Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/664 E. 2023/61 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılmış bulunan “Şirketin İhyası” davasının yapılıp bitirilen açık yargılaması sonucunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 03.10.2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumca, Konya . İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile sigortalının vefat ettiği iş kazasından kaynaklanan kurum zararı nedeniyle … Ticaret Ltd. Şti. hakkında kısmen rüc’uen tazminat davası açıldığını, ancak Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 04.01.2021 tarihli mahkemeye cevaben yazısında, söz konusu şirketin (Vergi No: … , Ticaret Sicil No: … ) kaydının 26.06.2014 tarihli işlem ile TTK. Geçici 7. maddesi gereğince terkin edildiğinin belirtildiğini, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi (Tarih: 4 Temmuz 2014, Sayı: … . sayfa ) içeriğinde de terkin hususunun görüldüğünü, aynı konuda bir önceki açtıkları ihya davasının, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas … Karar sayılı dosyasında “Pasif husumet yokluğu” nedeniyle reddedildiğinin ve kararın kesinleştiğinin, Konya .İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı derdest dosyasında mahkeme ara kararıyla İhya davası açmak için taraflarına yeniden süre verildiğinden bahisle; … Ticaret Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 10.11.2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu … Ticaret Limited Şirketi’nin müdürlüklerinin kaydı terkin işlemi yapılmadan önce öngörülen ihtarın hem şirket yetkilisi …’a hem de şirketin tescilli adresine ayrı ayrı … Kurye ile gönderildiğini, daha sonra Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan suretiyle TTK.Geçici 7.madde kapsamında 26.06.2014 tarihi itibariyle resen terkin edildiğini, şirketin kaydının silinme işleminin usul ve yasaya uygun olup, müdürlüklerinin bu hususta herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ayrıca ihyası istenen şirketin ticaret sicili kaydının 26.06.2014 tarihinde silindiğini, davanın ise 03.10.2022 tarihinde açıldığını, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15.maddesinde öngörülen 5 yıllık süre hak düşürücü süre olduğundan terkin tarihinden dava tarihine kadarki 5 yıllık sürenin geçtiğini, ancak davanın TTK.’nın geçice 7.maddesinin 15.fıkrası hükümlerindeki şartları taşıyorsa şirketin ihyasına karar verme konusunda takdirin mahkemede olduğunu, müdürlüklerinin dava açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermediğini, aksine TTK.’nun Geçici 7.maddesine istinaden şirket unvanını resen terkin etmekle yasa emrini yerine getirdiğini ve gereğini yaptığını, usulen ve davanın niteliği gereği yasal hasım olduğundan dolayı yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarından, şirketin ihyasına karar verilmesi halinde müdürlükleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden dava dışı … Ticaret Limited Şirketi’nin ticari kayıtları, Konya .İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı UYAP dosyası, Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı UYAP dosyası dosyamız içerisine celbedilmiştir.
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 14.10.2022 tarihli yazısına göre; Dava dışı … Ticaret Limited Şirketi’nin 26.06.2014 tarihli tescil işlemi ile TTK.geçici 7.maddesi, münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicili kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliğ gereği terkin olup, müdürlüklerince tasfiyeye girmeksizin kaydının silindiğinin bildirildiği görülmüştür.
Dava, Limited Şirketinin İhyası davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, Konya . İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile sigortalının vefat ettiği iş kazasından kaynaklanan kurum zararı nedeniyle … Ticaret Ltd. Şti. hakkında kısmen rüc’uen tazminat davası açıldığını, ancak Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 04.01.2021 tarihli mahkemeye cevaben yazısında, söz konusu şirketin (Vergi No: … , Ticaret Sicil No: … ) kaydının 26.06.2014 tarihli işlem ile TTK. Geçici 7. maddesi gereğince terkin edildiğinin belirtildiğini, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi (Tarih: 4 Temmuz 2014, Sayı: … . sayfa ) içeriğinde de terkin hususunun görüldüğünü, aynı konuda bir önceki açtıkları ihya davasının, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas … Karar sayılı dosyasında “Pasif husumet yokluğu” nedeniyle reddedildiğinin ve kararın kesinleştiğinin, Konya .İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı derdest dosyasında mahkeme ara kararıyla İhya davası açmak için taraflarına yeniden süre verildiğinden bahisle; … Ticaret Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ettiği, davalı tarafın davanın ihyası istenen şirketin ticaret sicili kaydının 26.06.2014 tarihinde silindiğini, davanın ise 03.10.2022 tarihinde açıldığını, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15.maddesinde öngörülen 5 yıllık süre hak düşürücü süre olduğundan terkin tarihinden dava tarihine kadarki 5 yıllık sürenin geçtiğini, ancak davanın TTK.’nın geçice 7.maddesinin 15.fıkrası hükümlerindeki şartları taşıyorsa şirketin ihyasına karar verme konusunda takdirin mahkemede olduğunu, müdürlüklerinin dava açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermediğini, aksine TTK.’nun Geçici 7.maddesine istinaden şirket unvanını resen terkin etmekle yasa emrini yerine getirdiğini ve gereğini yaptığını, usulen ve davanın niteliği gereği yasal hasım olduğundan dolayı yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarından, şirketin ihyasına karar verilmesi halinde müdürlükleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep ettiği, 6102 sayılı TTK.’nun Geçici Madde 7/15. maddesinde; “…Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” şeklinde düzenleme yapıldığı, TTK’nun 547.maddesinde; “(1)Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2)Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” şeklinde, TTK’ nun 636. maddesinde; “(1)Limited şirket aşağıdaki hâllerde sona erer: a)Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle. b)Genel kurul kararı ile. c)İflasın açılması ile. d)Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde. (2)Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir. (3)Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. (4)Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir. (5)sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” şeklinde, TTK’ nun 643. maddesinde;”(1)Tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır:” şeklinde, TTK’nun 644. maddesinde;”(1)Aşağıda madde numaraları bildirilen anonim şirketlere ilişkin hükümler limited şirketlere de uygulanır. A)Belgelerin ve beyanların kanuna aykırılığına ilişkin 549 uncu; sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi hakkında 550 nci; değer biçilmesinde yolsuzluğa dair 551 inci; kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenleyen 553 üncü; denetçilerin sorumluluğuna ilişkin 554 ilâ 561 inci maddeler. b)(Değişik: 26/6/2012-6335/32 md.) Feshe ilişkin 353 üncü madde, şirkete karşı borçlanma yasağına ilişkin 358 inci madde, müdürlerin yakınlarının şirkete borçlanmasına ilişkin 395 inci maddenin ikinci fıkrasının birinci ve ikinci cümlesi hükümleri, kâr payı avansına ilişkin 509 uncu maddenin üçüncü fıkrası. C)Yönetim kurulu kararlarının butlanı hakkındaki 391 inci ve müdürlerin bilgi alma haklarına kıyas yolu ile uygulanmak üzere 392 nci madde. d)Limited şirketlere de uygulanan 549 ilâ 551 inci maddelerine aykırı hareket edenler, 562 nci maddenin sekizinci ilâ onuncu fıkralarında öngörülen cezalarla cezalandırılırlar.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı,
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 20/10/2022 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında;”….Öncelikle belirtmek gerekirkse, ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 03.02.2015 tarihinden itibaren 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesinde belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 15.09.2020 tarihinde açılmıştır. Şu halde davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuştur. Ne var ki terkin işlemi TTK’nın geçici 7. Maddesinde belirtilen prosedüre uygun olarak yapılmadığından usulsüz terkin işlemi sebebiyle dava tarihi itibarıyla 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gözetilmemiştir. Şöyle ki;
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Anılan maddenin 4. fıkrasına göre; Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut olaya gelince, ihyası istenen … Tic. Ltd. Şti’nin 30.12.1996 tarih ve … sayılı Türkiye Sicil Gazetesinden sermayesinin 25 Türk Lirası (25.000.000 Eski Türk Lirası) olduğu, davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen … Tic. Ltd. Şti’nin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca sermayesini 14.02.2014 tarihine kadar 10.000,00 TL’ye artırması için şirkete ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 07/07/2014 tarih … sayısında ilan ettirilerek sermayesini 6102 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinde belirtilen sürede sermayelerini asgari tutara yükseltmediğinden bahisle 03/02/2015 tarihinde kaydının ticaret sicilinden re’sen silindiği, davacı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından rücuan alacak istemiyle Ankara . İş Mahkemesi’nde 17.10.2012 tarihinde … Esas sayılı davanın açıldığı, işbu dava dosyasında verilen 03.05.2018 tarihli ve … Esas-… Karar sayılı ilam ile hüküm altına alınan 30.233,46 TL alacağın tahsili için Ankara . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında ihyası istenen borçlu şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, yine Ankara . İş Mahkemesi’nde davacı kurum tarafından ihyası istenen şirket aleyhine 11.01.2019 tarihinde … Esas sayılı alacak davasınında davalı şirkete dava dilekçesinin tebliğ edilememesi üzerine akabinde eldeki davanın açıldığı, anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 4 fıkrasında; “Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.
Ticaret sicili müdürlüklerince; 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılacağı” hükmü yer almaktadır.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmamaktadır. İhyası istenen şirketin adresine çıkarılan tebligat ise tebliğ edilemeyip “taşınmış” olması sebebiyle iade edilmiştir. Ancak 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilebilir.
Kaldı ki, ihyası istenen limited şirketin sicilden terkin edildiği 03.02.2015 tarihinden önce hakkında davalı sıfatıyla, davacı kurum tarafından Ankara . İş Mahkemesinde 2012 ila 2018 yılları arasında derdest alacak davası bulunduğundan, anılan şirketin geçici 7. Maddesinin 2. fıkrasına aykırı bir şekilde sicilden terkin işlemi gerçekleştirilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalı ticaret sicil müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde ve 559 sayılı KHK’da öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re’sen terkin ettiği, dolayısıyla usulsüz terkin işlemi sebebiyle anılan maddenin 15. Fıkrasında belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılma şartının artık somut olayda aranmayacağı gözetilerek davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü hakkında açılan davanın ilk derece mahkemesince kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir….” şeklinde kabul edildiği, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 14.10.2022 tarihli yazısına göre; Dava dışı … Ticaret Limited Şirketi’nin 26.06.2014 tarihli tescil işlemi ile TTK.geçici 7.maddesi, münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicili kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliğ gereği terkin olup, müdürlüklerince tasfiyeye girmeksizin kaydının silindiğinin bildirildiği, gönderilen kayıtlardan ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmamadığı, İhyası istenen şirketin adresine çıkarılan tebligat ise tebliğ edilemeyip “tanınmıyor” olması sebebiyle iade edildiği, Türkiye Ticaret sicili Gazetesinin 26 şubat 2021 tarih ve … sayılı nüshası kayıtlarına göre şirket merkezinin … Mah. … Cad. … sit. … Blok No: … Konya adresine taşındığı, tebligat çıkartılan adresin farklı adres olduğu, tebligat çıkartılan adresin şirketin son adresi olduğuna dair herhangi bir belgenin sunulmadığı, yapılan terkin işleminin 6102 sayılı TTK’nun geçici 7.maddesinin 4. Fıkrasında belirtilen usule uygun şekilde yapılmadığı, usulüne uygun bir terkin yapılmadığından TTK’nun geçici 7/15. Maddesinde düzenlenen 5 yıllık hakdüşürücü sürenin uygulanma imkanının bulunmadığı, Konya .İş Mahkemesi’nin 15.09.2022 tarihli ara kararı ile; Davacı kurum vekiline ticaret siciline terkin edilen dava dışı … Ticaret Limited Şirketi’nin ihya edilmesi için dava açılması için mehil verildiği, davacı kurumun dava dışı … Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına yönelik dava açmakta ve ihyasını talep etmekte hukuki menfaatinin olduğu, davalı ticaret sicil müdürlüğünün taraf sıfatının kanundan kaynaklandığı, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün şirketin terkini işleminin hukuka uygun olmadığı, davanın açılmasına Ticaret Sicil Müdürlüğünün sebebiyet verdiği, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği, Konya Bölge Adliyesi . Hukuk Dairesi Başkanlığının 20/02/2020 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamının da benzer mahiyette olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı iken 26/06/2014 tarihinde 6102 sayılı TTK.’nun Geçici 7. maddesi gereğince terkin edilmiş olan “… TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ”nin 6102 sayılı TTK.’nun Geçici 7/15 maddesi gereğince İHYASI ile Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne KAYIT VE TESCİLİNE,
2-Şirketin ihya işlemlerini yapması için son şirket müdürü … ve … oğlu, … doğumlu, … TC. Nolu …’ın ATANMASINA,
3-Kararın Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne KAYDINA ve Ticaret Sicil Gazetesinde İLANINA,
4-Karardan bir örneğinin tescil ve ilan için Konya Ticaret Sicili Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL başvuru harcı ile 179,90 TL karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 260,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
6-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 109,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2023

Başkan Üye Üye Katip

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.