Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/656 E. 2023/39 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR :1
2-… –
3-
4-
5
6-
7-
8-
9-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılmış bulunan “Tazminat” dava dosyasının mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı. Ön incelemenin duruşmasız olarak evrak üzerinden yapılmasına karar verilmekle evrak incelendi.
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili 28.09.2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; 22/05/2022 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüs ile … sayılı otoyol üzerinde Ulukışla Kavşağı istikametinden Ereğli Kavşağı istikametine seyir halindeyken tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın sonucunda otobüste yolcu konumunda bulunan …, …, …’un vefat ettiğini, kazanın oluşumunda sürücü …’ün kusurlu olduğunu, dava konusu olayda aracın işleteni sıfatını haiz davalı şirket ile sürücü …’ün müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, …’nın vefatı Sebebiyle; Anne … için 500.000,00 TL, Baba … için 500.000,00 TL, Kardeş … için 200.000,00 TL, Kardeş … için 200.000,00 TL, Kardeş … için 200.000,00 TL, …’ün vefatı sebebiyle; Anne … için 500.000,00 TL, Baba … için 500.000,00 TL, Kardeş … için 200.000,00 TL, Kardeş … için 200.000,00 TL, …’un vefatı sebebiyle; Anne … için 500.000,00 TL, Baba … için 500.000,00 TL, Kardeş … için 200.000,00 TL olmak üzere toplam 4.200.000,00 TL Manevi Tazminat bedelinin 22.05.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 61, 2918 sayılı KTKnın 88/1, 85/1 ve Türk Borçlar Kanununun 163. maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini, harca esas değerin cismani zarar sebebiyle 4.200.000,00 TL’nin ‰68,31inin 1/20’si olan 14.345,10 TL olduğunu, kazanın oluşumuna sebebiyet veren … plakalı aracın ticari nitelikte otobüs olduğunu, müteveffaların mutlak ticari iş olan taşıma akdi ile taşındığından ve aracın işleteninin …. Tic. Ltd. Şti. olduğunu ve şirketin tacir olduğundan dolayı ticari temerrüt (avans) faizi talep edildiğini, ayrıca geçici ödeme taleplerinin de olduğunu, davacıların manevi alacaklarına ulaşabilmesi ve dava sırasında hak kaybına uğramamaları için dava sonuçlanıp karar kesinleşinceye kadar davalılar adına kayıtlı araç ve taşınmazlar üzerine ve davalılar adına kayıtlı başkaca araç ve taşınmazlar bulunması halinde bu araç ve gayrimenkuller üzerine 3.şahısların devrini önlemek maksadıyla teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek 22.05.2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda …’nın vefat etmiş olması sebebiyle; Anne … için 500.000,00 TL, Baba … için 500.000,00 TL, Kardeş … için 200.000,00 TL, Kardeş … için 200.000,00 TL, Kardeş … için 200.000,00 TL, …’ün vefatı sebebiyle; Anne … için 500.000,00 TL, Baba … için 500.000,00 TL, Kardeş … için 200.000,00 TL, Kardeş … için 200.000,00 TL, …’un Vefatı Sebebiyle; Anne … için 500.000,00 TL, Baba … için 500.000,00 TL, Kardeş … için 200.000,00 TL olmak üzere toplam 4.200.000,00 TL Manevi Tazminat bedelinin; kaza tarihi olan 22.05.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 61, 2918 sayılı KTKnın 88/1 ve 85/1 ve Türk Borçlar Kanunun 163/1 maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılarca davacıların manevi zararlarının bir kısmının karşılığı olarak geçici ödeme yapılmasına karar verilmesini, ihtiyati haciz talebimizin kabulü ile, davacıların dava sırasında hak kaybına uğramaması için dava sonuçlanıp karar kesinleşinceye kadar, Davalılar … Tic. Ltd. Şti. Ve … adlarına kayıtlı araç ve taşınmazlar üzerine ve davalılar adına kayıtlı başkaca araç ve taşınmazlar bulunması halinde Mahkemenizce tespit edilerek bu araç ve gayrimenkuller üzerine 3.şahıslara devrini önlemek maksadıyla uyap üzerinden teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ticaret Limited Şirketi vekilinin UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 15.11.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının, dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu hususları kabul etmediklerini, dava dilekçesindeki iddiaların asılsız ve gerçeklerden uzak olduğunu, davayı kabul manasına gelmemekle beraber, davacının talep etmiş olduğu tüm tazminatlara karşı zamanaşımı defi-ini ileri sürdüklerini, davanın reddini talep ettiklerini, dava konusunun, haksız fiil düzenlemelerine dayanan, cismani zarardan kaynaklı tazminat davası olduğundan, huzurdaki yargılamada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, zira, davanın konusunun 22.05.2022 tarihinde meydana gelen ölümlü/yaralamalı trafik kazası olduğunu ve dava konusu talebin dayanağının Borçlar Kanunu’nda öngörülen haksız fiillere dair düzenlemelere dayandığını, bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiğinin sabit olduğunu, öncelikle usuli inceleme neticesinde görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, dava konusu olayın Niğde ili Ulukışla İlçesi sınırları içerisinde meydana geldiğini, Ulukışla Cumhuriyet Başsavcılığınca … soruşturma no’lu dosya ile soruşturma başlatıldığını, bu soruşturmanın halen devam ettiğini, henüz ceza davasının açılmadığını, ceza davası ile hukuk davasının birbiriyle sıkı sıkıya bağlantılı ve birinin kararının diğerini etkileyecek olduğundan, Ceza Mahkemesinde açılacak davanın kesinleşmesinden sonra, bu davanın yürütülmesi gerektiğinden, ceza dosyasının bekletici mesele yapılarak bu davanın, ceza dosyası kesinleşinceye kadar HMK. 165 gereğince beklenilmesine karar verilmesini, dava dilekçesinde trafik kazası sonucunda vefat eden kişilerden …’nın annesi babası ve kardeşleri için 1.600.000,00 TL, …’ün annesi, babası ve kardeşleri için 1.400.000,00 TL ve …’un annesi, babası ve kardeşi için 1.200.000,00 TL olmak üzere toplam 4.200.000,00 TL manevi tazminat talep edildiğini, talep edilen manevi tazminat miktarlarının son derece fahiş olup, manevi tazminatın amacını aştığından tenzil edilmesinde hukuki zaruret bulunduğunu, kişi varlığı haklarının; ekonomik değer taşımayan, manevi nitelikteki haklar olduğunu, kişilik hakkının konusunu oluşturan değerlerin korunması, hukukun merkezinde yer alan kavramlardan birisi olduğunu ve bir kimsenin kişilik hakkının hukuka aykırı şekilde ihlali ve ölüm ve bedensel bütünlüğün ihlali halinde manevi tazminat talebi özel olarak düzenlendiğini, manevi zararın miktarının belirlenmesi hususunda bir tarafta zarar gören kişinin uğramış olduğu zararın telafisi diğer bir tarafta ise kişinin duyduğu ruhsal ve psikolojik çöküntüyü tatmin ederek denkleştirme amacına hizmet söz konusu olduğundan, bu durumun parayla ölçülemeyeceğini, yalnızca hâkim tarafından takdir edilebileceğinin, ancak bu durumun hâkimin keyfi olarak karar verebileceği şeklinde yorumlanmamasının gerektiğini, tazminatın, bireyler arasındaki menfaat dengesinin korunması amacına hizmet eden kurum olduğunu, manevi üzüntülerin ve kayıpların telafisinde manevi tazminat kurumundan yararlanıldığını, tazmin etme borcunun bir sözleşmenin konusu olabileceği gibi, haksız fiil veya sözleşmeye aykırılıktan da doğabileceğini, manevi tazminatın, maddi bir zararın tazmini niteliğini taşımayacağını, bu tazminatın amacının: kişilik haklarına yöneltilen saldırı sonucunda, saldırıya uğrayanın manevi zararını, çektiği üzüntüyü ve uğradığı ruhsal sarsıntıyı gidermeye yardımcı olacak ruhsal tatmin yolu olduğundan bahisle; Öncelikle usul ve esas yönleriyle davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise, takdir edilecek manevi tazminattan azami ölçülerde indirim yapılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Diğer davalı …’ün kendisini vekil ile temsil ettirdiği ancak davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava; Trafik kazasına bağlı manevi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafın açtığı davanın 22.05.2022 tarihinde gerçekleşen trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat talepli dava olduğu, davanın yasal dayanağının 6098 sayılı TBK’nun 49. vd.eden maddeleri ile 2918 sayılı KTK’nun 85.vd.eden maddeleri olduğu, mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği, TTK.’nun 1401-1520. maddelerinde Sigorta Hukuku’nun düzenlendiği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun “zorunlu sigortalar” başlıklı 13. maddesinde de sorumluluk sigortalarına ilişkin düzenlemelerin yer aldığı, davada sigorta şirketinin taraf olmadığı, davanın TTK’nun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmadığı, trafik kazasından kaynaklanmakta olup uyuşmazlığın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu, davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 01/10/2015 tarih ve … Es. … Kar.,Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 05.11.2015 tarih ve … Es. … Kar. sayılı ilamları ile de benzer şekilde kabul edildiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna tensiben karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde re’sen davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.19.01.2023

Başkan Üye Üye Katip