Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/766 E. 2023/471 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından, davalının maliki bulunduğu Konya İli, … İlçesi, … Parselde kayıtlı taşınmazın satış ve tapu devrine ilişkin avans olarak, müvekkili şirket tarafından, … Bankası A.Ş…. Şubesinde bulunan … IBAN nolu hesabından, davalının … Bankası A.Ş. …/… Şubesinde bulunan … IBAN numaralı hesabına “arsa peşinat ödemesi” kaydı ile; 01.02.2021 tarihinde 249.045,00 TL, 15.03.2021 tarihinde 170.000,00 TL, olmak üzere toplam 419.045,00 TL gönderildiğini, ancak işbu taşınmazın satış işlemlerinin gerçekleşmediğini, davalı tarafın taşınmaz satış ve tapu devrinin yapılmaması olması nedeniyle müvekkili şirket tarafından ihtarname keşide edildiğini, davalı tarafında almış olduğu avansı iade etmediğini, bunun üzerine, müvekkili şirket tarafından davalı hakkında Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak davalının takibi durdurmak amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak, itiraz etmesi üzerine takibin durduruğunu, davalı tarafın adına kayıtlı taşınmazı 3. Kişilere devrini yapmaya çalıştığının öğrenildiğini, bu nedenlerler taşınmaz satış avansı olarak gönderilen müvekkil şirket alacağınının, taşınmazın 3.kişilere devri halinde tahsilinin oldukça güçleşecek olması nedeni ile HMK 389 hükmüne uygun olarak; davalı adına kayıtlı Konya, …, … Mah. … parselde kayıtlı taşınmazın 3.kişilere devrinin önlenmesi amacı ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilini cevap dilekçesinde özetle; Davacının başlatmış olduğu genel haciz yolu ile icra takibinin dayanağı var olmayan bir alacak iddiasından ibaret olup bu takibe vakii itirazlarımız sebebiyle ikame edilen huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, Davacı … LTD. ŞTİ.’nin tek imza yetkilisi ve tek pay sahibinin … olduğunu, … aynı zamanda müvekkilin pay sahibi olduğu … LTD. ŞTİ. isimli şirketin de yetkilisi olduğunu, Ancak müvekkil, davacı şirkette pay sahibi olmadığını, … ve … şirketleri aynı emtianın üretimi/pazarlanması üzerine ve yine aynı sektör, pazar, müşteri kitlesine hitaben çalışmakta olduğunu, davacının … ve … şirketlerinden birini paravan şirket olarak kurduğunu, davacının tüzel kişilik müvekkili ile herhangi bir ticari ilişkisi olmamasına rağmen davacı şirketin yetkilisi …’un kendi borçlarına ve müvekkil ile bir takım anlaşmalarına istinaden göndermiş olduğu meblağı dekontun açıklama kısmında hem arsa peşinatı olarak belirtip hem de kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, şirket tarafından gönderildiği iddia edilen meblağda açıklama olarak hangi arsa peşinatı yahut ödemenin yapıldığını içerir bir ibarenin yer almadığını, bu nedenlerle Davanın reddine, Davacının kötü niyetli olarak gerçek dışı bir alacağı takip ve dava konusu yapması hasebiyle aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği’nden, … Bankası A.Ş … Şubesi’nden, Kartal . Noterliği’nden, Konya Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan, İzmir . Noterliği’nden, Konya … Tapu Müdürlüğü’nden, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, İzmir . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından ilgili belgeler temin edilerek dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından, davalının maliki bulunduğu Konya İli, … İlçesi, … Parselde kayıtlı taşınmazın satış ve tapu devrine ilişkin avans olarak, müvekkili şirket tarafından, … Bankası A.Ş…. Şubesinde bulunan … IBAN nolu hesabından, davalının … Bankası A.Ş. …/… Şubesinde bulunan … IBAN numaralı hesabına “arsa peşinat ödemesi” kaydı ile; 01.02.2021 tarihinde 249.045,00 TL, 15.03.2021 tarihinde 170.000,00 TL, olmak üzere toplam 419.045,00 TL gönderildiğini, ancak işbu taşınmazın satış işlemlerinin gerçekleşmediğini, davalı tarafın taşınmaz satış ve tapu devrinin yapılmaması olması nedeniyle müvekkili şirket tarafından ihtarname keşide edildiğini, davalı tarafında almış olduğu avansı iade etmediğini, bunun üzerine, müvekkili şirket tarafından davalı hakkında Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak davalının takibi durdurmak amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak, itiraz etmesi üzerine takibin durduruğunu beyan etmiştir.
HMK’nun 2.maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK’nın 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK’nın 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nın 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği, Aynı zamanda TTK 4. maddesinde ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi[3] sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır. ” denildiği yine TTK 5. maddesinde ise; ” (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
(3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
(4) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.” hükmünün bulunduğu,
Tüm dosya kapsamı itibariyle yapılan değerlendirmede; dava dilekçesi içeriğine göre, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 21/11/2022 tarihli cevabi yazısı ile Konya Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği’nin 18/11/2022 tarihli cevabi yazılarında; davalı …’in tacir kaydına rastlanılmadığının belirtildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı, Konya Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 29/11/2022 tarihli cevabi yazısında davalı …’in … Ticaret Limited Şirketi’nin ortağı olduğunun bildirildiği, ancak dava dilekçesi ile takibe konu Konya . İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında mevcut ödeme emri içeriğinden de anlaşılacağı üzere, eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmediği, davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kanun yoluna başvuru halinde bu başvurunun reddi halinde red kararının veya görevli yargı yerinin belirlenmesi halinde bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurması halinde dava dosyasının Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, bu süre içerisinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
5-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 14/09/2023

Katip Hakim