Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/732 E. 2023/343 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Mahkememizce verilen 07/03/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 19/10/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 30/10/2020 tarihli dilekçesiyle; Davalı hakkında Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu takibe davalı tarafından itiraz edilerek takibin durduğunu, kazanın olduğu yerde trafik polis memuru tarafından tutulan trafik kazası tespit tutanağında … plakalı aracın seyir halindeyken … idaresindeki … plakalı otomobilin sol yan kısmına çarpması sonucu trafik katası meydana geldiği, kazanın oluşumunda sürücüsü tespit edilemeyen … plakalı araç sürücüsünün geçiş hakkı vermesi gerektiği, sürücü …’in kazada kural ihlalinin bulunmadığı şeklinde tespit yapıldığını, değer kaybı ekspertiz raporunda sürücüsü tespit edilemeyen olay yerini terk eden … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacı şirketin sigortalısının olay yerini terk etmesi nedeniyle tazminat ödemek zorunda kaldığını, ödemede bulunan sigortacının sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebileceğini, davacı şirketin alacağını tahsil etmek amacıyla Konya …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip başlattığını, ancak borçlunun icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davanın kabulüne, Konya …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 15/12/2020 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız hukuka aykırı olduğunu, … plaka sayılı aracın olay tarihinde müvekkiline ait kiralık bir araç olduğu, müvekkilinin Rent a Car işi yaptığını, olay tarihinde aracın dava dışı … (T.C. No: … ) isimli kişide kirada bulunduğunu, davanın bu kişiye ihbarının gerektiğini, davacı tarafın bahsettiği trafik kaza tespit tutanağının usulünce tutulmadığını, kazadan sonra ortalığın kalabalıklaşması ve karşı araç sürücüsünün gerginleştiğini ayrıca kolluk biriminin kaza yerine gelme süreside belirli olmadığından gergin ortamda kişinin can güvenliği önemli olması nedeniyle sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terkettiğini, müvekkilin firmasından kiralanan … plakalı aracın kazadan sonra otoparka çekildiğini ve bir gün sonra müvekkil işletme tarafından alındığını, aracın kaza yerinden çekilmesinin söz konusu olmadığını beyan ederek davanın … isimli kişiye ihbarına, müvekkili aleyhine açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Konya …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası istenmiş, Konya Trafik Tescil Şube Müdürlüğünden ilgili belgeler, … Sigorta A.Ş Genel Müdürlüğünden ilgili belgeler, Konya Ticaret sicil Müdürlüğünden ilgili belgeler, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığından ilgili belgeler, Konya Meram Vergi Dairesi Müdürlüğünden ilgili belgeler, Konya Meram Askerlik Şubesi Başkanlığından ilgili belgeler, Ankara Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Genel Müdürlüğünden ilgili belgeler istenmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden kusura ilişkin rapor, Hasar ve Kusur bilirkişisinden rapor alınmış ve raporların taraflara tebliği sağlanmıştır,
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 18/06/2021 tarihli raporuna göre ; davalı sürücü … maliki olduğu sürücüsü tespit edilemeyen … plakalı otomobil sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, Sürücüsü … kusursuz olduğu rapor edilmiştir.
Hasar ve Kusur Bilirkişisi …’nun 27/12/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre ; davacı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS poliçesi ile sigortaladığı … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, 18/06/2021 tarihli Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin heyet raporunda belirtildiği davacı … Sigorta A.Ş. tarafından, ZMMS genel şartları uyarınca, üçüncü kişilerin aracında meydana gelen değer kaybı ile ilgili 9.953,00 TL ‘yi ödediği, davalının maliki olduğu … plakalı araç sürücüsünün tespit edilememesi üzerine davacı … Sigorta A.Ş tarafından rücuen, davalı araç malikinden talep ettiği, davalının ödemede bulunmadığı, kusur oranına göre, davacı … Sigorta A.Ş’nin davalı …’dan talep edebileceği alacak/tazminat miktarının; 9.953,00 TL olduğu rapor edilmiştir.
Davanın, İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davalı hakkında Konya …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu takibe davalı tarafından itiraz edilerek takibin durduğunu, kazanın olduğu yerde trafik polis memuru tarafından tutulan trafik kazası tespit tutanağında … plakalı aracın seyir halindeyken … idaresindeki … plakalı otomobilin sol yan kısmına çarpması sonucu trafik katası meydana geldiği, kazanın oluşumunda sürücüsü tespit edilemeyen … plakalı araç sürücüsünün geçiş hakkı vermesi gerektiği, sürücü …’in kazada kural ihlalinin bulunmadığı şeklinde tespit yapıldığını, değer kaybı ekspertiz raporunda sürücüsü tespit edilemeyen olay yerini terk eden … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacı şirketin sigortalısının olay yerini terk etmesi nedeniyle tazminat ödemek zorunda kaldığını, ödemede bulunan sigortacının sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebileceğini, davacı şirketin alacağını tahsil etmek amacıyla Konya …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip başlattığını, ancak borçlunun icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davanın kabulüne, Konya …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Mahkememizce verilen 07/03/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 19/10/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK’nın 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK’nın 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nın 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği, Aynı zamanda TTK 4. Maddesinde ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi[3] sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır. ” denildiği yine TTK 5. Maddesinde ise; ” (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
(3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
((4) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.” hükmünün bulunduğu, ve Ticaret Mahkemelerinin görev alanını belirleyen HGK 10.02.2016 tarihli, … E, … Sayılı İlamı bulunduğu Bursa Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 24/11/2022 Tarihli … Esas – … karar sayılı ilamı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 29/12/2022 Tarihli … Esas … Karar sayılı ilamı, Diyarbakı Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 30/12/2022 Tarihli … Esas … karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 19/01/2023 Tarihli … Esas … Karar sayılı ilamı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 02/02/2023 Tarihli … Esas … Karar sayılı ilamı, Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 15/02/2022 Tarihli … Esas … karar sayılı ilamlarının da benzer nitelikte olduğu anlaşılmakla,
Ayrıca davada öncelikle çözülmesi gereken sorun ; mahkememizin görevli olup olmadığı sorunudur. TTK. 4. ve 5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, sağlayıcı: kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder.
6502 sayılı Kanunun 73. maddesinde de bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 3/1-(k-l) maddesinde; ” Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 4/5. maddesinde;”(5) Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 73/1. maddesinde;”Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 83/2.maddesinde; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenlemelerin olduğu görülmektedir. Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler dikkate alınarak incelendiğinde ve yine Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamında “4077 sayılı yasanın 23. Maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması hakkındaki kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.” düzenlemeleri de dikkate alındığında,
Mahkememizin daha önceden vermiş olduğu … Esas ve … Karar sayılı ilamının Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 19/10/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile bozulmak suretiyle ve bozma gerekçelerinden biri olan … Sigorta adının dosya kapsamındaki delilerden birinde geçtiği ve bununla ilgili irdeleme yapılmadığı, bunun haricinde yapılan yargılamalarda davalının Rent-a Car işletmecisi olduğu, ancak söz konusu Rent-a car faaliyetlerinin tacir kapsamında mı yoksa esnaf kapsamında kalıp kalmadığı incelenmeden karar verildiği, bu nedenle öncelikli olarak davalı hakkına esnaf-tacir ayrımının yapılıp dosyanın görev yönünden irdelenerek mahkememizin mi yoksa Tüketici Mahkemesinin mi görevli olacağının gerekçesi gösterilerek, dosya mahkememize gönderildiği, mahkememizce dosyamız bozma kararından sonra … Esas sayılı kaydının yapıldığı, bozma gerekçesi olan dosya kapsamı olan evraklardan … Sigorta adının geçmesi nedeniyle … Sigorta’ya yazı yazıldığı, ancak gelen cevabi yazıda … Sigorta’nın davalı veya davacılarla herhangi bir ilişkisinin olmadığı, bununla birlikte davalı hakkında yapılan gelir incelemesi neticesinde davalının faaliyetlerinin esnaf sınırında kaldığı anlaşılmakla mahkememizin söz konusu davada görevli olmadığı, yapılan değerlendirmede söz konusu yargılamanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği,
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) ilgili maddeleri gereğince dava tarihi itibariyle TTK. 4 ve 5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemelerinin olduğu, 6100 Sayılı HMK’nın ilgili maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın görev yönünden usulden reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- Konya Tüketici Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2023

Katip Hakim