Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/838 E. 2023/100 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/10/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı görevsizlik ilamı üzerine dosya mahkememize tevzi olmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı, Davacı tarafın 14/02/2022 tevzii tarihli dava dilekçesi ile “Tazminat” talep ettiği, davanın 15.03.2018 Tarihli ve 30361 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren 7101 Sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 61. Maddesi ile değişik 6102 sayılı T.T.K.’nun 4/2. Maddesi gereğince 6100 sayılı HMK’nun 316.-322.maddeleri göre basit yargılama usulüne tabi olduğu, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 14/02/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; 28/10/2021 tarihinde mülkiyeti ve idaresi müvekkilinde olan … plakalı aracı ile tek yönlü olan … Caddesinde seyir halindeyken, … Caddesi hizasına geldiği sırada mülkiyeti … Ltd. Şti. Ye ait, sürücü … idaresindeki aracın … Caddesinin diğer tek yönünde seyir halinde kullandığı … plakalı araç ile müvekkilinin seyir halinde olduğu … Caddesi’ nin tek yönlü diğer kısmına dönmesiyle seyir halindeki müvekkilinin aracına çarparak ağır maddi hasarlı trafik kazısının yaşandığını, davalı sürücü … tam kusurlu hareketi nedeniyle müvekkilinin aracında maddi zarar ve değer kaybı ayrıca aracı kullanamamaktan kaynaklanan mağduriyet meydana geldiğini, aracın … Sigorta Expertizinin tanzim ettiği … nolu dosya ile Expertiz onayı ile müvekkilin aracı … Otomotiv’ e çekilerek 2 haftalık tamir işlemi sürdüğünü, bu süre zarfında da müvekkilinin mağduriyet yaşadığını, tamirat yapan … Otomotiv tarafından müvekkiline 45.476,82 TL masraf çıkartıldığını ancak davalı tarafın sigorta şirketi olan … Sigorta tarafından 29/11/2021 tarihinde müvekkiline araç hasar bedeli olarak 29.229,15TL ödeme yapıldığını bu sebeple sigorta şirketi tarafından ödenen miktar mahsup edilerek bakiye araç hasar bedeli ile muhtemel araç kaybı 25.000,00 TL nin ödenmesi yönünde davalılardan … Sigorta A.ş. Ye 21/01/2021 tarihinde yapılan talebine yönelik olarak da herhangi bir cevap verilmediğini, araçtaki maddi zarar, araç değer kaybı ve mahrumiyet zararının ödenmesi için diğer davalılar mülkiyet sahibi … Tic. Ltd. Şti. Tarafından hiç cevap verilmediğini ve kazaya karışan diğer davalı … ‘ un da önceleri zararı ödeyeceğini söylemesine rağmen sonradan aramalara cevap vermediğini bu nedenlerle müvekkilinin mağduriyetinin artmaması için mülkiyeti davalılara ait … Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı olan dava konusu kazaya sebep olan … plakalı araç üzerine teminatsız ihtiyati haciz konulmasını ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00TL araç hasar bedeli ile 1.000,00 TL araç değer kaybının ve 500,00TL araç yokluğu nedeniyle araç mahrumiyet zararının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın trafik Kazasından kaynaklanan tazminat davası olduğunu uyuşmazlığın sigorta hukukundan kaynaklandığını, zamanaşımına uğramış davanın reddine, müvekkil şirkete yöneltilecek talep yönünden Asliye Ticaret Mahkemeleri’ nin görevli olduğunu ve müvekkil ile diğer davalılar arasında objektif dava birleşmesi söz konusu olduğundan dolayı davaların birlikte özel görevli mahkemede görülmesi gerektiğini bu sebeple dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Dava, “Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafın, davalı banka tarafından, haklarında İstanbul 4.İcra Dairesi’nin 2021/9685 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalı bankaya, takibe konu edilen senet veya senedin bağlı olduğu genel kredi sözleşmesi ya da başka bir sebeple borcunun olmadıklarını, takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, sorumluluklarına ilişkin olarak davalı bankanın argümanlarının ilk genel kredi sözleşmesine kefil olarak imza atmış olmaları ve sözleşmeye bağlı olan kambiyo senedinde kefil olarak imzalarının olması olduğunu, ancak gerçek kişi davacıların ilk genel kredi sözleşmesine kefil olarak imza atmalarının geçerli bir kefalet sözleşmesini doğurmadığını, zira gerçek kişi davacıların eşlerinin söz konusu kefalet sözleşmesine onaylarının alınmadığını, takibe konu kambiyo senedine konu borcun, ifa sebebiyle sona ermiş olduğundan yine davacıların, davalı bankaya herhangi bir borçlarının olduğundan bahsedilmesinin de imkansız olduğundan bahisle; davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL için, işbu takip (İstanbul 4.İcra Dairesinin 2021/9685 Esas) sebebiyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davalı bankanın takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği,
6102 sayılı TTK’nun 5/A-1. maddesinde;”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde, yine 7155 sayılı Kanun’un 23.maddesi ile eklenen 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-1.ve 2. Maddesinde;”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde, 6100 sayılı HMK’nun 114/2.maddesinde;” (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, HMK’nun 115/1.ve 2. maddesinde;” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenlemeler yapılmış olup, dava açılmadan önce arabuluculuk şartını yerine getirmediği anlaşıldığından, davanın HMK’nun 115. ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının usul yönünden dava şartı olmadığından USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 ‬TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafa yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı sigorta şirketi vekili için 400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/02/2023

Katip Hakim