plakalı araca sağlam ve eksiksiz olarak yüklenmiştir. Davalı … A.Ş. ‘ye ait ve … idaresindeki … plakalı araç, Konya’dan Aksaray’a istikametine seyir halinde olduğu sırada, direksiyon hakimiyeti kaybedilmek suretiyle yolun sağ tarafına doğru yoldan çıkmış ve bu nedenle nakliyeye konu emtia hasara uğramıştır. Kaza sonrası Konya Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 19.03.2020 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında; “Bu kazanın oluşumunda sürücü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan sürücülere ait diğer kusurlardan 52/1-b maddesindeki” Aracın hızını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” kuralını ihlal ederek kazaya sebebiyet vermiş olduğu anlaşılmıştır.” Denilmekle, meydana gelen kazada tek ve asli kusurlunun davalı şirket araç sürücüsünün olduğu açıkça tespit edilmiştir. Meydana gelen kazanın tek taraflı olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, tek ve asli kusurlunun araç sürücüsü olduğu aşikardır. Davaya konu emtia hasarı, davalının taşıyıcı olarak nakliye işini üstlenmiş olduğu iş görülürken, araç sürücüsünün kusuru ile meydana geldiğinden, davalının sorumluluğu söz konusudur. Denilmek suretiyle açıkça belirtildiği üzere, davalının araç sürücüsü olan çalışanının kusurlu hareketlerinden sorumlu olduğu aşikar olmakla, her halükarda ihtilaf konusu zararı tazminle yükümlü olduğu tereddütsüzdür. Hasar sonrası yapılan incelemeler neticesinde, 17.08.2020 tarihli ibraname doğrultusunda, müvekkil Şirket sigortalısı dava dışı … Ltd.’ye 77.840,95- TL hasar tazminatı ödemesi gerçekleştirilmiştir. Bu ödemeden sonra TTK m. 1472 gereği, sigortalıya halef olunmuş ve ayrıca sigortalı tarafından kazaya ilişkin olarak kendisine ait tüm haklar müvekkil Şirkete devir ve temlik edilmiştir. Müvekkil Şirketin ödeme sonrası halef olmasına istinaden, gerçekleştirilen ödeme sonrasında davalıdan rücu talebinde bulunulmuş olmasına karşın, davalı tarafından herhangi bir ödeme gerçekleştirilmemiştir. Davalı tarafından müvekkil Şirkete ödeme yapılmaması nedeniyle, İstanbul . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatılmış, işbu takibe davalı borçlu tarafından 22.01.2021 tarihinde itiraz edilmiştir. Akabinde tarafımızca Ticari Dava Şartı Arabuluculuk başvurusu yapılmış olup, … arabulucuk numarası ile arabuluculuk süreci başlamıştır. 28.06.2021 tarihinde Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı düzenlenmiş olup; müzakereler sonucu anlaşmaya varılamamış dolayısıyla işbu davayı açma gereği hasıl olmuştur. Bu nedenle, hasar tazminatlarını ödeyen müvekkil şirket, Emtia Nakliyat Sigortası Genel Şartları’nın 26. maddesi ve TTK hükümleri uyarınca ödediği tazminatı, Sigortacının Halefiyeti ilkesi gereğince davalıdan rücu etme hakkına sahip bulunmaktadır. Davalıya yapılan müracaatlardan bir sonuç alınamamış, bunun üzerine icra takibi başlatılmış, icra takibine ise haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olduğundan, işbu davayı ikame etmek gerekliliği hasıl olmuştur. Sayın Mahkemede ikame edilen işbu huzurdaki haklı davada, yargılama neticesinde lehimize hükmedilebilecek maddi tazminatın tahsilinde zorluk yaşanmamasının önüne geçmek, hükmün icrasını mümkün kılabilmek masadı ile, davalının menkul, gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının 3. şahıslara devir ve temlikini önlemek için adına kayıtlı bulunan menkul, gayrimenkul ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir (haciz) şerhi konulması talebimizin teminatsız olarak kabulüne karar verilmesini talep ederiz. Bununla birlikte, Davacı müvekkil sigorta şirketinin 5684 Sayılı Kanunun 17. maddesi gereğince Hazine Müsteşarlığı nezdinde teminatlar tesis etmiş olduğu ve sigorta şirket borçları ayrıca kamu teminatı altında bulunduğu nazara alındığında tedbir talebimizin teminatsız olarak kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Tüm bu açıklamalar kapsamında, tarafımızca İstanbul . İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe davalıların haksız ve kötü niyetli itirazının iptaliyle takibin devamına, işbu haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20’den az olmamak üzere, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinde bulunma gereği hasıl olmuştur. ” şeklinde dava açmıştır.
Davalı … Taşımacılık vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep ettikleri, dava konusu emtiayı taşıyan diğer davalı … olduğunu, dava dilekçesindeki iddianın aksine taşıma yapılan aracın davalı müvekkilinin şirketi değil, diğer davalı …’a ait olduğunu, …’ın müvekkili şirketin çalışanı olmadığını, bu hususta ticari defter ve kayıtlara dayandıklarını, davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ihbarını talep ettiklerini, davaya konu yükleme taşıma işinin müvekkili … ile davalı … Taşımacılık firması arasında gerçekleştirildiğini … Taşımacılık firmasının taşıma sigortalısı varlığı nedeni ile … Taşımacılık veya Sigorta firması sorumluluğunda olduğunu, davacı tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda rücu imkanının davalı ana nakliyeci firma olan … Taşıma firması olduğunu, müvekkili araç sürücüsüne rücu imkanı olmadığını belirttiği, açılan davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 11/04/2022 tarihli dilekçe ile; Sayın Mahkemenizin yukarıda esas bilgisi yazılı dosyasında davalı taraf ile sulh olmamız sebebiyle iş bu dava konusuz kalmış olup; Sayın Mahkemenizden duruşma tarihi beklenmeksizin davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini , vekaleten arz ve talep eder ve davalıdan harç, masraf, yargılama gideri ve avukatlık ücreti talep etmeyeceğimizi beyan ederiz.” demiştir.
Davalı … Ağır Taşımacılık Şirketi vekilinin dilekçesinde ise; ” Davacı Sigorta Şirketinin 11.04.2022 tarihli dilekçesinden de anlaşılacağı gibi müvekkilim şirketle, davacı şirket sulh olmuştur. Huzurdaki dava nedeniyle davacı taraftan yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebimiz bulunmadığını vekil olarak arz ve talep ederiz. ” dediği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalılar aleyhine İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davası açmış, davalılar yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 11/04/2022 tarihli dilekçede Sayın Mahkemenizin yukarıda esas bilgisi yazılı dosyasında davalı taraf ile sulh olmamız sebebiyle iş bu dava konusuz kalmış olup; Sayın Mahkemenizden duruşma tarihi beklenmeksizin davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini , vekaleten arz ve talep eder ve davalıdan harç, masraf, yargılama gideri ve avukatlık ücreti talep etmeyeceğimizi beyan ederiz, dediği, davalı … Taşımacılık Şirketi Vekilinin ise Davacı Sigorta Şirketinin 11.04.2022 tarihli dilekçesinden de anlaşılacağı gibi müvekkilim şirketle, davacı şirket sulh olmuştur. Huzurdaki dava nedeniyle davacı taraftan yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebimiz bulunmadığını vekil olarak arz ve talep ederiz dediği anlaşılmakla davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1- Davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince alınması gereken 80,70 TL nin peşin alınan 925,32 TL den mahsubu ile fazla yatan 844,62 TL nin davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen ilgili taraflara iadesine,
5- Taraf vekillerinin beyanları dikkate alındığında masraf ve vekalet ücreti konusunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.