Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/715 E. 2023/236 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : GÖREVSİZLİK

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhinde Konya .İcra Müdürlüğü … Esas sayılı ve Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyaları üzerinden icra takipleri başlatıldığını, her iki dosyadan yapılan takibin alacaklı tarafı ve takip konusu sözleşme aynı olduğundan usul ekonomisi açısından tek dava açıldığını, dosyalardan gönderilen ödeme emirleri müvekkiline tebliğ edildiğini ancak tebligatlar müvekkili olan şirketin gözünden kaçtığını ve müvekkili hakkında takipler kesinleştiğini, müvekkili açısından kesinleşen haksız ve hukuka aykırı icra takiplerine karşı işbu menfi tespit davasını ikame etme zorunluluğu hasıl olduğunu, bu sebeple Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı ve Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyalarından borçlu olmadığımızın tespiti ile icra takibinin dava sonuna kadar durudurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile davalı aleyhine her dosya için % 20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinden özetle; Verilen ihtiyati tedbir kararı hukuka aykırı olduğundan HMK’nın 389 vd. maddeleri gereğince somut olayın koşulları yeniden değerlendirilerek tedbirin kaldırılmasını, uyuşmazlığın ticari dava olmadığı, davalının tüketici olduğu gözetilerek tüketici mahkemeleri görevli olduğundan Mahkemenin görevsizliğini, haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddini, verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle alacağın tahsili geciktiğinden, takip tutarları toplamının %20’sinden az olmamak üzere belirlenecek zararın İİK’nin 72/4 maddesi gereğince karara bağlanarak icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yatırılan teminattan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava; ” Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davası açmıştır.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 S.Y. ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, Bu düzenlemeler ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, 6102 sayılı TTK.nun 4. maddesinde;”(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.” şeklinde düzenleme yapılarak Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 3/1-(k-l) maddesinde; ” Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 73/1. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 83/2.maddesinde; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Mali Müşavirlerin Başlıca Görev Ve Yetkileri;
– Mükelleflere Göndermek Üzere Ay Sonunda Bordro Hazırlamak,
– Ay Sonunda Banka Mutabakatlarını Gerçekleştirmek,
– İşletmenin Gelir Ve Gider Durumunu Muhasebe Defterine Kaydetmek,
– Firmaların Vergi Beyannamelerini Düzenlemek;
– Muhasebe Sistemlerini Geliştirmek,
– Yeni Kurulan Ya Da Faaliyetlerine Devam Eden Firmalarda Muhasebe Sistemleri Kurmak,
– Hazırladığı Kayıtlara Göre Gelir Tablosu Ve Bilanço Gibi Tabloları Düzenlemek,
– Tahakkuk Fişlerini Mükelleflerine Göndermek
– Vergi Beyannamesi Hazırlamak;
– Hazırlanan Vergi Beyannamesini Elektronik Oftamda Onaylatmak,
– Sosyal Sigortalar Kurumu İle İlgili Olan İşe ‘Giriş Ve Çıkış İle Aylık Hizmet Bildirgesi Gibi Belgeleri Hazırlamak Ve Bu Belgeleri Yine Elektronik Ortamda Onaylamak,
– İşletmenin Faaliyet Ya Da Adres Değişikliği Gihi İşlerini Yapmak,
– KDV İadeleri Ve Sermaye Artırımı Gibi Konularda Rapor Hazırlamak,
– Gecikme Faizi, Fon, Vergi Ve Diğer Ceza İşlemlerinde Firmanın Karşılaştığı Uyuşmazlıkları Çözüme Kavuşturmak,
– Firmanın Genel Kurul Toplantıları İçin Gerekli Olan Evrakları Hazırlamak,
– Talep Edilen Konularda Rapor Hazırlamak Ve Görüş Bildirmek,
– Muhasebeye Konu Olan Evrakları Finansal Tablolarla Beraber Hazırlamak Ve Denetimlerde Bulunmak,
– Beyanname Düzenlemek. Mali Müşavirler Kurumlar Vergisi Ve KDV Gibi Beyannameleri Düzenler Ve İmzalar, Eğer Bordro Hizmeti:Var İse SGK Beyanları Da Mali Müşavirlerce Düzenlenir.
– Defter Tutmak. Firmaların Gelir / Gider Analizini Yapar Ve İlgili Defterlere Kaydeder, Bu Defterler Serbest Meslek Kazanci Defteri Ve İşletme- Defteri Olabilir.
– Alt Yapı Desteği Sunmak. Firmaların Muhasebe: Sistemlerinin Kurulup Geliştirilmesi Sürecinde Mali Müşavirler Yer Alır. Mali Mevzuatlar Başta Olmak Üzere Finans, İşletmecilik Ve Muhasebe Uygulamalarıyla İlgili Tüm İşler De Yine Mali Müşavirler Tarafından Yapılır.
– Bilirkişilik Ve Tahkim Hizmeti Sunmak. Firmaların Karşılaşabileceği Cezalarla ilgili Anlaşmazlık Durumunda Mali Müşavirler Devreye Girer.
– Vergi Daireleri İle Uzlaşma Sağlayan Bu Kişiler Firmaların Ortaklık İşlemlerini De Yerine
Getirir.
– Denetim Yapmak. Talep Edildiği Zaman Tamamen Belgelere Dayalı Olarak Denetim Ve İnceleme Yaparlar. Bu Süreçte Görüş Bildirme Hakları Da Bulunduğu şeklinde görevleri bulunmaktadır.
Somut olayımızda; davalı muhasebeci olsa da muhasebe işlemlerine yönelik bir durum yoktur. Kaldı ki muhasebeci mükellef ilişkisinde vekalet ilişkisi vardır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu bir bütün halinde değerlendirildiğinde davalı şahsi işlerine yönelik ahşap ev yaptırmıştır. Başka bir anlatımla ortada ticari bir iş yoktur. Davalı yan tüketici konumundadır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında TKHK 3-1 maddesi anlamında bir tüketici işlemi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, 6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kanun yoluna başvuru halinde bu başvurunun reddi halinde red kararının veya görevli yargı yerinin belirlenmesi halinde bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurması halinde dava dosyasının Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, bu süre içerisinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/05/2023

Katip Hakim