Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/660 E. 2023/29 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI :… – … …
VEKİLİ :
DAVALI :… – … …
VEKİLİ :
DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/09/2022 tarih ve … esas … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği, mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esas sıra numarasına kaydı yapılan dava dosyasının incelenmesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 08/07/2022 tarihli dilekçesiyle; davacının şeker pancarı tarımı ile uğraştığını tarlasını sulamaya yarar elektrik ücreti için davalıdan borç aldığını, davacının davalıdan 7.000,00-TL ve 8.000,00-TL olmak üzere toplamda 15.000,00-TL borç aldığını ve borcuna istinaden açık senet imzalayıp davalıya teslim ettiğini, davacının davalının talebi üzerine borcunu İsmil Şeker Pancarı Kantarına şeker pancarı yatırarak ödediğini, davacının davalı şeker pancarının tonu 200,00 TL olacak şekilde 75 ton şeker pancarı yatırarak ödeyebileceği halde hak geçmesin diye 4 ton daha ekleyerek 79 ton yatırdığını borcunu fazlasıyla ödediğini, davacının bu 79 ton şeker pancarını davalı … adına kantara yatırdığını, davacının borcu ödedikten sonra davalıdan açık bonoyu geri istediğini ancak davalının türlü bahanelerle bonoyu vermediğini, davalının sonradan davacının imzasını havi senette sahte bir rakam tanzimle birlikte tahrifatlar yaptığını Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden 37.000,00-TL bedelli 51.977,90-TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlattığını, açığa atılan imzayı davalı …’nın kötüye kullandığını, … hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma Sayılı dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunulduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini, menfi tespit davasında kural olarak hukuki ilişkinin varlığını ispat yükünün davalı alacaklıda olduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, fazlaya dair talep, dava ve sair hukuksal hakları saklı kalmak kaydıyla davalı aleyhine bono miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere takdir olunacak tazminata mahkum edilmesini talep ettiklerini, kötü niyetle takibe konulan ve davacıyı mağdur etmeye yönelik icra takibine dayanak yapılan senet bedelinin davacı tarafından ödenmiş olduğunu bu sebeple borçlu bulunmadığının tespiti için dava açtıklarını beyan ederek fazlaya dair talep, dava ve sair hukuksal hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, öncelikle İİK 72/2 maddesi doğrultusunda davacının mağdur olmaması açısından, icra dosyasına yatıracakları paraların alacaklı tarafından çekilmemesi, dosyanın üçüncü şahıslara temlik edilmemesi ve de dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesine, davanın kabulü ile fazlaya dair talep, dava ve sair hukuksal haklarımız saklı kalmak kaydıyla davacı aleyhinde devam eden Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takibe dayanak yapılan senet borcu bulunmadığından ve bu senet bedelsiz kaldığından davacının borçlu bulunmadığının tespiti ile söz konusu bu takibin iptaline, haksız ve kötüniyetli davalının bono miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı lehine takdir olunacak tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili 04/08/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; göreve ilişkin itirazları olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın reddini talep ettiklerini, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı ile müvekkilinin uzun yıllardır tanıştıklarını, aralarında zaman zaman borç ilişki bulunduğunu, davacının çiftçilik ile iştigal olduğundan ekim dikim ve hasılatların geliri gereği zaman zaman nakit ihtiyati olduğunda müvekkiline gelerek borç para istediğini, davacının süreç içerisinde nakit para ihtiyacı olduğunu ve müvekkilinden toplamda 37.000,00 TL lik borç para aldığını, bu borca istinaden de davacı tarafından dava konusu senedin verildiğini, vadesi geçtikten sonra borcunu ödemeyen davacının sonradan da borcu olduğunu inkar ettiğini ve ödemeyi yapmadığını, senet üzerinde malen kaydının olmadığını, davacının ödemeyi pancar ile yaptığı iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin kesinlikle bono üzerinde tahrifat yapmadığını, davacının, müvekkiline borcundan kaynaklı bono verdiği, bu bononun kayıtsız şartsız borç ikrarı taşıdığı, kambiyo hukukunda kabul edilen illetlen mücerretlik ilkesi gereği ve davacının borç ikrarı taşıyan senede karşılık ödeme iddiasını resmi senetle ispat edemediğinden haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek öncelikle göreve ilişkin itirazların kabulü ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli olan Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davanın reddini, Borca haksız şekilde itiraz eden borçlu için icra inkar tazimatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/09/2022 tarih ve … esas … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği, mahkememize tevzi edilerek … esas sıra numarasına kaydı yapılmıştır.
Konya 13. İcra Müdürlüğünün 2022/4968 esas sayılı dosyası istenmiştir.
06/01/2023 tarihli ara karar ile davacı vekilinin 05/01/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebi değerlendirilerek ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verildiği ve sadece davacı tarafından icra veznesine yatırılacak paranın davalı takip alacaklısına tedbiren ödenmemesine karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 10/01/2023 tarihli dilekçesiyle; davadan feragat ettiklerini, karşı vekalet ve dava masraflarına dair taleplerinin olmadığını, karar kesinleşince gider avansının taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 14/01/2023 tarihli dilekçesiyle; feragat ettikleri işbu dosyada duruşma gününün beklenmeksizin dosyanın karara çıkarılmasını talep etmiştir.
Davalı vekilinin 17/01/2023 tarihli dilekçesiyle; davacının feragat beyanına bir diyeceği olmadığını, ayrıca davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını, dosyanın bu haliyle karara çıkarılmasını talep etmiştir.
Dava, “Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının şeker pancarı tarımı ile uğraştığını tarlasını sulamaya yarar elektrik ücreti için davalıdan borç aldığını, davacının davalıdan 7.000,00-TL ve 8.000,00-TL olmak üzere toplamda 15.000,00-TL borç aldığını ve borcuna istinaden açık senet imzalayıp davalıya teslim ettiğini, davacının davalının talebi üzerine borcunu İsmil Şeker Pancarı Kantarına şeker pancarı yatırarak ödediğini, davacının davalı şeker pancarının tonu 200,00 TL olacak şekilde 75 ton şeker pancarı yatırarak ödeyebileceği halde hak geçmesin diye 4 ton daha ekleyerek 79 ton yatırdığını borcunu fazlasıyla ödediğini, davacının bu 79 ton şeker pancarını davalı … adına kantara yatırdığını, davacının borcu ödedikten sonra davalıdan açık bonoyu geri istediğini ancak davalının türlü bahanelerle bonoyu vermediğini, davalının sonradan davacının imzasını havi senette sahte bir rakam tanzimle birlikte tahrifatlar yaptığını Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden 37.000,00-TL bedelli 51.977,90-TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlattığını, açığa atılan imzayı davalı …’nın kötüye kullandığını, … hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma Sayılı dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunulduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini, menfi tespit davasında kural olarak hukuki ilişkinin varlığını ispat yükünün davalı alacaklıda olduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, fazlaya dair talep, dava ve sair hukuksal hakları saklı kalmak kaydıyla davalı aleyhine bono miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere takdir olunacak tazminata mahkum edilmesini talep ettiklerini, kötü niyetle takibe konulan ve davacıyı mağdur etmeye yönelik icra takibine dayanak yapılan senet bedelinin davacı tarafından ödenmiş olduğunu bu sebeple borçlu bulunmadığının tespiti için dava açtıklarını beyan ederek fazlaya dair talep, dava ve sair hukuksal hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, öncelikle İİK 72/2 maddesi doğrultusunda davacının mağdur olmaması açısından, icra dosyasına yatıracakları paraların alacaklı tarafından çekilmemesi, dosyanın üçüncü şahıslara temlik edilmemesi ve de dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesine, davanın kabulü ile fazlaya dair talep, dava ve sair hukuksal haklarımız saklı kalmak kaydıyla davacı aleyhinde devam eden Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takibe dayanak yapılan senet borcu bulunmadığından ve bu senet bedelsiz kaldığından davacının borçlu bulunmadığının tespiti ile söz konusu bu takibin iptaline, haksız ve kötüniyetli davalının bono miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı lehine takdir olunacak tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettiği, davanın İİK.72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK. 677. Maddesinde; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” şeklinde, TTK. 778/1-a maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Davacının davadan feragat ettiğini bildirdiği, davadan feragatın 6100 sayılı HMK.307 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, 6100 sayılı HMK.nun 310.maddesi gereğince davadan feragatın hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, HMK.309/2. maddesi gereğince davadan feragatın hüküm ifade etmesi için karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı, HMK.30. maddesi gereğince hakimin yargılamayı makul süre içerisinde ve düzenli bir biçimde yürütmek ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu anlaşılmakla feragat nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307. md.) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafından ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK 309. md.) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (HMK 310. md.) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. 6100 Sayılı HMK yönetmeliğinin Karar verilmiş dosyalara ilişkin işlemler başlığının 57. Maddesi ile Bölge Adliye Ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 215. Maddesi ve (HMK 311. md.) Feragat ve kabul, beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (HMK 312 md.) Vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir. (HMK 74/1. md.) Dâvadan feragat veya dâvayı kabul veya sulh muhakemesinin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilâm harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır. (Harçlar Kanunu 22/1. md.) Anlaşmazlık, feragat nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. (AAÜT 6. md.) Feragat edilmiş olmasından dolayı davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren davacı lehine bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Ayrıca feragat halinde alınacak harç ise; Davadan feragat halinde nispi değil maktu harç alınır. Yargıtay . HD.’nin … Esas, … K. Sayılı 25/03/2014 tarihli kararı ile davadan feragat edilmesi halinde davacıdan nispi değil maktu karar ve ilam harcının 2/3 üne hükmedilmesi gerekir. Feragat beyanı belirtilen kurallarla birlikte değerlendirildiğinde ve Yargıtay HGK 25/01/1984, … , HD’nin 14/12/2010 tarihli … … sayılı ve . HD’nin 10/02/2005, … -… sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu anlaşıldığından davacı yanın davadan feragat ettiği anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince alınması gereken (179,90 TL maktu harcın 2/3’ü olarak hesap edilen) 119,93 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 631,87 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 511,94 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/01/2023

Katip … Hakim …