Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/616 E. 2022/585 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
TASFİYE MEMURU :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizce verilen 08.05.2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararına karşı davalı şirket vekili tarafından İstinaf incelemesi talebinde bulunulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 06.11.2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla esastan reddine karar verildiği, davalı şirket vekili tarafından temyiz talebinde bulunulduğu, Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.11.2020 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın kararının bozularak kaldırılarak dosya mahkememize iade edildiği, davanın mahkememizin … Esas sırasına kaydının yapılıp bitirilen açık yargılama sonucunda Mahkememizin 30.03.2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararına, davacı vekili ve davalı şirket vekili tarafından temyiz talebinde bulunulduğu, Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.05.2022 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamıyla bozularak dosya mahkememize iade edilmekle dava mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilerek yapılıp bitirilen açık yargılaması sonucunda:
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 23.12.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Almanya’da ikamet etmekte olduğunu, davalıların dahil olduğu … A.Ş grubu tarafından Almanya başta olmak üzere birçok ülkede yatırılan paraların istenilen her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranlarda faiz verileceği garantileri ile bir banka gibi davranılmak suretiyle binlerce Türk vatandaşından bu iş için görevlendirilen kişiler tarafından mevduat toplandığını ve yasaya aykırı bu faaliyet çerçevesinde müvekkilinden de 01.01.1999 tarihinde 95.465,00 DM para alındığını, davalılar tarafından 12.03.2000 tarihi itibarı ile parasının şirkette işleyişini gösteren ortaklık durum belgesi başlıklı belge verilerek kendisine şirkette 95.465,00 DM parasının olduğu, istediği zaman parasını çekebileceği ya da parasını değerlendirmeye devam edebileceği, karşılığında yüksek oranda faiz verileceği garantileri verildiğini, ilerleyen safahatta yatırımcıların dava açmalarının ve şikayette bulunmalarının önlenmesi için yatırımcılara … Grup Şirketleri Yönetim kurumu Başkanı … imzalı mektuplar gönderilerek yaşanan problemlerin en kısa sürede çözüleceği sözü verildiğini, ancak bu güne kadar hiçbir çözüm getirilmediği gibi müvekkilinin parasının da ödenmediğini, davalıların Bankalar Kanunu hükümleri ile Türk Ticaret Kanununun 20/2 maddesi ve Sermaye Piyasası Kanununun 30-31 maddelerine aykırı harekette bulunduklarını, … Grubu Şirketlerinin ve yönetim kurulu üyelerinin yürüttükleri hukuka aykırı faaliyetleri nedeniyle bu kişiler hakkında birçok ceza davaları açıldığını, davalı şirketler ile birlikte yönetici konumundaki davalı … … da TTK’nun 336. maddesi uyarınca sorumlu olduğunu, …’ın şirketleri paravan olarak kullandığını, davalı şirketler ve yetkililerinin basiretli bir iş adamı gibi davranmamakla ekonomik ahlaka da aykırı davrandıkları, öte yandan nitelikli dolandırıcılık suçundan ceza almaları gerektiği yönündeki emsal kararlar da dikkate alındığında müvekkiline yapılan hisse satışının baştan beri borçlar kanununun 20/2 maddesi gereğince batıl olduğunu, davalılara Balıkesir . Noterliğinin 09.12.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarname gönderilerek müvekkilinden tahsil edilen miktarın faizi ile birlikte ödenmesinin davalılardan talep edildiğini ancak bu güne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle müvekkili ile davalı şirketlerde geçerli bir ortaklığın bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinden hukuka aykırı olarak tahsil edilen miktardan şimdilik 42.640,00 Euro’nun 01.01.1999 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro cinsinden bir yıl vadeli mevduata uyguladığı faiz oranları üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 27.01.2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacıdan HMK 84/1-a maddesi gereğince teminat alınması gerektiğini, davacı tarafından sunulan bilgede müvekkili şirketi ilzam edecek hiçbir imza bulunmadığını, belgenin kim tarafından imzalandığının dahi belli olmadığını, bu belgenin davalı şirket tarafından düzenlenmediği gibi belge üzerinde yer alan imzanın davalı şirket yöneticilerine ait olmadığını, bu nedenle belgeyi ve münderecatını kabul etmediklerini, davacının müvekkili şirkete 42.640,00 Euro ödemediğini, davacının yedinde müvekkili şirkete ait hisse senetlerinin asıllarının mevcut olması halinde bu hisse senetlerini davalılardan değil dava dışı 3. Kişilerden iktisap ettiğini, bu hisse senetleri karşılığında ödemeyi müvekkili şirkete değil akidine yaptığını, davacının delil olarak dayandığı Balıkesir . Noterliğinin 09.12.2016 tarih … yevmiye nolu ihtarında açıkça “…2000 yılından itibaren paraların geri ödenmesinin durdurulması… Birçok defa Almanya’dan Konya’ya parasını almak için gelmiş, tarafınızca istendiği zaman parasının ödeneceği garantisi verilmesine rağmen bu güne kadar para ödenmemiştir.” ifadeleriyle davacının 2000 yılından beri ödendiğini iddia ettiği parasını alamayacağını veya şirket tarafından ödeme yapılmadığını bildiğinin açıkça anlaşıldığını, bu gerçek karşısında aradan geçen 16 yıldan sonra bu davanın açılmış olmasının davanın hakdürücü üre ve zamanaşımına uğradığını gösterdiğini, bu nedenle 765 sayılı TCK’nun 503 ile 102/4 maddeleri ve BK’nun 31. maddesindeki süreler nazara alındığında davanın hakdüşürücü ve zamanaşımı süresi içerisinde ikame edilmediğini, davacının hisse senetlerine dayanarak eski TTK 329 ve 405. maddelerindeki amir hükümleri gereğince alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin bankacılık mevzuatına dayanarak herhangi bir mevduat toplamadığını, toplamasının da mümkün olmadığını, aynı şekilde müvekkilinin SPK, TTK ve BK hükümlerini ihlal etmediğini, davacının hile iddiasının yasal dayanağının bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …’a Konya .Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 17/07/2017 tarih … Esas … Karar numarası ile oğlu …’ın vasi olarak atandığı, dava dilekçesinin davalı … vasisi …’a usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davaya karşı herhangi bir cevap vermediği gibi kendisini vekil ile de temsil ettirmediği, davalı …’ın 31.10.2021 tarihinde vefat ettiği, mahkememizce mahkememizin benzer … Esas sayılı dosyası üzerinden Konya Sulh Hukuk Mahkemeleri’ne müzekkereler yazıldığı, müteveffa … mirasçıları tarafından mirasın reddine ilişkin dava açılıp açılmadığı, açılmış ise karar verilip verilmediği hususlarının araştırılarak karardan bir örneğinin gönderilmesinin istenildiği, Konya .Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 24.11.2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı mirasın gerçek reddi kararının 04.01.2022 tarihinde kesinleştiğinin bildirildiği, kesinleşme şerhli gerekçeli kararın UYAP sistemi üzerinden bir suretinin mahkememizin … Esas sayılı dosyasına gönderildiği, ayrıca mahkemenin aynı esaslı 07.02.2022 tarihli ek kararı ile …’ın terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak …’nın atanmasına karar verildiğinin bildirildiği, mahkeme kararı ile ek karardan UYAP sistemi üzerinden çıktılarının alınarak bu dosyamız içerisine eklenmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Mahkememizin 08.05.2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararına karşı davalı şirket vekili tarafından İstinaf incelemesi talebinde bulunulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 06.11.2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla esastan reddine karar verildiği, davalı şirket vekili tarafından temyiz talebinde bulunulduğu, Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.11.2020 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın kararının; “…07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’nun 41. maddesinde 25.03.1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması Ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici maddenin eklendiği belirtilmiş olup, işbu geçici 4. maddede ”31.12.2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29.06.1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez. Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun’un 52/1-h maddesinde de işbu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır. Bu durum karşısında, mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu ile yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında değerlendirme sonucuna göre bir karar vermek üzere kararın re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile bozularak dosyanın mahkememize iade edilmekle dava mahkememizin … Esas sırasına kaydının yapılıp yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 30.03.2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamına karşı davacı ve davalı şirketin temyizi üzerine Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.05.2022 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile; “..1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve 7194 sayılı Yasa’nın 41.maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4.maddesi gereğince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermekle yetinilmesi gerekirken davalı tarafın ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin ve hak düşürücü süre itirazının incelenmesinin sonuca etkili olmamasına göre, davalı şirket vekilinin bütün ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece 10.04.2018 tarihli karar ile davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve alacağın davalılar … Holding A.Ş. ve …’dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Bahse konu karar taraflara tebliğ edilmiş olup davalılardan … vasisi tarafından bu karara karşı temyiz başvurusunda bulunulmamıştır. 10.04.2018 tarihli mahkeme kararı davalı şirket vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Davada davalı şirket ile davalı gerçek kişi arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemenin 10.04.2018 tarihli kararına karşı davalı … tarafından süresinde temyiz başvurusunda bulunulmaması nedeniyle anılan karar … yönünden kesinleşmiş olup mahkemece … hakkındaki 10.04.2018 tarihli kararın kesinleştiği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu davalı hakkında da 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulması üzerine yukarıdaki esasına kaydı yapılarak mahkememizce Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.05.2022 tarih ve … Esas – … Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dava; Taraflar arasında geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve verilen paranın istirdadını sağlamaya yönelik alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının; davalı şirket ile aralarında geçerli bir ortaklığın bulunmadığının tespitini, fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla hukuka aykırı olarak tahsil edilen miktardan şimdilik 42.640,00 Euro’nun 01.01.1999 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro cinsinden bir yıl vadeli mevduata uyguladığı faiz oranları üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep ettiği, davalı tarafın, davacı taraftan para almadığını, bankacılık mevzuatına dayanarak herhangi bir mevduat toplamadığı gibi bunun da mümkün olmadığını, aynı şekilde SPK, TTK ve BK hükümlerini ihlal etmediğini, hak düşürücü süre ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, davacının Türkiye’de mutad meskeni olmadığını, teminat yatırılması gerektiğini davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
Mahkememizin 30.03.2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamına karşı davacı ve davalı şirketin temyizi üzerine Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.05.2022 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile; kararın re’sen bozulması üzerine yukarıdaki esasına kaydı yapılarak mahkememizce Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.05.2022 tarih ve … Esas – … Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı tarafından davalılardan … Holding A.Ş.’ye karşı açılan dava hakkında Mahkememizin 30.03.2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı ile verilen karar Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 23.05.2022 tarih ve … Es. … Kar. sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına yine davacı tarafından davalılardan …’a karşı açılan dava hakkında Mahkememizin 08.05.2018 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamı ile verilen karar davalı … vasisi … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş olup, yargılama giderleri ile harç ve vekalet ücreti konusunda Mahkememizin 08.05.2018 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamı ile verilen karar davalı … vasisi … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmiş olduğundan ve Mahkememizin 30.03.2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı ile verilen karar Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 23.05.2022 tarih ve … Es. … Kar. sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan, kesinleşen kararlardaki hesaplamalarda dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılardan … Holding A.Ş.’ye karşı açılan dava hakkında Mahkememizin 30/03/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı ile verilen karar Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 23/05/2022 tarih ve … Es…. Kar. sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafından davalılardan …’a karşı açılan dava hakkında Mahkememizin 08/05/2018 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamı ile verilen karar davalı … vasisi … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmiş olduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç konusunda davalılardan … Holding A.Ş yönünden (Mahkememizin 30.03.2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı ile verilen karar Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 23.05.2022 tarih ve … Es. … Kar. kesinleşmiş olduğundan), davalılardan … yönünden (Mahkememizin 08.05.2018 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamı ile verilen karar davalı … vasisi … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmiş olduğundan) alınması gereken 7.236,23 TL harçtan peşin alınan 2.673,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.562,84 TL karar ve ilam harcının (davalılardan … Holding AŞ hakkında alınması gereken harç konusunda mahkememizin 30.03.2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı ile hükmedilen harç mahsup edildiğinden) davalılardan …’dan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 2.702,59 TL ilk yargılama harcının davalılardan (davalı … Aş’nin sorumluluğu 92,80 TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 431,25 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.681,25 TL’nin (davalı …Ş.’nin sorumluluğu 2.535,25 TL ile davalı …’ın sorumluluğu kabul red oranına göre 1.811,67 TL ile sınırlı olmak üzere ) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 3332 sayılı Kanun’un Geçici 4/2. Maddesi ve AAÜT’ne göre hesaplanan 11.220,00 TL vekalet ücretinin (davalı …Ş.’nin sorumluluğu 4.080,00 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 1.809,05 TL istinaf karar harcının Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.11.2020 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile istinaf kararı bozulduğundan talep halinde davalı tarafa İADESİNE,
8-Davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 1.810,00 TL peşin temyiz karar harcının Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.11.2020 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı gereğince talep halinde davalı tarafa İADESİNE,
9-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 59,30 TL peşin temyiz harcının Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.05.2022 tarih ve … Es. … Kar. sayılı ilamı gereğince talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
10-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin(e-duruşma) yüzüne karşı, davalı şirket vekilinin ve tasfiye memurunun yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01.11.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.